şaka bir yana evde kendi yemeğimi yapıp aburcuburu kesip yediğim porsiyonuda azaltınca birkaç ayda 10 kilo verdim şahsen. hala da korumaktayım o kiloyu ara sıra kendime güzellik yaparak. zaten daha da zayıflamak istemiyorum.
öncelikle yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. olayın büyük kısmı orda.
benim tek derdim bunun toplumda eşcinsellerin öpüşmesinden daha fazla tolere edilmesi. yani "kardeşim evinde naparsan saygım var ama benim önümde yapma" diyenlerin önümüzde şapur şupur öpüşmesi ikiyüzlülükden ve gizli homofobiklikten başka birşey değil
zaten azıcık kalan arkadaşlarımın hepsinin meşgul olması dolayısı ile şu an tek başıma vakit geçirmekte olduğum istanbul ilçesi. varsa benim gibi evde canı sıkılıp birşeyler içmek isteyenler eşlik edebilirler. bugün sabaha kadar açığım. yani müsaitim. yani kadıköydeyim. yeme içme için tabi. başka amaçları olanlar yallah hornete
"ya siz bu betonu niye burdan döküosunuz şurdan daha rahat olmaz mıydı?"
"kardeş sen mühendis misin? ne kadar maaş alıosun?"
"abi çok uzadı bu inşaat, bana kalsa 6 ay önce bitmişti"
"o baretlerle sıcak olmuo musunuz siz? kışın neyse de yazın ortasında da yazık değil mi işçilere?"
kıyıda köşede kalmış, çok başarılı şarkıları olan gruplardan biridir efenim.
son zamanlarda keşfetmeyi başarabildiğim mükemmel gruplardan. vokalin sesi çok güzel. bana cem adrian'ı hatırlatıyor, belki de bu yüzden çabuk sevebildim. çok sevdiğim 2 şarkısını bırakıyorum, dinleyin ve hissedin efenim.
"boşluğun dibinde yalnızım
biraz kararsızım
kendinden utanır mısın?
sonum belki en başımdır
yollar karışmıştır
ben olmadan kaçamaz mısın?"
link ile değil nude atarak gruba katıldığınız grup. nude'larınızı bana özel mesaj yoluyla atıyorsunuz. ben grupta paylaşıyorum ve grup üyeleri kabul görürlerse sizi gruba alıyoruz ***
ö.m. yoluyla bana, @urkek 'e yada @darkbear 'a ulaşabilirsiniz.
ana baba öğüdünden daha etkili olan bir film. keşke televizyonlarda gösterilse. hem de ass to ass sahnesi sansürlenmeden. yemin ederim kamu spotuna gerek kalmaz.
spoiler!
ass to ass=kibar bir tabirle benliğini kaybedecek kadar hiçbir şeye bağımlı olma. yoksa doğduğuna bile pişman olabilirsin. sonuç aynı olduğu müddetçe bağımlı olduğun şeyin ne olduğu pek de mühim değil. bu bir uyuşturucu da olabilir, bir insan da.
"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
....
hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar.
...
muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ancak birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gidecekti. bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbiriyle kucaklaşmak için, herşeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu"
etkinlik için çok teşekkürler. katılanları tanıdığım için gerçekten çok mutlu oldum. başta çekingen tavırlarım için kusura bakmayın ancak nickimin hakkını vermezsen de olmazdı di mi? benim ilk zirvemdi ve tekrarlarını oramdan buramdan yeni gözler çıkarmış bekliyorum.
dark bear, futurelavirs ve nstrgt'ye ayrıca benimle uzak yoldan geldiğim için ilgilendikleri için teşekkür ediyorum.
bu arada hediyenin akademik analizini araştırma tamamlanınca paylaşırım. ve evet cidden 17cm.
yani bir konu hakkında 10000 saatlik bilgi/tecrübeye sahip olmak ile olmamanın farkı nedir bugün? önünde sonunda yine bir firmanın sana biçtiği değer kadar biliyorsun, fazla bildiğin kendine kalıyor.
yani ne kadar uzman olursan ol, bildiğinin çoğu kendine verebileceğin değeri artırıyor, başkalarının sana verdiği değeri değil. siz hangisine değer veriyorsunuz? "ben bildiğime bakarım, bu bildiğimi paraya çevirmeye çalışırım" a mı yoksa "para eden şeyi bilmem gerek, kalanı gereksiz" e mi?
edit: geçen redditte gezerken görmüştüm. biri "people used to have professions, now we only have jobs" yazmıştı.
napıyormuş bu ak lgbti'ler çok merak ettim. haklarımıza yararı dokunan, sesimizi duyurmamıza yardımcı oldukları durumlar var da biz mi bilmiyoruz? yoksa onlar da bizim gibi devletin gözetimi altında ifşa edilmekten korkup sessizce varlığını sürdürmeye çalışan bir grup olmasın?
akp'nin lgbti'ler toplumuna tek yararı herhalde eşcinselliği "yasaklamamaları". düşünün artık buna da şükür hale gelmiş durumdayız. diğer politik tutumları hakkında burada yorum bile yapmaya gerek yok sanırım.
ben akp'den nefret etmiyorum, ama onlar benden ediyor.
etkinlik için çok teşekkürler. katılanları tanıdığım için gerçekten çok mutlu oldum. başta çekingen tavırlarım için kusura bakmayın ancak nickimin hakkını vermezsen de olmazdı di mi? benim ilk zirvemdi ve tekrarlarını oramdan buramdan yeni gözler çıkarmış bekliyorum.
dark bear, futurelavirs ve nstrgt'ye ayrıca benimle uzak yoldan geldiğim için ilgilendikleri için teşekkür ediyorum.
bu arada hediyenin akademik analizini araştırma tamamlanınca paylaşırım. ve evet cidden 17cm.