sinan

Durum: 2325 - 0 - 0 - 0 - 21.03.2016 03:52

Puan: 34458 - Sözlük Kaşarı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Türkiye'yi ailemle birlikte temelli terk ediyorum. - Düzenimi kurunca yurtdışında, uğramaya çalışacağım buraya. - Yıkık fildişi kulemin enkazında 22.yy.´ı arıyorum.
  • /
  • 117

it ürür kervan yürür

itin yani köpeğin ürümesinin, kervanın gidişine engel olamayacağı benzetmesi ile yapılmış güzel bir atasözü.

(bkz: ürümek)

ayı sözlük'ün homofobik saldırıya uğraması

onur yürüyüşünde iki kadının çırılçıplak soyunması

batı toplumlarının çoğunda bu tür eylemler hatta daha da ötesi yapılıyor ama türkiye henüz o noktada değil maalesef.
bana göre zarar vermiştir; lgbt bireyleri dışlayan yoz zihniyetin eline malzeme olmuştur.

tanım: yeterince düşünülmeden yapılmış sansasyonel bir eylem.

vb

1) "ve bunun gibi"** kısaltması. "vbg." olarak da kullanılır.
2) visual basic
3) ...

gözler yalan söylemez

kendi gözlerimin bile kendime yalan söylediğini gördüm*. başkalarınınkini saymıyorum bile.

gözler yalan söylemez, yalandan uydurma bir söz. safça bir yaklaşım bence.

gölge benlik

carl gustav jung'un bir benlik kuramı.
kişinin düşlerinde bile bastırdığı, bir türlü kabullenemediği kişisel özelliklerini tanımlar.

tadından yenmez

dadından yinmez

tadından yenmez deyişinin bozulmuş ama nisbeten sevimli hali.

harf oyunlu cin başlıklar

türkçe'nin azizliği ile bir veya daha fazla harfin/sözcüğün/sesteşin yeri değiştirilerek ve/veya başka bir harf vb. eklenerek, çıkarılarak türetilmiş, kelime oyunlu, çoğu kez espri barındıran başlıklardır.

(bkz: ergenomik)

ergonomik

ergonomik teriminin ergenlere göre düzenlenmişi için ergenomik diye bir sözcük uydurdum!

ergenomik

ergonomik, kullanımı kolay, insanlara uygun ve rahat ettirici, "batmayan konfor" olarak tanımlanabilirse, insanoğlu ergenlerinin iflah olması güç olanları için tasarımlanmış ergonomik ürünlere de, ergenomik denilmelidir.*

örneğin ergonomik bir bürosit, belieber bir ergen için justin bieber fotoğraf desenler içeren bir kumaşla kaplanırsa, ergenomik olur; aklı başında ergenler ve yetişkinler için uygun değildir ve artık bu bireyler için ergonomik olmaktan da çıkmıştır bürosit.

(bkz: harf oyunlu cin başlıklar)

bir erkeğin en güzel olduğu an

boşlukları doldurduğu andır.

not: heteroseksüelim

-------
sonradan gelen ek (açıklama): başlığı açarken düştüğüm not, espri babındadır; öyle algılanmalıdır.
bu konuda bazı arkadaşlarla mesajlaşmam da oldu. yanlış anlamalar olmaması için de bu açıklamayı yapıyorum. bilginize

kendini bil

kendini tanımadan başkasını tanıyamazsın.
önce kendini bil. kendini bil ve tanı ki, başkasındaki kendini, kendindeki başkasını gör!

(bkz: mısır piramitlerindeki saklı sırlar)

mısır piramitlerindeki saklı sırlar

e io ero sandokan

sözleri şöyle olan eski bir italyan** partizan şarkısıdır:

marciavamo con l'anima in spalla
nelle tenebre lassù
ma la lotta per la nostra libertà
il cammino ci illuminerà

non sapevo qual'era il tuo nome
neanche il mio potevo dir
il tuo nome di battaglia era
pinin ed io ero sandokan

eravam tutti pronti a morire
ma della morte noi mai parlavam
parlavamo del futuro
se il destino ci allontana
il ricordo di quei giorni
sempre uniti ci terrà

mi ricordo che poi venne l'alba
e poi qualche cosa di colpo cambiò
il domani era venuto e la notte era passata
c'era il sole su nel cielo
sorto nella libertà

----
buyrun burdan yakın:

benlik uyuşmazlığı kuramı

carl gustav jung'un " gölge benlik" kavramı ile harmanlanırsa tadından yenmeyecek olan* kuramdır benlik uyuşmazlığı kuramı. kuramın adı, kendini açıklar niteliktedir.
edward tory higgins tarafından geliştirilen sosyal psikoloji kuramıdır*.
kurama göre üç farklı benlik bulunuyormuş:
- gerçek benlik
- ideal benlik
-(bkz:#zorunlu benlik)
bana biraz sigmund freud'un id, ego, süperego'sunu çağrıştırmadı* değil.

whonix

denemek için iki sene önce kullanmaya başladığım ve halen bırakmadığım anonimite düşkünleri için geliştirilmiş gnu/linux dağıtımıdır. sanal makine ( virtual machine) üzerinde pek güzel durur. güncellemeler yapılırken önce " gateway", sonra " workstation" üzerinden yapılması uygun olur. ubuntu gibi gene debian tabanlı bir sistem üzerinden açılacak bir sanal makine ile daha iyi performansa ulaştığı gözlemlenmiştir.

son aşamasına gelmiş işin bozulması

var böyle bir şey. uğraşırsınız didinirsiniz. her türlü fizibilite çalışmasını yaparak yola çıkmış ve gereken ne varsa hallettiğinizi düşünmüşsünüzdür. amma ve lakin*...
olmaz o iş. bozulur.

murphy kanunları* devrededir çünkü ve/veya takdir-i ilahi.

salihat-ı nisvan

osmanlı'nın son zamanlarında kurulan, mütareke döneminde ve cumhuriyet döneminde de varlığını sürdüren gizli bir kadın örgütü /tarikatı.

--- spoiler---
hüsniye kamil (denker) hanım: enver paşa’nın annesinin yakın dostu. bu dostluk, hüsniye hanım’ın salihat-ı nisvan tarikatının baş kadın efendisi olmasından da kaynaklanabilir. hilâfet'in tasfiyesi sırasında dolmabahçe sarayı talan edilmiş, sultan reşad’ın “cülûs tahtı” çöplüğe atılmış. çöplükten tahtı tanıyan mürüvvet hanım tarafından serencebey’deki köşke taşınmış. ( istanbul’un işgalinden önce sıraselviler'de bir apartmanda oturulmuş, işgal sırasında hasene hanım'ın yardımları ile serencebey`deki köşke taşınılmış). oradan da sonradan taşınılan harbiye orduevi`nin karşısındaki apartmana götürülmüş. (bu apartmandan taşınma sırasında çalınan taht, 1998’de bir müzayede de `eczacıbaşı` tarafından satın alındı). her cuma ikindi zamanı `dar-ül acuze`’nin müdürü ve önemli yetkilileri, enver paşa’nın kız kardeşleri (mediha orbay ve hasene hanım), “güzel” atıfet hanım (`izmir sûikastı` davası “idam” sanığı ittihatçı `dr. nazım`’ın eşi), enver paşa’nın kardeşi nuri kığılıgil’in eşi gibi ittihatçı saraylı hanımlar, sarayda halayık olarak çalışmış olup apartmanda koruma altında bulunan hanımlar toplanırlar. önce kur’an okunur, sonra hüsniye hanım cülûs tahtına otururmuş. sırasıyla önce davet edilmiş olan erkekler sonra da hanımlar; hüsniye hanım’ın önce elini sonra çıplak olan ayağını öperlermiş. daha sonra gülsulu muhallebiler yenirmiş. bu ayin bittikten sonra, bitişikte bulunan odaya geçilir, önceden hazırlanmış olan aperatif-kanepeler yenilirmiş. hüsniye hanım vefat ettiği zaman, ölüm döşeğinde aynı ekip son defa bu ayini tekrarlamış ve tarikat şekil değiştirmiş. öldüğü akşam kızı mürüvvet hanım, küçük şükran (küçümen)’ı alıp pencereyi açarak bağırarak geri gelmesi için dakikalarca bağırmışlar. aynı apartmanda sokağa düşmemesi için toparlanmış olan eski halayıklar münasip kişilerle evlendirilerek aile kurmaları da sağlanmış. bunlar sarayda iş yapmış ya da onların tanıdığı zanaatkarlar. (bahçevan, marangoz gibi).
--- spoiler ---

alıntı yapılan kaynağa gider:
lnis

parallox

john von ahlen önderliğindeki, elektronik pop dalında genellikle remix şeklinde üretim yapan bir müzik projesi oluşumu. avustralya / melbourne kökenlidir. lillia adındaki solisti, projedeki diğer solistlerden daha başarılı gibi durmaktadır.
halen http://www.parralox.com/ ´dan resmi sitelerine ulaşılabilinir.

2011 senesinde radiohead'in creep parçasına yaptıkları "cosmic dawn remix" ile dikkatimi celbetmiştir:

bu da parallox'un creep cover'ının farklı bir remix'i:


depeche mode'dan the alan parsons project'e, hatta madonna'ya kadar bir yelpazeyi içeren yorumlarda bulundukları gibi, tamamen özgün işleri de vardır.
  • /
  • 117
  • /
  • 39

amfi


ada


atina


whoami


bağlanmamayı marifet sanan hastalıklı kişi


çingenelerin sitesi


şoför


baby jane


love


nori


justin trudeau


browsec


diyojen


megafon


mezi


müfteri


singapur


brexit


dert


bozacının şahidi şıracı


  • /
  • 39
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 2325

benlik uyuşmazlığı kuramı

carl gustav jung'un " gölge benlik" kavramı ile harmanlanırsa tadından yenmeyecek olan* kuramdır benlik uyuşmazlığı kuramı. kuramın adı, kendini açıklar niteliktedir.
edward tory higgins tarafından geliştirilen sosyal psikoloji kuramıdır*.
kurama göre üç farklı benlik bulunuyormuş:
- gerçek benlik
- ideal benlik
-(bkz:#zorunlu benlik)
bana biraz sigmund freud'un id, ego, süperego'sunu çağrıştırmadı* değil.

pluviophile

nasıl ki bibliophile / bibliyofil'i "kitapsever" diye türkçeleştirebiliyorsak, "yağmursever" diye türkçeleştirilebilecek bir kavram.
aşırı ve zarar verici yağmurlar, abartılı sağanaklar hariç, sanırım ben de yağmurseverim.

crash

1996 yapımı kült* bir david cronenberg filmi.

imdb : http://www.imdb.com/title/tt0115964/

--- spoiler ---alıntıdır---
bir trafik kazasıyla yaşamlarında başka bir boyut açılan evli bir çift, tanıştıkları yeni insanlarla değişik ilişkilere giriyor, bu arada değişik bir tutkuya kaptırıyorlar kendilerini. kahramanlarımız, araba kazalarıyla varoluşlarını yeniden sorgulayan, metal ile ölümcül tehlike arasındaki bağlantıyla cinsel tatmine ulaşmaya çabalayan bu yeni insanlarla ölümcül bir tutkunun peşine düşüyor
--- spoiler ---alıntıdır---

uno

italyanca'da, latin kökenli çoğu dilde bir (1).

çeşme

"çeşm" farsça göz demektir ve çeşme sözcüğü göz'den türetilmiştir. çeşmeden akan su da gözyaşıdır.

çeşme sözcüğü, göz sözcüğünün etimolojisinden müstesna, tek başına kaynak, pınar anlamlarındadır.

bu bağlamda, göz de, gözyaşının pınarıdır, kaynağıdır.

evet, farsça, oldukça şiirsel bir dil olabilmektedir çoğu zaman.*

sinan

bu kadar hızlı yazar yapılmasını hazmetmeye* çalışan dünkü çömez.

kırım'dan gelirim, adım da sinan'dır.*
sinan, bazen sinan cemgil'dir; mimar sinan'dır kimi zaman.
sin'dir**. an'dır*. nan'dır**. inan'dır*; sina'dır**... si'dir*.
velhasıl-ı kelam, mızrağın ucundaki lüledir. sivridir.*

teşekkür ederim " sözlük".

seri eksi oy veren ezik

eksilenen bazı girilerime, hatta hepsine baktığımda, aslında eksilenecek bir şey olmadığını, eksileyen tarafın farklı düşünmekten değil de sırf eksilemek için eylemde bulunduğunu ve bana takmış bir psikopatın varlığını duyumsadığımı, dolayısıyla "seri eksi oy veren ibne" gibi seksist bir tanımlama yerine, "seri eksi oy veren psikopat" tanımlamasını yeğlediğim "sözde" yazardır.

edit: bunu da eksileyeceğini düşünüyordum. haklı çıktım. meraklısı profilimden eksilenen girilerimi görebilir ve yazdıklarımın haklılığını da teyid eder.

edit-2: umursamadığım ama ne olduğunun bilinmesini istediğim kişi ve durumdur.

düşün ki o bunu okuyor

ölmedik biz. ayrı ayrı uyuyoruz. belki derin komadayız ama ölmedik biz. sen de, ben de hala hayattayız. öküz ölünce ortağını satanlardan değil, yeni bir öküz alanlardan olmak gerek. bu devirde düzgün ortak bulmak çok güç.

hayatlarımız birbirine örüldü bir kez ve bu rastlantıdan fazla bir şeydi. ölmedik biz, hala varız. sen ve ben, ayrı ayrı varız. birlikte fenafillah olmak varken, bunun deneyimlerini yaşamışken ve ötesini de tahayyül edebilirken ve nasılsa günün birinde zaten ölecekken, yaşarken biz'in ölmesi ne kadar da gereksiz ve boşuna.

içinde yaşıyorum; içimde yaşıyorsun. yeniden biz olmak zor değil. anlayış ve kabulleniş, özgürlükten taviz vermek değildir. kavuşmak mümkün. istemek yeter. seni yıkıp geçen hatalarım, beni böyle kabul ettiğinde, yıkıcı değil yapıcı olacaktır. ben seni, her şekilde kabul edebilmişken hele. kalp kırıklıkları, yüce bir sevgiyi kaybetmeyi istemek için yetersiz. ölümcül sanılan hatalar, kahredici, üzücüydü ama ölümcül değildi.

bak, yaşıyorsun. yaşıyorum. yazıyorum. okuyorsun. gel. canım cananım, gel. bir ders alınması gerekiyorsa, ikimiz de aldık aynı dersi. gel. hep gel. gitme daha fazla. gel biriciğim, gel...*

kedi besleyen sözlük yazarları

şu an kedim yok ve şartlar gereği bir süre daha olmayacak. zaman içinde kedilerim olmuştu. ailemde de kedi besleyen çok insan var. bu kedilerden bazılarının adları şöyleydi: fadiş, mimi, carina*, tırmık, arabişko*, nuri sesigüzel*, pufkin*, nişantaşlı, beşiktaşlı...

pasif olurken tanrı'nın imzasını unutmanıza hayranız

her yerde yobaz var. her yerin yobazı, ayrı bir yobaz ama yobazlıkta eşitler sonuçta.

mustafa kemal atatürk

varlıklarını kendisine borçlu olduklarını algılayamayacak derecede olup, ötekileştirildiği halde ötekileştirme yapabilen zevatın dahi çamur atmaya yeltendiği fakat altının çamura düşmesiyle altın olma niteliğini kaybetmeyeceği misali, hala ışıldayan, ebediyen de ışıldayacak insan.

how i met your mother'ın tek cümlelik özeti

dizi izlemeye yönlendirilerek uyuşturulmuş kitlelerin izledikleri amerikan dizilerinden biri.*

türk

türk, yüzyıllardır etnik bir tanımlama olmaktan çıkmış, kültürel bir tanımlamadır.
türkiye cumhuriyeti için konuşursak, türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan herkestir türk.
amerika birleşik devletleri'nde yaşayıp yerleşmiş olan italyan, meksika, çin, japon, alman, isviçreli, ingiliz vb. asıllı, kökenli herkes nasıl ki "i'm an american" diyebiliyorsa, türkiye'de etnik, dini, mezhepsel farklılıklardan dolayı kendini farklı hissedenler de bu söylemi dikkate almalıdır.
türk olmak, türklük'ten gurur duymak, ırkçılık değil, ne olduğunun, kendini nasıl ve ne hissettiğinin bir ifadesidir.
ben bir azınlık ile, ermeni ile, rum ile, yahudi ile, levanten'le hatta kürt ile kendi dillerinde değil türkçe konuşup anlaşıyorum. onlar da öyle...
bilmem hiç düşünebiliyor musunuz?
türkçe, dil bayrağıdır.
içeriden-dışarıdan etnik, bölücü, kuyruk acısı olanların çıkardığı söylemlere, piyonların kendilerinin piyon olduklarının farkına varmayışlarına, "takmayınız".
türk, kendini türk hisseden herkestir.
"ne mutlu türk'üm diyene!" söylemi, etnik değil, kültüreldir, ekinseldir. bu da böyle biline... *

homofobiye karşı sokakta soyunan çift

bu tavır, tarafların iyice keskinleşmesine neden olur. lgbti'ye sempatiyle yaklaşan kesimden kopmalara ve muhafazakar kesimdeyse kılıçların çekilmesine yol açar. damlalar birike birike göl olur elbet ama suyun içine asit damlaları düşünce de göl zehirli olur.

tanım: benzeri türkiye'de de yapılabilecek hatta belki de yapılmış olan ama kendi kendini tatminin ötesinde ve yukarıda yazdıklarımın ışığında, faydası değil, zararı olan eylem.

yazarların ruh halini en iyi anlatan şarkılar

fukkk offf - love me hate kiss me kill me :