serkan

Durum: 907 - 0 - 0 - 0 - 20.06.2020 12:44

Puan: 16350 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oyuna çıkıyoruz birer ikişer, bittimi oyun sandıktayız hepimiz...
  • /
  • 46

anne eli

yaptığı yemeklerin yerini hiç bir şeyin tutmadığı eldir. öpülesidir.

aileye açılmak

aman ne gerek var, bilmeyiversinler.

14 şubat kaldırılsın

" 29 şubata alsınlar. eşşek değiliz ya 4 yılda bir de buluruz heralde sevgili." hak verdim.
(bkz: okan bayülgen)

eski sevgilinin aldığı hediye

can yakıcıdır... atılması en iyi çözüm olacaktır...

irfan

world music etiketi altında ince kadın ve kalın erkek sesleri kullanarak sanat yapan bulgar bir gruptur. seraphim( kadın sesleri) albümü ile çıkış yapmışlardır. doğu müziklerinden izleri bünyesinde barındırır.

lena chamamyan

sareri hovin mernem isimli şarkısıyla gönülleri fethetmiştir. tehcirle suriyeye gönderilen ermenilerdendir. pürüzsüz sesiyle dikkatleri cezbeder. arap jazz üzerine söz sahibi güzel hatundur.

ayı sözlük yazarlarının yaşları

sarhoşken söylenen sözler

sarhoş olmasının arkasına sığınılmış, bilinçli bir şekilde telafuz edilmiş sözlerdir.

aldatan sevgilisine bir şans daha vermeyen kişi

duygularını bir kenara bırakıp yapılması gerekeni yapmış kişidir. ne öyle aldat aldat sonra da gel affediyim, oldu canım. (bkz: kıçımın kenarı)

kardeş türküler

gürcü ezgisi olan satrpialo taraflarından gayet başarılı seslendirilmiştir.

deli deli olma



film müziğiyle gönlümde taht kurmuştur. şuan bile dinlemekteyim. velkelam, 93 harbinden sonra çarın bir kavmi karsa sürgüne zorlamasıyla başlamıştır olaylar zinciri. mişka ve popuç arasındaki geç kalınmış bir aşkı anlatır. alma adında minimik sevimli bir kız cocuğuda filmi bir hayli renklendirir. izleyin efendim, güzeldir.

beargi

tüm sayılarını okumaktan zevk aldığım, mükemmelitesi yüksek insanlarla tanışma fırsatı bulduğum gelecek sayısını sabırsızlıkla beklediğim dergidir. yoğun bir emek ürünüdür. okunması tavsiye edilir.

ayı sözlük'ün kapatılması

doğuştan cenabet şanslı benin sözlüğe üye olduktan sonra, ilk gün gerçekleşmesi mümkün olan doğa olayıdır.

boşalmak

herşey üst üste gelmiştir yine. zaten kaç gündür yaşamadığı da kalmamıştır. ona yetiş buna yetiş derken, aniden titremeye başlamıştır.titrer titrer... yaklaşılmamalı uzaktan seyredilmelidir. düzelmesi an meselesidir.

ilk tanışmada sevişmek

tuzu biberi eksik kalmış sevişme biçimidir.

azrail

birbirimize koşar adımlarla yaklaştığımız anlar olmasına rağmen karşılaşamadığım melektir. 4 büyük melekten gözümde en heybetlisidir. vurdummu uçurur yani öyle bişey sanırım.

lanet olsun içimdeki erkek sevgisine

al benden de o kadar dedirten başlıktır. erirsiniz erirsiniz ve yapacak hiç birşey yoktur. uzaktan uzaktan kesmekle geçer durur günleriniz. onlar da sizi keser, " bak ibneye yine almış yanına çıtırları" gibisinden fakat sizin gözünüz çıtır kızlarda değildir.

model

bazı şarkılarının taklit edildiğine dair söylentilerle eleştiri oklarını popolarına çekmiş gruptur." bir melek vardı" adlı şarkılarıyla gönlümde yer edinmiştir.

tunalı hilmi caddesi

kuğulu parkı görülmeye değerdir, içinde akordiyon çalan dedeye kulak verilmesi fena olmaz. hayatlar önünden bir bir akarken, müzikle arkalarından el sallar...

yunan mitolojisi

efsaneleri okunmaya değerdir. genellikle ataları titanlar ve çocukları zeus, poseidon, hades çevresinde dönen olaylar zinciridir. atların, okyanusların ve depremlerin tanrısı olan poseidona karşı olan zaafım anlaşılmazdır, nedense en yakısıklısı ve en kucağına düşülesi odur.
  • /
  • 46
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 907

votka limon

kürt yönetmen hüner salim tarafından yönetilmiş film. venedik film festivalinde en iyi film dahil, birçok ödüle layık görülmüştür. dicemidim adlı film müziği yüreğime cuk diye oturmuştur. film ermenistandaki bir yezidi kürt köyünde geçmektedir.

gökyüzünde yalnız gezen ayılar

yeryüzündeki yalnız chaserların başlarına düşer inşallah.*

fullmetal alchemist-brotherhood

yeni başlamama rağmen saatlerce bıkmadan bölüm devirebildiğim, simyacı edward ve alphonse elric adında iki kardeşin hikayesini anlatır ki farklı bir konusu ve örgüsü var. hiromu arakawa animenin mangakası olur.

eleni vitali

*

ölümcül şarkıların sahibi yunan sanatçı. canlı dinlenecek kişilerin başında gelir.

bebek taklidi yapan kızlar

44 numara ayakkabıyla vuracaksın ağzına.* * * *

çıt sesine evi basan alt komşu

parmaklarınız üzerinde yürüseniz de sizin boş anınızı kollayıp kapıya dayanırlar. çoğunlukla 50-70 yaş arası teyzelerden hallicedir.

özellikle öğrenci evi olmasından istifade ederek emekliliğin sıkıcılığını üzerinden atmak için bu yola başvururlar.
hayır, o evde öğrenci olmasa dert edilmeyecek gürültüler öğrenci olunca kelebek etkisi misali kafalarında büyür de büyür. yapabileceğiniz tek yol çirkef yüzünüzü açığa çıkarıp bir daha gelmelerini engellemektir.

pazar öğleden sonra yaklaşık 14:30 ;
bizim teyze kalın gözlükleri ve pembe hırkasıyla kapıyı çalar.

- çamaşır makinanız mı çalışıyor sizin?
+evet teyze çamaşır yıkıyorum
- ses yapıyor, bu ne gürültüdür , bir rahat bırakmadınız zaten. gece patır patır yürüyordun sen yine.
+ dün evde yoktuk teyzecim
-sanki evde olsaydınız gürültü yapmayacaktınız!
- sesini kısın çamaşır makinasının! bıktım artık
+peki teyzecim kumandayı alıp sesini sıfırlıyorum hemen!!!!!!
- bişey söylemeyede gelmiyor bunlara anam, yeni nesil hep böyle!

yazarların hatırladıkları en eski anıları

hiç unutmam birgün okul sıralarında otururken* baktım köşede kızlar toplaşmış aşk mektubu falan yazıyorlar. bir tanesi sınıfın en yakışıklı çocuklarından ikincisine *, birtanesi sınıf üçüncüsüne falan böyle güzel manalı aşk sözcükleri yazıyorlar.

nasıl imrendim nasıl imrendim anlatamam.
akşam eve gittim vereceğimden değilde yazmak istiyorum. çünkü içimde böyle şeyler hissediyorum ve o yaşta bunları içine atmak çok zor.
aldım kalemi elime, bir tanede kırmızı kağıt. çarpuk çurpuk yazımla * başladım yazmaya.
yazıyorum da yazıyorum... nasıl dolmuşum. bir yandan da ağlıyorum çocukluk işte.
tüm gece yazdım. geç uyuduğum içinde sabah okula geç kalmamak için aceleyle fırladım evden.
sen git unut o mektubu masada. üstüne birde "anıl" yaz.
orada bıraktığımı bile unutmuşum, öğle arasına doğru hatırlayabildim ancak.
aklıma geldi sonradan ama nasıl huzursuzum, diken üstünde dersin bitmesini bekledim. sonra sınıftan ilk ben fırladım. tabana kuvvet, bir yandan ağlıyorum, bir yandan dua ediyorum. "allahım nolur annem bulmasın mektubu nolurrr yalvarırım"
o yaşta bile farkında oluyor insan diline eline düğüm atması gerektiğinin. okulla evimiz çok yakındı o zamanlar. hemen eve geldim. açtım kapıyı, baktım annem yok. "ohh " dedim. "bulmamıştır ozman" neyse odama geldim annem çalışma masamın başında elinde katlanmış kırmızı bir kağıt. nasıl ağlıyor bir görseniz oğlu ölmüş sanırsınız. bende başladım ağlamaya " anne özür dilerim lütfen affet."
annemin yüreğimde ömür boyu izi kalacak bir yara açması uzun sürmedi.

" benim senin gibi bir oğlum yok artık."

yüreğime ne oturmuştu o çocuk halimle. ani bir manevrayla aldım mektubu elinden annemin.
tabanlara kuvvet başladım tüm hızımla koşmaya. koşuyorum ağlıyorum, koşuyorum ağlıyorum...
merdivenlerden düşe kalka indim. ama canım öyle bir yanmış ki koşuyorum deli gibi.
saatlerce koşmuştum. şehir dışına kadar allah ne verdiyse...

dizlerimin kan içinde olduğunu hatırlıyorum düşmekten...
sonrasında bayılmışım. uyandığımda bir hastanede yatıyordum.

yaşlı bir amca beni yol kenarında bulmuş, hastaneye kaldırmış.
uyandığımda annem hala ağlıyordu. özür diledi benden beni çok sevdiğini söyledi. ilginçtir, sadece çocukluk buhranı olduğunu sanıyor. çünkü bakınca gayet normal bir erkeğim. kız arkadaşlarım olduğunu, bir gün evlenip yuva kuracağımı... ahh anne ahh.

buda böyle bir anı işte.

iran sineması

muhsin makhmalbaf ve abbas kierostiami gibi ustaların başını çektiği, son dönem dünya sineması. özellikle geçtiğimiz yıllarda batı avrupa dolaylarında ciddi prim yapmışlardır. arkadaşımın evi nerede?, kirazın tadı, hayat devam ediyor gibi, insanın içini ısıtı ısıtıveren, yapım maliyetleri son derece düşük filmler üreterek imkansızlıktan yakınan türk sinemacılarının asabını bozmuşlardır. rejim dolayısıyla çoğu filmde olaylar çocuklar üzerinden anlatılmıştır. imgeler sıkça yer bulmuştur bu filmlerde. velhasıl, güzeldirler.


(bkz: cennetin cocukları)

ayı sözlük tanıtım çalışmaları

ben bir kaç arkadaşımı "çok yakışıklı kıllı mıllı adamlar var, bir görseniz hemen mesaj atıp tanışıyorlar hepside zengin" diye kandırmaya çalıştım. umarım işe yarar...

liseli eşcinsellere tavsiyeler

erkeklere fazla güvenme, yarı yolda bırakmasını iyi bilirler...
arkadaşlıklara fazla güvenme, çıkar çatışmasında saman alevi gibi sönüp giderler...
melankolik müzikler dinleme konusunda iddialı olma, hayatın yeterince melankolik...
ilk amacın edindiğin meslek, kazandığın hayat olsun...
fazla hayalperest olma, ayakların hayallerden çok gerçeklere bassın...
kolay bir hayat yaşamayacağını, aşklarının çoğu kez boğaza dizilen düğümlerden ibaret olacağını bilmene henüz gerek yok çünkü bunu bilmek için çok tecrübe edineceksin....
bedenin, et pazarından daha değerli kucaklar hak ediyor unutma tatlım...
herşeye rağmen mutlu olma imkanına yeterince sahipsin...
tek önemli olan sen ve senin kendini geliştimeni bekleyen yanın... *

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

"alinin karnı acıkttııııııı" milupaydı sanki. yankılanmıyor mu birde o ses. * * *

ilk kez görüştüğün adama sarılıp mal gibi ağlamak

ona da yazık, bazen arıyor insan tabi sarılıp ağlayacağı bir omuz bir kucak olsun. öyle durumlar için büyük bir peluş ayı bulunduruyorum odamda, nefes almıyor ama olsun...*

askılık

üst baş, palto, mont, şapka asılmasından ziyade asıl görevinin geceleri karanlıkta elinde balta olan bir adamı canlandırmak olduğunu düşündüğüm, çocukluğumun kabusu ev eşyası.

çarmıha gerilmiş bir kıza benzettiğim zamanlarda olmuştu,

ankara

4.yılını geçiren insanlara kafayı yedirtebiliyor, okul bitsede gitsem dedirten şehir.

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

neden bu kadar korkunç olduğunu okuduğum entrylerden anlamadığım durumdur. arkadaş kalırsınız, veya bir daha görüşmezsiniz "amann amannn" cümlelerinin sebebi kendi içimizdeki homofobiklik mi?. *