coqueteria

Durum: 698 - 0 - 0 - 0 - 26.01.2016 04:32

Puan: 17196 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 35

kelayi

benim pikap yorumumla hunharca dalga geçen ama kendisi müzik dinlemek için ayı radyonun onarılmasını bekleyen yazar. *

interpolün eşcinsel profilli site takip ekibi

periyodik olarak tüm internet ortamında bu takip yapılırken; daha çok eşcinsellere karşı işlenen nefret suçlarından mıdır, yoksa bu kesimin suç oranı mı yüksektir diye düşünürler, ileride hayat ne getirir herhangi bir suçtan mesul mu tutarlar bilinmez ama tüm hukuk ve asayiş çevrelerince düzenli olarak kendilerine bildirilmesi için güney kıbrıstaki internet yazı ve yazışmalarını depoladıkları natonun yerinin haricinde ayrı bir birim olarak gay siteleri ve yazışmalarını inceleyen birimleri bulunmaktadır. mesela bu gün yazdığımız fantezik ya da ütopik bir entry, başlık, mesaj,bildiri,ileti neyse artık bizim sözlüğümüz de dahil tüm bu sitelerde tehdit oluşumu şeklinde başınızı ağrıtabilir.
kaynak: prof dr. sevil atasoy

metrobüs

her gün anadolunun bağrından kopup karşıya ayakta eciş bücüş gittiğim bir araçken bu gün hiç bir çabam olmamasına değin bir mucize oldu ve kapı önümde açıldı, yine ağır ağır hareket etmeme rağmen boş koltuk gördüğüm ve ilk defa oturduğum, ama utancımdan ayakta duranların yüzüne bakamayıp, gözlerimi yere sabitlediğimden dolayı boynumu ağrıtan; toptan fiyatına perakende insan taşıyan araç.

ayı sözlük yazarlarının zirve önerileri

gündemimiz madem böyle siyaset meydanı zirvesi yapalım. herkes çükünü göstersin. *

farid farjad

facebookta paylaşıla paylaşıla ünlenmiş,acaba ben mi ilkinde yanlış anladım diye 2 kere konserine gittiğim; biletleri en uygun haliyle 100 lira civarı olan keman sanatçısı. konserlerine genelde kemanın yanına piyano bazen de kontrbas ekleyerek çıkar. bildiğimiz, duyduğumuz, tanıdık gelen ezgileri çalar. türkülerimizin kemanla coverını görürsünüz. çok uzun yıllardır amerikada yaşamasına rağmen türkiye konserlerinde daha evrensel olan ingilizce yerine anlamadığımız ve pek ayırt edemediğimiz bil dilde konuşur.*çevirmeni bize ingilizce olarak aktarır. * iki konserinde de yaptığı işle alakalı olmadığı halde, her duyduğumda bakındığım ama haritada bir türlü bulamadığım kürdistan diye bir ülkeden ve haklarından bahseder, salonun yüzde sekseni bayrağa saygıyı; sanata saygıya yeğleyip çıkar. devlet salonlarına bir daha çıkartılmaz.

ayı sözlük itiraf

sözlükteki ilk eksi oyumu kullanmış bulunuyorum. herkese hayırlı olsun. hemen çat diye veremedim gittim geldim okudum döndüm bir daha okudum iyi niyet bulamadım verdim napiim. artık ben de seri eksi veren ibneyim holley.

tembel hayvan sloth

günün 15-16 saatini uyuyup; kalan zamanlarında üşene üşene yemek ihtiyaçlarını giderip; çok hızlı bir şekilde karşıdan karşıya geçmeleri gerekse bile bir adımı beş dakika düşünüp öyle atan uyuşuk, uzun tırnaklı maymun gibi bir mahlukat. küçüklerine eğitim amaçlı cimnastik yaptırıyorlar, onlar bile off bu ne yaa diyip kendilerini sağa sola bırakıyorlar çok tatlılar. *

kukla festivali

13 mayısa kadar istanbulda 15.si gerçekleşen festivaldir. daha öncekilerine gitmediyseniz ya da hiç kukla gösterimine katılmadıysanız; belki günlük hayatınızda, iş yerinizde, alışverişte, otobüste gördüğünüz insanlara ya da kendinize tanıdık şeyler de bulabileceğiniz, tiyatro ve müzikal yoluyla çok ince esprili bir aynadır bu festival. ücreti de çok uygun öğrenci 15, tam 25 tl.

pikap

o pikap bu pikap şu pikap demedim, gramofonun nostaljik heybetine aldanmadım, araştırdım ve en güzelini sonunda buldum. *
aslında önemli olanın pikaptan çok elmas iğne olduğunu öğrendim. plak koleksiyonum * ve müzik hazzım için artık hazırım. yıllardır bu işe gönül verip, nadide eser toplayanlara * yetişmek için seferberliğim devam etmekte olsa da müziği hayatının arka fonunda çalan soundtrack olarak gören, ince matematikle yazılan her notanın boşluğundan oluşan melodinin; klasik, blues, jazz, soul gırtlaklarından çıkan her soluğun kıymetini bilen herkes için önerdiğim kaliteli dinlengeç.

etsiz çiğköfte

etlisini yapan naz yaptığından, etsizlerine kaldığımız günlerde sizin için tek tek denemiş ve en uygun kıvamlısının, tabelasında ercan saatçiye çok benzeyen ustanın fotoğrafı olan yerin olduğuna karar vermiş bulunmaktayım.

sınıf başkanı

eğitim sisteminin, sınıfın en konuşan ve sırasında oturmayanlarına sorumluluk vererek ehlileştirme dönemine denk geldiğimden hep sınıf başkanı seçilmiş; öğretmene şikayet edilmek istenmeyen inek öğrenciler sayesinde her tenefüs eti piknik, gazoz, salçalı tostumu bedavaya getirip; sevmediğim derslerde arka sırada düzen sağlayacağım kisvesi adı altında uyuklayabilmemi sağlayan yönetici pozisyonudur. *

pony slaystation

rocky vs rambo

aynı adamın canlandırdığı fakat ayrı ayrı kült olabilmiş karakterlerdir. rocky boks yapan, hoplayıp zıplayıp ıslık çalan, aşık olup çoluk çocuğa karışan, bas bas edriiyııın diye bağıran, sonrasında da restaurant açan ve çok ısrar edilirse bildiklerini çaylak boksörlere öğreten ama bu arada çocuğunu ihmal eden bir karakterken; rambo; tek başına bir orduya bedel; davası olan; sebebi olmasa da direnişçi halkların savaşını kendine dava edinen, gerekmedikçe konuşmayan; konuşunca ince espri yapan, yalnız takılan, kurşun yarasının içine barut döküp yakacak kadar alternatif tıptan,tüm silahlar ve okçuluktan,zooloji ve botanikten anlayan, işine karışan ya da hayatına girmek isteyen kadın ve çocukları önce uzaklaşması için uyarıp; laf dinlemeseler de yine onların götünü kurtaran bir karakterdir. rocky gaza gelir, rambo her daim cooldur. rocky şapka takar, rambo o mükemmel saçı gözüne gelmesin diye band takar. rockynin ağzı burnu kırılsa bile hala bir şeyler anlatmaya çalışır; rambonun karnı yarılır gıkı çıkmaz.

isim kişi uyumu

kafanızda oluşturduğunuz silüetle, kişinin karakteriyle ya da tanımladığınız tipiyle o kişinin ismi uyumluysa o insan güzel insandır. bir gariplik hissetmezsiniz. örneğin büyüyünce muhtar olacağını düşündüğüm hamza tipli yeğenime konulan ege ismi ve ailesinin entellektüel oyunları o çocuğun * tipine gitmedikçe ben çocuğun samimiyetinden * şüphe duyuyorum.

dondurma nasıl yenir

ben sokakta çocuk * görür de tutturur diye yemeğe utanıyorum şimdilik evimin eşsiz konforunda kağıt helva arası ziyafet çekmekteyim fakat gün olur ki kıyı denizlerde yatım olur o zaman kavun içinde olanını da yaklaşan sandallardan alıp afiyetle yeme hayalleri kurmaktayım. *

gay bar

ilk defa 12 yaşımdayken italyada gittiğim * ve dekorasyonundan, müzik kutusundan gelen şarkılara, garsonların kıyafetlerinden, yemeklerine ve şemsiyeli içkilerine kadar beni benden alan bar türü olmasına karşın bu güne kadar gittiğim hiç bir barda da o oranda yüksek kahkaha sesi ve gülen insan yüzü görmüşlüğüm yoktur ki buna sevinsem mi yoksa özgürlüğün kısıtlı saatlerinde kendini koyvermek diye varsayıp üzülsem mi bilemem.

sigortasız çalıştırmayı teklif eden işveren

ahlaksız teklif sunan işverenden beterdir en azından öbürü kurumsal bir alt yapıyla ödenek sunar. * ayrıca sigortasız çalıştırıldığımız yıllar yüzünden geç emekli olup, mavi turumuzu ertelemek zorunda kalmak istemiyoruz. *

sarışın

aptallığımı borçlu olduğum saç/ten rengi.

öğrenciyken evlenme yasağının kaldırılması

-kızım ödevini neden yapmadın?
+gece bebek hiç uyutmadı öğretmenim.
-söyle yarın kocan okula gelsin. *

sözlükteki profil resmi

artık yanlış anlaşılmalar son bulsun diye koyduğum foto. *
  • /
  • 35
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 698

saygınlık

renault

doktorlara yüzde beş indirim yaptığından; doktorlar zengin olmadan önce bu arabayı kullanırlar. çok yaygın olmasına rağmen iyi kullanıcılar arasında fransız teknolojisi, özellikle şanzuman kısmı kilometre arttığında sorun çıkardığı için tercih edilmez. *

80 lerin sonunda 90 ların başında çocuk olmak

annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.

tunatuan

yanlışlıkla * fırçaladığım yazar. *

eksi oy seri eksi oy farkı

eksi oy koyar
seri eksi oy koymaz
eksi oy sorgulatır
seri eksi oy soğutur
eksi oy baba bakışı
seri eksi oy anne terliğidir

bir eşcinsel evladın aileye yaşattırdığı utanç

o ailenin eşcinsel evladına yaşattığı utançdan asla daha çok değildir.

80 lerin sonunda 90 ların başında çocuk olmak

annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.

mastürbasyon bir soykırımdır

epilasyon bir fukuşimadır. *

ışığın sesten hızlı olması

okulda öğrendiğimiz, ışık hızının ses hızından yüksek olmasıdır. şimşek çaktığında önce ışığın gelmesi bize ardından gök gürültüsünün kopacağının habercisidir. peki bu günlük hayatımızda ne işimize yarar ki *
sesimizi tek tek duyuramayacağımız zamanlarda.., mesela batmanı çağırırken; ya da bir zamanlar erbakan döneminde yaptığımız gibi zaman aşımından düşen sivas katliamına karşı çıkarken..her gece aynı saatte ışıklar açılıp kapatılarak yakında gökgürültüsü geleceğini haber verebilir; öğrendiklerimizi pratiğe dökebiliriz..

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

ilk ötekileştirilenin günü...

öyle bir geçer zaman ki

bu şarkıyı çelik, erkin koraydan daha güzel yorumlamıştır diyenleri tek tek bulup döverim. *

bayan

adı üstünde insanı bayan bir tür..

azerice

bize eğlenceli gelen dildir. (bkz: azericede silah) fakat bunun yanı sıra kelimeleri başka bir dilden alıp, uyarlamak yerine, anlamına uygun bir felsefeyle isimleştirmeyi yeğlemişlerdir. örn: artık=fazla demektir.
http://mikiurl.com/r/cqiga9

ofis ereksiyonu

çalışmaktan haz alan adamın dramı.
Henüz takip ettiği biri yok.