önüne şeffaf gecelikle geçilip kapak açıldığında baştan çıkarıcı olunabilen mutfak eşyası. tabii ki soğukluğuyla nam salmış buzdolabını değil arkanızdan izinizi süren arkadaşınızı baştan çıkaracaksınız.
her eve lazım olan eşyalardan. yeni nesil buzdolaplarında artık bilgisayar da var. net bağlantısıyla siparişler direk buzdolabı üzerindeki pc den yapılabiliyor. birde müzik açıyorsunuz, derindondurucu nun üzerinde hoparlörler falan. oh mis.
tahammül sınırı olsa "bre kafir ne ettin açıp durursun beni" diye yakama yapışır. bıraktım bırakalı mutfak kapısına yaslanıp yavaş yavaş yaklaşıyorum ona ve kaşınan ağzım ve dudaklarıma meşgale bulmak için yavaşça dokunuyorum kapısına. önceleri garipsiyor. soğuk davranıyor. sonra katlar arası gidip gelince ne istediğimi anlıyor ve bir işaret fişeği patlatıyor, en hafifinden bir yerinde. alıp gidiyorum. bir saat sonra görüşmek üzere. buzdolabı çok sıcak kanlı. ve o da bir mahmut.
elektrik faturamın tavan yapmasına neden olan sonrada bimden aldığım 5 liralık tavuklarımın kokuşmasına neden olan zeko marka bozuk kendini beğenmiş zır zır alet.
kelime manasıyla bakıldığında içinde buz saklanılan dolap demek mümkün. yada içine girdiğinizde size "buzzzzzzzzz " dedirttirecek dolapta olabilir. ama kullanım amacıyla yiyeceklerin/içeceklerin bozulmadan uzun süre saklanmasına yarayan yada yaz aylarında kapısını açmak suretiyle serinlemek amacıyla kullanılabilir.
bazen canlı olabileceğinden şüphelendiğim varlık. geceleri mutfakta oturup sakız çiğnerken * ya da odamda uzanmışken aniden gürültüyle çalışmaya başlaması * bünyede bi tırsma etkisi yaratıyor.
işim gereği her gün binlercesine maruz kaldığım, eve geldiğimde yüzüne bakmadığım avrupa doydu buzdolabına hala kim alıyor bunları da gönderiyoruz diye trip attığım, 7 milyar insan yaşıyorsa şu dünyada bunlardan kaçının yeni bir buzdolabına ihtiyacı vardı da sattık diye mantık kurmaya çalıştığım eşya.