1)kendisini bear sanıp obez olduğunun farkında olmayan kişilerle dolu
2) tamam hayır vücut kitle endeksinden dolayı terlemeniz aşırı doğal ama bir deodorant hazırda bulundurun aq
3)müzikler türkçe pop remix versiyonları lol(hayır bir tane bile mi madonna çalmaz)
4)kitlenin istisnasız hepsi ya bir birbirinin eski sevgilisi ya arkadasi ya düşman tuhaf bir aurası vardı
5)kapıda tişört üzeri gömlek ile gitmiştim sırf kazanç için incecik gömleği askiliga koymak için zorla üzerimizde çıkarmaları ayrı bir fiyaskoooo
şöyle rahatça sarmaş oturula bilecek gezilebilecek yerler mekanlar var mıdır acep? istanbul da yaşayan sözlük yazarları fikirlerini paylaşırlarsa çok makbule geçer
ayyy kessin karşı olduğum kampanya olgun olsun benim olsun dediğim durum aynı zamanda bu kampanyaya karşı 25 yaş ve altı sözlükten uçurulsun kampanyasını başlatıyorum...
vay be bundan tam 1. 5 sene önce açtığım başlığa uzun bir aradan sonra girdim, o günden sonra neler olmuş neler diyorum kendime kaç insan kaç şehir kaç farklı olay hepsi sıralandı zihnimde geçti zamanın üstüme örttüğü amansız topraklar gibiyim şimdi öyle sessiz öyle derin
verhasıl kelam köprünün altında çok sular geçti keşke o zaman ki gibi mahsum kalabilseydik....
zor çok zor, hele bir sağlık çalışanı olarak hayat durmuş iken 5 kat daha fazla efor harcıyarak yoğun bakımda hastalara yardım eli uzatmak, acı, merhamet, üzüntü tüm duyguları içiçe yaşamak, herkes evine kapanmışken sırf aileni düşünmek pahasıyla evine gidememek aileni görememek her gün ölmeye yaklaşan hastalarının çaresizliğine tanık olmak...
ülkenin bu günlere gelmesini sağlayan listenin başlarında yer alan hukuk mezunu olmayan eski aym başkanı, yeni siyasi oluşumun içerisinde ismi anılan kişi
kronoloji müthiş;
sabah saatlerinde, dünya bankası corona virüsüyle mücadele eden ülkelere 12 milyar dolar ayırdığını açıklıyor,
sonrasında imf aynı amaçla 50 milyar dolar bütçe ayırdığını açıklıyor,
öğle saatlerinde sağlık bakanlığı'ndan "bu virüsün şu anda türkiye'de olma ihtimali çok yüksek" açıklaması geliyor,
geceyarısı da ilk vaka duyuruluyor.
evet yanlış duymadınız. artık facebook ve instagram'da ayı sözlük linkleri paylaşılamıyor. facebook üzerinde ayı sözlükten bir başlık linkini paylaşmak istediğinizde aşağıdaki hatayı alıyorsunuz. artık mesaj içinde de ayı sözlük linki göndermeniz mümkün değil.
ayisozluk.com
bu bağlantı topluluk standartlarımıza aykırı olduğu için gönderin paylaşılamadı
bunun topluluk standartlarımıza aykırı olmadığını düşünüyorsan, bize bildir.
sizlerden bir ricam olacak;
facebook hesaplarınızda ayı sözlük'ten bir başlığı paylaşmayı deneyip, yukarıdaki hatayı aldıktan sonra "bize bildir" kısmından ilerleyerek "sitenin standartlara aykırı bir içeriğe sahip olmadığını, diğer tüm sözlük siteleriyle aynı konsepte sahip olduğu ve facebooktaki bu engellemenin hata olduğunu" anlatan cümlelerle facebook ekibine bildirim yapmanızı rica ediyorum. belki farklı hesaplardan bunun hata olduğunu bildirirsek tekrar açılmasını sağlayabiliriz. şimdiden teşekkürler.
kendisi halen faal olarak jinekolog hizmetine devam etmekte. "cinsel kimliklere saygı duyuyorum ama" gibi lgbti ortamının anlamını çok iyi bildiği lafı özür mektubunda yazmıştı. hakkında çıkan haberleri ortadan kaldırmak için çok uğraşmış. yok bu nasıl linç kültür yok ailem vs. sen o iğrenç paylaşımları yaparken o linç olmuyor muydu doktor efendi?
özür mektubunda annesini kullanmış, çocuklarını kullanmış onları neden karıştırıyorsun diye soran yok, açıkça desene ben eşcinsellere hakaret ettikçe hoşuma gidiyor. onları ezmeyi seviyorum. aldığım eğitim bu. ben de buyum vs. bir de böyle imalı bir şekilde anahtar sözcüklerle kendisini hafiften çağdaş falan da göstermiş. şaka yaptım demiş. ortam kötü zaten bu tip detaylarla* uğraşmayalıma getirmiş utanmadan.
bir de bunun facebook sayfasında kadın hayranları var ki, onlara ne demeli bilmiyorum. eşcinsellerden sonra kadınlara girişmişti bu "jinekolog" efendi. eminim oradaki "hayran kadınlar" başka ortamlarda ah biz kadınlara ayrımcılık yapılıyor, ülkemiz çok bozuldu zart zurt deyip kendilerini kurtarmak için eşcinsellere de sataşan cinstendir. aralarında doktor olanları bile var inanılacak gibi değil.
bu ve bunun gibi kibirli, otorite meraklısı, eşcinsellere yönelik küçümseyici tavrını özür mektubunda bile devam ettirenleri her allahın günü afişe etmekten vazgeçmeyeceğiz.
"elazığ'da deprem sonrası kira fiyatları 2 katına çıktı"
bunları yapanlar türkiye cumhuriyeti vatandaşı olduğu için kızmaya gerek yok sanırım. her felaket sonrası bunları yapanlara, gıda, ilaç stoğu yapanlara ve onları da fahiş fiyatlara satanlara vs. küfredeni göremiyoruz.
bu da bir başka türkiye cumhuriyeti vatandaşı - hem de profesörgillerden.
"yıldız teknik üniversitesi'nden prof. dr. bedri gencer, elazığ depremini çocuk yaştakilere evlilik yasağına bağladı."
niye ırkçılık deniyor? çünkü suriyeliye * sataşmak dünyanın en kolay şeylerinden biridir bu ülkede. sıkıysa mafyaya veya arkası kuvvetli olan türkiye cumhuriyeti vatandaşına bu hakaretler edilsin. şöyle bu fırsatçılığı yapanlara vs. açıkça isimlerine yönelik hakaretler etsin insanlar, açık açık yazsınlar, kendi isimlerini de yazsınlar o lafları ederken.
cesaret edebilirler mi sizce? başlarına ne gelir tahmin etmek isteyen var mı?
the doors'un 1967 yılında yayınlanmış ilk albümlerinde yer alan ve ölümün anlatıldığı, dinleyeni yaklaşık 12 dakika boyunca zihinsel ve düşünsel yolculuğa çıkartan unutulmaz şarkısıdır.
aynı zamanda grubun vokalisti jim morrison'un şarkı sözü yazmak için cesaretlendirdiği bir başka müzik efsanesi nico'nun morrison'un ölümü ardından ona ithaf ettiği albümün de adıdır. bu albümde nico'nun the end yorumunda şarkının sansürlenen meşhur "mother ı want to ..." kısmındaki ölümcül ses tonu karanlığın dibidir dense yeridir.
"this is the end, beautiful friend
this is the end, my only friend, the end
of our elaborate plans, the end
of everything that stands, the end
no safety or surprise, the end
ı'll never look into your eyes...again
..."
kendisi çok ama çok sevdiğim ve hep mutlu olmasını dilediğim bir ruha sahiptir. sözünü sakınmayan ve inatçı tavrına da biterim bu güzel kadının. biseksüeldi sanırım.
katolik kilisesindeki çocuk tacizlerine sesini çıkartmayan papanın fotoğrafını, canlı yayında ağzına geleni söyleyerek,* paramparça etmiştir. bu olaylı televizyon programından sonra muhalif tavrıyla bilinen bob dylan’ın 30. sanat yılı kutlaması konserinde, arenayı dolduran ve “muhalif şovu yapan” ama kiliselerdeki çocuk tacizlerine laf etmek yerine sinead o’connor’a kinlerini kusan binlerce biatçı ve dinci yalakanın yuhalamaları karşısında mesajı alan o'connor, planladığı şarkıyı okumak yerine, olaylı programda seslendirdiği bob marley’in “war”’ını * avazı çıktığı kadar bağırarak akapella okurken, kendisini protesto edenlerin, deyim yerindeyse, suratlarına tükürmüştür. o dönemlerde orasını burasını açarak şov yapmayı aykırılık sanan ve o’connor’ı bu yaptıklarından dolayı eleştiren madonna’nın da uygun bir şekilde ağzına etmiştir. türkiye’ye sadece bir kere özel bir konser için çeşme’ye gelen peter gabriel ile sahne almak üzere gelmiştir. ismini 2018 yılında shuhada' sadaqat* olarak değiştirmiştir.
ı am streched on your grave'ın buraya eklediğim canlı performansı ve sevgililerin ayrılmadan önceki son günlerini anlattığı the last day of our acquaintance enfestir. yakın zamanda müslüman olmuştur ve sonrasında bir canlı yayında kendisini meşhur eden nothing compares 2 you’yu yazan prince'ın anısına o şarkıyı okumuştur. yüzündeki o mutluluk ifadesi ile bütünleşen muazzam performansı izleyenleri büyülemiştir. dayanamıyorum ve yine yazıyorum; çok seferim bu ablayı. *
the last day of our acquaintance
the last day of our acquaintance (live)
ı am streched on your grave (live)
war'ın sözlerini değiştirip çocuk tacizine dikkat çektiği ve çocuk tacizlerine sessiz kalan katolik kilisesi ruhani lideri papa'nın fotoğrafını canlı yayında parçalayıp fırlattığı ürpertici performansı
"çocuk tacizcilerini destekleyen hristiyan tipi dincilerin" protestolarına maruz kaldığı konserdeki efsane performansı
kendisinin cinsel yönelimi hakkında doğrudan bir beyanı olmamıştır. evliliklerini kadınlarla yapmıştır. * grubu the revolution ile yayınladığı purple rain albümü, onun tüm dünyada tanınmasına yol açmış ve albüm listelerde haftalarca bir numarada kalmıştır.
kendi bestelediği ve sözlerini yazdığı pek çok şarkı sayesinde müzik dünyasına yeni isimler de kazandırmıştır. ör: (bkz:sinead o'connor), (bkz:the bangles).
az önce van'daki çığ konusunu twitter sayfasında gündeme getirme şekli ile yine ilgiyi üzerine toplamış, yine şov yapmış. daha önce roboski katliamı için "katır kürtler",* canlı bomba eylemleri için "boom", soma maden faciası için "müstehak" gibi alay içerikli, rezilce yazılar yazmıştı. bu adamın bu alay içerikli laflarını savunan fanatik okuyucuları da en az onun kadar rezil.*
sözlük sözlük olalı böyle saçma başlıklara mağruz kalmadı
hayır ayı sözlüğe üye olmadan önce bir googleden yazın neymiş kime hitap ediyor vs vs
hetero olup, sözlükte eşcinsel olmaktan korkma diye anormal bir başlık açmış, linç yemek istiyor sanırım
problemli mi? gerçekten bugün bir heteroseksüel arkadaşımın bana sorduğu soru,bir anda donup kaldım duraksadım kafamda kuracağım cümleleri hazırlarken birden sözüne devam etti.neden sadakatli değisiniz diye devam etti?
derken ilk cümlem; hayatında kaç eşcinsel tanıdın? seni bu fikre iten şey nedir sorusu,insanların bir çoğunun kişisel ve genel problemleri vardır yada ruh sağlıkları bozuk kimisi bu durumu minimal seviyeye indirir ve dışarıya lanse etmez kimisi lanse eder
devam ettim;şayet öyle bir şey olduğunu varsayalım,toplum dediğimiz olgunun ataerkil yapısı olabilir mi? toplumun dayatması baskısı,zorlaması afaroz etme korkusu olabilir mi? bu gerekçeden ötürü kişinin kendini çocukluktan beri kendini bir kalıba sokamaması,ergenlikteki zorlu sürecine nedemeli? peki ya iş hayatının mobing korkusu ve stressi ?
bunlar bir bireyin psikolojik açıdan anksiyete,duygu durum bozukluğu vb hastalıklara neden olmaz mı?
toparlandım ikinci soruna cevap vermek için hazırlandım; bir ikincisi sorun belkide yaşadığımız coğrafya sınırları içinde dünya genelinde artık eşcinsellik evlilikler artıyor ve artık bu eşler doğal yoldan çocuk sahibi oluyor açıp bakabilirsin mesela berlin’de her 4 evlilikten biri eşcinsel evlilik
sustu bir şey demeden kahve ısmarladı sanırım kahveyi keyifle yudumlarken tabularınıda bir nebzede olsa kırma umudu ile iç geçirdim
kamyoncu nicki yazar(yazar demeye bin şahit) burayı romeoya veya hornetle karıştırdın, senin düşüncene sahip insanlardan gına geldiği için sözlüğe giriyoruz burda bile nefes aldırmıyorsunuz bi bitin artık lo ne ewel çıktınız
edit:burdan sana ekmek çıkmaz
(bkz:sözlüğe seks için gelmek)
uzun zamandan var olan majör depresyon ve anksiyete ile baş edemeyip, hayatın günlük akışına ayak uydurmayarak bugün itibari ile vermiş olduğum karardır, tüm telefon rehberimi tüm sosyal medya hesaplarımı resimlerim geçmişe yönelik ne varsa hepsini yok ettim, sanırım bu bir yeni sayfa açma isteğidir, eskiye bağlı olmadan yeni bir yaşam alanı bulma isteği, bu bir vazgeçiştir her şeyden herkesten ve kendinden
kamyoncu nicki yazar(yazar demeye bin şahit) burayı romeoya veya hornetle karıştırdın, senin düşüncene sahip insanlardan gına geldiği için sözlüğe giriyoruz burda bile nefes aldırmıyorsunuz bi bitin artık lo ne ewel çıktınız
edit:burdan sana ekmek çıkmaz
(bkz:sözlüğe seks için gelmek)
adını bile söylersek yürek burkan şehir
gerçekte adı ankara ama bana göre en kara şehir ankara
perdenin arkasındakiler grubu ne güzel anlatmış şarkılarında...
yine boş yine loş bu oda
seni benden ayıran tüm anılarla.
dur, daha gitme yolumuz uzun,
zamanı gelir elbet başka kalplere dokunuruz.
dokunuruz, başka tenlere sokuluruz yine yeryüzünde kayboluruz,
kibrimizde boğuluruz
başka dudaklarla öpüşürüz yine yine.
gökyüzünde buluşuruz, ankara'yla bozuşuruz.
gecenin bana oyununa bak, gülüşünde gizlenmiş tüm yildizlar.
belki kötü bir başlangica son oluruz, başka evlerde, oda
larda soyunuruz soyunuruz, başka tenlere sokuluruz yine.
yeryüzünde kayboluruz,
kibrimizde boğuluruz.
başka dudaklarla öpüşürüz yine
gökyüzünde buluşuruz, ankara'yla bozuşuruz
herkes burda sözcüğe atıfta bulunmuş kimi olayı abartarak bunu cümle içinde kullananlarla konuşmam dahi demiş
sevgili sözlük yazarları eminim yeri gelmiş sizde cümleleriniz içinde mutlaka kullanmışsınız burda edebli bakire rolü oynamaya gerek yok
not;evet bunu cümle içinde çok sık kullanmak rahatsız edici
geçen haftalarda benim doğum günümde malum yeni şehir yeni ortam olunca çevredekiler pekte umursamamış olsa gerek,bende bu kutlamalara alışkın hediyelerle boğulmaya alıştığım için ertesi gün gidip kendime apple telefon aldım
entreyi neden açtim bilmiyorum ama sanırım çok yanlızım be sözlük yazarları