ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
son 2 yılda inanılmaz kırıldım sözlük
bugünkü başlıklar çokzel
olmayacak duaya comolokko demişim gibi
bir insanın kendini kendi içinde kabul edip, objektif şekilde bununla yüzleştiğini ifade etmesi kadar güzel şey yok. mesela yaptığı şeylerle söyledikleri çelişen biri "ben özünde kendiyle çelişen bir insanım ona göre" demesi, her çiçekten bal alan devinimci bir beyin "bana sakın güvenme ben piçin biriyim" demesi, ya da kendini beğenmeyen birinin samimi şekilde bir kabulle "dışardan gözler ne der bilemem ama bana göre çirkinin biriyim hehe" demesi gibi. sanırım birine karşı laf söylerken nasıl tepki vereceği yönünde bizi rahatlatan insanlara ihtiyaç var.

maalesef çevremde bu türden insan yok, olmasını çok isterdim. kimin ne bok olduğunu anlamak ve onu tanımaya çalışmak adına bin takla atmak zorunda olmaktan da yoruldum sanırım. tünelin sonu hep saçmalıklara çıkıyor.
sevgili sözlük, allah sevdigi kulunu "sınarmış" sözünden yola çıkarak en sevilen kullar arasında ilk 3te olduğum kanısına vardım. kendimi tebrik ederim. herkese yakşamlar!
geçen günlerde hayatımda olan insanlar hakkında bir şeyi fark ettim. her benden giden ya da benimle kalan insanın geçirdiğim yurt dışı/şehir dışı seyahatlerimin ardından ya gitmiş ya da benimle kalmış olan insanlar olduğunu fark ettim. ya ben uzaklardayken gerçek yüzlerini görüyorum ve hayatımdan gidiyorlar ya da insanların arkadaşlıklarını kazanıp yola beraber devam ediyoruz. benim süzgecim de buymuş.
uzaklardayken kazandığım arkadaşlıkların da bitmediğini, sağlam bir temel atılmış bir şekilde devam ettiğini görmek fazlasıyla tatmin edici.
abd'den ülkeye geri dönünce resmen mordor'a giriş yaptım gibi hissettim. her ülkenin güzel kızı-erkeği mutlaka var ama genele vurduğumuzda çirkin bir milletiz bunu birkez daha anladım. içinde yaşayınca normalleştiriyorsun ama uzun süre sonra gelince bu fark baya göze çarpıyor maalesef...
eski sevgilim ayrıldığımızda intihara teşebbüs etmişti ve ailesi,arkadaşları vs ona ulaşmamı istemişti bende ''tamam merak etmeyin ben şimdi ulaşırım korkmayın'' dedikten sonra hemen televizyonun karşısında ayaklarımı uzatıp mandalina soyup yemiştim. ama hayır şimdi vicdansızlıkla ne alakası var hepimizin iyiliğine yönelik bir eylem olurdu ölmesi ama kendisinin ne kadar salak ve dikkat çekmek için uğraşan bi tip olduğunu bildiğim için rahatımı bozmamıştım.

sonuç:damarına çamaşır suyu enjekte ettiğini söyledikten 5 saat sonra sahilde sigara içerken bulundu. damarına çamaşır suyu enjekte ediyor ve 5 saat boyunca hiç bir şey olmuyor ! allahım ne kadar da ölümsüz bir kız...
gün içinde dev nefret modunda olsam da birkaç gündür, geceleri ağır darlanıyorum. 18 gün oldu, atlattım derken tam da karışık çalda kafamda direkt onu kodladığım şarkı gelince yine mahvoldum. ne yapacağım, nasıl tamamen atlatacağım keşke bilsem. yaptığı her şeye rağmen bir de. keşke sözünü tutan biri olmasaydım çünkü onu ölene kadar seveceğim diye defalarca söz vermiştim. çoksevdimbe

ahir ömrümde kaç kere büyük konuştum ise hepsini tek tek hayat geldi özenle dürdü soktu. bir daha büyük konuşmayacağım derken bile büyük konuştuğumu anladığım anlar bile oldu. hayatı akışına bırakıp yaşanması gerektiğini bir gün inşallah öğreneceğim.
her sabah anadolu hisarı'ndan geçerken kendimi sorguluyorum. yol kenarında sıralanmış insanlar; birileri bize az para verip ağır işlerini yaptırsın umuduyla bekliyor. o ağır, leş işleri bir diğerinden önce kapabilmek için yarışıyor. üstelik onlar bizim vatandaşımız. refah,huzur,kişi başına düşen milli gelir... bu insanları da kapsıyor mu?

ama bunlardan daha önemlisi bir çoğumuz pazartesi sendromu yaşıyoruz değil mi? o insanlar kimin umrunda? "fuck the monday ağğbi yhaa." "espresso mu içmeden atlatamam bu sendromu."

belki de otobüse binip uyumalı ve ineceğim durakta uyanmalıyım. diğer bir çok insanın yaptığı gibi görmezden gelmeliyim. belki o zaman canım da yanmaz.

bencillik güzel şey olmalı.

herkese iyi,güneşli haftalar.
sosyal deneye başladım. akp'yi savunan sayfaları beğenip, sayfadaki yorumları falan okuyorum. ayrıca nedense bazı söylediklerini haklı buluyorum bunların.
45 dakikası 80 tl olan bir mesleğim var.
film izleme sitelerinden birinde sevdiğim bi filme hakkından düşük puan vermişlerdi. ben de birden çok kez puan verebildiğimizi fark edince puanı yükselsin diye üç gündür oy veriyorum. 7.5'den 8.2'ye yükselttim. o kadar boş bi insanım.
filmin adını ve siteyi söylemiyorum çünkü girer de düşürürsünüz diye öyle çok korkuyorum ki *
3 yıl olmak üzere sözlük, yalnızlıkla aşk yaşamaya başlayalı...
yine içime aşırı dert ettiğim bir konuyu katiyen dillendirmeyip suratımı astım. konuşarak sorunlarımı çözmek yerine suratımı asarım.
gözümü, kulağımı kapatıp ülkede burjuvaları mı oynasam acaba. ben de şuan sıkıntıdan uyuyamamak yerine aşk acısı falan çekerdim en azından. ülkede sadece oyumu kullanıp sözüm ona "hakkımı savunarak" vicdanımı rahatlatır, avuturdum kendimi. birileri ölmüş, bombalar patlatılmış olmuş, tecavüzler olmuş heheeyt. bana ne. anca görür iki üzülür sonra toz pembe kör hayatıma devam ederim ne olacak ki.
allah belamı versin gitmek istiyorum ya.
yıllar önce ...bear'lı bir nick tercih etmem beni çok rahatsız etti.tabi bundan 5 sene önce bu moda olabilir ama şimdi bana lame gelmeye başladı.
herkesten ve her şeyden yoruldum.
  • /
  • 181