kolay gibi görünen ama söylesi oldukça zor olan ingilizce bir tekerleme:
red lorry, yellow lorry, red lorry, yellow lorry, red lorry, yellow lorry, red lorry, yellow lorry, red lorry, yellow lorry, red lorry, yellow lorry...
arka arkaya 5-6 defa hızla söyleyebileni şimdiden tebrik ediyorum.
ilk kez linux'da başlayacaklar için ubuntu tavsiye edilir. evde yatan eski netbooku adam etmek için ubuntu'nun light sürümü lubuntu şiddetle tavsiye edilir.
çocukluğumda içinden çıkan 2 adet çıkartma için yanıp tutuştuğum, her eğitim-öğretim yılı başlangıcında babamın faber castel boya almak istemesi üzerine kıyamet kopardığım pastel boya markası.
nedendir bilmem ilk çıktığı günden bu güne kendisinden hiç haz etmediğim popçu. bir dönem müzik listelerinin tozunu attırırken şimdilerde modası geçmiş ispanyol paça pantolon gibi tozlu raflarda beklemektedir.
burada bile insanların renkleri erkek ya da kadın gibi ayırması beni şaşırtıyor. bir erkek pembe pantolon da giyebilir, ya da bir kadın kareli oduncu gömleği de. önemli olan giyilen kıyafetin bedene, ten rengine ve kişinin tarzına yakışmasıdır. 2 adet kırmızı pantolonum, bir de kırmızı şortum var. 21. yüzyılda yaşıyoruz. aşın bunları!!!
geçen senelerde yeni insanlarla tanışma fırsatı bulduğum, inanılmaz eğlendiğim bir festivaldi. bu sene de çok eğleneceğimizi hissediyorum. kim bilir, belki de sözlükten yazarlarla bile tanışma fırsatım olur.
ayrıntılı bilgi için: http://seker-oglan.blogspot.ch/2014/03/istanbear-international-bear-festival.html
biri beni öldürmeyecekse açıkça söylüyorum: çekilmiş en iyi bilim kurgu filmi falan değildir. evet, kötü bir film değildir ve sinemaya gidip izlenilmeyi hak eder. ama imdb'deki yeri fazlasıyla abartılmıştır. sonuç olarak vasat üstü bir film!