serkan

Durum: 907 - 0 - 0 - 0 - 20.06.2020 12:44

Puan: 16350 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oyuna çıkıyoruz birer ikişer, bittimi oyun sandıktayız hepimiz...
  • /
  • 46

polisin üniversitelerde dağıtmaya başladığı direnmeyin bildirisi

direnmeyin biz istediğimizi zaten s... s... yaparız diye bir dipnot düşmüşler midir merak ediyorum. o ne iş ya?

doğru insanı beklemek

kezbanlık dönemimde yapmıştım sanırım böyle şeyler. yok öyle birşey...

fullmetal alchemist-brotherhood

müzikleride kendisi gibi mükemmel olan animedir. kanıtlayabilirim,



gelinin beline bağlanan kırmızı kurdela

hediye paketi çağrışımı yapıyor nedense bende veya bekaretin de olaya karışması ile " el değmeden paketlendi." reklamları.

(bkz: paktek paketleme sistemleri )

en yakındaki kitabın 45. sayfasının 5. satırı

"uzakta olduğunuzda ise düşmanın burnunun dibinde olduğunuza düşmanı inandırmalısınız." sun tzu.

(bkz: savaş sanatı)

evde yapmaya çalışınca hüsrana uğranan şeyler

tamirat. denediğimde hüsrana uğramadığım bir an hatırlamıyorum.*

uzun hikaye

çocukluğumda yanımda gezdirir gönüllü reklamcılık yapardım bu kitap için. över över, isteyenlere ödünç verirdim.*

hayao miyazaki

bu adamın yaptığı animelerin müziklerini joe hisaishi yapar ki ghibli orkestrasını bu adam yönetir.*

sekai ichi hatsukoi

yaoi tarzı eğlenceli bir anime/mangadır.

spoiler-----

ritsu onodera lise yıllarında uzaktan uzaktan sevdiği masamune takanoya bir gün kütüphanede açılır ve kısa süreli bir ilişki yaşarlar. yıllar sonra ritsui, takanonun patron olduğu anime şirketinde çalışmaya başlar ve olaylar gelişir. başka gey çiftlerimizde var ama anime daha çok bu çift üzerine kurulu. adam çocuğa ya benim ya kara toprağınsın diyor resmen, çok güldüm.

spoiler----

shoujo manga sevmememe rağmen cidden çok iyi bir anime.

fullmetal alchemist-brotherhood

yeni başlamama rağmen saatlerce bıkmadan bölüm devirebildiğim, simyacı edward ve alphonse elric adında iki kardeşin hikayesini anlatır ki farklı bir konusu ve örgüsü var. hiromu arakawa animenin mangakası olur.

25 ağustos 2013 odtü orman işgali direnişi

üstünlük kurma çabası içerisinde yanıp kavrulan birileri var ve bu birileri kuyruğuna kim bastıysa alenen zarar vermekten geri durmuyor. muhalefetsiz bir ülke istedikleri aşikar. anlamadığım çok şey varken gün geçtikçe parçaları dizmeme gerek kalmadan kendileri diziyorlar.

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

savaş sanatı- sun tzu

ayı sözlük ikinci doğum günü klibi

çok tatlı olmuş cidden. elinize sağlık *

edit: giriş müziğide cidden süpermiş

naruto shippuuden

sırf kaç yüz ölüm izledim diye tamamına erdireyim diye izliyorum artık. filler ve dandik bölümlerden saçımı başımı yolacak kadar sıkıldım. hayır o değilde, bok ettiler güzelim animeyi. allahtan bleach var da izleyip sakinleşiyorum.

20 temmuz 2013 ekşi sözlük'e ölüm fetvası çıkarılması

kitap, yayın, medya manipülasyonu amaçlarının önemli bir noktası olsa gerek. senaryo bir yerlerden iyice tanıdıklaşmaya başladı.

(bkz: 1984 )

(bkz: büyük birader tayyip )

orochimaru

sözlük yazarlarının hep beraber grup seks yapması

grup sex sonrası mekanda yağ, bol miktarda kıl ve ter birikintilerine sebeb olacak aktivite.

nefret edilen hitap edilme sözcükleri

çorumlu bir arkadaşım herkese gobel diyip dolanırdı. ilk başta anlamamıştım ne diyor bu falan diye ama, meğer fırlama çocuklara gobel derlermiş oralarda. cidden çok itici.

ayı sözlük yazarlarının yaşamak istediği ülkeler

kanada hayaliyle yıllardır yanıp tutuşsam da kendi meslek grubum için +2 yıl eğitim sonrası sınav ve kazanılması halinde mesleğimi geçerli sayıyorlar. 2 yıl kayıp, yine de kanada hayali için değer diye düşünüyorum.

penisin tadı

mens health küçük cinsel taktiklerde bal sürülüp "alınan tat ve verilen haz" artırılabilir diye bir yazı okumuştum. çilekli yoğurtla denemeyi düşünüyorum, ahududulu kremada olabilir. karar veremedim bak şimdi.
  • /
  • 46
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 907

fullmetal alchemist-brotherhood

yeni başlamama rağmen saatlerce bıkmadan bölüm devirebildiğim, simyacı edward ve alphonse elric adında iki kardeşin hikayesini anlatır ki farklı bir konusu ve örgüsü var. hiromu arakawa animenin mangakası olur.

gökyüzünde yalnız gezen ayılar

yeryüzündeki yalnız chaserların başlarına düşer inşallah.*

rufus wainwright

ben onu hallelujah ile bildim...

öpüşürken gözleri kapatmak

bebek taklidi yapan kızlar

44 numara ayakkabıyla vuracaksın ağzına.* * * *

çıt sesine evi basan alt komşu

parmaklarınız üzerinde yürüseniz de sizin boş anınızı kollayıp kapıya dayanırlar. çoğunlukla 50-70 yaş arası teyzelerden hallicedir.

özellikle öğrenci evi olmasından istifade ederek emekliliğin sıkıcılığını üzerinden atmak için bu yola başvururlar.
hayır, o evde öğrenci olmasa dert edilmeyecek gürültüler öğrenci olunca kelebek etkisi misali kafalarında büyür de büyür. yapabileceğiniz tek yol çirkef yüzünüzü açığa çıkarıp bir daha gelmelerini engellemektir.

pazar öğleden sonra yaklaşık 14:30 ;
bizim teyze kalın gözlükleri ve pembe hırkasıyla kapıyı çalar.

- çamaşır makinanız mı çalışıyor sizin?
+evet teyze çamaşır yıkıyorum
- ses yapıyor, bu ne gürültüdür , bir rahat bırakmadınız zaten. gece patır patır yürüyordun sen yine.
+ dün evde yoktuk teyzecim
-sanki evde olsaydınız gürültü yapmayacaktınız!
- sesini kısın çamaşır makinasının! bıktım artık
+peki teyzecim kumandayı alıp sesini sıfırlıyorum hemen!!!!!!
- bişey söylemeyede gelmiyor bunlara anam, yeni nesil hep böyle!

yazarların hatırladıkları en eski anıları

hiç unutmam birgün okul sıralarında otururken* baktım köşede kızlar toplaşmış aşk mektubu falan yazıyorlar. bir tanesi sınıfın en yakışıklı çocuklarından ikincisine *, birtanesi sınıf üçüncüsüne falan böyle güzel manalı aşk sözcükleri yazıyorlar.

nasıl imrendim nasıl imrendim anlatamam.
akşam eve gittim vereceğimden değilde yazmak istiyorum. çünkü içimde böyle şeyler hissediyorum ve o yaşta bunları içine atmak çok zor.
aldım kalemi elime, bir tanede kırmızı kağıt. çarpuk çurpuk yazımla * başladım yazmaya.
yazıyorum da yazıyorum... nasıl dolmuşum. bir yandan da ağlıyorum çocukluk işte.
tüm gece yazdım. geç uyuduğum içinde sabah okula geç kalmamak için aceleyle fırladım evden.
sen git unut o mektubu masada. üstüne birde "anıl" yaz.
orada bıraktığımı bile unutmuşum, öğle arasına doğru hatırlayabildim ancak.
aklıma geldi sonradan ama nasıl huzursuzum, diken üstünde dersin bitmesini bekledim. sonra sınıftan ilk ben fırladım. tabana kuvvet, bir yandan ağlıyorum, bir yandan dua ediyorum. "allahım nolur annem bulmasın mektubu nolurrr yalvarırım"
o yaşta bile farkında oluyor insan diline eline düğüm atması gerektiğinin. okulla evimiz çok yakındı o zamanlar. hemen eve geldim. açtım kapıyı, baktım annem yok. "ohh " dedim. "bulmamıştır ozman" neyse odama geldim annem çalışma masamın başında elinde katlanmış kırmızı bir kağıt. nasıl ağlıyor bir görseniz oğlu ölmüş sanırsınız. bende başladım ağlamaya " anne özür dilerim lütfen affet."
annemin yüreğimde ömür boyu izi kalacak bir yara açması uzun sürmedi.

" benim senin gibi bir oğlum yok artık."

yüreğime ne oturmuştu o çocuk halimle. ani bir manevrayla aldım mektubu elinden annemin.
tabanlara kuvvet başladım tüm hızımla koşmaya. koşuyorum ağlıyorum, koşuyorum ağlıyorum...
merdivenlerden düşe kalka indim. ama canım öyle bir yanmış ki koşuyorum deli gibi.
saatlerce koşmuştum. şehir dışına kadar allah ne verdiyse...

dizlerimin kan içinde olduğunu hatırlıyorum düşmekten...
sonrasında bayılmışım. uyandığımda bir hastanede yatıyordum.

yaşlı bir amca beni yol kenarında bulmuş, hastaneye kaldırmış.
uyandığımda annem hala ağlıyordu. özür diledi benden beni çok sevdiğini söyledi. ilginçtir, sadece çocukluk buhranı olduğunu sanıyor. çünkü bakınca gayet normal bir erkeğim. kız arkadaşlarım olduğunu, bir gün evlenip yuva kuracağımı... ahh anne ahh.

buda böyle bir anı işte.

iran sineması

muhsin makhmalbaf ve abbas kierostiami gibi ustaların başını çektiği, son dönem dünya sineması. özellikle geçtiğimiz yıllarda batı avrupa dolaylarında ciddi prim yapmışlardır. arkadaşımın evi nerede?, kirazın tadı, hayat devam ediyor gibi, insanın içini ısıtı ısıtıveren, yapım maliyetleri son derece düşük filmler üreterek imkansızlıktan yakınan türk sinemacılarının asabını bozmuşlardır. rejim dolayısıyla çoğu filmde olaylar çocuklar üzerinden anlatılmıştır. imgeler sıkça yer bulmuştur bu filmlerde. velhasıl, güzeldirler.


(bkz: cennetin cocukları)

ayı sözlük tanıtım çalışmaları

ben bir kaç arkadaşımı "çok yakışıklı kıllı mıllı adamlar var, bir görseniz hemen mesaj atıp tanışıyorlar hepside zengin" diye kandırmaya çalıştım. umarım işe yarar...

liseli eşcinsellere tavsiyeler

erkeklere fazla güvenme, yarı yolda bırakmasını iyi bilirler...
arkadaşlıklara fazla güvenme, çıkar çatışmasında saman alevi gibi sönüp giderler...
melankolik müzikler dinleme konusunda iddialı olma, hayatın yeterince melankolik...
ilk amacın edindiğin meslek, kazandığın hayat olsun...
fazla hayalperest olma, ayakların hayallerden çok gerçeklere bassın...
kolay bir hayat yaşamayacağını, aşklarının çoğu kez boğaza dizilen düğümlerden ibaret olacağını bilmene henüz gerek yok çünkü bunu bilmek için çok tecrübe edineceksin....
bedenin, et pazarından daha değerli kucaklar hak ediyor unutma tatlım...
herşeye rağmen mutlu olma imkanına yeterince sahipsin...
tek önemli olan sen ve senin kendini geliştimeni bekleyen yanın... *

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

"alinin karnı acıkttııııııı" milupaydı sanki. yankılanmıyor mu birde o ses. * * *

iki erkeğin öpüşmesi

evli bir erkekle ilişki yaşamak

bolluk içinde, bir eli yağda bir eli baldadır. belki siz yağ karısı bal veya tam tersi, ne bolluk ne bolluk... sevdiğimi karısıyla nasıl paylaşırım bilemiyorum. hem kuzum kadına yazık ya. çocuğuda varsa bir de... yüreğim el vermez, öyle ki tecrübe etmemişim etmemeyi düşünmekteyim.
(bkz: genişlikte bir yere kadar)
tabi saygım sonsuz, alan razı veren razıysa beni ilgilendirmez.

her başlığın altından şarkı sözü çıkması

neden sıkıntıya dönüştüğünü anlamadığım başlıktır, herkes ilgi alanlarını paylaşır. paylaşsındır, okuyanıda sevenide vardır. müzik dışında bişeyler paylaşımlar sevenlerde istedikleri başlıkları açsın, klavyeleri elindenmi alındı sanki. sol köşeyi o başlıklarla doldursunda sıkılmasın yorumlar yapsın. hayır sayıları hiçte yadırganacak gibi değil... garip... okadar müzikten sıkılmış kişi boş boş duruyormu yani.

ankara

4.yılını geçiren insanlara kafayı yedirtebiliyor, okul bitsede gitsem dedirten şehir.