köpeğimin adı olmakla birlikte insanlık tarihini değiştiren 100 köpek arasında yer alan bu isim aynı zamanda büyük iskenderin köpeğinin de adıymış.büyük iskender yanından ayırmadığı ve çok sevdiği köpeğini pers kralı üçüncü dariusun orduları ile savaşmaya giderken evde bırakmış.ev dediğim de şato gibi birşeymiş. fakat köpek zincirlerinden kurtularak büyük iskenderi savaş alanına kadar takip etmiş ve iskendere saldırmakta olan bir filin hortumunu ısırarak büyük iskenderin hayatını kurtarmış fakat kendisi filin altında can vermiş.büyük iskender de köpeğini onurlandırmak adına hindistanda olduğu bilinen bir şehre peritas ismini vermiş ve şehir meydanına heykelini diktirmiş.
hayatımda toplam 18 kere yaptığımdır. profesyonelimdir, hangi eşyalar hangileri ile birlikte ne şekilde koliye konur, evdeki ıvır zıvırdan nasıl kurtulunur, nakliye-hamal pazarlığı küstürmeden nasıl yapılır, emlakçıya komisyon vermeden ev sahibi nereden bulunur da yeni ev tutulur gibi bilgi birikimi gerektiren icraattır.
bir çeşit kısaltmadır.
örn:
the big bang theory
tüm bearlar burada toplanır
tabakhanede bok bitmez tosun
tavuk buduyla borc tutulmaz
turkısh bear band trio
toprak: yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü..*
doktorlara yüzde beş indirim yaptığından; doktorlar zengin olmadan önce bu arabayı kullanırlar. çok yaygın olmasına rağmen iyi kullanıcılar arasında fransız teknolojisi, özellikle şanzuman kısmı kilometre arttığında sorun çıkardığı için tercih edilmez. *
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
okulda öğrendiğimiz, ışık hızının ses hızından yüksek olmasıdır. şimşek çaktığında önce ışığın gelmesi bize ardından gök gürültüsünün kopacağının habercisidir. peki bu günlük hayatımızda ne işimize yarar ki * sesimizi tek tek duyuramayacağımız zamanlarda.., mesela batmanı çağırırken; ya da bir zamanlar erbakan döneminde yaptığımız gibi zaman aşımından düşen sivas katliamına karşı çıkarken..her gece aynı saatte ışıklar açılıp kapatılarak yakında gökgürültüsü geleceğini haber verebilir; öğrendiklerimizi pratiğe dökebiliriz..
yıldırım şimşek'in sabırsızlıkla beklenen; sosyal mahallelerde kaybettiğimiz benliklerimizin bizden de gizli olarak ortaya çıkması kurgusuna dayalı; tüm lgbtt camiasınca birbirlerine hediye edebilecekleri başucu olasıca kitap.
bize eğlenceli gelen dildir. (bkz: azericede silah) fakat bunun yanı sıra kelimeleri başka bir dilden alıp, uyarlamak yerine, anlamına uygun bir felsefeyle isimleştirmeyi yeğlemişlerdir. örn: artık=fazla demektir.
http://mikiurl.com/r/cqiga9