düşün ki o bunu okuyor

bugün saatlerce ağladım. bir parçam da kopup gitti o telefon kapanınca. sadece soruyorum kendime, hayata, sana "neden?". nereye gidersek gidelim, ne kadar zaman geçerse geçsin, hayatımda ne değişirse değişsin geçmeyecek sanki. içimde bir yerler acıyor sadece.
aklımdasın. sen de beni düşünüyorsun, farkındayım. eğlenmene bak, anın tadını çıkar. tatil sonrası görüşürüz.
ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli ksfjnsf ama bilirsin cidden ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli dnjndj neyse seni sevüyürüm , senlen yapışık yaşamak istiyorum zinnet hanım teyzeme selam yakşamlar....
canım benim, iki gözümün çiçeği... ne yaptıysam olmadı, kazıyamadım seni içimden. bir bilsen senden ve kendimden ne kadar gitmek istediğimi, ah bir anlasan ben anlatmadan da içimdeki gök gürültülerini... seni başkasının kollarında görmenin beni mezardan farksız kıldığını sana nasıl anlatırım? o fotoğraflara bakıp yaktığım sigaraların haddi hesabı yok mesela ama bunu sana söylesem ne olur? bir balkonda edilen duaları, nolur nasıl dinecekse dinsin bu acı diye sessizce feryatları...
dışarıdan bakınca 30 yaşını aşmış "adam" gibi görünüyor olman, gerçekte öyle olmadığın gerçeğini gizlemiyor..

öyle karaktersiz, aşağılıksın ki gerçekte yakınına biraz yaklaşan herkes senden uzaklaşıyor.
bunu göremeyecek kadar da körsün..
bi kere dümdüz, hiç bir yeteneği olmayan sadece nefes alıp veren atmosferde ki döngüyü sağlıyorsun..
karaktersizliğin içler acısı..

bu gün yaptığın güya aklınca zekice davranışın yüzünden, her şeyi tümüyle bırakıp çekip gitmek istedim, ve şundan eminim ki diğerleri de aynı nefretle çekip gidecekti..

şirkette müdür olmak, bir şekilde yaladığın götlerin etkisi ile oradaki makamı yakalamış olmak sana hiç bir sik kazandırmamış..

gözümde zerre değerin kalmadı pek sikik müdürüm, umarım o rus ekiple birlikte en feci şekilde can verir geberirsin..

kendimi geçtim, y ve c senin yüzünden tüm gününü zehir gibi geçirdi..

şimdi karşımıza geçip gevrek gevrek "yav arkadaşlar sabahki olaydan dolayı kızmayın, patron adam yapar böyle şeyler" demesi yok mu?

alacaksın o sandalyeyi kafasına geçireceksin..
kimsenin aklını karıştırmasına izin verme biz senle oluruz baya olalım yani
okuma. burayı okuma, alt+f4 çek. okumasana olm.
dudakların aklımdan çıkmıyor

bazen aklıma geliyorsun durup dururken ve gülümsüyorum. gözlerim hafif kısılıyor ve kendimi umutlu hissediyorum
içimizi döküp ferahlayabileceğimiz, söyleyemediklerimizi söyleyebileceğimiz güzide ve işlevsel olmasını dilediğim bir başlıktır.

seni geri alacağım kızım, kaçarın göçerin yok.
senle hatırlamayı sevdiğim anlardan birisi, bir gün hiç sebepsiz bin parça olduğum bir akşam kapı önüne gelip, merdiven başında bana huzurlu bir şekilde duman ve model şarkıları mırıldanman.

yorulmuş bedenim, kesilmiş nefesim, kalbim yok yerinde, ellerinde ellerim...

umuyorum öteki taraf varsa iyi bir öteki taraf hayatı yaşıyorsundur. rest in peace.
kendi içindeki diğerlerini de, tümün kadar seviyorum ayrı ayrı. sen de benim içimdeki diğerlerini sev.
ve unutma kendilerimiz için de, biz olduğumuzda da, "the whole is greater than the sum of its parts" yani "bütün, parçalarının toplamından fazladır"; fazlalıklarımızla daha da güzelleşelim bebeğim.

kaybettiğini sandığınım belki. belki de sen kaybettiğimi sandığımsındır.
bekledim ama gelmedin ey sevgili. biliyorsun, bildiğimi biliyorsun. boynum büküktü oysa. çok farklı ve tükenmeyecek, geleceği yeniden şekillendirebilecek bir hikaye yazacaktık. hala vakit var. uykumda beklerim tam da şu an seni. ruhuna nur dolsun canım sevgilim. huzurlu ol. olacak, bak göreceksin. bıraksan şu inadı hele bir... *

biz, kimseyiz. kimsesizlikteki kimseleriz biz; o'yuz.

"o" da bir kimsedir, aramaya gerek yok, içimdesin; o sensin o. hasretim kadar yakınsın. ah bir dokunabilsek birbirimize şimdi! kavuşmayı istersen kavuşuruz. iste, gönülden iste. uykumda kimse'yi görürüm, o'nu görürüm, biz'i görür dururum; düşlerimin düşleminde düşünü düşlerim ta ki gerçek olana dek hayaller.

sevgilim, hala sevgilimsin, hep öyle kalacaksın. başka bir sevgilim olmayacak. dönmezsen, başkaları olacak bana belki. ve yine dönmezsen, sana da başkaları olacak lakin sevgili olacak mı onlar sahiden? gel, sen beni sende değil bende bul. ben de seni bende değil sende bulayım. iste ve olsun! içinde bir garip sızıyla yaşamayı, yani yaşarken ölmeyi seçme. o sızıdan bende de var. tahmin ediyorsundur. dindirelim sızılarımızı. yaşa ve yaşat. ölme.
bekliyorum. şimdi olmazsa bile pek yakında olmasını bekliyorum. gel.

kalbimin ait olduğu kişi sensin, senindir o. seninle çarpar, seninle durur. ölüm bir son değil, hayat bir başlangıç değil. dairesel döngülerdeyiz; doğar doğar ölürüz, ölür ölür diriliriz. dert etme bu kadar, bir gün ikimiz de yanyana geliriz!

biriciğim, aşkım, yaşama sebebim canım sevgilim:
yitik aşkım mı oldun sonrasında, öyleyse dostluğa yelken açtık aşk okyanusunda. bunu da deneyimleyelim; bakalım varabilecek miyiz istediğimiz yere?

boşuna korkuyorsun benden; oysa ben, korkmamaya çalışıyorum senden! ölmekten korkmuyorsun, acıdan korkmuyorsun ama yaşamdan korkuyorsun be güzelim. yeniden seveceğim de, eski sevgimin üstüne seveceğim seni. daha fazla seveceğim. sen de öyle yap…
haftasonu seni aramadım ve sana yazmadım. üstelik başka biriyle buluşup taksim'e gittim. ama onu sevmiyorum ve onla yatmadım. sana ruh hastası olduğumu ve buna alışman gerektiğini söylemiştim. yazmaya yüzüm yok. sakalını yirim.
boş zamanlarımda seninle geçirdiğim güzel günlerin, bir anda geçip giden saatlerin hayalini kurup yüzlerce kez aynı şeyi yeniden yaşamak gibi psikopat bir hobim var artık. evet seni hala affedemedim, geldim desen, döndüm desen bil ki yaklaşmam bile artık sana. hala gözümün önünden gitmeyen o masum yüzünün kirlenmesinden korkuyorum. bilmem kokun hala aynı mı? ya gülüşün? daha mı iplemez artık bakışların? merak etsem de, kanımı donduran özlemin paramparça etse de bahar geldiğinde, sen sakın dönme bir daha.
sevgilim, bana hep sevgilim de, yüzüme diyemediğinde ruhuma de, hissederim seni uzaklarda olsan bile. tükenişin, bir bitişin değil, bir başlangıcın işareti. hep seni düşünüyorum; düşüncelerim seninle dolu. tükenişin tamamlandığında yanına bak; orada olacağım ve bana sarılacaksın sımsıkı biriciğim. birlikte kalplerimizdeki oksitlenmeyi kazıyacağız; ışıl ışıl parlayacak kalplerimiz ve tekleşeceğiz yeniden. mutluluk anlıktır. o anları da yakalayacağız ve sevip bırakacağız özgürlüklerine yeniden; başka aşıklara da yaramalı bu olumlu anlık enerjiler!

çok geç değil. öldük derken, yaşadığımızı anladık. sevdik. çok sevdik. çok az kula nasip olacak bir sevgi bahşedildi bize. ayrılık varsa kavuşmak da var. çok geç değil; çıkmadık candan umut kesilmezmiş. çok geç değil. aldığımız nefes aynı atmosferden. çok geç değil; aynı zaman diliminde yaşıyoruz. çok geç değil çünkü yüzümüzü kızartacak şeylerimiz olmadı ötekine karşı. çok geç değil, çünkü aşk var hala. sinüs dalgaları çizen, inen-çıkan bir aşk ama hep ileri gidiyor, gidecek, gelecek var çünkü. gelecek yok değil. var.

sonsuzlukta eriyecek bir aşksa bu aşk, bir gün bitmez elbet.
yolun sonunu buradan göremiyoruz. karanlık veya aydınlık olduğunu bilemiyoruz. bilemeyince, karanlık deyip geçiyorsun. oysa ufacık bir ışıktan fazlası var; hissediyorum. apaydınlık! zorlamaya değil, akışa bırakmaya ihtiyacımız var; akışta kalınca, olacağı varsa, ki var diye inanıyorum, olur. korkmadım, korkmuyorum. korkan sendin ve bunu itiraf ettin. sonra rollerimizi değiştik bir güzel. vardım, hep vardım, olacağım. ikimiz de varız. yetiştin bana, yetiştim sana. gör artık gör. iyice bak, ruhumun derinliklerine bak ve samimiyetimi gör. birbirimizden başka kaybedeceğimiz yoktu. birbirimizi kaybetmeyi seçmedik. an geldi ve oluverdi. başka etkenler yüzünden... bilirsin. güven bana ki, sana güveneyim. evrildim. sen de evril. gel yanıma, gir içime gönlümün sahibesi.

çaresiz değilsin, korkma. gitmedim be kadın! buradayım, içindeyim. başka gelen olmayacak ve godot da değilim! uykumun geldiği gibi gel bana, usulca gel ve sarıl arkamdan. hissedeyim memelerini sırtımda...*
bu satırları okurken elini tutabilir miyim?
günler geçer üstümüzden, geceler doğrar, biçer, ezer ve kavuşuruz sonunda da, nasıl kavuşuruz, ne halde kavuşuruz? muamma. gönülün istediği aşktan ötesidir. aşkın özüsün, öyle birisin. kendi içindeki öteliklerden bana da ver ve alıştır kavuşunca kokunla sarhoş olmaya beni.
gerçekler, hayallerden ve düşlerden yapılmıştır, bilmez misin? benimle oynama daha fazla. böyle ortaya çıkman iyi oldu aslında. gel. özlemlerinle gel.
konuşalım. sussak bile yüreklerimiz, ruhlarımız bizi dinlemeyecek. onlar birbirleriyle hep konuştular; biz tanışmadan önce bile üstelik! beyinlerimizi dinlemeyecek onlar. dinlememeli de. aşk bir beyin işi değildir; yürek işidir. sonsuzluğun parçası olalım. seni boşvermek imkansız. sen mutluyken mutlu, mutsuzken mutsuz olan bana seni boşvermek imkansızdan da öte. sen ezelden gelip ebede gidensin. bu dünyada manevi olarak kendini düşününce varacağın nokta, ötekindeki kendindir. maddi olarak kendimizi düşünmeyi es geçiyorum! burda sönmediğini anladık. burda biten, bitişin sonu olmalı. başlangıca selam olsun! seviyorum. seviyorsun. sadece sarıl. öylece kal. gözyaşlarımız yıkasın kalp kırıklıklarımızın kirini. paklanalım. gel.
hayat, seni doğurandı. "gelsem mi?" deme, gel. hayal kırıklığının büyüğü sen yokken olandı daha fazlası olmaz bana inan. küçüklerini zaten saymıyorum; onları kanıksadım. o'nun ben olduğumu, o'nun sen olduğunu anladığım gibi anla n'olursun. tereddüt etme, göreceksin, göreceğim. birbirimize geç kalmadık. son tren, son uçak, son vapur henüz kalkmadı. birbirimizi beklemeye gerek yok. neden bekleyelim? haydi, şimdi! hayatın verdiklerini, ölüme taşıyacak değilim. yaşayalım.
özlediklerin gerçekleşecek; bunu bil ve iste ve gel. gel. sadece gel ve korkmadan gel. ürkek adımlarla değil, koşarak gel. bekleyeceğim. şimdi, uykumda bekleyeceğim seni. gel, düşüme gel. düşümü gerçek kıl.*
seni yağa çevirip kaşık kaşık yemeyi düşünüyorum. ayı bile olurum hatta.

(bkz: hindistan cevizi)
  • /
  • 5