robertpaulsonunkocamemeleri

Durum: 106 - 0 - 0 - 0 - 15.10.2023 13:02

Puan: 2696 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

I'd like to believe that you're aware enough even now to know that there's nothing sadistic in my actions.
  • /
  • 6

en beğenilen film replikleri

beni sadist mi buluyorsun?
şu anda kafanın üstünde yumurta pişirebilirdim eminim.
eğer isteseydim.
biliyor musun, ufaklık?
şu anda bile yaptıklarımın sadistçe olmadığını anlayacak kadar kendinde olduğuna inanmak isterim.
şu diğerlerine karşı belki öyleyiz.
ama sana karşı, hayır.
hayır, ufaklık.
şu anda bu benim en mazoşist halim.
(bkz:kill bill)

corona'nın günlük hayatınıza etkileri

aslında o kadar kısıtlı hissediyorum ki.
dizi,film izlemek ve arkadaşlarımla moba oyun oynamaktan başka hiçbir şey yapmıyorum.
krizi fırsata çevirip ders çalışmaya yoğunlaşayım demiştim ama durumun getirdiği korkudan kaynaklı olarak ders çalışamıyorum. bütün odağımı alıp götürüyor.

ha bol bol sinir stres oluyorum.
dışarıda fıldır fıldır gezen amcalara,teyzelere ve yaş grubumdakilere.
hornet tarzı applerde yarın yokmuşçasına seks arayanlara.
toplumun bilinçsizliği dışında,krizi yönetemeyen ve önlem adı altında hiçbir şey yapmayan devlet görevlilerine.

bir de özlem duygusunu fazlaca hissetmeye başladım.
yürümeyi,birebir iletişim kurmayı,grupça sosyalleşmeyi özledim.

ayı dövmesi

17 yaşımdayken ergenliğin getirdiği bir heves ile sırtıma yaptırmıştım.
9 sene olmuş.
pişman mıyım? eh.
böyle bir alt kültürün fanatikliğini yapıp,sembollere tapınmak anlamsız geliyor artık.
tüm tişörtlerinin ayı olması,tüm dövmelerinin ayı kültürünü yansıtması gibi şeyler.
sildirir miyim? hayır.
neticede o yaşta vermiş olduğum bir karar olsa bile,dövmelerimi anlam yükleyerek yaptırdım.
hepsi farklı zamanlardaki farklı beni yansıtıyor.
hepsi benim bebeklerim.

güzide sofi

hani bangır bangır bağırıyor ya italya’daki insanlar “burada yetersizlikten dolayı insan seçmek zorunda kalıyorlar”diye.
yarın birgün vaka sayısında patlama yaşandığı zaman kimlerin öncelik sahibi olacağını gözler önüne seriyor.
ülkenin en güzel örneklerinden.
hep böyleydi gerçi,hep böyle olmaya devam edecek.
bazı yazar arkadaşlar hayal dünyasında yaşıyor sanırım.
ceza,yargı talebi iyi hoş ama boş.
bu zamana kadar hangi siyasi yargılandı,ceza aldı?
burası muz cumhuriyeti arkadaşlar.
vatan hainliği yapmayın(!)

fahrettin koca

bu kadar övgü almasına gerçekten şaşırıyorum bu bakanımızın.
ülke’de birilerinin işini yapıyor olması bu kadar abartılacak bir durum mu? bilemiyorum ayten.
üstelik işini yüzde yüz iyi yapıyor da diyebilir miyiz?
yurtlarda karantinaya alınan insanların üst üste ahıra tıkar gibi bir arada tutulması ne kadar önleyici bulaşı? bu insanlar kendi aralarında birbirini enfekte edip bir şekilde salıverilecek ve tehlike kat kat artmış olacak.
daha bugün annemin kolundaki alçıyı çıkartmak için gittiğimiz hastanede,sağlık çalışanlarının 7 tane pozitif hasta teşhis ettiklerini öğrendik. (annem sağlıkçı olduğu ve eski hastenesi olduğu için eski çalışma arkadaşlarından öğrendi).
neden rakamlar gizleniyor?
neden hala yurtdışından bilmem kaç bin insanı (ki bunların büyük çoğunluğu geldiği yerde yaşayan insanlar) hala ülkeye sokuyoruz?
sokalım sokalım da böyle karantinaya almakla bu işin önüne geçilmez.
gündemin odağını bir şekilde bu olaya çevirmek için kullanılan bir maşa kendisi.
daha bugün sunulan corona virüsü ile ilgili alınacak önlemler önergesi neden reddedildi?
neden umre’den gelip karantinaya alınan insanlarla ilgili twitler,yazılar,paylaşımlar kaldırtıldı?
soracak çok soru var aslında.
yarım yamalak iki iş yapınca işini layıkıyla yapıyor olmuyor maalesef.
kendisini hiç ama hiç yeterli görmüyorum önlemler konusunda.

ötekileştirilmek

aslında içinde ironiyi de barındırdan durumdur.
ötekileştirildiğini düşünen bazı kişiler,kesimler başka bir şeyi ötekileştiriyor. en azından yaşadığım coğrafyada sıkça rastlamaktayım. oranlanırsa büyük bir çoğunluk böyledir.
örnekleyeceksek olursak.
kürt kökenli birisi çingeneyi ötekileştirir.
gey biseksüeli,transseksüeli,hiv+ bir bireyi.
kadınlar eşcinselleri...

ayı sözlük yazarlarının fobileri

akrofobi (yükseklik korkusu)

hani şu şeftali gibi bazı tüylü meyve ve sebzelere dokunmama korkusu var ya (haptodysphoria) işte bende bunun tam tersi var. bazı soyulmuş sebze ve meyvelere dokunamıyorum. aşırı pürüzsüz olmaları beni delirtiyor. salatalık,elma vs.
ismi nedir ne değildir hiç bulamadım,böyle bir fobiye sahip birini de hiç tanımadım.

geber

ayrıca tuğkan’ın şarkısıdır. sesinin güzelliği dışında hep melankolik bir tarzının olması beni ekstra çekiyor şarkılarına.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

yakışıklı ama göbekli erkek

david harbour



son zamanlarda hem yakışıklı hem de göbekli kategorisinde listenin başını çekmektedir benim için.
doğuştan çatık kaşları kendisini karizmanın öz evladı yapmak için yeterli bir sebep.

müslüman eşcinsel

tezat şeylerdir.
islamiyete göre eşcinsel ilişki büyük bir günah hem de haramdır.
ayetler ve hadisler ile bu desteklenir ve apaçık ortadadır.
tabii ki insanlar istediği inanç sistemine mensup olsun ama onu seçmiyor demek saçmalık.
burada seçilmeyen şey kişinin yönelimidir inancı değil.
evet dogmadır kurtulması zordur veya inanmak istediği için de inanıyor olabilir ancak her insanın inandığı şeyi bilme ve sorgulama kapasitesi yeterli iken körü körüne inanmak trajikomiktir.
madem gerçek olduğuna inandığın bir tanrı var ve neden seni böyle yaratıp üzerine bir de lanetliyor?
adama derler ki; hele sen bi eşcinsel duygularından vazgeç de sonra allah’a iman edersin.
ne imamlar ne din adamları duydu,gördü bu kulaklar,gözler. vazgeçilecek olsa hacılar,hocalar hepimizden önce vazgeçerdi bu duygudan. neticede büyük bir günah olduğunu hepimizden daha iyi biliyorlar.

tek gecelik ilişki

herkesin mutlaka yaptığı ama asla yapmıyormuş ve çok kötü bir şeymiş gibi yaklaşım sergilediği hatta namus kavramını bile bununla bağdaştırdıkları olay.
5 dakika veya 55 dakika ne farkeder bilemem ama iki bireyin rıza çerçevesinde yaptığı bu eylem sadece onları ilgilendirir.
insanların ihtiyaçları,tercihleri herkesinki gibi olmak zorunda değildir. tek gecelik bir şeyler yaşamak istiyorsa tek gecelik bir şeyler yaşar.
bu onu ne orospu yapar ne de duygusuz.
asıl orospuluk bu eylemi gerçekleştirip pişman olan ve bunun yanlış olduğunu dile getirip durandır.
kapat kendini bir manastıra ve ölümüne kadar birini hayal edip mastürbasyon bile yapma o halde.
her eylemin duygusal bir karşılığı olmak zorunda değil.

ayı sözlük yazarlarının unutulmaz filmleri

bir sürü söylemek isterdim ama odağı tek bir filme çevirmek daha makul.

-pan's labyrinth-

film dark fantasy tarzında bir film olup hem dönemsel bir olayı ele alırken siyasi bir bakış açısı ile izletiyor hem de harika mitolojik esintiler,gerilim ve fantastik birçok unsur sunuyor.
apayrı ele aldığı iki farklı konunun aslında ne kadar da farksız olduğunu minik bir kızın psikolojisine odaklanarak anlıyoruz filmde.

müziklerine zaten diyecek yoktur,şahanedir.
filmin müzikleri; ispanyol sineması’nın birçok önemli filminin müziklerini yapmış olan ünlü besteci javier navarrete tarafından yapılmıştır. çoğunlukla mavi tonlarında çekilmiş olan filme, mavinin hüznünü “mercedes lullaby” adlı tema müziğiyle vermek istemiş besteci.

covid-19

ilk olarak virüsün ismi wuhan virüsü değil sarscov2 virüsüdür.
ikinci olarak neden herkes ısrarla gribe sebep olan influenza virüsünden daha tehlikesiz olduğunu basmakalıp bir şekilde iddia ediyor. işte neymiş grip yılda bilmem kaç kişiyi öldürüyormuş.
gripten ölen insanların çoğu kronik rahatsızlığa sahip veya başka bir probleme maruz kalan insanlar oluyor.
üstelik tedavisi var ve verilen rakamlar resmi değil.
bu kadar kolay ve hızlı bir şekilde büyük bir kitlenin enfekte olması korkmak için yeterli bir sebeptir.
belki de tedavisi bulunana kadar çok daha fazla can alarak pandemi hastalık kategorisine terfi edecek.
bir şeyin tehlike arz etmemesi için öngörülebilir bir çizgi üzerinde seyretmesi ve kesin tedaviye sahip olması gerekir.
o yüzden son entry sahibi yazar arkadaşa da cevap vermiş olayım.
hıv,ebola gibi hastalıklarda kullanılan tedavi yöntemleri sadece deneniyor ve kesin bir sonuç yok.
bağışıklık sistemini tamamen yok sayan bir virüsü bünyende taşıyorsan,zannımca kovid-19 için diğer sağlıklı bireylere göre daha fazla risk taşıyorsun.

ayı sözlük'te homofobik tipler olması

tüm zamanların en iyi 10 kitabı

1-don kişot
2-yaşamım ve psikanaliz
3-dövüş kulübü
4-yeraltından notlar
5-sevme sanatı
6-tanrı ve devlet
7-sevdalinka
8-uçurtma avcısı
9-cinselliğin tarihi
10-babaya mektup

hayvanseverinsansever

doğa ve hayvan sever yepisyeni yazarımız.
hoş gelmişler.

sigaraya yapılan son zamlar

konuyu hiç mahalle kavgasına çevirmeden naçizane düşüncemi belirtmek istiyorum.
öncelikle sigara ve birçok şeye uygulanan bu zam politikası iddia edileni asla yansıtmamaktadır. amaç sadece ama sadece vergi ve zamlar ile insanların üzerinden açıkları kapatma politakasıdır. efendim ülkenin ekonomisi rezalet bir duruma gelmiş. insanlar yoksulluktan intihar eder olmuş. nikotin bağımlılığı dediğimiz şey çok ciddi bir bağımlılıktır ve içen insanların büyük bir oranı bağımlıdır. birilerinin sigarayı bırakmasını istiyor ve hedefliyorsan zam yapmak yerine daha farklı yöntemler uygulanılır. hadi diyelim böyle bir yol izledin ülkenin alım gücü ortadayken bu ne kadar mantıklı?
alice harikalar diyarından bahseden arkadaş birazcık toplum psikolojisi bilseydi zaten eveleyip gevelemezdi. insanlar bu kadar ağır zamdan sonra bırakmak yerine işlenmemiş tütüne veya çok daha ucuz yollu kalitesiz tütüne yönelerek sağlık problemlerini hızlandırmaktan başka bir şey yapmazlar. avrupa’da birkaç ülke dışında hiçbir ülkede para birimine bağlı olarak insanlar sigaraya yüzde yüze yakın vergi ödemezler. bizzat araştırma ile şablonlara ulaşılır. avustralya dediğimiz ülke alım gücünün yüksek olduğu,iyi ekonomiye sahip bir ülke. insanları başka şeylere uçurum vergiler ödemiyor. ha dışarıda sigara içme mevzusuna gelince de zaten kapalı birçok alanda sigara içmek yasak. sokakta insanların beş metre uzağından yürürsen çok da etkileneceğini sanmıyorum. sigara içilen özel alanlar ise o amaçla yapıldığı için de oralara irade sahibi birisi olarak çıkmazsın,girmezsin. sırf sigaranın zararlı olduğunu ve başka insanların pasif içicilikten etkilendiğini düşünüyor olman zammı destekleyen açıklamanla çok bağdaşmamaktadır. çevre aktivisti falan olursun anlarım da bunu haklı çıkarmak için zammın sigarayı bıraktırma politikası olduğunu düşünmen trajikomik
ona zam buna zam şuna zam hani bize am...

ayı sözlük günlük

her sabah burnumun direği sızlayarak uyanıyorum ve 340 gündür bu hiç değişmedi.
insan öyle duygular öğreniyor ki, hayatı boyunca bir sürü şey öğreneceği kanısına varıyor.
kaç kere affettim günlük, kaç kere kaçtım, kaç kere kovdum? bana her gelişinde ben ona daha çok gittim.
fiziksel olarak bir şeyleri yitiriyorsun ama onun yokluğu daha ağır basıyor.
ruh sağlığın bozuluyor ama yine onun yokluğu kendini iyileştirmenin önüne geçiyor.
bir insanı hem çok sevmenin hem de aynı şiddetle nefret etmenin zorluğunu anlatamam günlük. ölmesini dileyecek kadar nefret edip aynı anda yüreğine kocaman bir ağrının oturmasını tarif edemem. bir insan böyle de delirebilirmiş günlük. delirtti. onun için sıfırdan kurduğun hayatın hiçbir değeri yokken nasıl tekrar kalkabilirsin ayağa? taşınırsın,ameliyat olursun,planların aksar,en kötüsü tüm çabana rağmen onu kaybedersin ve bok gibi çıkıp gider hayatından. en kötü zamanında acısını,hıncını,hırsını sana yüklemiş olmasının neresi affedilir? kendini değersizleştirdiği o minicik dünyasına seni dahil eder ve üstüne basıp tırmanır. ne ironik ki sorunsuz hayatına tırmanmış ve seni olduğu konuma çekmiştir. tepeden öylece bakar sana. “her şeyi silip atmamın sebebi sen. birgün gelecek ve seni de o kolayca sildiğim şeyler arasına koyacağım biliyorum. sana seninleyken söylediğim bütün kötü şeylerden hep pişman oldum ve sinirliyken söyledim. belki duymayacaksın ama ben sana bağırarak ve tüm içtenliğim ile geber diyorum.”
gebermesini diliyorum günlük. canım çok acısa da istiyorum. çünkü yaşadığım bu kırgınlık bu zamana kadar yaşadığım bütün kalp kırıklıklarını iç etti. sadece nasıl iyileşirim nasıl toparlarım bilmiyorum. yapayalnızım günlük. iyleşemediğim bir sabaha daha uyandım. günaydın eski acılarımı silip,aynı ve yeniden olan acılarımı paylaştığım günlük.

heteroseksüel bir erkekten hoşlanmak

hiç anlam veremediğim olay. sikişmeyi istemek ile hoşlanmak arasında bariz bir ayrım olduğu içindir belki bilemiyorum.
yahu nasıl yani hiç dokunamayacağın,öpemeyeceğin,güzel sözler söyleyemeyeceğin birisinden hoşlanırsın ki?
belki de birini tanıyarak ve emin olarak hoşlanmak yaşanmışlık veya yaşlanmışlık ile alakalıdır?
  • /
  • 6

sarah hegazy

"dünyaya: çok acımasızdın ama affediyorum" diye not bıraktıktan sonra sığındığı ülkede hayatına son vermiş bir aktivist. suçu mısır’da 2017 yılında bir konserde gökkuşağı bayrağı açmasıdır. bu yaptığının karşılığında tutuklanarak, işkence görmüştür.

https://www.kaosgl.org/haber/sarah-hegaz...

çirkin gaylere tavsiyeler

başlıktan da anlaşılacağı üzere bu denli şekilci, sığ düşünenlere itibar etmemeyi öğrenmeli ve her durumda kendisiyle barışık olmalı insan. insan kendini sevmez, saygı duymaz ve olduğu gibi kabul etmezse diğer insanlardan bunu beklemesi absürt olur biraz. önce sen kendi değerinin farkında olacaksın. elbette fiziksel veya davranışların açısından törpülemen gereken şeyler olacaktır. kendine zaman ver, kendini dinle, kendini sev. insanlar yeterince acımasız, bari sen kendine karşı şefkatli ol..

xalo ölmedi yavrularım o kalbimizde yaşıyor

insan nedir şimdi bildik*.


edit: okulda defterime, sırama, ağaçlara yazarım adını. ey xalooo.

xalo

güzel insan. çok özleneceğini de biliyor. bu da benden sana olsun.

xalo

kendisiyle konuşmaktan, dertleşmekten, goy goy yapmaktan çok keyif aldığım, sözlüğün bana kazandırdığı büyük insanlardan. tanıdığım ve belkide tanıyacağım en iyi insanlardan olabilir kendileri.
bir kere tanıştık artık yakasınıda bırakmam, benden kurtulamazsın efenim. iyi ki varsın xalocum

murat övüç

kendisi tıpkı sözlükte "benim de eşcinsel arkadaşlarım var" dedikten sonra işine gelmeyenlere "homo" diyenler gibi, "benim de ermeni arkadaşlarım var" dedikten sonra ırkçılığını kusmuştur.

malum hayat kurtarıcısı şovunu yapanların ermenilere hakaretlerine ses çıkartmayan nasıl olduysa kendi çapında para kazanan bir eşcinseli hedef göstermektedir. neden, çünkü murat övüç bir "homo"dur.

normaldir bu ülke şartlarında.

after life

gülmeye ihtiyacım olduğu için açmıştım bir baktım ağlıyorum. kendimi dolandırılmış hissettim. sonra ağlamaya ihtiyacım olduğunda açınca bu sefer çok güldüm. değişik bişe.

sözlükte uyuşturucuya özendirici başlıkların olması

bu konudan dem vuran yazarlarımız kendi +18 içeriklerine dikkat ederlerse soylu başganın ruhu duymaz.

umut güner

kendisini şahsen tanımıyorum. hakkında olumsuz düşünenler de mevcut görünüyor. ancak geçen gün "çocuk bayramı" üzerine yazdığı yazıyı buraya tekrardan ekliyorum. çoğu zaman sözlükte de karşımıza çıkan eşcinselleri aşağılayan seviyesiz başlıklar açan veya yorumlar yapan, çoğunlukla kendilerini bile kabul edemedikleri için faşistleşimiş, kokuşmuş leş zihniyetlerini tatmin için buraya gelmiş kimi troll, kimi kişilksiz tipleri de kapsayan enfes bir yazısı var.

al sana düşman: işte benim çocukluğum!

..."ve dün onlarca insan çocukluk fotoğraflarını paylaştılar. o fotoğrafların hepsinin arkasında binlerce hikâye var, engellenmişlikler, üzüntüler, kıskançlıklar var. ve insanlar bugünün ibnelerinin küçükken dalga geçtikleri, top tekerlek diye aşağıladıkları çocuklar olduğu gerçeği ile yüzleşmek istemiyorlar. ve hem bugünümüze hem geçmişimize dil çıkartıyorlar!...

https://www.kaosgl.org/gokkusagi-forumu-...

bisensual

sözlüğe alay içerikli entryler girmeye gelmiş onlarca benzeri gibi seviyesiz başlık ve entry sahibi vasat trolllerden biri.

Toplam entry sayısı: 106

hiv'den korkmayıp korona'dan korkan gay

hiv ile corona virüsü arasındaki büyük farkları kabaca değil de daha net ayırt edebilecek birisi olduğu için umursamıyor olabilir.
32 milyondan fazla insan hangi zaman zarfında ölmüş mesela?
tedavisi olan, öldürmeyen bir virüs ile ne olduğunu bilmediğimiz ve bu kadar kısa süre içinde çok fazla can alan bir virüsü aynı korku seviyesine çekmek biraz hiv+ bireyleri özellikle yeni tanı almış olanları korkutmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
içi tamamen boş anlamsız bir karşılaştırma.
belki arkadaşın hiv pozitif olmayı sorun etmeyip, covid-19 olmayı sorun ediyordur.
neticede kimse kimsenin enfekte olmasına garışamaz.
korkulması gereken hiv değil böyle cahil cühela yazılara denk gelmek.

xalo

insan kurduğu ilişkilerde zaman geçtikçe “keşke daha önce tanısaydım” cümlesini çok nadir kurmaya başlıyor. belki de değerli hissettiği çok az insan için.
uzun zamandır bu cümleyi kurmamıştım birisini tanıdıktan sonra.
xalo bana bu cümleyi kurduran değerli bir insan oldu benim hayatımda.
fikirlerine, amacına, hayattaki duruşuna saygı duyduğum ve önemsediğim bir insan.
gitmesine çok çok üzüldüm.
neyse ki sözlük dışında da birbirimizin hayatında olacağımız gerçeği var.
yine de yazılarını çokça özleyeceğiz xalocuk.
seni iyi ki tanıdım*

komik ingilizce çevirileri

ellen’ın programında tiye alınması da durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor

büyük penisli pasif

porno sitelerindeki çok tutulan bir videonun arka planında sözlük ismi falan mı geçiyor?
(bkz:yol geçen hanı)

10 nisan 2020 sokağa çıkma yasağı

bu insanlar zaten yeterince stok yapmamışlar mıydı?
hani şu çölyak hastalarının ekmeklerine sırf bağışıklığa iyi geliyor diye göz diken açgözlü bir takım insanlar.
kanser hastalarını madur eden insanlar.
yetecek kadar alışveriş yapmayıp başkalarının hakkını gasp eden?
2 güncük yasak için birbirini ezmenin manası nedir tam olarak?
yeterli erzağı olmayan çıksın alsın olan da otursun götünün üstünde.
hem bu kuru kuruya sokağa çıkma yasağı da neyin nesi?
iki gün çalışmasa açlıktan ölecek insanlar var.
ne bir destek ne bir yardım paketi.
insanlar bir yerlerini yırttı yasak gelsin diye. neden hep bir şeylere geç kalınıyor ve yarım yamalak yapılıyor ayrıca?
millet harbe gitmiş gibi birbiri ile savaşıyor.
gülelim mi ağlayalım mı? kararsızız sayın cumhurbaşkanım.

büyük penisli pasif

porno sitelerindeki çok tutulan bir videonun arka planında sözlük ismi falan mı geçiyor?
(bkz:yol geçen hanı)

hiv'den korkmayıp korona'dan korkan gay

hiv ile corona virüsü arasındaki büyük farkları kabaca değil de daha net ayırt edebilecek birisi olduğu için umursamıyor olabilir.
32 milyondan fazla insan hangi zaman zarfında ölmüş mesela?
tedavisi olan, öldürmeyen bir virüs ile ne olduğunu bilmediğimiz ve bu kadar kısa süre içinde çok fazla can alan bir virüsü aynı korku seviyesine çekmek biraz hiv+ bireyleri özellikle yeni tanı almış olanları korkutmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
içi tamamen boş anlamsız bir karşılaştırma.
belki arkadaşın hiv pozitif olmayı sorun etmeyip, covid-19 olmayı sorun ediyordur.
neticede kimse kimsenin enfekte olmasına garışamaz.
korkulması gereken hiv değil böyle cahil cühela yazılara denk gelmek.

xalo

insan kurduğu ilişkilerde zaman geçtikçe “keşke daha önce tanısaydım” cümlesini çok nadir kurmaya başlıyor. belki de değerli hissettiği çok az insan için.
uzun zamandır bu cümleyi kurmamıştım birisini tanıdıktan sonra.
xalo bana bu cümleyi kurduran değerli bir insan oldu benim hayatımda.
fikirlerine, amacına, hayattaki duruşuna saygı duyduğum ve önemsediğim bir insan.
gitmesine çok çok üzüldüm.
neyse ki sözlük dışında da birbirimizin hayatında olacağımız gerçeği var.
yine de yazılarını çokça özleyeceğiz xalocuk.
seni iyi ki tanıdım*

ilk aşkınızla buluştuğunuz ilk yer

2012 yılının ocak sonu veya şubat başı gibiydi. facebookta siyasi bir sayfada tanışıp uzunca bir süre konuştuktan sonra açıldık birbirimize. ben liseli bir ergen o da üniversiteye yeni başlamış, kendini ankara’ya atar atmaz zor da olsa birilerine açılma kararı almış hevesli bir çocuktu. hiçbir zaman hissedemeyeceğimi düşündüğüm büyük hisler beslemeye başladım zaman geçtikçe. birgün atladım gittim birkaç günlüğüne. hızlı tren yeni yapılmıştı ve bu kadar yakınken neden gitmeyim diye düşündüm. heyecandan 2 saate yakın olan yol günler sürmüş gibi güç bela indim ankara’ya.
bindim taksiye kızılay’a doğru gidiyorum. yol hala bitmiyor. izmir caddesinin girişinde attım kendimi dışarı. ankara’ya ilk defa bu kadar anlam yükleyerek gelmiştim.
kızılay avm’ye doğru yürüdüm. ziya gökalp tarafına geçeceğim. o kocaman yaya yolu da bitmedi yürürken. tam trafik lambasının altında bekliyordu. kolları birkaç santim uzun, yeşil parkası ile ankara’nın nüfusunu 1’e düşürdü oracıkta. sanki senelerdir tanışıyormuşuz gibi içten kucakladık birbirimizi.
sonra 3 sene boyunca hep sarıldık ankara’nın birçok yerinde, birçok trafik lambasının altında.

alanya

5 senemi harcadığım ilçe.
bakın burası dışarıdan sizin zannettiğiniz gibi gülmelik eğlenmelik bir yer değil.
genelde yaz ayının canlılığına aldanıp kışın da öyle olacağını düşünmek büyük yanılgı.
şahsen ben bu yanılgıya düşerek yıllarımı yalnızlık içinde geçirdim.
mesela kışları burada yaşamak ıssız bir ormanda yaşamak gibi.
yobaz yerlilerin terörüne bol bol maruz kaldığınız bir yer.
3 mevsim şiddetli sağanak yağışı yağmur aşıklarını bile yıldırabilir.
yağmurdan çamurdan doğanın güzelliğini yaşamak gibi bir fırsatınız yok.
altyapı çok kötü. mesela jeneratörünüz yoksa kışları bol bol karanlık çağa gidebiliyorsunuz.
insan ilişkileri sıfır çünkü kışın insan yaşamıyor.
olabildiğince pahalı.
yaz aylarında turistleri kazıklamaya çalışan esnaf, kışın da öğrenciyi veya yerli olmayanı kazıklamaya çalışarak ahlaksız davranışından hiçbir şey kaybetmiyor.
kısacası yazın gidin eğlenin ama kışın yaşayarak kendinizi harcamayın.
ot gibi yaşamaktan başka hiçbir seçeneğiniz yok.

heteroseksüel bir erkekten hoşlanmak

hiç anlam veremediğim olay. sikişmeyi istemek ile hoşlanmak arasında bariz bir ayrım olduğu içindir belki bilemiyorum.
yahu nasıl yani hiç dokunamayacağın,öpemeyeceğin,güzel sözler söyleyemeyeceğin birisinden hoşlanırsın ki?
belki de birini tanıyarak ve emin olarak hoşlanmak yaşanmışlık veya yaşlanmışlık ile alakalıdır?

hiv'den korkmayıp korona'dan korkan gay

hiv ile corona virüsü arasındaki büyük farkları kabaca değil de daha net ayırt edebilecek birisi olduğu için umursamıyor olabilir.
32 milyondan fazla insan hangi zaman zarfında ölmüş mesela?
tedavisi olan, öldürmeyen bir virüs ile ne olduğunu bilmediğimiz ve bu kadar kısa süre içinde çok fazla can alan bir virüsü aynı korku seviyesine çekmek biraz hiv+ bireyleri özellikle yeni tanı almış olanları korkutmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
içi tamamen boş anlamsız bir karşılaştırma.
belki arkadaşın hiv pozitif olmayı sorun etmeyip, covid-19 olmayı sorun ediyordur.
neticede kimse kimsenin enfekte olmasına garışamaz.
korkulması gereken hiv değil böyle cahil cühela yazılara denk gelmek.

en beğenilen film replikleri

beni sadist mi buluyorsun?
şu anda kafanın üstünde yumurta pişirebilirdim eminim.
eğer isteseydim.
biliyor musun, ufaklık?
şu anda bile yaptıklarımın sadistçe olmadığını anlayacak kadar kendinde olduğuna inanmak isterim.
şu diğerlerine karşı belki öyleyiz.
ama sana karşı, hayır.
hayır, ufaklık.
şu anda bu benim en mazoşist halim.
(bkz:kill bill)

how to sell drugs online fast

philipp kassbohrer ve matthias murmann tarafından yaratılan ve 6 bölümden oluşan komedi-drama türündeki netflix dizisi.

dizinin konusu;
moritz isimli nerd liseli bir karakterin, yurt dışında geçirdiği süre zarfında ekstazilere ilgi duymaya başlayan eski kız arkadaşını geri kazanmak umuduyla internet üzerinden uyuşturucu satmaya başlaması ile olaylar gelişir.
dizi gerçek bir olaydan esinlenilmiş.

şahsi fikrim netflixin teenage dizileri arasında en iyisi.
konusu uyuşturucu olduğu için ara ara görsel olarak zevkler yaşayabiliyorsunuz.
ikinci sezon onayı almış olması da mutlu etti beni.

ayı sözlük yazarlarının en iyi 10 dizi listesi

yabancı;
1-friends
2-breaking bad
3-heroes
4-sense8
5-sherlock holmes
6-shameless
7-black mirror
8-ınside no.9
9-utopia
10-prison break

yerli;
1-leyla ile mecnun
2-şahsiyet
3-fi
4-çılgın bediş
5-avrupa yakası
6-çemberimde gül oya
7-bir erkek bir kadın
8-hayat bilgisi
9-behzat ç
10-yaprak dökümü

çizgi-anime;
1-rick and morty
2-pokemon
3-death note
4-winx club
5-smurfs
6-south park
7-teenage mutant ninja turtles
8-mask
9-spider man
10-pink panther