jan xwen

Durum: 160 - 0 - 0 - 0 - 13.02.2012 00:09

Puan: 2296 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 8

23 ekim 2011 van depremi

bu depremi yaşamış olan kalbimin sözleri:
insanların içindeki fayların kırılmasından daha şiddetli değildi bu 7.2.
kendi harabende göçük altında kalmaktan daha az zarar verdi sanırım bu sarsıntı.
terkedişlerin artçılları çok daha sarsıyormuş insanı ve fay-da vermiyor insana hiçbir sesimi duyan var mı cümlesi.
aslında bu bir itiraftır ve haykırışı kalbimin
kılım kıpırdamaz
şimdi yer yarılsa
ve içime girsem

şizofreni

darren aronofsky

1969 doğumlu olan (çirkin güzel)aronofsky, sinema çevrelerinde birinci sınıf bir provakatör olarak tanımlanır.

ilk filmlerini, seçmiş olduğu konuların yoğunluğuna ve çatışmacı tarzına uygun olan araçlarla doldurmuştur.
brooklynli olan aronofsky, liseyi bitirdikten sonra live action ve animasyon çalışmak üzere harvarda girmiş. tez projesi, supermarket sweep 1991 yılında students academy awards yarışmasında finalist olmuştu.

aronofsky, 1994 yılında amerika film enstitüsünden yönetmenlik alanında bir master derecesi aldı. sarsıcı ve tanınmasına yol açan ilk filmi piyi arkadaşlarından ve akrabalarından aldığı 100er $lık katkılarla finanse etti. her ne kadar bu filmden sonra aronfsky hakkında paranoyak entellektüel yakıştırmaları yapılsa da yönetmen daha sonra çabucak, daha anlaşılabilir konulara geçmiştir. ama yine de rahatsız edici algılar ve ürkütücü deneyimler içindeki karakterlerle seyirciyi kıvrandırmaktan haz alır kendileri.

tam 5 sene the fountain (hayatımın filmi (filmin türkçe çevirisi değil ha gerçekten hayatımda izlediğim en iyi ilk 3 filmden biridir anlamında(bu arada filmin türkçe çevirisi kaynak))) ile uğraşan daha doğrusu üst üste çıkan sorunları berteraf etmeye çalışan, kanımca alejandro amenabar ile birlikte son dönemin en yetenekli yönetmeni.

requiem for a dream gibi bir başyapıtla neler yapabileceğini göstermesine rağmen, michael bay, roland emmerich gibi adamların önüne zırvalamaları için 100 milyon dolarları yığan stüdyolar tarafindan yıllardır süründürülen ancak 40 milyon dolarlık bütçeye onay alıp bu arada basrol icin ilk tercihler olan ama beklemekten sıkılan brad pitt ve cate blanchetti de kaybeden, bu sırada sırf bu proje için üzerinde iki sene çalıştığı batman projesini christopher nolana devretmek zorunda kalan bir şanssız adam.

son dönemlerde de black swan filmi ile de tekrar gündeme gelmiş şiirsel ifadelerini filmlerinde kullanan güzide bir yönetmendir kendilerini (sizi beğenerek izliyoruz abi)

bir dip not : filmlerinde kullandığı müzikler ile kendisini benim gözümde bir derece daha ulvileştirmiştir.requiem for a dream ve the fountain filmlerinde kendisiyle birlikte çalışmış olan clinth mansell in de nota yazan ellerinden öpmek lazım

marifetname

erzurumlu ibrahim hakkının eseridir.kitabın içerisinde çok çeşitli bilgiler yer almaktadır.bunlardan biri de dış görünüşe göre karakter analizidir.doğruluğu ya da yanlışlığı tartışılır ama ortaya çıakrdığı analizler şöyledir:

- boyu uzun olanların kalbi saf ve temiz olur.
- kısa boylu olanların hileleri, aldatmaları çoktur.
- orta boylu olanlar akıllı ve hoş huylu olurlar.

- saçları sert olan kimse, akılla atılganlığı bulur.
- saçları yumuşak olan saf ve utanması az olur.
- saçı sarı olanın işi, kibirlenme ve kızgınlıktır.
- siyah saçlı olan sabırlıdır, onu ara.
- kumral saç güzeldir, sahibi bedelsizdir.
- saçı az olan lütufkar, anlayışlı ve nazik olur.

- başı küçük olanın aklı azdır, gizli şeyin varsa ona söyleme.
- başının tepesi yassı olan keder çekmez.
- başının derisi ince olan, hayır yapar, zarar vermez.
- kel adama yaklaşma, kötü huylu olur, ondan sakın.

- alnı dar olanın, içi de dar, sıkıntılı olur.
- alnı yumru olan, çirkin ve kalın kafalı olur.
- alnı enli olan kötü huylu olur, çünkü hastadır.
- alnı normal olanı emin bil.
- alnı buruşuksuz olan, şüphesiz tembel olur.
- alnı uzun olan anlayışlı, az ise cömert olur.
- kaşlarının arası buruşuk olan, üzüntü yükünü taşır.

- kulağı çok büyük olan, bilgisiz ve tembel olur.
- küçük kulaklı eğri, orta (normal) kulaklı doğru olur.

- kaşının ucu ince olanın, işi gücü fitnedir.
- kaşının kılları çok olanın, üzüntüleri de çok olur.
- kaşı açık olan doğrudur, çatma olan eğridir.
- înce kaşlı güzel olur, uzunu ise kibirli olmanın delilidir.
- kaşı yay gibi olan, her zaman güzel olur.

- göz çukuru az olursa, o kibirli olmaya delildir.
- siyah gözlüler itaatli, kızıl gözlüler cesur olurlar.
- gök gözlü olan zeki, ela gözlü olan edepli, terbiyeli olur.
- küçük gözlü hafif, büyük gözlü zarif, narin olur.
- gözü yumru olan kıskanç, orta olan dost olur.
- yarı kapalı göz ayıp, bakışı miskince olur.
- köre yakın olma, sık bakan, emniyetli olmaz.
- gözü şaşı adama bakma, çünkü o sana eğri bakar.

- güleç gözlü olan güzeldir, kirpiği sık olan bedelsizdir.
- büyük yüzlü olan illetlidir, küçük yüz kibirlenmeye delildir.
- ince yüzlü sevimli, kalın yüzlü hor (sevimsiz) olur.
- uzun yüzlü olanlar yalancı olurlar.
- ekşi yüzlü, somurtkan olanların, sözlerinin çoğu acı olur.
- yuvarlak yüzlüler, ay dan daha nurlu olur.
- böyleleri çok güleç olur, onu gören muradını alır.
- benzi kızıl olan terbiyeli, esmer olan da zeki olur.
- benzi sarı olan illetli, siyaha çalan da tevekkelli olur.

- burnu uzun olanın idraki (anlayışı) az olur.
- kısa burunlu olanlar fazla korkak olur.
- burun ucu top olan, neşeli olur.
- burun ucu ağzına yakın olan adamdan sakın.
- burun delikleri geniş olanın içi kibir ve kıskançlıkla doludur.
- burun kanatları dar olan kişide küsme ve inat çok olur.
- burnu enli olan kimse şehvete tutkundur.
- burnu eğri olan kimsenin düşüncesi, işi başarıya ulaştırmaktır.

- küçük ağızlı olan güzel ve fakat çok korkak olur.
- büyük ağızlı cesur, eğri ağızlı kötü olur.
- genizden söylenen sözler, kibirlenmeden olsa gerek.
- ince sesli erkeklerin işi, kadına şehvet duymaktır.
- erkek sesli kadınların çoğu yalan söyler.
- çabuk konuşan, ince anlayışlıdır.
- kaba sesli olanın gayreti ve yardımseverliği fazladır.
- çatal sesli olan, halktan kötülük geleceğini sanır.
- yüzü güleç, sözü tatlı olan insan azizdir, sevilir.

- ince ve kırmızı dudaklı kimse, söyleneni iyi anlar.
- bil ki kalın dudaklının kızgınlığı ağırdır.
- iri dişliler, çok defa yaman işler yapar.
- normal dişi olanların, işi hoş ve doğrudur.

- kokusu hoş olanın, huyu da güzeldir, hoştur.

- çene kemiği ince olanın, aklı da hafif olur.
- enli çenenin sahibi kaba olur.
- çenesi normal olan, akıllı ve güzel olur.

- uzun sakallı kişi hünersiz olur.
- sık sakallı kişi kabadır, sohbetini de uzatır.
- siyah ve az sakallı olmak zekaya delildir.
- hiç kılı olmayan köse adamın hilesi çok olur.
- sakalı değirmi olanın kemali de çoktur.

- kafası enli olan ahmaklık illetine tutuktur.
- boynu çok uzun olanın olgunluğu az olur.
- boynu ince olan cahil olur.
- boynu kalın olan gece gündüz yiyici (obur) olur.
- boynu kısa olanın hilesi çok olur.
- boynu normal olanın işi iyilik yapmaktır.

- her uzvu normal olan, şüphesiz ki güzel olur.

ömer dinçer

götü yere yakın olmak

erzurumlu ibrahim hakkı , marifetname isimli eserinde dış görünüşe göre karakter analizleri yapmıştır. doğrudur ya da yanlıştır adam çalışmış genel bir çıkarım yapmıştır. boy ile ilgili şunları söylemektedir kendisi:

- boyu uzun olanların kalbi saf ve temiz olur.
- kısa boylu olanların hileleri, aldatmaları çoktur.
- orta boylu olanlar akıllı ve hoş huylu olurlar.

hayatın ağırlığı

herkes bir ağırlık bu dünyaya ve tek kişilik bir kervan...
yükü kalbi olan.

ayı sözlük yazarlarının kot bedeni

36,38 ayı mıyım neyim

dişi yakarış

esas adı nevriye budak olan şahan gökbakarın güzel bir tiplemesidir.
entelektüel kimliğinin yanında tipik kadın figürlerini de içinde barındıran bir karakterdir.konuşurken karşısındakini dinlememesi, söylediklerini yanındakilere onaylatması, sıkıştığında ajitasyona başvurması vs

kadın programlarındaki saçmalıklara değinen ve iğnelemelerin bulunduğu parodilerinde nevriyenin taktığı başörtüsündeki kaz ayakları da güzel bir sosyal mesaj içeren ayrıntılardan biridir

kime sorsan gösterirler

"...haa cevahir mi...şimdi bak buradan metrobüse bin,mecidiyeköyde in.orada kime sorsan gösterirler."

şimdi bu tarz adres tarifleriyle sıklıkla karşılaşırız.
yani ben mecidiyeköyde insem ve bir yakışıklıya "bana gösterirmisin" desem gösterir mi acaba.buna cesaret etmek isterdim.

bunu yapanlar buradan paylaşsın tepkileri o vakit.

sözlükte oturum açmadan başlık açmaya çalışan yazar

bence kendisi aşıktır .bu sebeple aklı kendisinde değil bir başkasındadır.böyle şeyler gayet olağandır

the dull flame of desire

bir klip çekilmek istenmiş ve 3 farklı yönetmenle konuşulmuş.her yönetmen kendi, tarzında çekmiş klibi.izlendiğinde 3 farklı elden çıktığı çok belli oluyor.klibin ana teması,sevenlerin birbirine karışması olmuş.

aslında aşk ancak bu şekilde anlatılabilir sanırım.iki kişinin tek bir kişi olması ve birbirine benzemesi tek bir kişilikte erimesi.klibin sonunda da kadın ve erkeği birbirine karıştırıyorsunuz zaten . çünkü ikisi tek olmuştur.kendilerinde kaybolunmuştur

güzide ablamız björk ün seslendirdiği kaside eserlerdendir.kendisine bu parçada antony hegarty eşlik etmiştir.
iyi seyirler

van gölü canavarı

van gölündeki akdamar adasındaki kilisenin kabartmalarında da resmedilmiştir bu canavar .

bir gemi içinde insanlar var ve bir insanı kollarından ve bacaklarından tutup suya atmaya hazırlanıyorlar.aşağıda ise kafası aslan başı şeklinde bedeni balık olan bir yaratık görünüyor.kurban edilen adamın gözlerindeki dehşet bu zamanda bile bakıldığında görünebiliyor...

sen benim

kayıp çocuk masalları albümündeki güzide parçalardan biridir evet.
bu albümde sözler daha uzun daha şiirsel ve daha vurucudur

şöyle ki :

hep aynı sessizlikle geliyor gece.
hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine.
hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde.
anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime.
sen benim yarım kalan cümlelerimsin.
hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim...
sen benim hiç ısınmayan ellerimsin.
hiç unutamayan, unutmayan o kalbim...

sen benim eksik kalan yerimsin.
kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim...
sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin.
kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim...
sen benim terk ettiğim şehirlerimsin.
düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim...
sen benim kovulduğum cennetimsin!
eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.

eleni karaindrou

müzikleri ile filmlerin cesedine öyle bir kıyafet biçiyor ki bu bazen ruhunuzun kefeni de olabiliyor

bisiklet

eskiden adı velespittir.italyan kökenli bir kelimedir kendileri.pedalları ön tekerlekte olan türlerine deniliyormuş. -muş diyorum çünkü 1800 lü yıllardaki türleridir zira .hatta bazı yaşlı dedeler hala veselpit derler çukurovada

ahmet kaya

ana dilinde şarkılar söylemek istediğinde üzerine çatal bıçak atılmış şarkıcıdır kendisi

protokol

"protokol" dilimize yunancadan geçme bir sözcüktür.daha doğrusu "proto" ve "kolos" sözcüklerinin birleşmesinden türemiş bir deyimdir kendileri.

lugat anlamiyla "proto" birinci demek "kolos" ise götler manasındadır. sözcük anlamlarını birleştirdiğimizde ise deyimin tam karşılığı "önde gelen götler" olarak karşımıza çıkıyor.

"kolos" sözcüğünün zamanla çogul eki olan (os) deyimden atılmış, geriye "protokol" yani "önde gelen göt" lafzı kalmış.

toplum içinde yükselip de protokole giren bazılarının zamanla götünün kalkması da bu durumu gayet net açıklıyor sanırım

uzaksın bye

izafi bir kavram; uzaklık

aslında kime ve nereye uzak sorusu akla ilk gelenlerdendir.hem sadece bir kişi uzak değildir bu durumda.çünkü,uzaksın,diyen kişi de uzak olduğunu düşündüğü kişiye aynı mesafededir .
o zaman asıl,uzaklığı sorun eden uzaktır karşısındakine ve herkese ...insanlığa da uzaktır bu durumda

bitmiş bir ilişkinin tekrar başlaması

bu durumlarda verilen çivi örneği çok klişedir.bazı kişilerde değişkenlik gösterir duvar ya da tahta gibi..eğer sizin partneriniz yada siz aynı maddeden yapıldıysanız (bkz.beton veya kereste) ona bir şey diyemem elbette .
sakızda enteresan bir betimleme aletidir.eğer sizin sevginiz ağzınızda aldığınız tattan ibaret ise ve kanınıza karışıp kalbinize ulaşmamışsa zaten izlediği güzergah:ağız,mide,kalın ve ince bağırsaklar silsilesi olmaya mahkumdur. bir ilişkinin bitmesi de tuvalete bıraktığımız (b)esinlerin (o)ksitlenmiş (k)alıntısından başka bir şey olmayacaktır.

aslında canlar bu işin aritmetiği çok basit (hadi kağıt kalem çıkarın malzeme listesini tekrar ediyorum)

bitmiş bir ilişkiye başlanmışsa o ilişki zaten bitmemiştir ki yeniden başlanmış.ipler kopar ve düğüm atılır .bilirsiniz ki iyi bir düğüm atılmışsa ip hiçbir zaman oradan kopmaz bir daha.ipin en sağlam yerleri düğümler,bunu sıkı düğüm atanlar bilirler

aslında başlık bizi yanılttı çünkü bizde algıda seçicilik , seçicilikte tamamlayıcılık ve tamamlayıcılıkta içini boşaltıcılık olduğundan dolayı yazıyoruz belki de ne dersiniz?
  • /
  • 8
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 160

gelmiş geçmiş en salakça sorular

hemşerim memleket nire?

kanguru

1700lu yıllarda yaşayan ingiliz denizci james cook, sosyete adalarını ve yeni zelandayı keşfedip, haritalarını çizdiği 1769 yılında, avustralyanın doğu kıyılarını da ortaya çıkardı.

kaptan cook, bitki ordusunun zenginliğinden ötürü botany bay (botanik koyu) adını verdiği koyda, avustralyalı yerlileri ilk gören yabancı oldu (aslında sömürgecilik sistemi her dönem o bölgeyi keşfetmek ve medeniyet yerleştirmek manasında kullanılmştır). yerlilerle el kol hareketleri ile güçlükle anlaşabilen james cook, karınlarındaki ceplerde yavrularını taşıyan ve arka ayakları üzerinde zıplayarak hareket eden uzun kuyruklu hayvanları görünce, yine el kol hareketleri ve çeşitli işaretlerle bunların adlarının ne olduğunu sordu.yerlilerin kanguru demesinden sonra da bu hayvanları dünyaya kanguru olarak tanıttı.

aradan 50 yıla yakın bir süre geçtikten sonra, 1800 lerin başında, kanguru sözcüğünün gerçek anlamı anlaşıldı... kanguru, avustralyalı yerlilerin(aborjinlerin) dilinde; ne demek istiyorsun yabancı? anlamına geliyordu.

mutsuzluk veren küçük şeyler

yemek yiyorken ve ağızda kocaman bir lokma varken hapşurmak

ikizler burcu

söylenilen bütün güzel düşüncelerin doğru olduğu burçtur

şizofren olduğumuz da doğru değildir
çünkü ben şizofren değiliz

ayı sözlük yazarlarının en sevdiği filmler

darren aronofsky nin the fountain (kaynak) i

bitmiş bir ilişkinin tekrar başlaması

bu durumlarda verilen çivi örneği çok klişedir.bazı kişilerde değişkenlik gösterir duvar ya da tahta gibi..eğer sizin partneriniz yada siz aynı maddeden yapıldıysanız (bkz.beton veya kereste) ona bir şey diyemem elbette .
sakızda enteresan bir betimleme aletidir.eğer sizin sevginiz ağzınızda aldığınız tattan ibaret ise ve kanınıza karışıp kalbinize ulaşmamışsa zaten izlediği güzergah:ağız,mide,kalın ve ince bağırsaklar silsilesi olmaya mahkumdur. bir ilişkinin bitmesi de tuvalete bıraktığımız (b)esinlerin (o)ksitlenmiş (k)alıntısından başka bir şey olmayacaktır.

aslında canlar bu işin aritmetiği çok basit (hadi kağıt kalem çıkarın malzeme listesini tekrar ediyorum)

bitmiş bir ilişkiye başlanmışsa o ilişki zaten bitmemiştir ki yeniden başlanmış.ipler kopar ve düğüm atılır .bilirsiniz ki iyi bir düğüm atılmışsa ip hiçbir zaman oradan kopmaz bir daha.ipin en sağlam yerleri düğümler,bunu sıkı düğüm atanlar bilirler

aslında başlık bizi yanılttı çünkü bizde algıda seçicilik , seçicilikte tamamlayıcılık ve tamamlayıcılıkta içini boşaltıcılık olduğundan dolayı yazıyoruz belki de ne dersiniz?

hayvanlarda eşcinsel davranışlar

her hayvan türünün eşcinsel olan bireyleri mevcut-muş.
deniz atının erkeğinin yavrularını doğurması onu eşcinsel yapmaz bir durum.zira hanımından aldığı döllenmiş yumurtaları kendi kesesinde büyütüyor, er kişi olan deniz atı.

pokemon

isminin açılımı pocket monsters (cep canavarları) olan japon animasyonu.

bitmiş bir ilişkinin tekrar başlaması

bu durumlarda verilen çivi örneği çok klişedir.bazı kişilerde değişkenlik gösterir duvar ya da tahta gibi..eğer sizin partneriniz yada siz aynı maddeden yapıldıysanız (bkz.beton veya kereste) ona bir şey diyemem elbette .
sakızda enteresan bir betimleme aletidir.eğer sizin sevginiz ağzınızda aldığınız tattan ibaret ise ve kanınıza karışıp kalbinize ulaşmamışsa zaten izlediği güzergah:ağız,mide,kalın ve ince bağırsaklar silsilesi olmaya mahkumdur. bir ilişkinin bitmesi de tuvalete bıraktığımız (b)esinlerin (o)ksitlenmiş (k)alıntısından başka bir şey olmayacaktır.

aslında canlar bu işin aritmetiği çok basit (hadi kağıt kalem çıkarın malzeme listesini tekrar ediyorum)

bitmiş bir ilişkiye başlanmışsa o ilişki zaten bitmemiştir ki yeniden başlanmış.ipler kopar ve düğüm atılır .bilirsiniz ki iyi bir düğüm atılmışsa ip hiçbir zaman oradan kopmaz bir daha.ipin en sağlam yerleri düğümler,bunu sıkı düğüm atanlar bilirler

aslında başlık bizi yanılttı çünkü bizde algıda seçicilik , seçicilikte tamamlayıcılık ve tamamlayıcılıkta içini boşaltıcılık olduğundan dolayı yazıyoruz belki de ne dersiniz?

ayı şiirler

seni tanıdıkça nefret ettim insanlardan
seni tanıdıkça sevdim bütün hayvanları
özellikle ayıları
kıllı bütün mahlukları
nefret ettim insanlardan seni tanıdıkça

özellikle ayıları
kıllı bütün mahlukları
nefret ettim insanlardan seni tanıdıkça

(söz-müzik: jan xwen)

buda

buda gelir buda geçer...

obsesif kompulsif bozukluk

yeme ve içmeden kesilmek,sadece o şeyi düşünmek,uyuma problemi gibi etkilerle anlaşılan bir tür hastalık. araştırmacılar buna kısaca aşk demişler
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.