redhead

Durum: 76 - 0 - 0 - 0 - 10.04.2014 15:22

Puan: 1132 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 4

robin thicke

blurred lines şarkısının parodisini 234128 kez kahkaha ata ata izlediğim şarkıcı. hem görüntüleri hem sözleri süper uyarlamışlar, helal olsun.
gerçi sonlarda asıl klipten baya kopmuşlar. bir sürü gereksiz insan gelmese de asıl klibe gönderme yapmaya devam etseler daha yarıcı olabilirmiş.

paulo coelho

bir zamanlar en sevdiğim yazardı.
sonra aslında kendini lanse ettiği gibi bir insan olmadığını fark ettim.
buna rağmen şu an gurur duyduğum pek çok düşüncemin temelini attığı içi kendisi hala çok özeldir benim için. tüm kitapları durur kitaplığımda.

başlıkları alt alta okumak

an itibariyle...
. uzak durulması gereken erkekler (3)
. pasif agresif kişilik bozukluğu

mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi

bir-bir buçuk hafta önce gidip türk dili ve edebiyatı bölümüne kaydımı yaptırdığım, 1882 yılında kurulmuş devlet üniversitesi.

avatar the legend of korra

az önce yeni sezonunun ilk iki bölümünü izlediğim anime. yine harika bir konu bulmuşlar, yeeey! sabırsızlanıyorum yeni bölümler için.

eirene 7renk

şirin entry'lere sahip yeni bir yazar. hoşgelmiş.

akp'den altı bin kişilik sosyal medya ekibi

gönüllü anti-ordularından pek çoklarının tutuklanacağını düşündüğüm paralı asker ordusu.
gelsinler bakalım. sırf bu yüzden twitter açılır hani.

serdar kadakal

bu nasıl bir haksızlık, bu nasıl bir iğrençlik? allah kahretsin sizi, terörünüzü, biber gazınızı, faşizminizi.
hakkında bir şeyler yazmayı her denediğimde tüylerim diken diken oluyor, gözlerim doluyor. nur içinde yatsın.

gezi'de ölenler suriye'dekinin yanında devede kulak

resmen tutulacak yeri olmayacak savunma cümlesi. bakın avrupa birliği bakanımız ülkesini kimlerle kıyaslıyor. nasıl da duygu sömürüsü yapıp kaybettiğimiz altı canı enikonu yok sayıyor.
not: yeni öğrendim. yedi olmuş. allah sizin belanızı versin, iğrenç herifler.
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyase...

j'adore

beyoğlu'nda, balık pazarı'nı geçtikten sonra ilk sağda kalan mükemmel bir çikolatacı. müthiş bir çikolata tarifleri var ve o çikolatayı hangi tatlıya koyarlarsa koysunlar sonuç aynı derecede müthiş oluyor haliyle. her gün her gün gidip tüm menüsü denenesi.
ayrıca ortam da son derece şirin, hatta romantik.

türk kızları

hem fizik hem zihniyet bakımından gayet taş gibi olanları da vardır, allah için. ataerkil toplum yapısı yüzünden hayata 1-0 yenik başladıkları (başladığımız) konusunda sosyalbilici'ye katılıyorum. boy konusunda da greenday'e. :(
yine de internet ortamındaki tüm bu karalamaları hak etmiyorlar, hak etmiyoruz. olay sadece erkek egemen düzenin kadına sağladığı sözde yararların geçici büyüsüne kapılıp kendini sahiplenecek birini aramak yerine biraz kendini geliştirip de kendi ayakları üstünde durabilmekte. bu bakımdan biraz feminizme ihtiyaç var.
not: tabii ki eşitlikçi feminizmden bahsediyorum. yoksa feminizmin arkasına saklanıp da pozitif ayrımcılık istemek son derece tutarsız ve samimiyetsiz bir tavır bence.

harry potter

yan kitaplarından biri olan "fantastik canavarlar nelerdir, nerede bulunurlar?" için bir film uyarlaması düşünülen seri. tüm kitaplarını senelerdir defalarca okumuş ve hala ara ara okumaya devam eden beni daha mutlu edemezlerdi herhalde.

bugün kendimi kötü hissediyorum çünkü

regliyim.
bence yeterli bir sebep?

gizli saklı iş yapılırken oluşan heyecan

o sırada biri yaklaşırsa, seslenirse ya da kapıyı çalarsa yerinizden bir buçuk metre sıçramanıza sebebiyet verecek olan heyecan. benim için heyecan katsayıları sınav döneminde ailemden gizli kitap okumaktan anne-baba işteyken eve sevgiliyi getirmek arasında değişen aktiviteler sırasında oluşuyor.

sevgili

nihayet hayalimde olanından edindiğim meret. meret dediğime bakmayın, pek bir memnunum halimden.
çünkü insan sevgilisinin karşısında evde olduğu kadar rahat olamıyorsa olmuyor o ilişki tam. şimdi ilk defa, yanındayken tam olarak kendim gibi olabildiğim, rahat rahat saçmalayabildiğim, daha doğrusu birlikte saçmalayabildiğimiz bir sevgili buldum. birlikte her türlü çılgınlığı, çocukluğu yapıp hayvan gibi eğlenebiliyoruz. her şeyden bahsedebiliyoruz, film-dizi-kitap muhabbetinden geyiğe, dertleşmekten fikir tartışmaya kadar. sekse gelince... o ten uyumu denen şeyden bolca var bizde. ama en önemlisi çok seviyoruz birbirimizi.
şimdi buraya böyle ballandıra ballandıra anlatınca neredeyse suçlu hissettim ama çok mutluyum be sözlük.
biliyorum, sonsuza kadar sürmez, öyle bir iddiam yok. ama sürebildiği kadar sürsün istiyorum, her sarılmak istediğimde sıkı sıkı sarılabileyim istiyorum, canı sıkkın olduğunda şirin şirin bakıp da gülümseteyim onu istiyorum. canım o benim, canım.
o zaman bir de şarkımız gelsin:

bir kadının en güzel yeri

kadın incecik ve beyaz tenliyse, ki ben öyle seviyorum, köprücük kemikleri, dizleri, bilekleri, göbeği. bir de uzun ve bakımlılarsa saçları.

heteroseksüel kızların lezbiyenlere söylediği şeyler

kızdan kıza değişir.
homofobik olanlardan bahsediyorsak koca bir boş küme olur bu. sanki üstlerine atlayacakmışsınız ya da lezbiyenlik bulaşacakmış gibi.

luna

lovegood olanı candır.
yazar olanı da hoşgelmiş.

korhan futacı ve kara orkestra

dinleyip de beğenmediğim şarkıları olmayan, dinlediğim tek türk grubu. gerçi evrenseller artık. tapıyorum ben bu adamlara. müziği gerçek anlamda hissederek yaptıkları her şarkıdan belli oluyor. öyle yoğun ve karanlık ki...
ayrıca 20 eylül'de, kadıköy sahne'deki canlı performanslarını iple çekiyorum.
http://www.biletix.com/etkinlik/PKS81/IS...

uykusuzluk

"acaba ekranın önünde cidden hayatımda daha önce görmediğim kadar minik sinekler mi dolaşıyor yoksa ben mi hayal ediyorum?" dedirten. e yatayım o zaman ben artık sözlük.
  • /
  • 4
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 76

ensest ilişki

lgbt üyeleri tarafından bile bu denli yargılanmasına şaşırdığım ilişki türü.
hayır iki taraf da razıysa, bunu istiyor ve iğrenç bulmuyorlarsa bunun etik olmadığını, iğrenç olduğunu söyleme, bunu suç sayma hakkını kim kendinde nasıl buluyor merak ediyorum. hepimiz sinir olmuyor muyuz eşcinselliği doğaya aykırı, iğrenç bulanlara? e farkı nerede?
bence insanlar eşcinsel ya da ensest ilişkilere bu kadar tepki göstereceğine tecavüze, pedofiliye, zoofiliye bu kadar tepki gösterse şu an bu halde olmazdık.

pluviophile

türkçe karşılığı var mı bilmiyorum ama ingilizcede yağmuru seven, yağmurdan keyif alan ve yağmurlu günlerde huzur bulan insanları tanımlayan kelime.
bu insanlar nihayet sonbahar geliyor olduğu için çok mutlular mesela şu an.
evet, kesinlikle onlardanım!

ensest ilişki

lgbt üyeleri tarafından bile bu denli yargılanmasına şaşırdığım ilişki türü.
hayır iki taraf da razıysa, bunu istiyor ve iğrenç bulmuyorlarsa bunun etik olmadığını, iğrenç olduğunu söyleme, bunu suç sayma hakkını kim kendinde nasıl buluyor merak ediyorum. hepimiz sinir olmuyor muyuz eşcinselliği doğaya aykırı, iğrenç bulanlara? e farkı nerede?
bence insanlar eşcinsel ya da ensest ilişkilere bu kadar tepki göstereceğine tecavüze, pedofiliye, zoofiliye bu kadar tepki gösterse şu an bu halde olmazdık.

askk

yazarlığım onaylanır onaylanmaz nick altımda hoş geldin dileklerini görünce sevindirik olduğum komitedir. ne şirin bir şey olm burası, yerim sizi!

j'adore

beyoğlu'nda, balık pazarı'nı geçtikten sonra ilk sağda kalan mükemmel bir çikolatacı. müthiş bir çikolata tarifleri var ve o çikolatayı hangi tatlıya koyarlarsa koysunlar sonuç aynı derecede müthiş oluyor haliyle. her gün her gün gidip tüm menüsü denenesi.
ayrıca ortam da son derece şirin, hatta romantik.

çocukluk dönemi sanrıları

film ya da dizilerde, öpüşme sahnelerinde oyuncuların gerçekten öpüşmediğini, ayıp olduğu için o sahnelerin hileyle yapıldığını sanardım. sonunda anneme sorduğumda ve gerçekten öpüştükleri cevabını aldığımda şok olmuştum, insanın nasıl olup da tanımadığı biriyle öpüşeceğini aklım almamıştı.
bir de bir keresinde içinde ne olduğunu öğrenmek için ana okulumdan tebeşir alıp eve getirmiştim gizlice. sonra çok kötü hissedip anneme yüzüm kızararak anlatıp cehenneme gidip gitmeyeceğimi sormuştum.
çocuklar ne saf, ne masum şeyler böyle.

jinekolojik şiddet

kapalı beyinli, düşüncesiz insanlar ve aptal sosyal normlar yüzünden oluşmuş iğrenç bir olgu.
aslında adam gibi bir doktor olsa kolayca teşhis ve tedavi edilebilecek, çok yaygın bir jinekolojik hastalığım var. senelerdir süregelen. neden acaba? çünkü devlet hastanesindeki o doktor bozuntuları "evli değilsin ve yanında velin de yok. seni muayene edemem." diyor ve başından savmak için herhangi bir test bile yapmadan antibiyotik yazıp gönderiyor. çünkü bekar olmakla bakire olmak aynı şey olarak algılanıyor bu toplumda, evlenmeden önce cinsel ilişkiye girdiysen de bunu mutlaka ailenin bilmesi gerekiyor.
sen zor durumda kalmış birine yardımcı olmayacaksan neden ettin o zaman o yemini? doktor olman gerekiyor senin, namus bekçisi değil. senin gibiler tarafından psikolojik baskıya uğrayıp sert davranılmaktan korktuğu için jinekoloğa gidemeyen kaç kadın var acaba türkiye'de?
hayır, zaten hayatım boyunca hiç girmedim bir erkekle cinsel ilişkiye, zaten korkuyorum vajinal ultrasondan. jinekoloğumdan anlayış ve biraz özen istemenin hakkım olduğunu ve bu hakkı elde edebilmek için özel hastanelere ya da kliniklere para saçmamam gerektiğini düşünüyorum. nerede kaldı sosyal devlet? hadi onu geçtim, nerede kaldı insanlık?

sevgili

nihayet hayalimde olanından edindiğim meret. meret dediğime bakmayın, pek bir memnunum halimden.
çünkü insan sevgilisinin karşısında evde olduğu kadar rahat olamıyorsa olmuyor o ilişki tam. şimdi ilk defa, yanındayken tam olarak kendim gibi olabildiğim, rahat rahat saçmalayabildiğim, daha doğrusu birlikte saçmalayabildiğimiz bir sevgili buldum. birlikte her türlü çılgınlığı, çocukluğu yapıp hayvan gibi eğlenebiliyoruz. her şeyden bahsedebiliyoruz, film-dizi-kitap muhabbetinden geyiğe, dertleşmekten fikir tartışmaya kadar. sekse gelince... o ten uyumu denen şeyden bolca var bizde. ama en önemlisi çok seviyoruz birbirimizi.
şimdi buraya böyle ballandıra ballandıra anlatınca neredeyse suçlu hissettim ama çok mutluyum be sözlük.
biliyorum, sonsuza kadar sürmez, öyle bir iddiam yok. ama sürebildiği kadar sürsün istiyorum, her sarılmak istediğimde sıkı sıkı sarılabileyim istiyorum, canı sıkkın olduğunda şirin şirin bakıp da gülümseteyim onu istiyorum. canım o benim, canım.
o zaman bir de şarkımız gelsin:
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.