ayı sözlük yazarları tekrar dünyaya gelse eşcinsel olmak istermiydi

açıkçası ne gay ne de hetero olarak tekrar şu dünyaya gelmek istemem, başka bir gezegen ya da paralel evren seçenekleri varsa alırım bir dal.
eşcinsellerin de heteroseksüeller ile aynı haklara sahip olduğu bir ülkede doğacaksam eğer evet! ama yine eşcinsellere ikinci sınıf muamelesi yapan bir ülkede doğacaksam kesinlikle hayır!
tabi ki de evet, gayet mutluyum. hetero arkadaşlarım çok daha stresli. beni görüp imrenenler bile var. onlara tek lafım 'kusura bakmayın, tercih değil yönelim anacım, yırtsanızda kendinizi lgbti bireyi olamazsınız'
tekrar aynı dünya mı? hayır, teşekkürler ben almayayım.
mümkünse bir daha gelmeyelim dünyaya. geleceksekte özgür olabildiğimiz bir yer olsun.

şahsen şuanda da özgür sayılmayız ama gene de yönelimimden ötürü bir pişmanlık, keşke veyahut üzüntü içerisinde değilim. gene şuraya gelsem gene eşcinsel olarak gelmek isterdim. ama geleceğim yer daha iyi bir yer olsun.
dünyanın neresi ve hangi yıl olursa olsun evet, yüzde yüz evet. *
uzun uzun yazdım ama sözlük çıkış yaptı, gelirdim işte.
veni, vidi, vici (geldim, gördüm, yendim) diyerekten yok annem ben bir daha almayayım, genel olarak hiçbir evrende yaşam belirtisi göstermeye takatim, enerjim kalmadı.
daha ozgur olacagim bi ortama geleceksem evet isterdim.
kesinlikle evet. iyiki de hetero olmamışım. şeker gibi adamım. hetero lar fazla öküz. ben daha az öküzüm.
tabi ikinci kez geldiğimin bilincinde olsaydım biraz daha bilinçli yaşardım. duble şeker olurdum.
daha önce de sanırım benzer bir söylemim olmuştu hetero olarak tekrar dünyaya gelsem çok renksiz bir hayatım olacağını düşündüğümden tekrar dünyaya gelecek olsam çekeceğim tüm sıkıntıları bile bile renklerimden vazgeçmem yine gay olarak doğmak bu sefer kendimi biraz daha genc yaşta kabullenmek isterdim.
san francisco yada amsterdam da neden olmasın ama bu şartlar altında kesinlikle istemezdim.tam aile babası karakteri var bende zaten. heyecansız , macerasız , rutin bağımlısı.hem sadece çocuk sahibi olarak başka hiçbir şey yapmadan kazandığınız bonus saygınlık puanlarıda cabası.o noktadan sonra her haltı yiyebilirsiniz fatura şeytana çıkarılıp aman yuvası yıkılmasın diyerek mazur görülür hatta görmezden gelinir.
asla asla. hetero kadın olmak isterdim. zengin koca bulayım, sürekli bebe doğurayım.
ahaha bu da soru mu allaasen? e tabii ki isterdim. lakin şöyle ispanya, amsterdam ya da kanada civarı bir yerlerde dünyaya gelirsem daha mutlu olurum. mümkünse eğer şimdiden rezervasyon yaptırabiliirim...
ben insan değil de başka bir formda gelmek isterdim mesela çift cinsiyetli bir deniz atı o zaman gey olduğum için kimsenin gözünde de aşağılık olmazdım mesela. hadi yeniden geldim ve yeniden gey oldum, bari mikanos, hollanda vs gibi ortadoğu kusmuğunun ötesinde bir yerlerde geleyim.
isterdim fakat tekrar geldiğimin bilincinde olmalıyım. ona göre tercihler, kalışlar ve kaçışlar planlanabilirdi
eşcinsel değilim ama benim için fark etmezdi diye düşünüyorum.

(bkz: anket was were)
eşcinsel değilim ama başlığı trans olarak okudum farzediyorum .. özür dilerim her bir zerresini sevdiğim bedenim ama istemezdim . çok acı ve yorucu varoluş sancısı .
kim zorluklarla ve toplumla mücadele edeceği bir yaşamı ister ki? istemezdim.hayat heterolara kolay...
ve şu üç günlük dünyayı bende kolay şekilde yaşayıp tadını çıkarmak isterdim.
isterdim çünkü her ne kadar zorluklar olsa da duygusal hissiyatı heterolara nazaran çok daha yüksek
evet, isterdim.

istediğiniz kadar inkar edin, eşcinsel olmak sizi tanımlar. yani şu "eşcinsel olmam beni tanımlamaz" modundaki eşcinsellerden de ayrı derecede tiksinirim.

bahsettiğim "tanımlanma" her türlü eşcinsel stereotipini taşımak değildir. bahsettiğim tanımlanma, yaptığınız her şeyi solda sıfır bırakan şeydir. istediğiniz kadar inkar edin, sizi aşağılamak isteyen herhangi birinin size karşı kullanacağı ilk şey fiziksel veya manevi bir şey olmayacaktır. zırıl zırıl feminen de olsanız, en "mühendis" de olsanız, size karşı kullanılacak ilk şey eşcinsel olmanız olacaktır. bu yönü, eşcinselliğin soldaki sıfır yönüdür.

böyle bir amaç taşımasa bile her eylemimiz ayrışmıştır aslında. "eşcinsel evlilik", "eşcinsel hakları" gibi gibi. ya da eşcinsel bir ünlü ne yaparsa yapsın hep başına "eşcinsel" damgası getirilir. "eşcinsel yazar" gibi. olması gereken "yazar"dır fakat eşcinsel nitelemesi olmadan olmaz. ya da (bkz: call me by your name) her zaman bir "eşcinsel filmi"dir, öyle kalacaktır. heteroların filme bakış açısı bundan öteye geçemez çoğunlukla.

ancak bu demek değildir ki eşcinsel kimliği her zaman soldaki sıfırdır. bir eşcinsel için eşcinsel kimliği sağdaki sıfırdır. ondan ne kadar güç alırsa o kadar yükselir. bir, on, yüz, bin. bu yükseliş acılıdır ama duyarlı olmayı öğretir insana, farklılıkları öğretir, sır tutmayı, yalan söylemeyi, güçsüzü korumayı öğretir falan filan.

zaten ortalama bir hetero ile eşcinselin farkı da budur bence. hetero bir şarkıcı, sadece şarkıcıdır. onu tanımlayabilecek bir acı, ayrımcılık, farklılık yoktur. her zaman olduğu kişi için takdir edilmişlerdir.

eşcinsel kimliğinin bana kattığı çok şey oldu. düşünüyorum da eğer eşcinsel olmasaydım, abim gibi red pillci ve loser bir hetero olacaktım. "dindar" bir ailenin kadın ve eşcinsel düşmanı çocuğu olarak büyüyecektim.

şu anda "çok acı çekiyor olmasaydım evet derdim" diyenleri gördükçe şaşırıyorum. zira bu ülkede çoğunuzun sonu benim gibi olacaktı. fappening'de aklınızı yitirecek, ya cihangir solcusu ya da akgenç okup çıkacaktınız. belki de burada drag tartışanların cinsiyet bilgisi xy xx'den öteye gidemeyecekti.

benimle %99,9 aynı genetik materyalı ve hayat şartlarını taşıyan abimi gördükçe eşcinselliğin bize bahşedilen bir lütüf olduğunu daha da net görebiliyorum.
  • /
  • 2