bir long play scorpions plak, 2 gümüş servis kaşığı,2 pirinç balık kültabağı, 1 pirinç resepsion zilini 40 tl ye alabileceğiniz bir yer. erken gitmek lazım keza dönüşte alırım derken tezgah kapanabiliyor. her şeyi elleyip, kurcaladıktan sonra eve dönüş yolunda kaşınmaya başladığınız için de bit pazarı denmiş olabilir.
'hayırdır, sen de bir karın ağrısı var..söyle bakayım.' cümlesinde sıkıntı anlamı taşır. genelde barsak hastalıklarında da can yakar. ama çok küçüklükten hatırladığım; korkmamı gerektiren; heyecanlandığım durumlarda kaka sancısından da fena bir puslu çeşidi de mevcuttur.
bu şeffaflık ile iffet arasında, beyninin sağ tarafını çalıştırıp sol eliyle yazanların tuşlarında uyumuş da devinmiş, tıpış tıpış yürümüş bir yaşına gelip somurtkan mütefekkirlerini bile sevindirmiş bir yılını dolduran sözlüğün havai fişekli kutlaması.
81 yılında darbe karmaşasında yayınevi kuracak kadar idealist, onu en prestijli bir şekilde yıllarca ayakta tutacak kadar da realist naif donanımlı insan.
(bkz: can yayınları)
bizim için biraz vakit öldürmek demek; bir kelebek için bir ömür demek..12 yaşındaki fenerli bir çocuğun bıçaklanarak ölmesiyle kanlı biten; gün geçtikçe sevimsizleşen derbi.
istanbul dışındakilerin aklına şezlonglu, şemsiyeli içki dağıtılan bir zirve gibi gelse de bildiğin çekirdekli sahil kenarı, dedikodulu zirvedir. evleri yakın olan yazarların; girilen iddia, yanlış verilen boş oy *, tutulamayan söz ve daha nicesi borçlarını ödeyecekleri hesaplaşma günüdür.
eğer bir şeyi anlatabilecek sözcükleri bulabiliyorsak; onun dışına da çıkmışızdır çoktan..işte bu noktada naringergedan; çekmecesine lavantalı sabun koyan adamdır.
küçücük kitabın içinde bir dolu hayal ve kırıklığı.. o zamanki yaşımdan mıdır daha sonra pek hikaye/roman okumamamdan mıdır bilinmez sonunda hüngür hüngür ağlatmıştır.
--- spoiler ---
aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin; ben de size mutlu bir insan göstereyim
17 hazirana kadar istiklalde sergisi olan yalnız kovboydur. serginin yapıldığı galatasaraydaki yapı kredi binasındaki sergi salonunu vahşi batı kasabasına dönüştürmüşler. çizgi filmdeki gibi çift kanatlı bar kapısından içeri giriyorsunuz. posta arabaları, evler çok orjinal. tüm karakterler çizimleriyle mevcut. hatta sadri alışıklı film afişleri de dahil red kite ait tüm dünya görüşü sergileniyor.
doktorlara yüzde beş indirim yaptığından; doktorlar zengin olmadan önce bu arabayı kullanırlar. çok yaygın olmasına rağmen iyi kullanıcılar arasında fransız teknolojisi, özellikle şanzuman kısmı kilometre arttığında sorun çıkardığı için tercih edilmez. *
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
imam olmaya puanları yetmemiş dışarıdan *okuyan amcaların söylemidir.ayrıca kanserin hindiba ya da kuşburnu içerek geçeceğini sanan bu amcalar; eşcinselliğin tedavisini ve eşcinsellerin topluma geri kazandırılmasını istemektedir. belki kendi oğlu da eşcinseldir ve ona akşamları okunmuş yeşil mercimek yedirerek rol yeteneğinin gelişmesini sağlamıştır.devamındaki kürtaj olsun zina olsun konularda da yine etrafta hiç kadın görülmemiştir.. ne konuşan..ne dinleyen..ne de chp teyzesi gibi cık cık diye yazıklanan..
yıldırım şimşek'in sabırsızlıkla beklenen; sosyal mahallelerde kaybettiğimiz benliklerimizin bizden de gizli olarak ortaya çıkması kurgusuna dayalı; tüm lgbtt camiasınca birbirlerine hediye edebilecekleri başucu olasıca kitap.
sözlükteki ilk eksi oyumu kullanmış bulunuyorum. herkese hayırlı olsun. hemen çat diye veremedim gittim geldim okudum döndüm bir daha okudum iyi niyet bulamadım verdim napiim. artık ben de seri eksi veren ibneyim holley.
spor amaçlı yapılmadığında zevk veren ve çok da iş gören eylemdir. genelde kaçmak, uzaklaşmak, otobüse yetişmek, tuvalete yetişmek, kovalamaç, sinirden hızlı yürürken ayarını kaçırmak, sevdiğin birini görünce ay ay diye yönelmek, sıcak bir şey yediğimizde ağzımızı açmak suretiyle hızlanmak için koşarız. yıllardır koşan insan görmediğimin farkına varıp, bir koşu bakkala gideyim dedim bütün sokaktaki insanlar elimde musanın asası varmış gibi ikiye yarıldı, korktular. demek ki medeni toplumda yapılmaması gereken hareketmiş. *