(bkz: atlı karınca)

bir allahım sana geliyorumdur.

http://koyulaci.com/genel/bir-ana-oglun-...

etiksiz bulduğum ilişki çeşidi.

bununla alakalı bir tanıdığım "neye göre etik değil kime göre etik değil? hayır taraflar durumdan şikayet etmiyorsa, taraflar mutluysa neden birilerine laf söylemek düşer ki" gibi ilginç bir çıkışta bulunmuştu. başta lan yoksa!? dedim sonra düşündüm:
şimdi aile içi tecavüz olayı ensest bir vurgudur o ayrı, o iğrenç, o öğh. peki ensest ilişkiden mutlu olan, şikayetsiz kitle yok mudur? bundan çok emin olamıyorum. gerçekten laf söyleyip söylememek olgusuna indirmeli mi ondan da emin değilim. "ulan yaşayan memnun sana ne amk" çok da tutarsız durmuyor açıkçası. neticede ensest ilişkiye anne-oğul, baba-kız, baba-oğul, anne-kız her neyse. bu kadar dar bakmıyorsan, örneğin amca çocukları, teyze çocukları gayet olağan ensest ilişki yaşarken nasıl ki laf söylemek kimseye düşmüyorsa, çekirdek aile içi cinsellik tercihine de aynı şekilde kimsenin laf söyleme hakkı olmamalı. bakın tecavüz değil dediğim, tercih. çünkü ona iğrenç, öğh, böğh dersen dayısının oğluyla yatan kadına da öğh, böğh demen gerekir benim ahlak anlayışımda. çünkü o da ensest. mesele içerik değil zaten, ona insanların nasıl baktığı. tutarlı olup olmamak. onun dışında şahsi olarak uzaktan akrabayı dahi ensest değerlendiririm ben. ha bence her türlüsü iğrençtir, ancak giren memnunsa, bir istismar hali yoksa laf da söylemem. ister abi-kardeş olsun ister kuzen-kuzen. beni ilgilendirmeyendir. kimseyi ilgilendirmeyendir.

1. dereceden akraba ile gerçekleşiyorsa ilişki olarak adlandırılmaması gereken iğrençliğin anamı bacımı sikiyorum demek yerine sözlükte kullanılan karşılığıdır. doğal yaşama aykırıdır, adem ile havva diye bir açıklama yapmaya başlayan kişinin burnu ekseriyetle tam ortadan kırılmalıdır. sonra gelsin hastalıklar, gitsin travmalar.
p.s. illa ki yaradılış ile ilgili ikna edilmek isteyen olursa özelden burun kırmadan cevaplayabilirim.

satanizm sanılan paganizmde çocuklara ilk cinsel deneyimi ebeveynleri verir. (kedi kesen, alelacayip makyajlarla insanları korkutmaya çalşırken kendi korkularını sergileyen -sapık asla demem- bana aşırı garip gelen kimselerin din diye ortaya sürdükleri sistemden söz etmiyorum; doğaya, özgürlüğe, farklı bir moral sisteme göre yaşayan kimselerin inancından bahsediyorum)

birçok kimseyi "rencide edici" bir düşüncedir bu. ancak biraz yüreklice düşünürsek farklı sonuçlara varmak olası: ilk cinsel ilişki, ayıp sanılan bir eylemi, büyük olasılıkla gizliden gizliye, suçluluk içinde uygulamaktır. bu yüzden ilk deneyim cesaret ister. arzu yaratır bu cesareti. korku dizginlenir ve cinsellik denenir. yine de sonuç hüsran olabilir; deneyimsiz tarafta ciddi travmalar yaratabilir. sonucun başarısı partnerin deneyimi, sabrı ve iyi niyeti ile yakından ilişkilidir.

bu riski almamanın yoldur belki de bir insanın ilk deneyimini onu en seven kişi ile -değim yerindeyse güvenlik içinde- yaşaması. bir oğlana en yakını annesi, bir kıza da en yakını babasıysa neden bu "en yakın" kimseler cinsel enerji denilen enerjiye kapıları "usulünce" açtırmasınlar? bu uygulama ebeveynlerce bir zevk değil, bir görev olarak algılanır, bir çeşit terbiye süreci (bedeni terbiye etmek) olarak üstlenilir ve dikkatle yapılırsa birçok bireyin cinsel hayatının ilerideki yaşlarda daha sağlıklı olacağını düşünmeden edemiyorum.

(bkz: babasıyla evlenen kız)

(bkz: from beginning to end)

karşılıklı rıza varsa, istismar yoksa, bunun hele de eşcinseller tarafından karşı çıkılmasını, afaroz edilmesini ben de anlamıyorum. sanane kardeşim kimin kimle ne yaptığından.

neyse, ben bu durumun muhtemelen olabilecek en üç örneğini izlemiştim, yanılmıyorsam adları peters ikizleri olarak geçiyor, iki tane doğru avrupalı, 20 yaşlarında atletik vücutlu tek yumurta ikizi olan iki elemanın birbirini siktiği videolar vardı, çok enteresan bir görüntüydu bence. öyle tiksinme, ayıplama gibi şeyler de hissetmemiştim hiç.

dünyaya bakamayacakları engelli bireyler getirmedikleri sürece bence birlikte olmalarında bir problem yok. karar verildi, sikişebilirsiniz.

yine bir "eşcinsellere de böyle bakılıyor vs" mantığıyla ve "karşılıklı rıza varsa" ile bazı yazarların izin verdiği eylem.

ben yine eşcinselsek bu hiçbir dini, milli, ahlaki, ailevi değerimiz ve kriterimiz olmayacak anlamına gelmiyor diyeceğim.

iki tarafın rızası varsa gayet de normal bir ilişki. yapan varsa da saygı duyarım hiç de dışlamam.

burada bile kötülenmesini anlayamadım , homofobiden ne farkı var o zaman bu yaptığınızın? siz bile böyleyseniz yazık o zaman.

bana iğrenç geldiği halde ensestlerle hiçbir sorunum yok, çünkü neden olsun. bamya yemeği de bana iğrenç geliyor fakat bamya yiyen insanların bana zararı var mı? yok. ahlak falan bıdı bıdı edenler hala ahlak üzerine hiç düşünmemişler, belli. modern toplumun ahlaki nosyonu pragmatiktir. onun haricinde sizin ahlakınız sizi ilgilendirir.

riza bağlamında ele alınmış, homofobiye atıfta bulunulmuş vesaire. ensest ilişkide, bireyler kendisi ile kan bağı bulunmayan kişilere değil de kan bağı bulunan kişilere mi ilgi duyabilmektedir sadece?

ben bu ilişki türünün cinsel yönelimle bir tutulamayacağı kanısındayım. rıza dersiniz, seçim dersiniz, irade dersiniz, zevk dersiniz, aşktan dersiniz anlarım. ama homofobi ile ensestfobi bir değildir kanımca.

"aşk aşktır" ideolojisine sahip bireyler olduğumuz düşünülürse gayet normal durumdur. ortada bir istismar yoksa iki kişinin rızasıyla dahil olduğu bir ilişkiyi kınamaya gerek yok.

(bkz: abd'de cinsel ilişkiye girerken yakalanan baba kız)

ensest bana göre ahlaki yönden ilginç bir tartışma konusu olduğu için yukarıdaki haber dikkatimi çekti. biraz araştırdım ve anladığım kadarıyla abd'de de neredeyse tüm eyaletlerde ensest değişen biçimlerde suç sayılıyor. ekşi sözlük'te başlığını gördüm, çoğu kişi bunun "iğrenç" bir eylem olduğunu belirtmiş. yabancı haber sitelerinde gördüğüm yorumların da çoğu bu yönde ve açıkçası bu bana biraz tuhaf geldi. yukarıdaki örnekte mesela hem baba, hem de kız yetişkin birer birey. niye bu kadar şiddetle ayıplandıklarına anlam veremedim. yetiştirilme şeklimiz ve aile dediğimiz sistemin dahil olduğumuz toplumsal yapının en küçük yapı taşı olmasından ötürü insanların bu eylemi kabul edememesini anlayabiliyorum. ben de kaçınılmaz olarak aynı şekilde hissediyorum zaten. kendimi herhangi bir aile bireyiyle yakınlaşırken düşünemiyorum. çünkü bu şekilde yetiştirilip kodlandım. ailemden birini cinsellikle bağdaştırdığımda beynim mideme rahatsızlık veren sinyaller yolluyor. utanma duygum tetikleniyor. onu bırakın, uzun süre çok yakın arkadaşım olmuş biriyle bile günün birinde pat diye cinsellik yaşayabileceğimden emin değilim.

gelgelelim bu konuda herhangi bir beis görmeyen ve karşılıklı rıza gösteren iki yetişkinin(anne/baba - oğul/kız, ya da kardeşler) ilişkiye girmesi bizi neden ilgilendiriyor ya da cezalandırıyoruz gerçekten anlayamıyorum. buna gerekçe şayet aile kurumunun muhafaza edilmesi ve bekasıysa, evliliğin hâlâ yasal olmadığı ülkelerdeki eşcinsel ilişkiler için de pek tabii aynı şey söylenebilir: kurduğumuz her eşcinsel ilişki de aile kurumunu tehdit ediyor. çünkü içinde bulunduğumuz yüzyılda daha yeni yeni yasallaşmadan evvel aile dediğimiz kurum en az bir anne ve bir de baba gerektiriyordu, iki anne ya da iki baba değil. ve bu yönden baktığınızda, devletin ensest ilişkiyi cezalandırmasını destekliyorsanız, eşcinselliğiniz üzerinden sizi cezalandırmasına da otomatik olarak izin veriyorsunuz aslında, çünkü siz de aile için bir tehditsiniz-en azından evlilik eşitliğinin hala kabul edilmediği ülkelerde durum bu- o yüzden hiç düşünmeden "iğrenç" ve "cezalandırılsın" dediğinizde devletin sizi baskılamasını ve iradenize karışmasını da meşrulaştırıyorsunuz bir bakıma ve bana sorarsanız devletin ister aile, isterse başka bir kurum veya sistem olsun, bunu bir veya daha fazla kişinin özgür iradesini kısıtlayarak sürdürmeye çalışmak gibi bir hakkı yok, olmamalı.

öf ne çok uzatmışsın be tek cümleyle özetle şunu diyenler için: ensest yapabileceğim bir şey değil, fakat yapanları yargılamaya hakkım olduğunu düşünmüyorum.

freudun psikoseksüel gelişim evrelerinde de bulunduğu için tepki almasına sebep olan durum.(erkek çocuğunun anneye sahip olmak istemesi ve buradan kendini babasına benzetip erkekliğini farketmesi)

din olgusu ortadan kaldırıldığında yapılmaması gerektiğine dair hiçbir mantikli sebep bulamıyorum. düşüncesi bile tiksindirici. yapanlara karşı yaptığı için bi eleştiride bulunamayacağım fakat böyle itici bir güce karşı zincirleri kıran biri kim bilir başka neler yapar diye aklımdan geçmiyor da değil.

konusunu bilmeden izlediğim yunan yapımı köpek dişi filminde geçer ensest ilişki. pek izledim denmez bitirememiştim filmi.

hayvanlarla aramızdaki fark irade ve sistemli düşünebilme yetisidir.
hayvanlıktır. evet.

şuradan, ateşli baba-oğul ilişkisi görülebilir.

https://encrypted-tbn0.gstatic.com/image...