yalnıztanrı

Durum: 1106 - 0 - 0 - 0 - 09.04.2024 13:16

Puan: 12396 - Sözlük Kaşarı

3 yıl önce kayıt oldu. 12.Nesil Bandana.

Allahın bir kulu olmak mı? Zinhar. Yaşayan bir Tanrı olmayı tercih ettim.
  • /
  • 56

unisex isimler

alışmaktan korktuğun için sarılmaktan vazgeçtiğin insanlar vardır

bazı yaralar vardır açıldımı kabuk bağlamaz dikiş tutmaz kimse kusura bakmasınduygusal olarak bağlandımı bir insan üzerinden yıllar insanlar akşamlar ne olursa olsun üstesinden geldiğini zanneder lakin gelmemiştir alışdığını zannetmiştir ama alışmamıştır hep kalır o yara korkmak mantıklı düşünsene ömür boyu avuç içinde kapanmayan bir yara ne acı …

eşcinsel evlilikte imam nikahı

eşcinsellik değil de genel olarak imam nikahı varsa neden resmi nikah ayrı iki kez nikahlanmak gereksiz zahmet madem din gereği ülkede imam nikahı şart o zaman imam nikahı resmi olarak da geçmeli , konu ile alakası yok ama tem edesimmgeldi .

emine erdoğan'ın first lady olması

hala şaşkınla karşıladığım ve hayret ettiğim durum bi milletin first lady lerine bakın birde emineye bir türlü ısınamadım o kadının yapmacak görüntüsüne oldukça itici .

nilüfer

canlı dinleme fırsatı bulmuş sahne şovunda mükemmel bir sanatçı olarak gördüğüm , çocukluğum caddelerde rüzgar şarkısının sahibi olan kadın . ta uzak yollar mı desem son arzum mu kavak yellerimi hareketli sakin her şeye ayak uyduran bir sesi var özellikle 1992 yılında konserde canlı söylediği yeniden sev şarkısıyla gönlümün tahtına zincir vurmuş şahıs .

nevizade

günümüzde eski beniğini yitirmiş mekan her gün biraz daha kendin ödün veriyor .

platonik aşk

platonik bir yana normalini bile yaşamadığım duygu durumu , ne mutlu bana .

türkiye'de spor bilim ve sanatın olmaması

aslında diğerlerini bilmem lakin sanat var sadece değer ve ilgi yok yüzlerce tiyatro sahnesi var ayrıca yapılan sergilerde cabası lakin genelde ya yaşlıları görürsünüz genelde yada az sayıda genç , bide kendini elit sanan sanat düşkünü göstermeye çalışan o elit ve elit görünmeye çalışan insanlara şahit olmak mümkün …

ayı sözlük’te tanışmak için atılan ilk mesaj

kimseye mesaj yollamam kimseden de beklemiyorum , hayat böyle çok iyi , yeni insanlarla tanışmaya gelince tanıdıklarımdan ne gördümki tanıyacaklarımdan ne bekleyeyim …

ülkeden kaçıp gitmek için nedenler

ekonomi insanlar falan değilde küçük bir ksabada olmak isterdim ingiliz kasabası falan insanların sakin yaşam biçimleri iyi olurdu , türkiyede kasabalar genelde gürültülü oluyor istediğim ortamı yakalayamıyorum …

mutlu son

bence mutlu bir hayat var lakin son yok . şöyle düşünün bi eşiniz var yıllar olmuş yaşlandınız ve bir gün öldünüz sevdiğiniz kişiyi o acıyle bırakıp huzurlu bir şekilde dünyadan ayrılabilecekmisiniz yada karşı taraf öldü onun yokluğuna alışmak kolay olacakmı mutlu olan hayat mutsuz bir sonla bütünleşti ne kadar anılara tutunsanızda mutlu son olmadi , aynı şekilde aile mükemmel ebeveynlere sahipsiniz misal elbet bir gün göçecekler yılların alışkanlığı ve birlikteliği son buluyor yine yas tutulacak ne kadar çabalarsa insan malesef mutlu son yok , mutlu bir ömür sürdürülebilir lakin son yine yas , yine hüzün , yine gözyaşı …

isveç

yaşam kalitesi en yüksek olan ülkeler sıralamasında 1.olan refah seviyesi oldukçe yüksek olan ülke , eğer gitme fırsatınız olursa ve ayrıca farklı dinlere ilginiz varsa mutlaka uppsala ya gidilmeli huzur dolu bir ülke ..

spotify vs apple music

ses kalitesi olarak dersen apple music daha iyi lakin içerik olarak bakacak olursan spotify daha fazla içeriğe sahip ayrıca ses kalitesi olarak deneyimlediğim için söylüyorum aman aman bi fark yok bence .

kumpir

ortaköy dışında yenmemesi gerek yiyecek .

gaylerin sekssiz yaşayabilen uslu çocuklar olması

evet çevremizdeki eşcinsellere bakınca sekssiz cidden yaşıyorlar ve çok uslu çocuklar . inanması zor bi gözünüzü açıp bakın heryer sapkın abazalarla dolu .

şahmaran

serenay sarıkaya uğruna izlediğim ve kadından soğuduğuö bir dizi oldu lakin türk standartlarında bu tarz şeyler izlemek şaşırtıcı .

spor yapan erkeklerin itici olması

madem ki fitness yapan kişiler itici , fitness.de sen ona 100 çeşit spor dalı var biraz cehalete sırt çevir , ayrıca spor yapan kişi kendine değer veriyor demektir , kendine değer vermeyen vücudu sarkmış yada yağ tutmuş sağlıksız insanları tercih ediyorsanız o da ne acınası .

sözlük yazarlarının 2023 beklentileri

bir beklentim yok ne yapmak istersem o olacak sonuçta .

eşcinsel olunduğunun ilk fark edildiği an

psikoloğumla konuşurken farkettik 18 di yaşım .

nonteist eşcinsellerin müslüman eşcinselleri hor görmesi

kimse kusura bakmasın müslümanım diyorsan islamiyetin getirmiş olduğu ve şahsa yüklediği tüm sorumlulukları üstlenip o yaşam stiline bürünmen gerek sen dini görevlerini ve yasaklarını yerine getirmiyorsan müslümanım deme buda bi saçmalık , bu görüşüm sadee islamiyet adına değil tüm dinler adına bişeyi tam yapmıyorsanız ben buyum demeyin .
  • /
  • 56

geceye bir seks fantezisi bırak

göz göze bakıp kalplere dokunmak. sanırım en iyi fantezi budur.
keşke bedenleriniz aşkı tatsa. tatsın ki şu dönen muhabbetlerin hepsinin boş olduğunu idrak edebilin.

buika

sigara içtikçe sesi güzelleşen tek kadın.

aşk

sevdiğin kişiye doyasıya sarılmak ne tür bir histir, ya da oturduğun yerde başının omuza doğru yaslanması? yıllar öncesinde çok kısa da olsa hatırlıyorum, çok ilginç bir uyuşma hissi anımsarım, o an için hem huzurluydum hem de bunlar bitecek telaşıyla titrek bir vaziyet. öpmeyi ise bilmem, yaşamadığım doğrudur, ya da gece boyu sarılmak? kendimi bildim bileli sol kol başın altında sağ kol ise omuz üzerinde uyurum. sözün kısası uzun uzun yaşamadığım bir histir aşk.

ama uğruna koşturmayı bilirim. öncesinde görmek ve hoşlandığını fark etmek, doğrusu bu konularda ilk görüşçüyüm. sonrasında ise tanışmak, o anın heyecanı, en ufak hareketten medet ummak, zamanla adeta takıntılı bir ruh haline bürünmek, onun olduğu her yerde mutlu olmak ile olmadığı yerde huzursuzca dolaşmak, sonrasında ise kendi kendine gelin güvey olmak. tabi burada bitmiyor, ekseriyetle günün her vakti ve saati hayallere dalabiliyorsunuz, öyle hayaller ki bulunduğunuz zaman ve mekandan bağımsız bir gelişim seyrediyor, gel zaman osmanlı dönemi balkan coğrafyasında bir dere kenarında, git zaman roma'nın surları altında bir yerlerde buluşuyorsunuz, olmazsa alternatif bir evrende baş başa kalıyorsunuz. hikayenin gerçeğine doğru dönersek eğer onunla bulunduğunuz her mekan size o anki hislerinizi ve karşınızdaki kişinin tavrını hatırlatıyor, kimi zaman gülerek kimi zaman ise üzülerek yad ediyorsunuz, kendi adıma konuşursam bugün dahi yıllar önce sevdiğim kişilerle oturup dolaştığım yerlerde geziyor ve hatırlıyorum, ki hafıza aynı zamanda kendini bilen bir benliğin gereğidir, anıların iyi ya da kötü olması fark etmez, hatırlıyor olmak zorundayız.

işin bir başka ilginç boyutu ise aşkın "rasyonel" açıklamasını hala tam anlamıyla yapamıyoruz, tabi ki bu konuda epey teori ve araştırma var, ancak bir yerlerde boşluk hissediliyor. mesela üreme içgüdüsü üzerinden açıklamaya çalışıyoruz lakin bir insana yalnız sarılmak ve yüzüne bakarken gülüşünü özümseme isteği bu içgüdüyle ne kadar uyuşuyor? ya da aseksüeller, onların da aşık olduğunu görüyoruz, aşk sıklıkla cinsellikle iç içe bir profil seyretse de cinselliğin çok daha geriye düştüğü vakalar mevcut. belki de insanın kimilerinin zannettiği gibi biyolojik bir makine olmadığının en güzel kanıtı aşık olmasıdır.

son olarak, şu vakte kadar yaşanan hezimetlerin bir getirisi de insanı katılaştırması, hele ki eşcinseller için bu adeta hayatta kalma refleksine dönüşüyor. kendi adıma konuşacak olursam sevgiyi umutla eş bir biçimde hissettiğim vakit doğaya ve pozitif duygulara daha çok yaklaşıyorum, o vakit dışarıya karşı daha sevgi dolu baktığımı hissediyorum, peş peşe gelen yenilgiler ise içten içe bir öfke doğuruyor. tasvir etmek gerekirse eğer, kendimi çevresinde yıldırımların düştüğü bir tepede önündeki ovaya büyümüş ve dikleşmiş gözlerle bakan bir savaşçı gibi hissettiğim oluyor, bir sonraki sahnede ise lejyon bölüğü tabutta bir ceset taşıyor. adeta bir yabancılaşma ve doğal olandan ve bir parça iyiden uzaklaşma hali.

Toplam entry sayısı: 1106

yalnıztanrı'nın askere gitmesi

şu an acemiyi yeni bitirmek ayrı bir duygu. pembe teskere tercih etmem, paşalar gibi yapmak dururken.

kocamı bir erkekle yakaladım

bekarken istediğiniz her şeyi yapın saygı duyarım lakin, hayatınızda birisi varken veya evliyken bunu yapmayın. karşınızdaki insana biraz değer verip önemseyin. kendinizi onun yerine koyun.
ayrıca dünyayı hetero hayattan sıkılan insanların kurtaracağını zannetmiyorum. evlendikten sonra kendini keşfeden bir insanın kime ne yararı olabilir?

nonteist eşcinsellerin müslüman eşcinselleri hor görmesi

kimse kusura bakmasın müslümanım diyorsan islamiyetin getirmiş olduğu ve şahsa yüklediği tüm sorumlulukları üstlenip o yaşam stiline bürünmen gerek sen dini görevlerini ve yasaklarını yerine getirmiyorsan müslümanım deme buda bi saçmalık , bu görüşüm sadee islamiyet adına değil tüm dinler adına bişeyi tam yapmıyorsanız ben buyum demeyin .

ilk günden vermezci gay

adamlar vermek istemiyorsa vermez kişisel tercihi fakat burdaki yorumlara bakınca toplum tarafından aşağılanan sizler ne diye sizin gibi olan insanları tercihleri yüzünden aşşağılıyosunuz anlamıyorum . sonra çıkıp bide topluma homofobik diyosunuz keşke insanlardan saygı beklemeden önce kendiniz saygı kavramını kavrayabilseniz ..

lucifer

hahahah, hristiyanların şeytana koyduğu isim değil, şeytan kelimesinin ingilizcede ki karşılığıdır. ayrıca yakın dostumdur, pek bir severim. her zaman yanımda vesveseleri ile varlığını sürdürmektedir.

hornet

insanların klonlaştığının garantisi olan uygulama. 3 günlük bir deneyimim oldu yüzlerce insan yazıyor ve hepsi bir birisinin aynı şeyleri yazıyorlar. adam tanışmak için yazıyor fakat bir insanla nasıl tanışılacağına dair hiç bir fikri yok. sapkınlığın zirve yaptığı, manevi benliğin tamamen kaybolmasına, küçük çocukların yaşlılara metreslik yapmasına öncü olan uygulama.

yalnıztanrı'nın askere gitmesi

şu an acemiyi yeni bitirmek ayrı bir duygu. pembe teskere tercih etmem, paşalar gibi yapmak dururken.

neden yalnızım

şöyle bir düşündüm, ben neden yalnızım diye. hani bu aşk, sevgili, arkadaş ve aile bakımından, her şeyi bir kefeye koydum ve sağlamca düşündüm. asıl sorunun şu olması gerektiğini anladım, türkiyede eşcinseller neden yalnız. kimsenin neden bir partneri yok, herkes ilişki konusunda neden yalnız. arkadaş konusundada, öyle sağlam dostluklar ise şahit olduğum kadarı ile oda yok. yani koca ülkede, ayrım yapmadan 10 milyondan fazla eşcinsel var, neden toplasan 100 çift çıkmıyor?

yalnız kalanların bunu bir tercih gibi gösterme çabası

şimdi yalnızlık garip bir kavram, kendi içinde ayrışır. çeşitlilikleri vardır. tercih edilmiş bir yalnızlık var mesela, başlıkta denmeye çalışılan şey yalnız bırakılmak, bu noktada yalnız bırakılmak ve yalnızlığı tercih etmek arasında mesela ciddi anlamda farklar var. yalnızlığı tercih ettiğin zaman insanları sen silersin, başlıkta denen ise tam aksine insanları kaybetmektir. tabi kimisi bu şekilde ilerleyebilir oda onların sorunu sanırsam.

actual proof

yakın zamanda bana imla klavuzu atmış yazar. benim yazım hatalarıma odaklanacağı kadar kendi hayatına odaklansa daha iyi bir hayat yaşayacak yazar. kendisine de hak veriyorum, emekli yalnız bir yazar galiba ne yapsın işi gücü gençlere sataşmak.

detrans pişmanlıkları

evet başlayayım. uzun bir entry olacak sanırsam. ilk önce meselelgbt denilen sitenin içeriklerini merak edip okudum savundukları şey aykırı olabilir. elmanın kabuğunu seven olduğu kadar sevmeyen de var sonuç ta. saygı duyun veya duymayın var olacaklar ve olmaya devam edecekler. altı üstü bir link paylaşıldı diye insanları koyduğunuz kefeye bir bakın. adam bir web sitesinin linkini koydu diye onları destekler mi oldu.

ayrıca bu toplumda bizler azınlığız ve azınlık olmaya devam edeceğiz. heteroseksüel bireyler kendi kirlerini örtbas ediyorlar bunun farkındayım, nasıl bir imam çocuklara tecavüz ederde islami kuruluşlar bunu örtbas eder ya. bu doğanın kanunu kendilerine laf getirtecek her şeyi örtbas eder, her türlü toplum. lakin bizler azınlığız ve yapılan yanlış adımlar, yanlış yaşanan hayatlar üzerimize bir ok gibi atılıyor. bir eşcinsel olarak hiç bir zaman gizlenmedim, sorana açıkça söylerim ama bas bas kimliğimi haykırmaya da hiç bir zaman gerek görmedim. heteroseksüeller ben buyum diye haykırır mı? hırsızlar ben hırsızım diye? siyahiler ben siyahiyim diye? asyalılar asyalıyız diye? vs vs onlarca ırk var. dışarda kendimi haykırmıyorsam bu gizlendiğim anlamına gelmez. bunun anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. ayrıca 2017 yılında onur yürüyüşü adı altında bireylerin, lgbt derneklerinin öylesine iğrenç tavırlarına şahit oldum ki orada bitti bazı şeyler. onur yürüyüşü manidar bir başlık iyi adlandırılmış ama alakası yok sanırsam. eşcinsel insanlar tarafından, bir dönem ortam geçmişim oldu, hiç güzel anılar biriktiremedim, o zamanlar bu düşüncede değildim lakin arkamdan dönen yanlış ithamlar, görmüş olduğum saygısızlık, ötekileştirmem beni eşcinsellerden soğuttu. insanların istediği linki paylaşmakta özgür olduğunu söylediğim bir entry nelere kadirmiş onu anladım.

bu sözlükte var olduğumdan beri eşcinsellik konusu ne zaman gündeme gelse biriler ile mutlaka tartışmaya girdim. kendimi bunca zaman anlatamamak, yada anlaşılabilir olamamak benim yoksunluğum olduğunu zannetmiyorum. sadece işinize gelmiyor. bu sözlükte 2 yıldır varım ve ilk kullandığım zamanlar homofobik bir eşcinsel olduğumu belirtmiştim. sebebini, bu nefretimin nedenini apaçık ve pak bir şekilde açıklamıştım. o zamanlar iki yazarla ciddi bir polemiğe girdim diye hatırlıyorum. ey sözlük yazarları o zamanlar neredeydiniz? yada okudunuz, diyecek lafınız mı yoktu bilmiyorum. şimdide ister askıya alın ister kapatın. herkes aynı düşünce yapısına şahit olacak diye bir kural yok. o portalın savunduğu şey bariz ve pak bir şekilde ortada bunun farkındayım ve bunu savunmuyorum. entrymde savunduğum şeyin bile idrakına sahip değilsiniz. o yüzden boşuna yazılmış bir entryden başka bir şey değil bu yazdıklarım.

uzun zamandır bu sözlükte entry giriyorum, hiç bir zaman görünür olması benim için sorun değildi. zaman zaman bazı entrylerimde detaylı açıklamalar yaptım ve tekrar yapmaktan artık çok sıkıldım. siz bu şekilde anlayabilirsiniz normal, bakış açınız bu kanıya varmanızı sağlayabilir.

ben sanırım artık aktif kullanmayacağım yada bu konulara artık dahil olmayacağım. bu ülkede eşcinsellerin sonu nereye varır bilmiyorum. ama arzu ettiğiniz yere de bu zihniyet ile hiç bir zaman gelemeyeceğinizi üzülerek söylüyorum

detrans pişmanlıkları

düşünce özgürlüğünün ne kadar farkındasınız? sonuçta bu sözlükte heteroseksüellerden tutun homofobik insanlara kadar binlerce entry var. her türlü konu, insan tipleri gözlemlediğim kadarı ile burada eşcinsel bireyler tarafından yıllarca yeri gelmiş aşağılanmış yeri gelmiş savunulmuş. her türlü sitelerin linklerine yer verilmiş. bu tutumunuz şimdi neden? nefret bir hastalık olabilir lakin o nefreti tetikleyen şey nedir? bu toplum bizden nefret ediyorsa emin olun bu nefretin çoğunluğu görünür eşcinsellerden kaynaklı veya sokakta arsızca dolanan bilinçsizce sapkın eşcinsellerden dolayı. saygı diyorsunuz, bu ülkede nefrete son verelim diyorsunuz oturup düşman gördüğünüz insanlara küfür ediyorsunuz. sonra neden hedefsiniz. şu sözlükte ne muhabbetlere şahit oldum, hiç birinde de (bkz:kete) adlı yazarı göremedim. isteyen istediği linki koymakta ve istediğini savunmakta özgür. saygı duymayacaksanız unutmayın ki saygıya değer hiç bir zaman olamayacaksınız. altı üstü link. eşcinselliği savunanlar kadar savunmayanlar da olacaktır.
dünyada her konuyu savunanlar kadar savunmayanlar zaten yok mu?

detrans pişmanlıkları

polemiğe girmek isterdim de o kadar değerli olmadığınızı fark ettim. yaranız var deştik belli. evli insanlarla yatıp kalkan insanların, bununla övünenlerin ne saygısına ne sevgisine ihtiyacım yok. bahsettiğin lağım çukuruna yükselecek ahlak bilincine bile sahip değilken sapkın kelimem yaranı, yaralarınızı deşmiş belli ki. ülkede bekar kalmadı ya ee tabi bununda savunmasını yaparsınız. savunduğunuz ortam içler acısı. gençler babalarının yaşıtları ile yatıp kalkar, yaşlılar gençlere para yedirir veya yedirmeden yatar kalkar. genç dediklerimde ya reşit değil ya yeni reşit olmuş. sonra bunları da savunursunuz. çünkü bunlar çok sağlıklı ilişkiler. ilişki diye adlandırdığınız şeylerin ne seviyede ilişkiler olduğunu bilmiyorsunuz sanki. millete cc cc nefret enjekte ediyorum ya sizin hiç payınız yokmuş gibi. ayrıca bahsettiğiniz lgbt derneklerinin son 1 yılda ki faaliyet raporlarını dökün, sonra eyvallah derim. elde tutulur bir şeyler görürseniz tabi. gösterişten ibaret bir iki olay ile gözlerinizin boyanması bilgi eksikliğinden sanırsam.

“dayatılmış heteroseksüel ağız” pardon ama bir eşcinsel olarak sizin le hem fikir olmadığım için çok sığsınız. herkes tek tip olamaz. şey ede ede bana hiç bir şey öğretmezsiniz. çünkü, ne anlıyorsunuz ki ne öğretesiniz. bu cidden acı.

bir şeyi “bir konuyu” savunanlar kadar savunmayanlar daima var olacak. bunu şey ede ede önce siz öğrenin.

oturup burada lgbt ortamında dönen tüm pislikleri anlatmakla vakit harcayamam. çünkü sizlerinde bildiği lakin örtbas ettiğiniz gerçeği var. kabullenmediğiniz. asla da kabul etmeyeceğiniz içler acısı iğren pisliklere ev şahitliği ediyor. ekstra olarak ben sapkın diyorum ya hani, bana saldırmadan önce bir ortama bakın ne seviyedeler. hepiniz bilirsiniz bu ortamda herkesin herkesle en az bir kez yatmış olduğu gerçeğini. bu bir ortamın sapkın olduğunu nitelendirebileceğimiz yada sapkın yaftasını vurgulayabileceğimiz küçük bir örnek. tekrar söylüyorum ki bir şeyi savunanlar kadar savunmayanlar da mutlaka olacaktır. sonuçta ben size ölün geberin demiyorum. bunun tercih olarak yaşanmadığının farkındayım, benimde doğamı reddetselerde kendi düşüncelerini savunabilirler. ne kadar aykırı, şiddetli, kabullenmez olursa olsun.

ayrıca, girdiğim bir çok ortamda şirin görünmek, bu güldürdü. birde korkumdan bahsedilmiş, bu kanılara nereden varıldı. :) kendi adıma konuşayım, girdiğim her ortamda nefret edilirim. kimsenin sevgisinde, ilgisinde, saygısınada ihtiyacım yok. gerektiği kadarını kendime sağlayabiliyorum. “sevilmek yerine nefret edilmek daha az yıpratır insanı”.

detrans pişmanlıkları

detranslar; anlamadığım, anlamlandıramadığım ve anlamlandıramayacağım bilinçsiz tipik eşcinsellerden başka bir şey değil. pişmanlıkları da o yüzden pek ilgi çekici değil, acındırıcı geliyor bana. boşuna demiyorum bu ülkede bilinçsiz binlerce eşcinsel var. kafalarına göre girişimlerde bulunup bulunup sonra pişmanlık yaftasını yüklemek. gelde saygı duy. hayır insan hata yapabilir büyük ve küçük de bu tarz insanlar kısaca cahiller.

türkiye'deki gaylerin korunmaması

utandıkları için kondom alamıyorlar gibi bir entry mi gördüm ben. ben size bir anımdan bahsedeyim, yanlışım olmazsa ya 2016 yada 2017 senesi net hatırlamıyorum. spod lgbti derneği var bilen vardır, bir hafta sonu sohbeti vardı. hala devam ediyor mu bilmiyorum. katıldım, o dönemlerde bireyler bir araya gelip sohbet ediyorduk toplumda ki yerimiz bilinç vs. her hafta bir konu ele alınıyordu. yine bir sohbetin sonuna geldik ve bir fanus içinde kondomlar vardı ve yetkili birine sordum. bunlar neden burada diye ve bana şu söylendi bazı bireyler almaya utanıyorlar. tabi ben şok ve şu soruyu yapıştırdım direk, her önüne gelenle yatan, her türlü aşağılayıcı ifade ve terimler ile becertilmekten haz duyan ibneler nasıl olurda kondom almaktan utanırlar? diye. söylenen cevap şu olmuştu utanıyorlar işte. birden aklıma geldi işte.