uyuyan sevgiliyi izleyen salak sevgili

bir dönem ne salaktım cümlesini söyleten saçma bir anı .
zaman zaman izleyen zaman zaman uyurken izlenen oluyorsun, hayat ne garip. hem bunun için sevgili olmaya da gerek olmuyor.
"ne izliyorsun be adam, boş durma, bir dil atsana." cümlelerini akla getiren durumdur. bir başka örneği olarak sadece senin yanında olmak bile beni mutlu ediyor diyen salak sevgili ile aynı kişi olma ihtimali büyüktür. bu örnekteki sevgiliyle hiçbir sosyal aktiviteye girilmemelidir. kendileri o kadar boş insanlardır ki, hayattan hiçbir zevk almayı bilmezler, size ayak uydurmaya çalışır gibi dururlar, beceriksizliklerinden ellerine yüzlerine bulaştırırlar, sizinde hevesinizi kursağınızda bırakırlar. aman dikkat. bu cümleyi duyunca hemen terkedilmelidir bu sevgililer.
ah salaklık ne güzel şeysin sen öyle dedirten durum sanırım .
halbuki fırsat bu fırsat, izlemek yerine icraate geçsene bak o savunmasız sik boynunu bükmüş muamele istiyor. (bkz: uyuyan sevgiliyi emen sevgili)
o salaklardan biri de ben oluyorum. saçlarının bir heykel muntazamlığındaki şekli, göz kapaklarının şekli, burnu, masumiyeti, dudaklarının kıvrımları saatlerce izlenmelidir. aşk artık daha fazla basite indirgenmemeli, hak etmeyenlerin ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır.
romantizmin dibi top 5'da ilk 3te yer alabilir bence, tabi durust olmak gerekirse biraz da creepy (ürkütücü) sanki
güzel insan seyredilir *. ister koli olsun ister sevgili. ne yani yolda gördüğüm adamı beğendiysem bi daha görmek için yolumu değiştiriyorum da yanımda yatan afet i devran a bakmayacak mıyım?

(bkz: ne çok elit varmış ayol buralarda)
dünyanın en mantıklı salaklığıdır. genelde salaklıkların bedeli ağır olabildiğinden bu salaklık diye nitelenen şey oldukça akla yatkındır. yaptığın zaman tadını çıkart gitsin. bir daha böyle güzel bir salaklık ne zaman başınıza gelir. sevgili fark ederde trip atarsa bir tane patlatın. sonrada: " deminden beri şu sinek beni sinir etti amk " diye kıvırabilirsiniz.
ben oluyorum o. horlar benimki de. hem de ne horlama. ama bebeğim o benim. gülümseyerek izliyorum hep
salaklıktan değil de, aşıklıktandır o...
dünyanın en çirkin ve gürültülü uyuyan insanı olarak, birkaç defa şahit olduğum bir durumdur. uyurken çıkardığım gök gürültüsü seslerini bildiğimden çok defa utanmışımdır.
insan beyni yerine kalbiyle düşünmeye başlayınca, eh haliyle salaklaşabiliyor. ama benim gibi zaman zaman rüyanızda ingilizce şarkı söyleyip almanca küfrediyorsanız çok utanç verici bir durum.*

o değil de bir kere gece uyandığımda tek gecelik ilişki yaşadığım adamın gözleriyle karşılaştım. adam gözlerini dikmiş beni izliyor. "sayıkladım mı gene?" diye sordum. "yok, sen uyu," dedi. e böyle uyunur mu? "ama ben sarılarak uyurum" dedim de adamı izlemekten alıkoydum. sonra zaten sabah kadar doğru düzgün uyuyamadım.
bu devirde bulursan, evlen!
valla ben dayanamam hart diye ısırıp uyandırırım.
benimde içinde olduğum salaklık, yüzünü gözlerini uzun uzun izledigim salak durum. şimdi düşünüyorumda nasıl salakmışım ben. ayrılık sonrası bayağı koyan salaklık.
valla hiç de izleyemem. uyuyorsa uyandırırım bir zahmet bir şekilde. yaramazımdır yani. adfsfadsf.
zamanında yapmışlığım çoktur. uyumaktan iyi gelirdi sabahladığımı bilirim izlerken. tuhaf bir besleyici his verirdi benim ruhuma. pişman hiç olmadım. zaten insanın hayatında uyurken izleyebileceği kimsesi yoksa nasıl yaşar ki? *
salak demezdim, hem izleyen hem de fark ederse izlenen için bunun garip bir keyfi var.
gözlerini açtığında, sevgi ya da şehvet dolu gözlerle seni izleyen birinin olduğunu fark etmek müthiş bir duygu.
  • /
  • 2