bencillik
yalanlar
içten pazarlıklı olması
samimiyetsiz davranması
yapmacık davranışlar
anlayışsız olması
saygıdan ve görgüden bihaber olması
kişisel bakım konusunda zayıf olması
dakik olmayışı/geç kalmayı veya davranmayı alışkanlık haline getirmesi
gereksiz yere gizemli hallere bürünmesi
ilgisiz davranması
söylediği sözün nereye varacağını kestirmeden atıp tutması
ettiği lafın ardında durabilecek cesareti göstermemesi
buradaki çoluk çocuktan kasıt gerçekten velet grubu ise uğraşılır,onlarla uğraşırken sıkıntılarını unutursun,onların ne düşündüğünü anlamaya çalışırsın veya neyi amaçladıklarını.onlardaki enerji sana da yansır ve enerji patlaması yaşarsın onlarla.
ama yok yaşını almış ancak başını alamamış kişi ise karşınızdaki çocuk o zaman işiniz zor.uğraşmaya çabalamayın;var olan tüm enerjinizi sömürür.
buna benzer bir olay da 15 temmuz 2009 tarihinde kocaeli-gebze'de yaşanmıştır.
15.07.2009 tarihli millyet gazetesinin haber başlığı şu şekilde:
tavuğa tecavüz etti, 'hislerimin kurbanı oldum dedi
okullar açıldı evet;ama hem öğretmen hem okul idaresi hem öğrenci hem veli büyük bir panik içinde.yetersiz kalan derslik sayıları,okulların ortaokul ve ilkokul olarak ayrılıp düzenlenmesi,1.sınıfların akıbeti.özellikle birinci sınıf konusunda ciddi anlamda sıkıntılar var.zira değişen eğitim sistemine dair adam akıllı bilgilendirme yapılmamış,yeterli ve de uygun içerikli seminerler verilmemiştir.hadi bunları da geçtim.şuan çoğu okulda öğretmenin yol haritasını çizebilmesi adına başvuracağı kılavuz kitapları dahi gelmemiş durumda.
yakındır bu sistem patlak verir,seneye olmazsa diğer seneye vazgeçilir diye düşünmekteyim;ama olan bu sene okula başlayan minik yavrularımıza olacak ve bu durum da o minik yavruların eğitim hayatını tamamiyle etkileyecek.
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
''eşcinselliğe yeni başlanır mı?'' dedirten başlıktır. ya vardır ya da yoktur, sonradan olmaz bu durum. sanırım bu yönünü yeni farkedenler demek daha doğru olacaktır.
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı.
müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı.
türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi.
anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı.
kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam
çıkam dağlara dağlara
olam bir yaralı bülbül
inem bağlara bağlara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
emrah eder bu günümdür
arşa çıkan tütünümdür
yâra gidecek günümdür
düşem yollara yollara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere
güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
bir müddet çiğnedikten sonra yavanlaşan, tadı tuzu kaçan ve bir kenara atılan sakızı tekrar alıp çiğnemeye çalışmak ve önceki tadı yakalamak adına sarfedilen boş gayret