aramıza hoş geldiniz. boeing'in ürettiği ilk jet yolcu uçağıdır. bir dönem thy filosunda da bulunan bu uçaklar sivil havacılığın uzun yıllar göz bebeği olmuştur.
jane eyre-charlotte bronte. tabi ki özetinin özetinin özeti sayılabilecek bir incelikteydi. büyüdükçe daha az sadeleştirilmiş biçimlerini okudum. en son lisans yıllarımda üniversite kütüphanesinde 2 cilt olarak karşıma çıktı o anki heyecanımı tarif edemem.
sakarya ilinin merkezi olan bu şehir ıslama köftesi ile meşhurdur. 1999 depremi sonrası büyük bir yıkıma uğramış şehir uzun süre toparlanamamıştır. (bkz: sakarya )
1946'da kurulan başkent üniversitesidir. cumhuriyetin ilk üniversitesi olma özelliği taşıyan kurumdan şubat 2017 khksı ile onlarca akademisyen ihraç edilmiştir.
canlı performanslar ardından, betlerde verilen oran değişikliklerinin dalgalı oluşu, heyecan dolu bir oylama izleyeceğimizi işaret ediyor olabilir. fırtına çok büyük ihtimalle kıbrıs, israil ve isveç arasında kopacaktır. bu senenin dark horse'u kesinlikle macaristan. dikkatle takip edilmesi tavsiye olunur.
bu üniversitelerin zaten farklı illerdeki fakültelerini bölüp her ile yeni üniversite açtık demediler mi.şimdide üniversiteleri tam ortadan ikiye bölerek yeni üniversite açmış olacaklar.hiç bir şey yapmadan çok şey yapmış olmanın haklı gururunu yaşıyorladır sanırım.
5 dakika sonra yağmurdan ıslanmış şapşal haliyle kapıyı açtı kocaman cüssesiyle arabanın arka koltuğuna yanıma oturdu arabanın yan dönmediğine dua ettim acaba ön koltuktaki melek yüzlü arkadaşı ve sürüş konusunda biraz acemi olan arkadaşının annesine rezil olmuşmuyduk? ben bu salak saçma şeyleri düşünüp hafif de buğulanan camdan dışarı bakıp buğulu camdan yağmur damlalarının teker teker firarını izlerken araba çalıştı yol alıyoruz. ‘ellerim buz tuttu çok üşüdüm’ dedi ve elime yapıştı dikiz aynasından gelen bakışlardan korunmak için sırt çantasını sıkı sıkı kenetlediğimiz elimizin üzerine adeta bir zırh gibi koydu.yol boyu inene kadar bırakmadık, kalbim bana hiç böyle davranmamıştı sanırım koza içindeki tırtıllar sonunda kelebek olup vücudumun içinde özgürce kanat çarpıyorlardı.müthişti.ve sonunda yol bitti kafeye oturmak için arabadan inerken eli elime hala uhu ile yapıştırılmış gibi kenetliydi ama bir fark vardı ellerini ısıtmıştım, o ıslak ve soğuk elleri artık sıcacıktı.sırt çantasının ardında saklanan ellerimizi ayırdık melek yüzlü kızın annesine teşekkürlerimizi sunup arabadan indik ve yine yapmacık, baskıcı ve iğrenç insanların bulunduğu özgürlüğün kısıtlandığı yeryüzüne ayak basıp ıslanarak bir şey olmamış gibi birbirimize tebessüm ederek yürümeye devam ettik... o an: 28 ekim 23:40
cuma günü esen geçiçi samimiyetsiz müslümanlık rüzgarları ile kapışır. adam perşembeden başlar hazırlığa. cumanın bitmesiyle müslümanlık da bir hafta süreyle rafa kaldırılır.
olay yiğit karaahmet'in "yattığımız ülkücüleri açıklarsak insan içine çıkamazsınız" tehdidini hatırlatmıştır. sosyal medyada insanların konuyla ilgili düşüncelerini okurken ne kadar homofobik beyinler olduğunu bir kez daha gördük. (bkz: istismar üzerinden homofobi kusmak )
hoşgeldiniz. yunanca "otuzbirci" anlamına gelen bu sözcüğü yunan arkadaşlarım çok kullanırlardı. biz de onları "ella malaka" diye çağırırdık. kadınlar için kullanılan bir versiyonu da mevcut.