serkan

Durum: 907 - 0 - 0 - 0 - 20.06.2020 12:44

Puan: 16350 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oyuna çıkıyoruz birer ikişer, bittimi oyun sandıktayız hepimiz...
  • /
  • 46

ten uyumu

gözlerin kapatılıp, cl, cu, zn tadı ve kokusuyla sevişme sonucu elde ediliyor sanırım. *

onca kız dururken neden bir erkek

çünkü kızlarda sakal yok ve ben sakala bayılırım. * * *

ayı sözlük üçüncü ankara zirvesi

artık bir zirveye katılmanın zamanı gelmişti.*

hayatı siktir edip yatağa dönmek

yatakta beklenen şeyler varsa yapılması muhtemel. o yüzden sokaklarda fink atıyorum ya ben. * *

kiki

1000. entryi girmek

iki yıldır nasip olmayan durum. *

ankara

bu aralar ani hava değişimleriyle beni çileden çıkartıyor kendisi. eh be oğlum bi rahat dursan ya.

ısparta da alkol tüketiminin yasaklanması

aşırı makyaj yapan kadın

her an başarılı portreler yapmaya müsait kadındır...

böyle bir arkadaşa sahip olmanın sanatsal inceliklerini yaşamanız an meselesidir.

bir gün kantinden çıkmış salına salına yürüyorum. fark etmek her zaman kolay olmuyor tabi bir de baktım ki biriyle çarpışmışım. aşırı makyaj yapan bir arkadaş mağduru olarak beyaz önlüğümde bir yüz....böyle kocaman...

eğer biraz daha sert çarpışsaymışız kızın saç boyaları bile önlüğüme başka bir boyut katabilirmiş. * * **

mahallenin bakkalinin kocasi

eleni vitali

*

ölümcül şarkıların sahibi yunan sanatçı. canlı dinlenecek kişilerin başında gelir.

ahmetonskinin saçını başını yolma zirvesi

uzun zamandır böyle bir zirve bekliyordum, birinin saçını başını topluca yolalım diye. kime niyet kime kısmet *

jehan barbur

ağlarken burundan sümük balonu çıkması

ağlamaya engel,hala sırf bu yüzden ağlayacaksam bile ağlamıyorum ortalık sümük balonu partisine dönmesin diye.*

sırtı ve omuzları kıllı erkekler

kıyafetler çıkarılmadan sevişilecek erkektir.

jbm

tanıştığım en tehlikeli gruplardan olur kendisi. öyle ki yaklaşık iki ay önce july on the sound parçasına tesadüfen denk gelmişliğim var, sonrasını hatırlamıyorum. otobüste, derste, yürürken , markette alışveriş yaparken dinler oldum. arkadaşlarımla iletişimimi kesmemden kaynaklı sorunlar yaşadım. öyle birşey yani.

kanadalılar, not even in july isimli albümlerinin tadından yenmez.


en gay şarkılar

mutluluğun imkansız olmadığından bahseden bir lady gaga parçası ekleyelim liste eksik kalmasın.


* *

gelecek uzun sürer

özcan alper gibi başarılı bir yönetmenin elinden çıkmış 2011 yapımı film.

ama ben müziklerindeyim olayın, şöyle anlatayım;



edit: gece dinlemeyin uykunuz kaçar, hüznün dibine dibine vurursunuz ben vurdum ordan biliyorum.

mithrandir

yüzük diyarından gandalfın isimlerinden biri olur. *

beirut

türkiye konserinde erkin korayın inanılmaz olduğunu söyleyen grup.
bir grup seç seni yarın konserine götürcez deseler bu grubu seçerdim.

*
  • /
  • 46
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 907

fullmetal alchemist-brotherhood

yeni başlamama rağmen saatlerce bıkmadan bölüm devirebildiğim, simyacı edward ve alphonse elric adında iki kardeşin hikayesini anlatır ki farklı bir konusu ve örgüsü var. hiromu arakawa animenin mangakası olur.

eleni vitali

*

ölümcül şarkıların sahibi yunan sanatçı. canlı dinlenecek kişilerin başında gelir.

rufus wainwright

ben onu hallelujah ile bildim...

öpüşürken gözleri kapatmak

bebek taklidi yapan kızlar

44 numara ayakkabıyla vuracaksın ağzına.* * * *

çıt sesine evi basan alt komşu

parmaklarınız üzerinde yürüseniz de sizin boş anınızı kollayıp kapıya dayanırlar. çoğunlukla 50-70 yaş arası teyzelerden hallicedir.

özellikle öğrenci evi olmasından istifade ederek emekliliğin sıkıcılığını üzerinden atmak için bu yola başvururlar.
hayır, o evde öğrenci olmasa dert edilmeyecek gürültüler öğrenci olunca kelebek etkisi misali kafalarında büyür de büyür. yapabileceğiniz tek yol çirkef yüzünüzü açığa çıkarıp bir daha gelmelerini engellemektir.

pazar öğleden sonra yaklaşık 14:30 ;
bizim teyze kalın gözlükleri ve pembe hırkasıyla kapıyı çalar.

- çamaşır makinanız mı çalışıyor sizin?
+evet teyze çamaşır yıkıyorum
- ses yapıyor, bu ne gürültüdür , bir rahat bırakmadınız zaten. gece patır patır yürüyordun sen yine.
+ dün evde yoktuk teyzecim
-sanki evde olsaydınız gürültü yapmayacaktınız!
- sesini kısın çamaşır makinasının! bıktım artık
+peki teyzecim kumandayı alıp sesini sıfırlıyorum hemen!!!!!!
- bişey söylemeyede gelmiyor bunlara anam, yeni nesil hep böyle!

yazarların hatırladıkları en eski anıları

hiç unutmam birgün okul sıralarında otururken* baktım köşede kızlar toplaşmış aşk mektubu falan yazıyorlar. bir tanesi sınıfın en yakışıklı çocuklarından ikincisine *, birtanesi sınıf üçüncüsüne falan böyle güzel manalı aşk sözcükleri yazıyorlar.

nasıl imrendim nasıl imrendim anlatamam.
akşam eve gittim vereceğimden değilde yazmak istiyorum. çünkü içimde böyle şeyler hissediyorum ve o yaşta bunları içine atmak çok zor.
aldım kalemi elime, bir tanede kırmızı kağıt. çarpuk çurpuk yazımla * başladım yazmaya.
yazıyorum da yazıyorum... nasıl dolmuşum. bir yandan da ağlıyorum çocukluk işte.
tüm gece yazdım. geç uyuduğum içinde sabah okula geç kalmamak için aceleyle fırladım evden.
sen git unut o mektubu masada. üstüne birde "anıl" yaz.
orada bıraktığımı bile unutmuşum, öğle arasına doğru hatırlayabildim ancak.
aklıma geldi sonradan ama nasıl huzursuzum, diken üstünde dersin bitmesini bekledim. sonra sınıftan ilk ben fırladım. tabana kuvvet, bir yandan ağlıyorum, bir yandan dua ediyorum. "allahım nolur annem bulmasın mektubu nolurrr yalvarırım"
o yaşta bile farkında oluyor insan diline eline düğüm atması gerektiğinin. okulla evimiz çok yakındı o zamanlar. hemen eve geldim. açtım kapıyı, baktım annem yok. "ohh " dedim. "bulmamıştır ozman" neyse odama geldim annem çalışma masamın başında elinde katlanmış kırmızı bir kağıt. nasıl ağlıyor bir görseniz oğlu ölmüş sanırsınız. bende başladım ağlamaya " anne özür dilerim lütfen affet."
annemin yüreğimde ömür boyu izi kalacak bir yara açması uzun sürmedi.

" benim senin gibi bir oğlum yok artık."

yüreğime ne oturmuştu o çocuk halimle. ani bir manevrayla aldım mektubu elinden annemin.
tabanlara kuvvet başladım tüm hızımla koşmaya. koşuyorum ağlıyorum, koşuyorum ağlıyorum...
merdivenlerden düşe kalka indim. ama canım öyle bir yanmış ki koşuyorum deli gibi.
saatlerce koşmuştum. şehir dışına kadar allah ne verdiyse...

dizlerimin kan içinde olduğunu hatırlıyorum düşmekten...
sonrasında bayılmışım. uyandığımda bir hastanede yatıyordum.

yaşlı bir amca beni yol kenarında bulmuş, hastaneye kaldırmış.
uyandığımda annem hala ağlıyordu. özür diledi benden beni çok sevdiğini söyledi. ilginçtir, sadece çocukluk buhranı olduğunu sanıyor. çünkü bakınca gayet normal bir erkeğim. kız arkadaşlarım olduğunu, bir gün evlenip yuva kuracağımı... ahh anne ahh.

buda böyle bir anı işte.

iran sineması

muhsin makhmalbaf ve abbas kierostiami gibi ustaların başını çektiği, son dönem dünya sineması. özellikle geçtiğimiz yıllarda batı avrupa dolaylarında ciddi prim yapmışlardır. arkadaşımın evi nerede?, kirazın tadı, hayat devam ediyor gibi, insanın içini ısıtı ısıtıveren, yapım maliyetleri son derece düşük filmler üreterek imkansızlıktan yakınan türk sinemacılarının asabını bozmuşlardır. rejim dolayısıyla çoğu filmde olaylar çocuklar üzerinden anlatılmıştır. imgeler sıkça yer bulmuştur bu filmlerde. velhasıl, güzeldirler.


(bkz: cennetin cocukları)

ayı sözlük tanıtım çalışmaları

ben bir kaç arkadaşımı "çok yakışıklı kıllı mıllı adamlar var, bir görseniz hemen mesaj atıp tanışıyorlar hepside zengin" diye kandırmaya çalıştım. umarım işe yarar...

liseli eşcinsellere tavsiyeler

erkeklere fazla güvenme, yarı yolda bırakmasını iyi bilirler...
arkadaşlıklara fazla güvenme, çıkar çatışmasında saman alevi gibi sönüp giderler...
melankolik müzikler dinleme konusunda iddialı olma, hayatın yeterince melankolik...
ilk amacın edindiğin meslek, kazandığın hayat olsun...
fazla hayalperest olma, ayakların hayallerden çok gerçeklere bassın...
kolay bir hayat yaşamayacağını, aşklarının çoğu kez boğaza dizilen düğümlerden ibaret olacağını bilmene henüz gerek yok çünkü bunu bilmek için çok tecrübe edineceksin....
bedenin, et pazarından daha değerli kucaklar hak ediyor unutma tatlım...
herşeye rağmen mutlu olma imkanına yeterince sahipsin...
tek önemli olan sen ve senin kendini geliştimeni bekleyen yanın... *

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

"alinin karnı acıkttııııııı" milupaydı sanki. yankılanmıyor mu birde o ses. * * *

iki erkeğin öpüşmesi

evli bir erkekle ilişki yaşamak

bolluk içinde, bir eli yağda bir eli baldadır. belki siz yağ karısı bal veya tam tersi, ne bolluk ne bolluk... sevdiğimi karısıyla nasıl paylaşırım bilemiyorum. hem kuzum kadına yazık ya. çocuğuda varsa bir de... yüreğim el vermez, öyle ki tecrübe etmemişim etmemeyi düşünmekteyim.
(bkz: genişlikte bir yere kadar)
tabi saygım sonsuz, alan razı veren razıysa beni ilgilendirmez.

her başlığın altından şarkı sözü çıkması

neden sıkıntıya dönüştüğünü anlamadığım başlıktır, herkes ilgi alanlarını paylaşır. paylaşsındır, okuyanıda sevenide vardır. müzik dışında bişeyler paylaşımlar sevenlerde istedikleri başlıkları açsın, klavyeleri elindenmi alındı sanki. sol köşeyi o başlıklarla doldursunda sıkılmasın yorumlar yapsın. hayır sayıları hiçte yadırganacak gibi değil... garip... okadar müzikten sıkılmış kişi boş boş duruyormu yani.

ankara

4.yılını geçiren insanlara kafayı yedirtebiliyor, okul bitsede gitsem dedirten şehir.