ayı sözlük yazarlarının hayalleri

hayat arkadaşımı ailemle tanıştırıp, modern familydeki gibi bir aile ortamına sahip olmak. gerçekten mütevazi olduğunu düşündüğüm bi hayal fakat düşününce beni gerçekten aşırı derecede mutlu ediyor.
moda'da iki dükkan sahibi olmak. yan yana olsunlar. geçim derdim olmasın. öyle zevkine çalışayım. ilki pasta evi. tarçınlı kurabiyelerin, çikolatalı pastaların ve elmalı keklerin olduğu bir yer. ötekisi de yurt dışı gezilerimden bulduğum ilginç kumaşları, aksesuar ve tekstil ürünlerini satabileceğim bir butik. sabah 10'da açıp akşam 5'te kapatırım. ne kadar huzurlu bir hayat değil mi?
vakti geldiğinde uykuya dalarmış gibi ölmek.
kusura bakmayın hiç elit olamiciimm. şu anlık hayalim, zengin bir koca bulup evimin erkeği olmak.
yeter artık çalışmak falan istemiyom. kısır günü partilerine katılıp en büyük derdimin "karşı komşumun evine yeni aldığı vitrin takımınından almak" olmasını istiyorum.

dipnot: goca istiyüm gel beni al. gel beni al. allahını sevisen al beni lağn! al ben lağn aaalll!! *
bütün çocukluk hayatımın hayaller üzerine kurulu olduğunu keşfettim..dışarı çıkmazdım, pek de arkaşım yoktu zaten..mahallemdeki kızların oyunlarını ben balkon mermerine yüzümü dayayıp izlerdim. mermerdeki soğukluğu hissetmek isteyişimin nedeni de belkide o an ki trajedimin hissiyatını daha da hafife indirgemekti, bilemiyorum..

hani tüm mahallelerde olur ya büyük maçlar.. bir türlü yenilmeyen aşağı mahallenin çcuklarını sıradaki maçta mutlaka bizim mahalle çocukları yenmeliydi. hırs, öfke, kavga..hah, işte ben o atmosferin içinde asla olamadım..tezahüratlarımı içimden yapardım..kimse duymazdı beni..
en büyük hayallerimden biri dışarı çıkıp oyun oynamaktı..mahallede arkadaşım olsun isterdim..oysa tek arkadaşım evimize aldığımız muhabbet kuşuydu.. o da kaçtı gitti zaten elimden...
şimdi hayallerime baktığımda acımasız hayallerin içinde buluyorum bazen kendimi..halbuki çocukken o kadar olağan hayallerim varmış ki.. onlara ulaşmam imkansızdı. bu yüzden hayaldi ve hep hayalim olarak kalacak. şimdi hayallerime 'hele bi atanayım da' cümlesinin ardına saklıyorum
mutevazı bir kahve dükkanı açmak kahve kokusu mutlu etsin insanları. kahvelerin yanında incirli dondurma ikramı . çok para kazanmak gibi derdimiz de olmasın. ne de olsa adalıyız balık tutarız böğürtlen yeriz. şehirliler wi fi şifresi sorduğunda yüzümüzde alaycı bir tebessüm ile bakalım onlara. yüzlerinden tebessüm hiç eksilmeyen biz,çay var mı diye soran olduğunda hemen asılsın çay içmek isteyen varsa köy kahvesine gitsin diye çıkışalım. arkamızdan ne aksi adam ama kahveleri çok iyi densin.
leoparsiz burjuva ile yeni zelanda'da eve çıkmak. yılan yokmuş orda ondan gidiyoruz.
hayallerimin gerçekleşmesi hayallerindeyim.
pastacıyım ve sevdiğim insanla ufak, şirin mi şirin, renkleri ve adı ile ( honey&bear ) biz lgbt bireylerine hitap eden cafe tarzı bi' nostalji yüklü pastahane açmayı hayal ediyorum. duvarları toz pembe ve gök mavisi ile boyalı, yıllanmış plaklarla güzel tarihi bir gramofon. eski model ama canlı renkli koltuklar ve tahta masalar. hayal işte, kurmak bedava*
ayı sözlükte ayı sözlük yazarlarının diye başlayan başlıklar görmemek.
nobel tıp ödülünü almak.
hayat arkadaşımla çok yüksek katlı bir rezidansta yaşamak.
en yakın arkadaşımın vereceği yumurtalarla iki çocuk sahibi olmak. bir benden diğer partnerimden olacak ama anneleri aynı olduğu için gene kardeş olacaklar. bir kız bir erkek.


"akşamları işten yorgun argın döndüğümde hiçbir şey yapmadan, hızlıca soyunup yatakta kitap okuyan partnerimin yanına sokulup sadece uyumak." sanırım bu sonuncusu beni dünyanın en mutlu adamı yapar.
okuduğum bölümde çok başarılı bir akademisyen olmak.
sıcak ve sahici bir arkadaş grubuna ve aileye sahip olmak.
ve diğer daha az önemli şeyler.
bir dinozorum olsun istiyorum . çok mu şey istiyorum sanki
(bkz: halay başı imkansızı ister )
(bkz: mahmut tuncer was here )
zengin koca bulup san franciscoya kaçmak. sonra onu dolandırıp çulsuz brakıp yeni sevgilimle eyalet eyalet gezip banka soygunu yaparak yaşamak. sonra onu da öldürmek ve mafya babasının kocası olmak, sonra onu da öldürüp organizasyonun başına yalnız geçip tek tabanca takılmak.
haram para temek ama çok mutlu olmak (bkz: catalina )
(bkz: ayı sözlük yazarlarının idolleri )
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler )
midnight in paris'teki arabaya binip gitmek.
10 yıl sonra falan ufak bir çiflikte köy hayatı yaşamak. şehir hayatını tamamen terk etmek. yıl 2025 sevdiceğimle bahçedeki tavukları yemliyoruz saat 18:00 yavaş yavaş akşam olmak üzere...
geçen sene güney amerikalı bir çocukla birkaç aylık bir ilişkim olmuştu. ilk buluşmamızda yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana sorular sorarken “peki hayallerin neler” diye sormuştu. sesinde heyecan vardı. o an hiçbir hayalim olmadığını farkettim. üzerine de hiç düşünmemiştim çok uzun zamandır.
hayatımdan memnun olduğumu, bu yüzden de hayatımda bir değişiklik istemediğimi söyledim. sonra o uzun uzun hayallerini anlattı. çok kıskandım valla ne yalan söyleyeyim. hala hiç hayalim yok. böyle yaşayıp gidicem sanırım.
sevgilimin orospusu olmak. sevgilimi elektrikli silahla elektrik çarptırmak ve bu esnada zevkten boşalmak. o esnada da çilekli lolipop yemek.

birlikte dindar bir imamın fotoğrafını bastırıp, fotoğrafa attırmak.
istediğim üniversiteyi kazanabilmek ve kişiliğimin artık tam olarak oturması, bir gün a öbür gün b demekten vazgeçebilmek.
  • /
  • 2