marvelous

Durum: 410 - 0 - 0 - 0 - 12.01.2017 15:36

Puan: 6848 - Sözlük Kezbanı

13 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Cunning is fundamental.
  • /
  • 21

kitap okuyanların libidolarının düşük olması

kitaplardaki uçsuz bucaksız dünyaları keşfeden insanların hayal güçlerinden endişe duymaktır bu, bence hatalı ve yetersizdir. testosteron sadece bir hormondur. tek başına libidoyu ve seksi yönetebilseydi hanzolarımız birer seks tanrısı olurdu. libido hayal gücünden de, deneyimlerden de, hatta entelektüeliteden de beslenebilir ve bunu karşı tarafa tecrübeli bir şekilde yansıtabilir. yani yerinde duramayıp sırf spor yapmak cinsellikte tek başına bir ölçüt olamaz. azıcık zeka ve hayalgücü neleri neleri başarır...

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

rihanna - bitch better have my money

rihanna ve bitchy arkadaşları zenginleri doğruyor. bol miktarda zengin sarışın kadın memesi ve kesici alet içerir. *

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

violet chachki - vanguard



birincilik epey yaradı buna. bettie'den sonra çıkardığı diğer bir güzel şarkısı. klipler de akıyo hani. keep goin' mama!!

mars'ta koloni kurduktan sonra kürt sorununun devam etmesi

sözün kendisi bile irrite edici. kürt sorunu ne demek? bir halk yüzyıllardır olduğu coğrafyada nasıl bir sorun olarak görülebilir? tamam terör sorunu dersin, hatta örgüt sorunu da dersin fakat kürt sorunu çok ırkçı bir laf. tıpkı nazilerin avrupa yahudilerini bir "sorun" olarak görmesi gibi. sonucunu hepimiz biliyoruz zaten.

devletin çıkarları için oluşturduğu sorundur; ona göre halk kitlelerini de yönlendiriyorlar. yoksa insanlar komşusuyla bir "sorun" olmadan yaşayıp geçiniyor. algı yönetimiyle ne katliamlar meşrulaştırıldı bu ülkede, halen de ölümün meşru olması için türlü algı yönetimi yapılıyor milliyetçilik üzerinden. birlikte yaşayan komşular etnik köken yüzünden birbirine girsin, bir "sorun" olsun isteniyor.

marsta koloni mi kurulur, jüpiterde kayak mı yapılır, robotlar seks mi yapar onu bilemeyiz de bu algı yönetimi yapan üst akıllara prim verildiği sürece sünni ve türk olmayan herkes bir sorun olacaktır bu ülkede.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

rick astley - never gonna give you up



bizim 90'lar popçuları saydodelik dansları konusunda bu adamdan etkilenmiş olabilir.

devlet bahçeli

(bkz: don't feed the troll)

bunun hakkında iki sayfa ne yazılır ya? o kadar saçma sapan bir insan ki...

lezbiyenlerde aktiflik pasiflik

valla lezbiyenler bile anlamıyorsa bizden anlamamızı beklemeyin. :p *

a mısın p misin diye soran hetero arkadaş

bu konuda karşılıklı özgüven ve toleransa ihtiyacımız var gibi. yani bir hetero sorduğunda utanmadan sıkılmadan açıklama yapılabilmeli; aynı şekilde eşcinsel arkadaş da eğilimi olduğu tarafı rahatlıkla söyleyebilmeli ve diğer rollere de açık olabilmeli. sırf önyargıları nedeniyle pasif olmaktan çekinen bir çok "full aktif" var. aynı şekilde sürekli itaatkar ve aşağılık kompleksine sahip bir feminen eşcinselin de aktif olmayı kesin dille reddettiğini görebiliyoruz. yani bir heteronun bu soruyu sormasına tepki göstermeden önce kendi tabularımızı yıkabilmemiz gerekiyor.

her erkek bir gaydır

bana göre ne geyliği ne de biseksüel eğilimi ifade eder. gay değilim aktifimciler bu kategoriye girer işte. orada hoşlandığı şey cinselliğin ta kendisidir, yoksa adamın kaşına gözüne baktığını sanmam. çünkü geylik ve biseksüellik yönelme anlamını taşıdıklarından duygusal bir var olma sürecini de içerirler. erekte olmak ise apayrı bir durumdur. vajinaya erekte halde girip zevk aldığını söyleyen geyler de var sonuçta. bunlara da hetero veya biseksüel mi demeliyiz bu mantığa göre? genital bölgenin uyarılması ile cinsel kimlikler bir tutulamaz.

rupaul's drag race

geçtiğimiz günlerde rupaul bir video aracığıyla all stars 2'yi duyurmuştur. buzfeed de geçmiş sezonların queenleri için anket koymuştur:

http://ayisozluk.com/lnk/a0597e

fakat ben queenlerin 5.sezondan itibaren alınacağını düşünüyorum.

5'ten detox, alaska ve alyssa; 6'dan adore, bendela creme ve milk, 7'den de max, katya ve pearl'ü gelecek all stars sezonunda görmek istiyorum.

google görsellerde nick aratınca çıkan ilk resim

vj bülent

çocukken hatırlıyorum da neşesi, pozitif enerjisi filan harikaydı ve sıkıcı müzik programı sunucularının arasında parlamaktaydı. sonra bi ara albüm yaptı sanırım; fakat o aralar tv'de dönen klibi (ve şarkısı) bana çok irrite edici gelmişti. yeni bir stille ve enerjisiyle ekranlara dönse gayet eğlendirebilir yine bence. şu anki samimiyetsizler yüzünden eski yüzler özleniyor bazen.

parmak arası terlik

rüküş değildir. aksine hoş tasarıma sahip olanları ayağı şık gösterir. en azından insanları parmakların öne fırladığı tuvalet terliği görünümlü takoz terliklerden kurtarmıştır.
bu konuda zirve olanı ise birkenstock'tur, ancak fiyatı da bir o kadar zirvedir. fakat giyenler giydikleri en rahat şey olduğunu söylüyorlar.

urban symphony

grubun solisti sandra nurmsalu, 2014'te eurovision'a tekrar katılmak için ülkesindeki eesti laul yarışmasına katılmış ancak eurovision biletini alamamıştır.
sound'u randajad gibi slow olmasa da epey keyifli bir şarkıydı.

şarkı için:

un tuz şeker

tuz rafine ise tehlikelidir, ancak mineral açısından zengin iri taneli kaya veya deniz tuzu kullanılması epey yararlıdır. tansiyon da yükseltmez.

o yüzden un, "rafine tuz" ve şeker demek doğru olacaktır.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

exposé - point of no return (so 80'ler!!)



ayı sözlük'ten beklenen hizmetler

bakın burası sözlük, trollük yapmadan isteyen yazabilir. ben de burada faşist, etnik ayrımcı, akpli, beton millet sakaryacı tipleri görmek istemesem de silin gitsin demiyorum! fakat sizin zihniyetiniz pek alışkın silmeye, yok etmeye, ortadan kaldırmaya.. sanırım aramızdaki en büyük fark bu!

halen ve halen diyoruz ki; "size insanlığı öğreteceğiz"

deniz fehmi dalsaldı

"ne güzel yerler, ne güzel yerler" diye rüzgarda koşturarak röportajlara başlar, özellikle kadınların "ya sen çok tatlısın kız" iltifatları veya kocalarını çekiştirmeleriyle devam eder, arada mikrofon uzattığı erkeklere takılmadan edemez veya gençlerle selfie çektirir, röportajların akabinde de "tutmayın beni" der ve bir başkasına geçer.

arada eşcinsel argosuna göndermeler yapar. kullandığı bazı jargon kelimeleri heterolar anlamaz ancak bizi gülmekten kırıp geçirir.
çok tatlı, sivri dilli fehmi dalsaldı, azize tiplemesi ile huysuz virjin'den sonra türkiye'nin yeni comedy queen'idir. gayet iyi yerlere gelecek bence. hak ediyor.

tarihteki kürt devletleri

görüldüğü üzere çoğunluğu "devlet" değil, beylik veya emirliktir; yahut bölgesel yönetimlerdir. dolayısıyla her yerde "kürtler devlet kurup tc'yi ele geçirecekler" tarzı konuşmalarınızda tutarlı hiçbir yan yoktur. istenilen şey kanton-özerk bölgesel yönetim modelidir tıpkı isviçre'deki gibi.

aslında gayet demokratik bir yönetim isteniyor ve bu yönetim her anlamda türklere de yarayacaktır.
çünkü senin kararın doğudaki adamın yaşamını etkilemezken onun kararları da senin yaşamını etkilemeyecektir. tıpkı gezi'de savunulan öz yönetim modeli gibi.
  • /
  • 21
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 410

lykke li

eurovision takip etmeyen gay

dünyanın en büyük ve eğlenceli gay organizasyonundan bihaber olan eşcinseldir. muhtemelen yarışmayı da sıradan ve demode buluyordur. tuhaf kafalar. aynı şekilde drag şovları, gay prideları, life ball etkinliklerini de ya bilmiyor ya gereksiz buluyolardır. mesela conchita için "ne gerek var ki sakala filan" derler.

ayrıca türkiye yok diye izlememek neyin kafası yahu? bildiğin eşcinsel etkinliği bu. milli gurur kabartmak nedir ayrıca allasen...

iskenderiye kütüphanesi

bu kütüphanenin başına gelenin bir benzeri de alamut kalesi için gerçekleşmiş. tıpkı buradaki gibi orada da tarihi değiştirebilecek düzeyde el yazması eserlerin olduğu rivayetleri var. hatta bilenleriniz vardır; kaleyi timur önderliğindeki türk orduları yıkmıştır. bu hareketle iran haşhaşileri sert bir darbe alarak eski güçlerine kavuşamamışlardır, hatta gerileyerek yok olmuş da diyebilirsiniz fakat haşhaşilerin yani suikastçilerin günümüzde de varlığını sürdürdüklerini düşünüyorum. (bunu sadece bir iktidar mücadelesi olarak mı yoksa sünni inancının şii "kültürüne" olan saldırısı olarak mı görmeliyiz o konuda emin değilim.)

yine benzer rivayetler iskenderiye kütüphanesi'nin yıkımı için söz konusudur. fakat bu sefer yükselen semavi dinlerin müritlerinin deli cesareti, antik dönem gelişmiş mısır medeniyetine karşı önemli üstünlük kazanarak yıkılmasını sağlamıştır. kütüphanenin ard arda müslüman ve hristiyan ordularının hışımına uğradığı söylenmektedir. üzücü olan durum bence budur. "dark age" dediğimiz dönemlere girişin göstergelerinden. hatta bu karanlık çağ öylesine uzun sürmüştür ki neredeyse rönesans'a kadar aydınlıkçı pek fikir geliştirilememiş, pek yazma eser yazılamamış ve az çok bir şeyler yapmak isteyen düşünür ve bilim adamları da yine bu ilahi din kurumları tarafından elimine edilmiştir.

tarihte kelebek etkisi dediğimiz şeyin etkisinin olduğuna inanıyorum biraz. ha, tek neden tabii ki bu değildir fakat tarihi değiştiren çoğu şey bu yazma eser kütüphaneleri ve derme çatma bilim evleri-rasathanelerde ortaya çıkmıştır. siz uygulama alanlarını yağmalar ve yok ederseniz sonra neden bu durumdayız deme hakkınız kalmaz. bugün mısır'ın hali bu kadar kötüyse bunda zamanında sahip oldukları eşsiz medeni kültürü yok etmelerinin önemli nedeni olduğunu düşünmekteyim.

akp li gay

geçen nickini ilk kez görünce bi gülme geldi bana. hayır, mhp'li veya chp'li, hatta hdp'li gay olsa dahi gülerdim.

oldukça dikkat çekici bi nick aslında, bu yönüyle takdir edilesi. iyi güldürdün asdfsds

recep tayyip erdoğan'ın götünün kılıyım

"ak partiliyiz, ak partili. hulooooğğğ" diye bağıran hemcinsinin kankasıdır muhtemelen. geceleri ayran içip, idollerini * izleyerek orgazm olmaları da muhtemel.

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



ali ismail korkmaz

uzun zamandır bir insan için bu kadar içim yanmamıştı. belki yaşıtım diye kendimi onun yerine koydum, belki kendimi veya onun yerinde olabilecek bir arkadaşımı düşündüm. yaşıtlarımla yaptığım muhabbetler aklıma geldi belki. benim yaşadığım veya çoğu yaşıtımın yaşadığı gelecek kaygısını o da yaşıyordu. geçen yıl benimle aynı vakitlerde üniversite hayalleri kuruyordu belki, ya da sahip olacağı meslek sonrasında gelecek hayalleri vardı. ve ben ilk defa kardeşim gibi gördüğüm bu insan için ağladım...

yazıklar olsun böyle ülkeye, böyle hükümete, böyle adalete...

pasif eşcinsellerden soğuma sebepleri

tamam, pasiflerden bir şekilde soğudun, ama:

"biseksüellerin kafası karışık. heterolar tü kaka. ap'ler seksten anlamıyor. full aktiflerin allah cezasını versin zaten."

bunlar benim görüşüm değil, sadece hakim düşüncelerden birkaç örnekti.
diyeceğim o'dur ki; kendi aramızda bile birbirimizden soğumak için eften püften bahaneler bulmaya çalışmayalım. buradan çok komik gözüküyor çünkü.

akran zorbalığı

ilkokul ve ortaokulda yaşadığım durumdur. çocukluk neyse de, erken ergenlik dediğimiz dönemde hormonların da devreye girmesiyle daha da şiddetlenir ve daha derin psikolojik hasar yaratır. benim yaşadıklarım fiziksel değil sözlüydü, fakat keşke fiziksel olsaydı da fazla etkilemeseydi diyorum bazen. çünkü bir hareketi unutabilir veya çocukluk deyip geçebilirsiniz ancak sözlerin bilinçaltından çıkması malesef o kadar da kolay olmuyor. bu durum benim lisede daha içe kapanık fakat bir yandan da sosyalleşmek için çaba gösteren bir insan olmamı sağladı. şuan etkilerini atlattığımı ve genel anlamda kendimden emin ve kontrollü bir insan olduğumu söylesem de halen sosyallik ve insanlara güven anlamında zaman zaman sıkıntılar yaşıyorum.

ramazanda içki içmeye devam ediyoruz kampanyası

içen içiyor zaten kısacası umrumda değil milletin tuttuğu oruç. saygı duyarım tamam da onun bunun orucunu ben de mi yaşamak zorundayım bu çöl sıcağında?
bu havada buz gibi bira içilmez de ne içilir siz söyleyin madem.

neyse size hayırlı ramazanlar, göstermelik hoşgörünüzle birlikte. beni olduğum gibi kabul eden ediyorsa tamamdır zaten.

madonna

abartılıyor mu ne. başıma bir iş gelmeyecekse söyleyebilirim ki lady gaga'yı her anlamda daha başarılı buluyorum bu kadından.

ekmekle tabağın dibini sıyıran insan

bir çorbayı 5 ekmekle yiyen gizli diyabet insan gibidir fakat bunun farkında değildir. zaten yemeği ekmekle yiyerek yemeğin bütün tadını mundar etmektedir, üstüne bir de dibini sıyırmaktadır. ya tanesi kalmasın günah diyen über müslümandır, ya da demin bahsettiğim mundar etmeye bayılan bir tiptir işte. ekmeğe abanmayın yazıktır yahu yemeğin güzelim tadını mahvediyorsunuz.

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



lezbiyenlerde aktiflik pasiflik

valla lezbiyenler bile anlamıyorsa bizden anlamamızı beklemeyin. :p *
Henüz takip ettiği biri yok.