serkan

Durum: 907 - 0 - 0 - 0 - 20.06.2020 12:44

Puan: 16350 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oyuna çıkıyoruz birer ikişer, bittimi oyun sandıktayız hepimiz...
  • /
  • 46

erkeksi kıllı geniş omuzlu gay

bleach

animeye uyarlanmış müzikleri cidden çok iyi olan, tite kubo tarafından yaratılmış manga.adamın ellerine sağlık, izlediğim en iyi anime.

misophone

iskoçya ellerinden yaratıcı, farklı bir tarzı olan grup. pek bilinmeseler de wes anderson filmleri için şarkılar yapmışlardır.


bir röportajları,

http://wehavethelyrics.wordpress.com/201...

dinlemekten başım ağrısa da hala dinliyorum, sakın dinlemeyin!!!*

kılsız ayı

sporla çekicilik kategorisinde en yukarı basamağa kadar çıkabilecek ayıdır.

senden sonraki böyle olsun

tanrıya sorulacak ilk soru

beni tanımadın değil mi?*

tanrıya sorulacak son soru

saplantı

düşünceleri savamama hali, hastalık. böyle bir arkadaşa denk gelmiştim, ufak bir rahatsız edici durumla karşılaştığında düşünmekten kafayı yerdi. kötü bir durum tabi...

(bkz: obsesif kompulsif kişilk bozukluğu )

uyuduğunu söyleyen sevgiliyi sosyal ağlarda online görmek

birde bunun bir üst aşaması var ki tecrübe etmişliğim var,

böyle gizli gizli siteye girdiğini hissettiğinizden kontrol amaçlı site ziyareti yaparsınız,
aniden mesaj gelir biiiip biiiip...
gelen salak sevgilidendir, tanışalım mı??
resmimi kaldırdığımdan nick ismimi tanıyamamış ve zurnanın zırt dediği yerde hayatına kastetmiştir. sonra allah ne verdiyse...


sözlükte din tartışmak

özgür bir platform olan ayı sözlükte, herkes istediği konuda bilgi alışverişinde bulunabileceğinden olması muhtemel durum.

gizli gay

full gizli olanına denk gelmiştim bikere. *

la

doğada en çok bulunan notadır kendisi.

haziran

kültür bakanlığı web sitesi ingilizce çevirileri

deli gibi sarhoş olup, cesaret patlaması yaşadığım bir gece bende girip bir yoklamayı düşünüyorum açıkcası.

ramazan ayını sömüren yavşak gıda reklamları

tek bakkalla sınırlı markalar bile afili reklamlarla film aralarına girince insan bir afallıyor tabi.

göt denince akla gelenler

yutucu.

http://ayisozluk.com/lnk/a29e70

kendini üstün zekalı sanan kişi

büyük ihtimalle ev arkadaşıma denk gelmişsinizdir ve size ilkokulda iq testinde okul birincisi olduğundan, aslında zekasının diğer insanlardan farklı olduğundan ama kimsenin onu anlamadığından bahsediyordur.

- hımm anlıyorum canım bu insanlar böyle anlamıyorlar seni naapsakki. neyse odada yemek unuttum yanmasın o*

sevgili günlük

son bir sınav sözlük... sonra seninleyim, geceler sabah olmasın her gece, her gece...*

ayı sözlük üçüncü ankara zirvesi

evet, yine aynı sebebler.* * *

her konuştuğu gayin kendisine yazdığını sanan gay

(bkz: sorunlu)

cidden var böyle birşey. *
  • /
  • 46
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 907

fullmetal alchemist-brotherhood

yeni başlamama rağmen saatlerce bıkmadan bölüm devirebildiğim, simyacı edward ve alphonse elric adında iki kardeşin hikayesini anlatır ki farklı bir konusu ve örgüsü var. hiromu arakawa animenin mangakası olur.

eleni vitali

*

ölümcül şarkıların sahibi yunan sanatçı. canlı dinlenecek kişilerin başında gelir.

rufus wainwright

ben onu hallelujah ile bildim...

öpüşürken gözleri kapatmak

bebek taklidi yapan kızlar

44 numara ayakkabıyla vuracaksın ağzına.* * * *

çıt sesine evi basan alt komşu

parmaklarınız üzerinde yürüseniz de sizin boş anınızı kollayıp kapıya dayanırlar. çoğunlukla 50-70 yaş arası teyzelerden hallicedir.

özellikle öğrenci evi olmasından istifade ederek emekliliğin sıkıcılığını üzerinden atmak için bu yola başvururlar.
hayır, o evde öğrenci olmasa dert edilmeyecek gürültüler öğrenci olunca kelebek etkisi misali kafalarında büyür de büyür. yapabileceğiniz tek yol çirkef yüzünüzü açığa çıkarıp bir daha gelmelerini engellemektir.

pazar öğleden sonra yaklaşık 14:30 ;
bizim teyze kalın gözlükleri ve pembe hırkasıyla kapıyı çalar.

- çamaşır makinanız mı çalışıyor sizin?
+evet teyze çamaşır yıkıyorum
- ses yapıyor, bu ne gürültüdür , bir rahat bırakmadınız zaten. gece patır patır yürüyordun sen yine.
+ dün evde yoktuk teyzecim
-sanki evde olsaydınız gürültü yapmayacaktınız!
- sesini kısın çamaşır makinasının! bıktım artık
+peki teyzecim kumandayı alıp sesini sıfırlıyorum hemen!!!!!!
- bişey söylemeyede gelmiyor bunlara anam, yeni nesil hep böyle!

yazarların hatırladıkları en eski anıları

hiç unutmam birgün okul sıralarında otururken* baktım köşede kızlar toplaşmış aşk mektubu falan yazıyorlar. bir tanesi sınıfın en yakışıklı çocuklarından ikincisine *, birtanesi sınıf üçüncüsüne falan böyle güzel manalı aşk sözcükleri yazıyorlar.

nasıl imrendim nasıl imrendim anlatamam.
akşam eve gittim vereceğimden değilde yazmak istiyorum. çünkü içimde böyle şeyler hissediyorum ve o yaşta bunları içine atmak çok zor.
aldım kalemi elime, bir tanede kırmızı kağıt. çarpuk çurpuk yazımla * başladım yazmaya.
yazıyorum da yazıyorum... nasıl dolmuşum. bir yandan da ağlıyorum çocukluk işte.
tüm gece yazdım. geç uyuduğum içinde sabah okula geç kalmamak için aceleyle fırladım evden.
sen git unut o mektubu masada. üstüne birde "anıl" yaz.
orada bıraktığımı bile unutmuşum, öğle arasına doğru hatırlayabildim ancak.
aklıma geldi sonradan ama nasıl huzursuzum, diken üstünde dersin bitmesini bekledim. sonra sınıftan ilk ben fırladım. tabana kuvvet, bir yandan ağlıyorum, bir yandan dua ediyorum. "allahım nolur annem bulmasın mektubu nolurrr yalvarırım"
o yaşta bile farkında oluyor insan diline eline düğüm atması gerektiğinin. okulla evimiz çok yakındı o zamanlar. hemen eve geldim. açtım kapıyı, baktım annem yok. "ohh " dedim. "bulmamıştır ozman" neyse odama geldim annem çalışma masamın başında elinde katlanmış kırmızı bir kağıt. nasıl ağlıyor bir görseniz oğlu ölmüş sanırsınız. bende başladım ağlamaya " anne özür dilerim lütfen affet."
annemin yüreğimde ömür boyu izi kalacak bir yara açması uzun sürmedi.

" benim senin gibi bir oğlum yok artık."

yüreğime ne oturmuştu o çocuk halimle. ani bir manevrayla aldım mektubu elinden annemin.
tabanlara kuvvet başladım tüm hızımla koşmaya. koşuyorum ağlıyorum, koşuyorum ağlıyorum...
merdivenlerden düşe kalka indim. ama canım öyle bir yanmış ki koşuyorum deli gibi.
saatlerce koşmuştum. şehir dışına kadar allah ne verdiyse...

dizlerimin kan içinde olduğunu hatırlıyorum düşmekten...
sonrasında bayılmışım. uyandığımda bir hastanede yatıyordum.

yaşlı bir amca beni yol kenarında bulmuş, hastaneye kaldırmış.
uyandığımda annem hala ağlıyordu. özür diledi benden beni çok sevdiğini söyledi. ilginçtir, sadece çocukluk buhranı olduğunu sanıyor. çünkü bakınca gayet normal bir erkeğim. kız arkadaşlarım olduğunu, bir gün evlenip yuva kuracağımı... ahh anne ahh.

buda böyle bir anı işte.

iran sineması

muhsin makhmalbaf ve abbas kierostiami gibi ustaların başını çektiği, son dönem dünya sineması. özellikle geçtiğimiz yıllarda batı avrupa dolaylarında ciddi prim yapmışlardır. arkadaşımın evi nerede?, kirazın tadı, hayat devam ediyor gibi, insanın içini ısıtı ısıtıveren, yapım maliyetleri son derece düşük filmler üreterek imkansızlıktan yakınan türk sinemacılarının asabını bozmuşlardır. rejim dolayısıyla çoğu filmde olaylar çocuklar üzerinden anlatılmıştır. imgeler sıkça yer bulmuştur bu filmlerde. velhasıl, güzeldirler.


(bkz: cennetin cocukları)

ayı sözlük tanıtım çalışmaları

ben bir kaç arkadaşımı "çok yakışıklı kıllı mıllı adamlar var, bir görseniz hemen mesaj atıp tanışıyorlar hepside zengin" diye kandırmaya çalıştım. umarım işe yarar...

liseli eşcinsellere tavsiyeler

erkeklere fazla güvenme, yarı yolda bırakmasını iyi bilirler...
arkadaşlıklara fazla güvenme, çıkar çatışmasında saman alevi gibi sönüp giderler...
melankolik müzikler dinleme konusunda iddialı olma, hayatın yeterince melankolik...
ilk amacın edindiğin meslek, kazandığın hayat olsun...
fazla hayalperest olma, ayakların hayallerden çok gerçeklere bassın...
kolay bir hayat yaşamayacağını, aşklarının çoğu kez boğaza dizilen düğümlerden ibaret olacağını bilmene henüz gerek yok çünkü bunu bilmek için çok tecrübe edineceksin....
bedenin, et pazarından daha değerli kucaklar hak ediyor unutma tatlım...
herşeye rağmen mutlu olma imkanına yeterince sahipsin...
tek önemli olan sen ve senin kendini geliştimeni bekleyen yanın... *

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

"alinin karnı acıkttııııııı" milupaydı sanki. yankılanmıyor mu birde o ses. * * *

wagaman

çok heycanlandım izlerken, ne güzel izah edilmiş sorulan sorular.

ilk kez görüştüğün adama sarılıp mal gibi ağlamak

ona da yazık, bazen arıyor insan tabi sarılıp ağlayacağı bir omuz bir kucak olsun. öyle durumlar için büyük bir peluş ayı bulunduruyorum odamda, nefes almıyor ama olsun...*

her başlığın altından şarkı sözü çıkması

neden sıkıntıya dönüştüğünü anlamadığım başlıktır, herkes ilgi alanlarını paylaşır. paylaşsındır, okuyanıda sevenide vardır. müzik dışında bişeyler paylaşımlar sevenlerde istedikleri başlıkları açsın, klavyeleri elindenmi alındı sanki. sol köşeyi o başlıklarla doldursunda sıkılmasın yorumlar yapsın. hayır sayıları hiçte yadırganacak gibi değil... garip... okadar müzikten sıkılmış kişi boş boş duruyormu yani.

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

neden bu kadar korkunç olduğunu okuduğum entrylerden anlamadığım durumdur. arkadaş kalırsınız, veya bir daha görüşmezsiniz "amann amannn" cümlelerinin sebebi kendi içimizdeki homofobiklik mi?. *