sözlük yazarlarının en sevdiği abur cuburlar
patlamış mısırın patlayamayan mısırları.
margaret thatcher
yirminci yüzyılın son yirmi yılına damgasını vurdu. kapitalizmin zaferi, serbest piyasanın zenginliğin ayrılmaz bir parçası olduğunun tartışılmaz bir şekilde kabul edilmesi, devletin dünyanın neredeyse her yerinde küçülmesi gibi devrim niteliğindeki olayların baş kadın kahramanı oldu. şeytan imparatorluğu sovyetler birliği'nin çökertilmesinde, saddam'ın kuveyt'ten çıkarılmasında ve avrupa birliği karşıtlığında cepheye en önce hep o koştu.
taviz vermez politikalarıyla önce ülkesi ingiltere'ye ardından da dünyaya adını ezberleten, ingilizlerin 'demir lady' lakaplı başbakanıydı.
aktif gay
elizabeth bathory
namı değer kanlı kontes. 16. yüzyılda transilvanya'da yaşamıştır. osmanlı sultanlarının hareme kapanmasıyla doğan otorite boşluğu, onun içindeki 'vampiri' çıkarmasına fırsat verecekti. kendisi gibi sapık kocası kara şövalye ile başlattıkları terör kumpanyasına, onun ölümden sonra hız verecek, sonsuz gençliğin iksirini, kurbanlarının kanlarında arayacaktı. söylentiler gerçek, gerçekler masal oldu, vampir hikayelerine hala ilham kaynağıdır.
emine ülker tarhan
türkiye cumhuriyeti tarihinde parti kuran ilk kadındır.
rahibe teresa
ay'da bile fakirler varsa, oraya da gideceğiz! diyen iyilik elçisi.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
christina perri - a thousand years
yaşamam artık
kıraç'ın depresif ruh halini en iyi betimleyen sarkısı.
sözleri;
sahibi olduğum dizim tutmuyor,
dünyayı gösteren gözüm görmüyor.
ömrümün baharı solmuş gidiyor,
canıma kastım var yaşamam artık.
arayan dostlarım beni bulmasın,
doğmasın güneşim sabah olmasın,
kuytu bir köşede ömrüm son bulsun,
canıma kastım var yaşamam artık.
neşesi olmayan ömrü neyleyim?
rüzgarda savrulan yaprak gibiyim.
böylesi hayatı nasıl seveyim?
canıma kastım var yaşamam artık.
hz meryem
uzun yıllar çocuğu olmayan bir çiftin, doğması durumunda allah'ın hizmetine adayacaklarını vaat ettikleri çocukları olarak doğdu. erkek olacağını tahmin ediyorlardı; ama olmadı. yine de vaatlerini tuttular. genç kız, allah'ın sevgili kullarından biri oldu, ahlakıyla kavmine örnekti. ve bir gün bir meleğin kendisine müjdelediği bir haberle hayatı; mucizevi bir şekilde dünyaya getirdiği çocuğuyla da tarih değişti. allah tarafından övülen, islam peygamberi tarafından cennetle müjdelenen ve bugün adı milyarlarca insanın dua mırıldanan dudaklarından tekrarlanan bu kadından başkası değildir.
ağzıyla prezervatif takan sevgili
10 parmağında ayrı 10 marifet olmasıyla yetinemeyen dünyanın en becerikli sevgilisidir. bulunduğu zaman kaybedilmemelidir.
hz asiye
bataklıkta çiçek yetişmesi gibi, o da allah'ın lanetlediği firavun'un sarayında hz. musa'yı yetiştirdi; onu gözü gibi sakınarak, zalimlerin şahı, eşi firavun'un belalarından korudu. hz. musa'ya peygamberlik vazifesi tevdi edilince, ilk iman eden yine o oldu. imanını sakladı, firavun'u kalbiyle lanetledi, imanı açığa çıkınca da canından vazgeçti ama inancından taviz vermedi. islam peygamberi'nin cennetle müjdelediği, kur'an'da övgüyle anılan bu iffet ve sabır timsali değerli kadındır.
kleopatra
ölümünden 1636 yıl sonra william shakespeare, "antonius ve cleopatra" isimli oyununda onu, 'fahişe' şeklinde tanımlanmış; bir başka ingiliz bernard shaw'sa "ceasar ve cleopatra' adlı oyununda onun için 'namussuz kadın' sıfatını uygun görmüştü. 'dante'ye göreyse lüks ve şehvet düşkünü'nden başka bir şey değildi. işte bu egzotik zihniyet, batının ona bakışında hep etkin oldu. o, bir zehirli sarmaşık gibi erkeklerin ellerini kollarını bağlıyor, 'eşsiz güzelliğiyle' zihinlerini bulandırıp, iktidarlarını yağmalıyordu. oysa gerçek, her zaman olduğu gibi daha sadeydi. çok güzel değil, ama çok akıllı, stratejik düşünebilen ve iktidar düşkünü bir kadındı. bir dünya imparatorluğu kurmayı düşlemiş, ama son sahnede, hem canından hem de kendi krallığından olmuştu. ömrünü, kendi biricik mısır'ını , dönemin ezici gücü roma'dan korumak için, ihanetler, suikastlar ve savaşlarla örülü bir sahnede başrol oynamaya adadı.
rosa luxemburg
avrupa komünizminin anası, devrimci lider, gazeteci, sosyalist teorisyen. kendini her zaman işçi sınıfı ülkesinin vatandaşı olarak görmüştür. kitlesel eylemin, spontanlığın ve işçi sınıfı demokrasisinin savunucusu oldu. revizyonistlere ve onların lideri eduard bernstein'a yönelik eleştirileri, avrupa politik düşüncesine yaptığı en büyük katkı kabul edildi. ömrü hapislerde, sigara dumanı kaplı, kasvetli salonlarda geçmiştir. insancıl bir sosyalizm anlayışı için çarpışmıştır. hayatını mücadeleye adamıştır. öleli neredeyse bir asır olmasına rağmen ismi düşünen beyinlerde yaşamaya devam etmiştir.
katy perry
firework klibi ile içimizi ısıtan, kendini olduğun gibi kabul etmek ve cesaret temalarını işleyen klibi, bu zamana kadar izlediğim en güzel kliplerden biridir. çok başarılı parçaları olan dünya starı olmayı gerçekten hak eden sanatçı.
harriet beecher stowe
tom amcanın kulübesi adlı kitabın yazarıdır. kitap objektif bir şekilde amerika'daki siyahi kölelerin hayatlarını anlatır. kuzey ve güney eyaletleri arasında iç savaşın meydana gelmesinin temelinde bu kitabın yattığı düşünülür. savaş köleliğe karşı olan kuzey eyaletlerinin zaferi ile sonuçlanır. dünyayı değiştiren kadınlar arasında bulunan bu kadın sayesinde kölelik kalkmıştır. rivayete göre dönemin başkanı lincoln, beecher stowe'a "demek bu büyük savaşı başlatan küçük hanım sizsiniz" demiştir. bu kadın, kalemin kılıçtan daha keskin olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır.
öksüz doyuran
starbucks'ın venti boy kahvesine anne tarafından yapılan yorum.
timsah
bursasporun yeni stadyumunun şeklinin benzetilmeye çalışıldığı hayvan.
still alice
lisa genova'nın romanı. filmini izlemek nasip olmadı ama kitabın en etkileyici bölümü (profesör olan alice'ın ders anlatması gereken sınıfa gidip öğrenci olarak oturup hocayı beklemesi) bu hastalığın ne kadar acımasız olduğunu açıkca sunmuştur.
perihan mağden
kitaplarını bir çırpıda okuyabildiğiniz, gerçek olaylara kendi kurgusunu da katarak güçlü bir kalemle yazan yazar. yazarın kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim kitabı: biz kimden kaçıyorduk anne?
ali ile ramazan
perihan maden'in yaşama hevesimi kaçıran kitaplarından biri.