geronimo

Durum: 2007 - 0 - 0 - 0 - 23.09.2015 20:03

Puan: 33854 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 101

kız arkadaşın annesi

eğer sevgili olduğunuzu biliyorsa kaynanalık yapıp sizi ayırması olası kişidir. tanışmayı hiç istemediğim, nasıl hitap edeceğimi bile bilmediğim insandır. abla desen bir türlü, teyze desen olmaz, ismiyle hitap etsen saygısız der..öff elim ayağıma dolanır..

erkek arkadaşın annesi

küçük emrah

bir rivayete göre çok küçükken evlenmek istediğim kişiymiş. lezbiyen olduğuma birkez daha şükrettirendir. ya straight olup bunla evleneydim??bir ömür boyu çekilir miydi o kaşlar??

kara sevda

avrupa'daki türk turistler

istisnasız her avrupa şehrinde rastlayabileceğiniz tipik türk turistler devasa sırt çantalarından tanınır. o çantanın içinde ne vardır, neden gezmek için yanlarına o kadar çok şey alırlar bilinmez ama tipik türk turist kaplumbağa gibi gezmekten hoşlanır. genelde eşofman altı ve spor ayakkabıyla gezerler zira o kadar yürüyüş türkler için başlı başına bir spordur. ellerinde otel kahvaltısından yürüttükleri ekmek ve nevaleyle yaptıkları sandviç vardır mutlaka. ayrıca türk turistler yüzlerindeki yorgun ve memnuniyetsiz ifade ile de diğerlerinden çabucak sıyrılır. "her yeri çarçabuk gezeyim, resim çekip face e, instagram a koyayım" kafasında oldukları için yorgunluktan ne görse çok beğenmez, yüzünü buruşturup "bu ne aq, bunun için mi yürüdük o kadar yolu" der ve gülümseyerek resim çeker.
ingilizce bilen ve bunu göstermek için deliren türk turistler millete cacık olur, insanları taciz ve huzursuz eder. yıllarca ingilizce okuyup pratik yapamamış olmanın verdiği eziklikle diğer turistler istemeden onların resmini çekmeyi önerir, yılışır, taciz eder, garsonlarla, satıcılarla saçma muhabbetlere girer onları yıldırır ve en kötüsü sanki çok normalmiş gibi insanlara laf atar. ve bunları yaparken oh ne eğlendik edası takınır. ne eğlendin lan milleti taciz edip zorla muhabbet açıyosun.
yurtdışına çıkan çoğu türkte bu aşırı gevşeklik, beni kimse tanımıyor nasısa rezil olmamcılık, ohoo avrupa da herşey serbestçilik görülüyor malesef. türkiye nin "elit" kesiminin (ki bence sadece kendini elit zanneden kesim bu bahsettiğim) bu içler acısı hali bende sadece utanç ve acıma uyandırır, türk olduğumu belli etmeden kaçarım yanlarından.

madrid

ankara gibi bir şehir. bir kere denizi yok, ondan pek sevemedim sanırım. çok fazla görülecek yeri yok. barcelona yı günlerce gezerken madrid 2 günde bitti.
halk sürekli dışarda, ekonomik kriz filan durdurmuyor habire yiyip içiyorlar.
ama yemekleri inanılmaz..deniz ürünleri harika. bocadillo de calamares (ekmek arası kalamar) yediğim en güzel kalamardı. onun dışında omletleri (tortilla de patatas), paella ve tapas ları çok ünlü zaten. ayaküstü kanepe tarzında yiyeceklerin satıldığı çok fazla yer var, onları da denemenizi tavsiye ederim. tinto de verano serinleten türde bir içki. limon aromalı gazlı içecek ve şarabı karıştırıp buzla servis ediyorlar, sangria kadar lezzetli oluyor, ve daha ucuz onu da deneyin giderseniz.

sitges

gay pride ının eğlenceli olduğu, gay barlarıyla ünlü küçük balıkçı kasabası. beni en çok şaşırtan sitges da gay pride günü yaklaşık 20 kişilik bir türk turist grubu görmemdi. oraya neden geldiklerini hadi madem geldiler neden eşcinsellere bakıp "öğk midem kalktı" edasıyla onları incelediklerini hiç anlamadım. onlarla aynı ülkeden olduğum için utanarak uzaklaştım yanlarından.

barcelona

herkesin sevdiği şehir. h.alanında telefonunuzu şarj edecek priz yok ordan başlayayım, tek olumsuz şey de buydu sanırım. ulaşım çok rahat, metro ve tren her yere gidiyor. tertemiz bir şehir, plajları, gece hayatı, mimarisi, yemekleri..her şeyi çok güzel. bana rio de janeiro yu anımsattı belki ondan çok sevdim. rio nun daha küçük, güvenli ve tarihi versiyonu.
gay bir bölgesi de var ama yakınlarındaki sitges tam bir gay kasabası olduğundan ve zaten şehir başlı başına gay friendly olduğundan çok fazla alternatif yok şehirde, özellikle eşcinsel kadınlar için.

roma

tarih kokuyor vs yazmanın bir anlamı yok bu saatten sonra. evet her yer tarih, kültür,mimari... ama çok kalabalık be kardeşim. hele o bangladeş li göçmenler, nasıl taciz ediyor insanları, suriyeliler yanlarında bok yemiş. özellikle turistik yerleri dehşet pahalı. döviz büroları ayrı düdüklüyor, mutlaka euronuzu alıp gidin. "italyan pizzası yiyecem" diye kıçınızı yırtmayın çünkü beklediğinizi bulamayacaksınız. ben daha önceden duyduğum için kendimi hazırlamıştım, pizzalar bir değişik..fazla soslu az peynirli. böyle dürüm yapıp yiyorsunuz.

gelelim güzel taraflarına..aslında anlat anlat bitmez. ben gay pride a denk geldim, çok iyiydi..acayip eğlendim. collesium un orda eşcinsellerin sokağı var, barlar clublar var, millet sokakta içiyor içkisini. gay pride dan sonra collesium un hemen yanında gün batımını izlemek..harikaydı. tarihe, sanata ya da mimariye aşırı bir ilgim yok ancak beni bile çok etkiledi gördüklerim. ilgisi olanlar muhakkak gitmeli. şehirde yüksek bina yok, görünce keşke istanbul italyanlar a ait olsaymış diyor insan, onlar kıymetini bilirdi, içine sıçmazdı.

az kişinin bildiği süper sözlük yazarları

az bilinen değil ama uzun süredir yazmadığı için yeni nesiller belki denk gelmemiştir diye yazıyorum mahallenin bakkalinin kocasi tüm zamanların en iyisidir bence..

kurbağalı dere

dipten fokur fokur kaynayan, senelerdir kirli olan ve marmara denizine dökülüp her geçen gün onu daha da kirleten deredir. artık etrafındaki insanlar kokusundan yılmış durumda.

gözden ısıran sivrisinek

gözü yumruk yemiş gibi şişiren namussuz sinektir.

dudaktan ısıran sivrisinek

izmir

ne istanbul kadar kalabalık ve kirli ne ankara kadar sıkıcı. türkiye de yaşanılabilecek tek büyük şehir. özellikle yaz aylarında harika kaçış noktaları var.

evli olan eşcinseller

türkiye de azımsanmayacak kadar çokturlar. eşcinsel olduklarını karşı tarafa evlenmeden önce söylüyorlarsa bence yanlış hiçbir şey yok bu durumda, hatta mantıklı. mantık evliliği gibi bir şey işte.

temmuz

her sene tatil, aşırı sıcak vs nedenleriyle su gibi akıp giden aydır.

kimçi

demet akbağ

çok sevdiğim ve yetenekli bulduğum oyuncudur. hemen hemen bütün filmlerini, oyunlarını izlemişimdir ki en eskisi benim bildiğim artiz mektebidir o hallerini bile bilirim. öncelerde yılmaz erdoğan la ayrılmaz ikiliydi şimdi ata demirer le.

cem yılmaz

komiktir, cooldur, zekidir, yeteneklidir..çok severim o ayrı da. russell crowe la yaptıkları filmle (bkz: water diviner) ilgili bir programda kendisinin russell crowe a dirsek atıp, kırolar gibi "ıs ıs ıs" diye adamı dürte dürte güldügünü görünce onun coolluğunun da oraya kadar olduğunu anladım. yılmaz erdoğan hiç bozmadı ama coolluğunu.

interstellar

dün sabah 4 e kadar gözlerim pörtlemiş bir halde izlediğim christopher nolan bilimkurgusu. sürükleyici ve bir o kadar da duygusal. tavsiye ederim.
  • /
  • 101
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 2007

icat edilse deli gibi satacak ürünler

uyku yerine geçecek hap,
yemek yerine geçecek kilo yapmayan hap
rüyalarımızı kaydedebilecek makine
gördüğün rüyanın en güzel yerinde uyandığında geri dönmeni sağlayabilecek araç
kendimizi ordan oraya ışınlama aracı (varımı yoğumu verirdim - yine de alamazdım o ayrı)

lezbiyen

nasıl oluyor da bu kadar görünmez olabiliyorlar dedirten kadınlardır. eşcinsel erkekler bile bihaberse varlıklarından toplumun geri kalanı ne yapsın. genelde kendi aralarında gruplaşıp beraber takılıyorlar. lezbiyen oldukları çok bariz olanların dışındakiler heteroseksüel erkeklerin lezbiyen sevdası yüzünden kendilerini gizler genelde. taciz edilme ihtimalleri lezbiyen olduklarında daha yüksektir çünkü.

seviştiğiniz ayı sözlük yazarı sayısı

0. dünya ahiret kardeşim olsunlar.

the l word

2011 de yapılan reunion videosunda da görüldüğü üzere ilk bölümün yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen jennifer beals hala taş. konuşmalarından da anlaşılacağı üzere aslında aktristlerin karakterlerle örtüşen çok yönü var.

lezbiyenlerde aktiflik pasiflik

özellikle türkiye de çok yaygın olarak lezbiyenlerin kendini aktif ve pasif diye ayırmasıdır. yılların lezbiyeni olan ben bu konuya hala bir anlam yükleyememekle birlikte pasif lezbiyenin ne işe yaradığını ya da aktif lezbiyenin neden aktif olduğunu anlayabilmiş değilim. eğer sadece aktif lezbiyense bütün işi yapan bu kadın nasıl zevk alıyor? neyi yaptırıyor neyi yaptırmıyor ben gerçekten anlamıyorum, bilen varsa anlatsın lütfen. sekste makbül olan iki tarafında tatmin olması değil midir? neden iki kadın da vazifelerini yapmıyor? neden herşey gibi bu da kadın erkek ilişkisi üzerine oturtulmuş?

ilk eşcinsel deneyim

19 yaşımda artık kabak tadı aldığım yazlığımızda sahilde bir türlü gözümü alamadığım benden 6 yaş büyük, evli hatta 6 yaşında çocuğu olan, hayatımda gördüğüm en güzel gözlerin sahibi olan kadına seve seve teslim olmuştum. sahildeki fingirdeşmelerimiz sonrasında nihayet akşam beni evine davet etmişti,düşünmeden gittim.hiçbir pişmanlık ya da suçluluk duymadım. uğrunda herşeyi göze alacak kadar sevdim ama onun mantığı ağır bastı ve ailesiyle kaldı. bir insanın gözleri o kadar mavi olabilir mi yoksa ben aşkımın acısından mı etrafı mavi görüyordum hala bilmiyorum. ilk deneyimini aşık olduğu biriyle yaşayan şanslılardanım.

eşcinsel olduğunu belirtmenin yolları

bir kadın için belli etmek daha zordur çünkü kadınlar sürekli birbirlerine yakın temas içindedirler. genelde ''erkeklerden hoşlanmıyorum'' ya da ''erkeklerle ilgilenmiyorum'' cümlelerini yeterli görürdüm ta ki şu diyaloğu yaşayana kadar:
kadın: erkek arkadaşın var mı?
ben: yok erkeklerden hoşlanmıyorum ben.
kadın: ayy ben de
ben: lezbiyen misin?
kadın: şaka yaptığımı zannederek ''haha öyle gibi geldi kulağa dimi? yok ayol allah korusun, erkeklerin hepsi hayvan ama yine de onlarsız yapamıyoruz kikiki''
ben: ''geldiim geldiimm''
biri beni çağırıyomuş numarası yapıp götüm götüm uzaklaştım hayvandan.

lezbiyen

eşcinsel kadın. arama motoruna yazdığımızda karşılaştığımız barbi kılıklı, uzun tırnaklı birbirine lolipop muamelesi yapan kadınların aksine birçoğu maskülendir ki biz aramızda bunlara kamyoncu lezbiyen de deriz. bir kilometre öteden lezbiyen oldukları anlaşılır. sosyal çevrelerine göre ya yağız bir delikanlı gibi davranırlar yada daha avrupai bir genç adam. kılıkları ve tarzları da buna göre değişir ama yandan cepli kargo pantalon her daim vazgeçilmezleridir. straight erkeklerin kankalarıdır, sanırsam geyleri sevmeyenler de bu lezbiyenlerdir.
kamyoncuların bir model daha feminenleri vardır ki lezbiyen olduklarını anlamak biraz daha zordur, gaydarınızı biraz kullanmanız gerekebilir. kılık kıyafet daha feminendir, makyaj yapanları da vardır ama yinede bir maskülenlik sezilir. tanıdığım lezbiyenlerin çoğunluğu bu gruptandır. feminenlik maskülenlik yüzdeleri kişiden kişiye oynar. erkeklerle pek işleri olmaz, çevreleri genelde kadınlardan oluşur. geneli goldstar dır.
bir de femme dediklerimiz vardır ki bunların gerçekten lezbiyen olanları az bulunur ama bulununca da tadından yenmez. geylerin kadim dostlarıdır. genel yargı çok feminen lezbiyenlerin aslında biseksüel olduğu yönündedir. bana göre görünürde straight kızlardan hiçbir farkı olmayan bu kızlarımız erkeklerin ilgilerini fazlaca çektikleri için illaki erkeklerle tecrübeleri olur. kendilerini keşfedene kadar da erkek arkadaşları olması muhtemeldir. femmelerin lezbiyen olduğunu anlamak için ya çok güçlü bir gaydarınızın yada sağlam cazibeniz olması gerekir aksi taktirde femmeleri straigh kadınlardan ayıramazsınız. femme lezbiyenlerle biseksüelleri ayırmaksa bana göre imkansızdır. her kadın birlikte olduğu kadına %100 lezbiyenim nutuğunu atar ama iki sene sonra karşınıza kocasıyla çıkabilir.

fag hag

gay clublara gay arkadaşlarıyla giden, nasılsa erkeklerin hepsi gay diye gardlarını indirip içkileri ardı ardına yuvarlayıp deli gibi dans eden kızcağızlardır. ama hesaba katmadıkları, avlanmaya hazır sinsi bir tehlike onları beklemektedir: lezbiyenler

survivor gayler vs lezbiyenler

katılımcıların maskülenlik feminenliklerine göre dengesi değişebilecek yarışma. lipstick lezbiyenlerle maço ayıların mücadelesi pek rekabet içermez belki ama kamyoncu butch lezbiyenlerle feminen ayıların yarışı çekişmeli olur, ben seyretmek isterim şahsen.

atatürk'ten nefret ediyorum

sevmek zorunda da değilsin ama madem nefret edecek kadar karşısındasın gerçekten neden onun kurduğu, insanlarının ona sonsuz saygı beslediği bir ülkede yaşamak istiyorsun? madem sana fikirleri ters, madem laiklik hoşuna gitmiyor, neden dini kurallarla yönetilen müslüman bir ülkeye göç etmiyorsun? neden bu ülkeyi nefret ettiğin bu adamı sevenlere bırakamıyorsun?

ayı sözlük'te az zeka gerektiren başlıkların fazla prim yapması

bu başlıklar genelde kendini çok zeki zanneden yazarlar tarafından açılır.
(bkz: ayı sözlük te az zeka gerektiren başlıkların fazla prim yapması )

sevgili

varlığı bir dert yokluğu yara..he pardon para mıydı o?

askerde her ölenin şehit ilan edilmesi

askerlik yaparken görev sırasında trafik kazasında bile ölünse ölen kişi şehit ilan edilmelidir bence. ne şekilde ölürse ölsün adam oraya tatile gitmemişki görev için orda.

akp seçmeni

akp nin kitlesinin cahilliği ve bağnazlığı belli. internet kullanabilen kesim bile nicklerinden hemen belli ediyor ne olduğunu. kadın başbakanın götünün kılıyım diyor daha ne desin? tayyip açıp ağızlarına sıçsa bunlar sadece adamın kıçını siler, o kadar körü körüne bir bağlılık bu. hırsızlıklarının artık aşikar olması malesef ne seçimleri büyük ölçüde etkileyecek ne de akp li lerin görüşünü değiştirecek. zaten bu kesim iktidarı getirerek bir şekilde suça ortak olmuştur, suçlarını kabul ederler mi hiç?
Henüz takip ettiği biri yok.