ileride sevgiliyle yatarken onun bacağının tekini, bacaklarınızın arasına alacağınızı gösteren yatış şeklidir.

seversiniz, sarılsanız da yetmez.. hep ondan bir parçayı daha tutmak, ona daha da sahip olmak istersiniz..

şu eski gazete küpürünü gördükçe hala gülerim deli gibi *

http://www.gecmisgazete.com/kupur_goster...

yapmayın gençler, bari bizi kandırmayın *

eşofman altı giyiyorsa, sallanan büllüğe bakmak gerek.

arkadan köfte köfte sallanıyor ya, yirim *

belki hala içinde birşey vardır, başkasıyla görmek moralini bozuyordur.. kızmayın çocuğa *

hala yiyorum, fazladan hazırlayıp yiyorum.. hatta doldurmak zor geliyor, dolma içinden pilav yapıp, limonu sıka sıka yiyorum..

60'ından sonra annemin yemek zevkini değiştirdim. *

kendinden önce gururunu ön plana koyan, ama değeceğine inanıyorsa da, korkarak da olsa, gururunu ezebilen, tükürdüğünü yalayabilen erkektir..

zaten kendi içinde yaşadıkları ona yetmektedir, bir de siz üzmeyiniz..

içli köftenin küçüğüne benzeyen, dışı irmik, içi de iri çekilmiş ceviz veya antep fıstığı ile doldurulan, çok sevdiğim tatlı. etrafındaki çöven otundan yapılan krema için çok uğraşıldığını, uzun süre köklerin kaynatılıp, yine uzun süre çırpılarak kabartıldığını duymuştum.

bununla ilgili şöyle bir anımı daha eklemek isterim, hocam 63 yaşında, mersinli, babasının askerliği sebebiyle ilk okul zamanlarında taşınmak zorunda kalmış, oradan oraya tayinlerden sonra da izmire gelmiş, yerleşmiş biri. hala her sene mersine gider, bir süre kalır, tarım yapılan arazilerini yönetir, işlerini halleder, eşi dostu görür, gelir... yani mersinle bağını koparmamış..

ama bu yaşına kadar kerebiç'i bir kere bile duymamış.. ben söyleyince hemen merak edip, gittiğinde unutmadan getirmişti. hatta çok beğenmiş, bana baya teşekkür etmişti..

o günden sonra da yemek kültürüme saygı duymaya başladı *

çaresizce edinilen bir tercih, bir "kısa yol"dur aslında..

olgun erkek tecrübelidir, ne istediğini bilir, nelerden keyif alacağını, ne şekilde keyif vereceğini bilir.. belirli standartları vardır hayatta.. diye düşünülür..

ama yanlıştır da... yaş ile olgunluk arasında her zaman, her kişide doğru bir ilişki olmaz.. karşınıza bi tanesi gelir, standartlarını söyler, hoşunuza gider, sonra beraber keyif alırsınız.. derken bir gün farkedersiniz ki, olgun adam da hayatını bir kenara bırakmış, sizin gençliğinizden çalıyordur...

olgunlar ( ya da kendinizden büyükler) bencilleşebilir de.. bir gün karşınıza bir olanak çıkar, size çok güzel bir fırsat gelir.. ayağınıza kadar.. sırf onu seviyorsunuz diye hayır demek zorunda kalırsınız.. o istemez, daha iyilerini beklemenizi söyler.. siz fikrinizi söylerken o, sözde tecrübelerini konuşturur.. küçüksünüzdür, seviyorsunuzdur.. kanarsınız...

yani, sizin yaşınıza göre yaşadığınız heyecanları yaşamanıza izin vermeyebilirler.. ama gerçek şudur ki, siz o yaştasınız ve o heyecanları yaşamak hakkınız... ama o sürekli bir kenarda durup, "boşver, daha iyileri gelecek" der.. heyecanınız kursağınızda kalır..

o yüzden diyorum ki.. olgunluk güzeldir.. ama ille de yaşla ilgili olmak zorunda değildir..

tütümü kapar gelirim! nerdee??

homofobik midir bilmem ama eşrefpaşalı oluşundan ötürü, feci laf sokan bir baba var bende..

alın burdan yakın;

bir gün, akşama doğru baba-oğul göz doktoruna gittik, dönüyoruz.. abimler yemeğe gelecekler ve bir gece önceki yemek yetmeyeceği için annem fazla fazla yemekler yapıyor.. konuşma arabada geçiyor..

k: kezban (me!!!)
b: babam

k: oha baba yani, aynı anda evde bulgur pilavı-pirinç pilavı.. biraz abes değil mi?
b: napalım olum, yetmiyor diye annen yapmış.. yapma mı diyelim..
k: görgüsüz gibi ne varsa yicez yani..
b: evladım hayatta ne yersen ye, yarak yeme.. e mi evladım?


*kezban dumur..

n'ettin baba? *

"çok susadııım!"

içten içe başkalarının üzerlerine etiketi basacaklarından korkan erkektir. halbuki benim arkadaşlarım öyle mi? tabi ki hayır, yanlarına kız arkadaşlarını alıp, rahat rahat takılan, kenardan köşeden bi takım elbiseli geçerse "bak kezban, senin tipin geçiyor" diyen cool insanlardır..

sevgilisi türk olsa herhalde aşağıdaki gibi trip mesajları yerdi;

"22 cvpsz arm brktm 1 kere geri dnmdn. uzydsn dmk beni ihml etmn anlmına glmyr. hiç mi zmnn yok.hiç mi mrk etmyrsn. çok üzyrsn beni felix"

2 dakika sonra:

"msj ulşmd diyr. iyonsfre grnce beni arrmsn?"

"annem sorp duruyr, nedn seni de götrmems atlamya diye :/ cvp veremyrm!"

"nyse sn uzaydasn glba bn mşgl etmym:s"

"ii eglncler sna..."

"atlamadn önce bni sevdiğini söylemni bklerdm:(("

(alıntı)

şehirden kalanlar napoli ulusal arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. sergilenenler sayesinde şehrin sosyokültürel yapısı hakkında da fikirler edinilebilir.

bana asıl ironik gelen ise, müzede, pompeiden kalanlar ile pan ile ilgili kısımların yan yana olmasıydı..

aslında daha çok uyum sağlamakla ilgili bir terimdir..

doku kültürü çalışmalarında da bitkilerin farklı kısımlarından elde edilen bitkiciklerin, dış dünyaya uyum sağlayabileceği hale gelmesinde yapılan işlemdir. önce tüplerin ağızları açılır ve dışarısının hava şartına uyum sağlanır, sonrasında da bitkicikler agar ortamından çıkarılıp, toprağa daha çok benzeyen yetiştirme ortamlarına alınır.. böylelikle bitkiler yavaş yavaş dış koşullara alıştırılır..

olmasın arkadaş! bence herkes sert olsun, isteyen aktif olsun, isteyen pasif olsun..

ortalıkta kırıtıp, "ayy ben aktifiiim" diyen, dötüne parmak atıp, kendini uyararak aktif olan lubuncuklara tahammülüm yok.

o kadar!

duygusal birşeydir de..

kolinde oluyorsan en fazla bi sarsılır, geçersin.. burnunu yıkamış gibi rahatlarsın.. sonra koliyi de zaten mendil gibi atarsın,

sevdiğinle oluyorsa da kendinden geçersin, kasılırsın.. aldığın zevk artar, onun sana verdiği zevki anlatamazsın ama, o sırada bi gözlerine baksan, sevgilin anlar senin, onun sayesinde, ne kadar zevk aldığını..

karşılıklı tatmini yaşarsın.. sonra ister istemez sarılmak istersin ona.. sevdiğini söylemeye çalışırsın.. onlarca kez söylesen de yetmez.. seversin işte...

en azından bende öyle oluyor *

yine de köpekle uyanmaktan güzeldir. kedi kendine bakabilir, maması suyu var hayvanın.. kumu var.. gider işer, eder.. gene gelir sizi uyandırmaya.. köpek ne yapsın? her sabah gelir ağlar, dil döker onu çıkarın diye..

hadi yazın gene sıkıntı yok... ama kışın o sıcacık yataktan, yorganın altından çıkmak var ya.. adama koyar...

kedi iyidir..iyi.

iki kere oldum o mereti arkadaş! kimse benden iyi bilemez!

olması gerekendir.. zira; evlilik öncesi seks yapmayan bireylerin yaşamış olduğu gerdek gecesi deneyimleri senelerce aklınızda -değil tebessüm- kıçınızı yırtarcasına kahkaha attıracak hikayeler bırakabilir..

alınız size bir örnek.. yaşayan kişi abim ve yengemdir.. sanırım güç bela bu işi kotarabilmişlerdir ki, şu an eblek mi eblek, şebek mi şebek bir yeğenim vardır *

olay, bildiğiniz üzere, gerdek gecesi geçer.. o akşam istanbuldan akrabalar bile gelmiştir.. hekes evlerine dağılmıştır, bizim gençler de iş başındadır.. gece yarısı abim telaşla evi aramaktadır.. telefonu annem açar, ben ayaklanmış olurum, hatta istanbuldan gelen yengem de saç baş dağınık, üzerine sabahlığını giyerek telaşla odadan çıkar, nooldu der..

x:abim
y: yengem
z: annem

x: alo anne, y'nin kanaması var, napcaz?
z: ay evladım.. olur öyle gece gece neden arıyosunuz? (akrabanın karşısında kızarmıştır)
x: anne ama çok kanıyor... acıyor da.. vallahi kötü oldum.. bilsem yapmazdım * *.. yanlış birşey mi yaptım???
z: evladım.. ilk olmuş.. neyse.. siz kapatın, sabah konuşuruz, birşey olmaz..
x: anne y senle konuşmak istiyor (öeeh! sibobum patladı diyecek zaar)
y: anneee.. çok kanıyor korkuyorum
z: evladım korkacak birşey yok (annem artık tükendi, utanmayı da bıraktı.. naapsınlar kendi dertleri. aramasalarmış.. artık kezbanlıkları, bizim gülme malzememiz ihi! )
y: anne kıvamı da koyu.. kan gibi değil..
z: bla bla bla bla... (bir sürü bilimsel tanım.. annem üni.de tıp dersleri almış.. hahhayt!)
y: peki anne.. sıkıntı devam ederse aricaz yine..
z: tamam kızım..



telefondan sonra evdeki konu:

z: anam.. çilekeş anam..
a: akraba

a: ayyy z ablaa.. sizinkiler yapmamışlar mı hiç? ihihihhihi
z: ay ne bileyim.. onca zamanları vardı.. (anında kaynanalık devreye girer) olsun kız.. helal gelin almışız hihihhii

a: ayy abla helali falan bırak da.. bunlar hiç mi yapmadılar yani.. hayatlarında.. ayy kızı bıraktım, senin oğlan bileydi bari nasıl yapacağını..

z: ay boşveeer.. bizim oğlan ilk geceden yapmış.. gururlandım bak şimdi.. afferim oğluşuma.. hadi kız yatalım rahat rahat..

a: ahahaha delisin ablaa..

*herşey gerçektir. çok ciddiyim, yemin ederim..