izledikçe seksten nefret ettiren adamlar kitlesi. o filmlerde ben oynasam daha profesyonel bir iş olurdu sanırım. hele bir tane hırsız polis temalı var ki akıllara ziyan.
ah bir de tuana'sı vardır. levent yükselin sesinin gücünü ispatlayan şarkıdır.
tuana, dallarına karlar yağıyor tuana
ay, yüreğine ayaz vurur da
sen üşürsün oralarda
uyan, artık uyan
kara gülüm zaman yok, kara gülüm
mekan yok
tut, asırlık umutlarla acılarla
tut, bırakma peşini hayatın ateşini gel
ah, akıp gider oyun akıp gider
devam eder hayat
ah, uyan da gel tuana
yüreğim kan ağlıyor
sana söz yine baharlar gelecek
sana söz ışık sönmeyecek
ölüm yok ki tuana uyan
şimdi yaşanacak...
an itibariyle kadınım isimli şarkısını dinlediğim ve özlediğim yorumcu.
sana dargınım kırgınım sana kızgınım
haksızlık vefasızlık bu
bu herşeyi inkar eden duygu
ne acı yazık
hiç üzülmedin mi, düşünmedin mi halimi?
hiç mi sızlamadı için?
bir tek iz bile yok mu bende?
ne acı yazık
kadınım söyle sen mutlu oldun mu?
bu deli adamı unuttun mu?
sevdin mi, gerçekten ah seviştin mi?
söyle onları da öptün mü?
sıkılgan insanın iki cümle sonra muhabbeti kesmek istemesi ama bu isteğine rağmen kibarlıktan olsa gerek bunu dile getiremediği için başvurduğu yoldur.ki kendim öyleyim ne yazık ki
aynı ismi taşıyan çok güzel bir fatih erkoç çalışması vardır.
hayatım boyunca en çok onur duyduğum çalışmalardan biridir diye bahsetmektedir sanatçı bu çalışmadan. okan bayülgenin pudra projesinde yer alan kareler kullanılarak klip çekilmiştir şarkıya
okuma ve yazmayı bitişik eğik el yazısı ile öğretttikten sonra hoop hadi bakalım kitap harflerini okumaya çalış diye zorluyorlar o minicik beyinleri.
ve bu zorlama 1. sınıfın 2. dönemi başlıyor. çocuk okuyamıyor, öğretmen okutacağım diye yırtınıyor.
aradan 3 yıl geçiyor çocuk ingilizce dersi almaya başlıyor ve ne yazık ki ingiliz alfabesinde yer alan q w x gibi harfler el yazısı ile yazılamıyor.
müffetiş gelir sanki bu icadı öğretmen çıkarmışcasına sorar
-hoca bu çocuk neden ders kitabını okuyamıyor?
insanın içinden o an şunu demek geçiyor:
bi siktir git çay koy
erkeğin en masum en savunmasız halidir.
çok değil 1 saat önce yanındaydım sevdiğim adamın. yeğeni varmış van'da, yola çıkmış eve doğru. * onunla telefonda konuşurken birden gözleri doldu ve ağlamaya başladı. onun o halini görünce içim cız etti.sırtını sıvazladım önce, sol elini ellerimin arasına aldım teskin etmeye çalıştım.
beğendiğim tipteki bir erkeğin koltuk altını görmek acayip tahrik eder beni.( nasıl bir zevk olduğunu kendim de anlamamış olmakla beraber seviyorum işte)
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
olmaması için bir sebep yoktur. bu neden yadırganır anlamıyorum? dikkatinizi çekerim ki;burası lgbt sözlüğüdür ve gaylar kadar biseksüeller de, transseksüeller de,lezbiyenler de bu oluşum içinde yer alabilir. siz isteseniz de istemeseniz de!
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı.
müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı.
türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi.
anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı.
kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam
çıkam dağlara dağlara
olam bir yaralı bülbül
inem bağlara bağlara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
emrah eder bu günümdür
arşa çıkan tütünümdür
yâra gidecek günümdür
düşem yollara yollara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere
güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
yaz başıydı gittiğinde. bir aşkın ilk günleriydi daha. aşk mıydı,
değil miydi? bunu o günler kim bilebilirdi? "eylülde aynı yerde ve
aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. altına saat: 16.00
diye yazmıştın, ve saat 16.04tü onu bulduğumda.
daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
takvim tutmazlığını
aramızda bir düşman gibi duran
zamanı
daha o gün anlamalıydım
benim sana erken
senin bana geç kaldığını
hep yan gelip yattığı sanılan,3 ay tatili olduğu efsanesine inanılan, üniversite mezunları arasında en düşük maaşı alan, yönetmelikler arasında sıkışıp kalan, yapmakla yükümlü olduğu angarya işlerden fırsat bulursa dersini işleyebilen,sürekli değişen eğitim programlarından dolayı ne yapacağını şaşıran ama yine de yılmayan, 10 ay boyunca yırtınıp çalışan ve 1 harf dahi öğrettiğinde çocuk gibi sevinen ama tüm bu çabası çalışması sadece 10 dakikada teftiş edilip not verilen insanların günü. bir tek 24 kasımda hatırlanmaktadır kendileri.
öğretmenim kutlu olsun günün.
sıkılgan insanın iki cümle sonra muhabbeti kesmek istemesi ama bu isteğine rağmen kibarlıktan olsa gerek bunu dile getiremediği için başvurduğu yoldur.ki kendim öyleyim ne yazık ki
olmaması için bir sebep yoktur. bu neden yadırganır anlamıyorum? dikkatinizi çekerim ki;burası lgbt sözlüğüdür ve gaylar kadar biseksüeller de, transseksüeller de,lezbiyenler de bu oluşum içinde yer alabilir. siz isteseniz de istemeseniz de!