aşk

  • /
  • 13
benim için şu zamanlarda eren sandalın harika slowudur. *
benim için şu zamanlarda eren sandalın harika slowudur. *
benim için şu zamanlarda eren sandalın harika slowudur. *
benim için şu zamanlarda eren sandalın harika slowudur. *
michael haneke'nin 2012 yapımı filminin adıdır aynı zamanda. cannes film festivali'nde büyük ödülü almıştır bu sene. film diğer haneke filmlerinden daha az sarsıcı gibi görünse de bittiğinde yarattığı duygu tam olarak "böğrüme öküz oturdu" olacaktır.
adeta süper loto gibi yolumdan bile geçmemeye özen göstermekle meşgul pislik.

daha doğrusu aşk değil de ilişki. beni seven ve benims evdiğim kimseyi bulamadığımdan elit elit takılmak zorunda kalıyorum. yoksa ben de isterim ezik ezik duygusallaşmak, cıvık cıvık yılışmak...
hormonal oluşum, yüreğin çarpar, etkilenirsin, birlikte olmak istersin, onu hep görmek istersin, ama ondan sonra duyguların, heveslerin yatıştığında hala onla olmak istiyorsan işte bu sevgidir.
gecenin bir vakti gözlerinizi açtığınızda deli gibi boynunu öpmektir, sarmalamaktır, vücudunla nefesini hissetmektir.

sabah uyandığınızda üstünde yattığı kolunuzdaki karıncalanmanın geçmesini beklerken ''rüyada mıyım acaba?'' diyerek çimdik atmaktır aynı koluna.

yanınızda olmadığında küfürler sarfetmene neden olandır; gariptir; öyledir, böyledir...
gece durup dururken uyanıp telefona sarılmaktır.uzun çalışlardan sonra uyku mahmuru sesini duymak, derin bir oh çekebilmektir..
için kıpır kıpırdır sürekli, onu göreceğinde heyecanlanırsın, yüzünde sebepsiz bir tebessüm mevcuttur sürekli, onu her düşündüğünde gülümsersin ve kalbinin ritmi hızlanır, zaman bir türlü geçmek bilmez buluşma vaktinin gelmesi için, her çalan telefonda ve her gelen mesajda bir heyecanla koşturursun telefonuna, geceleri rüyanda onu görmek istersin, sabah onun mesajıyla uyanmak istersin, seni kollarına sardığında huzura erersin, dudaklarına ufak bir buse kondurduğunda bulutların üzerindesin, onun dokunuşunu ve kokusunu hissettiğinde tüm sıkıntılarını unutursun ve sadece o anı yaşarsın onunla beraber...
yorulunca birine sarılmak için uydurulmuş her hangi bir yalanın, elle tutulur halidir.
biyokimyasal olarak obsesif kompulsif bozukluk ile benzeşen durumdur.*

fizyolojik olarak şu üç duygunun artışında:
- atraksiyon: sinir büyüme faktörü, serotonin, dopamin, norepinefrin*
- cinsel istek: testosteron ve östrojen
- bağlanma: oksitosin ve vazopressin
seviyelerinde artış gözlenir

* antidepresan ilaç kullanımı bu seviyeleri etkilemektedir. seksüel atraksiyon ve bağlılığı azalttığı için antidepresan ilaçları ayrılıklara, boşanmalara yol açabilmektedir.
...''hiç masal olmamış tenimde bilerek, fark ederek dolaştırdığın parmaklarını seviyordum. onları merak ediyordum. bana vereceklerini, daha da vereceklerini istiyordum. neden bencillik olsundu bu? sana ne kadar uzağım, bana ne kadar yakınsını saklamayan, utanmayan aşk değil miydi?''...
pardon ama her b*ka benzetilmeye çalışılan duygudur. yok aşk şudur yok aşk budur. ben ki soyut olan duygularımızı somutlaştırmayı, adlandırmayı anlamsız buldukça ''aşk acı biberdir, aşk masadır, sandalyedir,'' her objeye benzettiğiniz duygudur. bilen bilir bilmeyene istediğin kadar somutlaştırarak sun anlatamazsın, deneme.
kaybetme korkusudur, gittiğinde ise arabeske bağlarsın, gelsin mezeler, yuvarla rakıları * * *

not: normalde neşeli bir insanım, aşkı da severim, ama fena oluyorum işte zaman zaman
: sertap erener- demir demirkan aşk.
eğer;
o’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine
ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla
o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...
ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
o’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar
o’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine bir akrep kadar hain...
sınıfta büroda yolda yatakta içiniz içinize sığmıyor
o’ndan söz edilince yüzünüz sizden habersiz
mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor mahcup somurtuyor ya da muzip sırıtıyorsa
ve o her durduğunuz yerde duruyor
her baktığınız yerden size bakıyor
siz keyiflendikçe gülüp
hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri o’nun yaşadığı yer
en güzel kokusu bedenindeki ter
en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat o’nunla güzel ve onsuz müptezelse...
elmalar pembe kiremitler pembe gökyüzü yeryüzü o’nun yüzü pembeyse
kışlar ilkbaharsa yazlar ilkbahar güzler ilkbahar...
her şiirde anlatılan o’ysa...
her filmin kahramanı o...
her roman o’ndan söz ediyor
her çiçek o’nu açıyorsa...
bir anlık ayrılık bir ömür gibi geliyor
ve gider gitmez
özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa
iştahınız kapanıyor iştahınız açılıyor iştahınız şaşırıyorsa...
iştahınız
hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
eliniz telefonda yaşıyor
işaret parmağınızla ha bire o’nu tuşluyor
dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona o diye atlıyor
vitrindeki her giysiyi o’na yakıştırıyor
konuşan birini dinlerken "keşke o anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
kokusu burnunuzdan
sureti gözünüzden sesi kulağınızdan
teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemi
sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
hem kimseler duymasın hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
o’nsuz geceler ıssız sokaklar öksüzse...
ayrılık ölüme
vuslat sehere denkse...
gamze gamze tebessüm de onun içinse
alev alev öfke de;
bunca tavır bunca sabır ve nihayetsiz kahır
hep o’nun yüzü suyu hürmetine...
uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyecek yol vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa
nedensiz küsüyor
sebepsiz affediyorsanız
ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa
ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı
bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...

her gidişte ayaklarınız "geri dön" diye yalpalıyorsa
ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız
sabırsız sınırsız doyumsuz bir tutkuyla...
...o halde yarın sizin gününüz!..
"çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.

can dündar- aşk'a dair ...

aşk nedir, aşık kimdir?
kuşcu deliyürek
göç albümünü* deli gibi hissettiren duygu durumu.
  • /
  • 13