durex'in yeni ürünü. birbirinden uzakta olan çiftler için cinselliği canlı halde tutabilecek bir ürün. ürünün tanıtımı ve yapım aşaması videolarını izleyebilirsiniz. durex olayı cidden iyice aşmış! *
az önce markette denk geldiğim cipstir. merak edip aldım bir tane ama tadını beğendiğimi söyleyemeyeceğim. yoğurtlu, domatesli, kekikli ve fırınlanmışmış. bir de az yağlıymış.
birkaç gündür kendilerini araştırırken dün kendimi bir guinea pig sahibi olarak buldum *. hayli sevimliler ve ürkekler. benimki siyah-beyaz ve çok az bir kısmı kahverengi olan bir erkek, henüz yeni evine alışma sürecinde ve ürkekliği hat safhada. yeni evine alışınca bu ürkekliğinden eser kalmayacağını düşünüyorum ve şu anda kıtır kıtır yeşil biberini yemekte kendisi *.
beni en çok etkileyen şarkılarından bir tanesidir, çünkü sözleri eski ilişkimi birebir anlatmaktadır neredeyse...
"i'd conjure up the thought of being gone
but i'd probably even do that wrong
i try to think about which way
would i be able to and would i be afraid
cause oh i'm bleeding out inside
oh i don't even mind (yeah)
it's all your fault
you called me beautiful
you turned me out
and now i can't turn back
i hold my breath
because you were perfect
but i'm running out of air
and it's not fair
da da dada da dada da
da dadadadadada da dadadadadada
i'm trying to figure out what else to say (what else could i say?)
to make you turn around and come back this way
(would you just come back this way)
i feel like we could be really awesome together
so make up your mind cause it's now or never (oh)
it's all your fault
you called me beautiful
you turned me out
and now i can't turn back
i hold my breath
because you were perfect
but i'm running out of air
and it's not fair
i would never pull the trigger
but i've cried wolf a thousand times
i wish you could
feel as bad as i do
i have lost my mind
it's all your fault
you called me beautiful
you turned me out
and now i can't turn back
i hold (i hold) my breath (my breath)
because you were perfect
but i'm running out of air (running out of air)
and it's not fair"
nicole scherzinger'in son single çalışmasıdır. yayımlanma tarihi 8 mart 2013'tür.
the world spit me out and i was spinning around, lost in a free fall
forever going down, and breakin' through the ground
when i thought i reached the end, i start to fall again
but i was taught to never surrender when it's hard to get up
gonna fight till i can stand and say
oh, you can turn me down, you can throw me now
the harder out, the harder i come back around
you can break my heart but you can't scratch my name
i can take the hit cause i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
now i'm 10 feet tall, all my problems feel so small
nothing in my way to make me change
no ceiling to my sky, just open space to fly
every time i'm feeling down, i turn it back around
but i was taught to never surrender when it's hard to get up
gonna fight till i can stand and say
oh, you can turn me down, you can throw me now
the harder out, the harder i come back around
you can break my heart but you can't scratch my name
i can take the hit cause i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
even though i'm flying high, the sky can change one day
i can hit some turbulence, but who i am is never gonna change cause i'm a boomerang
cause i'm a boomerang
cause i'm a boomerang
oh, you can turn me down, you can throw me now
the harder out, the harder i come back around
you can break my heart but you can't scratch my name
i can take the hit cause i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
oh, whoa, oh whoa, oh whoa i'm a boomerang
son günlerdeki favori atıştırmalığımdır kendisi. atıştırmalığım diyorum çünkü kahvaltıdan ziyade canım bir şeyler atıştırmak istediğimde bu isteğimi çok güzel bir şekilde yatıştırmasını başarabiliyor kendisi.
bir an 02:59'tan 04:00 olunca saat dedim ki kendi kendime "ne yaptım ben acaba da farkına varamadım bir saatin geçtiğini". sonrasında farkına vardım ki saatler ileri alınmış...
çok farklı bir kafaya girmeye başladım sözlük. yaşanılan her şey gerçekten bir deneyim ve insana bir şeyler katıyor. 27. yaşımın sonlarındayım ve her yeni yaş yaklaşırken yeni kararlar alır ya insan, işte ben de o safhadayım. bu zamana kadar her yeni yaşıma girerken aldığım kararların %95ini uygulamış birisiyim. 28 olurken az ve öz kararlar almaya niyet ettim. az ve gerçekleşecek kararlar, bir tanesini es geçtim diye moral bozukluğuna neden olmayacak ve es geçmeyeceğim kararlar, kararlılığımı devam ettireceğim kararlar. ne çok karar yazdım!*
3 ay bir ilişki için kısa bir süredir diyor çoğu kişi. ben zaman kavramında değilim, ben hissettiklerime bakıyorum. ben için çok yoğun duygularla doluydu bu 3 ay. zaten kolayına birisinden hoşlanabilen ve onu hayatına alabilen birisi değilim, belki de duygularımı yoğun yaşamamın sebebi budur. bilmiyorum, düşünmek de istemiyorum, çünkü yaşadıklarımdan son derece memnunum ve mutluyum. son günlerinde üzülsem bile!
3 hafta oldu ayrılalı ve atlatıyorum, hatta atlattım bile diyebiliriz. çok az demleri kaldı ve onlar da önümüzdeki haftalarda tamamen bitmiş olup güzel bir anı olarak her zaman aklımda ve kalbimde kalacak. bana 3 ay boyunca yaşattığı mutluluk için ona minnettarım ve hep mutlu olup hayatının güzelliklerle dolu olması için dualarımda yer alıyor, almaya da devam edecek.
çok ağladım. ne sulu gözüm ne de sürekli ağlayan birisi ama bu defa çok ağladım. hıçkırıklarım yankılandı gecenin siyahında, ayın ışığında. ağladım, ağladım, ağladım artık ağlamıyorum, sadece biraz üzgünüm. geçmek üzere olan bir üzüntü. hayatımıza insanlar girip çıkıyor, yapacak bir şey yok. hayat arkadaşını bulana kadar, el ele yürüyeceğin kişiyi bulana kadar böyle oluyor ki esas kişi geldiğinde her şey yerli yerine oturmuş olsun ve mutluluk daimî olsun. umarım bu kişiyle çok gecikmeden karşılaşırız ve hızlı olmadan, yavaş olmadan.
doğum günüm için ne hayallerim vardı. ankarada olmak istemedim. doğum günümde yalnız olmazdım, arkadaşlarım var ama burada olmak istemedim; çünkü ilk defa doğum günümde hayatımda birisi olacaktı. biletimi aldım ve doğum günümden birkaç gün önce ailemin yanına gidiyorum. en yakın arkadaşım beni havaalanından alacak ve annemle babama sürpriz yapacağım, gideceğimden haberleri yok!* orada ailemle ve en yakın arkadaşımla, can dostumla çok güzel bir doğum günü geçireceğim. üstelik bu sene doğum günüm doğduğum güne denk geliyor. dönüşüm de olay olacak ayşe hatun önalın olay şarkısında dediği gibi. tamamen yenilenmiş ve iyileşmiş, çok daha iyi olarak geri döneceğim ve kendime odaklanacağım.
tabii ki bu sürede iyileşmeme destek olan ayşe hatun'umu da es geçemem. sağ olsun, var olsun tam da zamanında her şarkısıyla yarama merhem olacak bir albüm* çıkardı.
28 olurken artık insanları daha az kafaya takmaya karar verdim. bunun için çalışacağım. son zamanlarda kendimi çok boşlamıştım, artık kendime daha çok zaman ayıracağım. hayatımı düzene koyacağım ve mutluluğumu her geçen gün artıracağım. ben kendi başıma da mutluyum! hayatıma dahil olan kişi mutluluğuma bonus olur ve mutluluğumu onunla paylaşırım. mutluluğumu aşağı çekecek olan kişiye ve kişilere izin vermem, vermeyeceğim de. mutluluk paylaşmak isteyene kapım sonuna kadar açıktır, böyle bir sevgiliye ise canım fedadır! işimi daha iyi bir duruma getirmek için daha çok çalışacağım. yalnız olduğum sürede işimle aşk yaşarken hayatıma birisi girerse, aşkımı onunla da paylaşacağım.
bu kadar galiba sözlük; az ve öz. öze dal, kendini yükselt!*
saatler sonra gelen dip not: aynı gün akşamüzeri yaptığımız konuşma sonra içimde kendisine dair zerre kırıntı kalmamıştır, yolu açık olsun!
zamanında açılmayı deneyip de sonra vazgeçtiğim hadisedir. annem tam bir homofobi kraliçesidir âdeta, babam insanların özel hayatlarıyla zaten ilgilenmez ama kendi oğlunda böyle bir şeyi istemeyenler grubunda. kendileri her şeyi bilip araştıran ve bu konunun tedavi edilebilir olduğuna kanaat getiren kişilerdir. zamanında açılmaya çalışınca bir psikiyatriste gitmeleri için çaba sarf etsem de "biz neyin ne olduğunu biliyoruz." diyerek geri çevirmişlerdir. bir doktordan da bunun hastalık olmadığını duymayı kaldıramayacakları içindi bence... neyse, sonrasında onların gözünde ben "düzeldim" ve şimdi onların gözünde "heteroseksüelim"!*
her neyse, durumdan herhangi bir şikayetim yok şimdilik. belki içten içe biliyorlardır durumu ama bu konuyu tekrardan açmayı düşünmüyorum. bu benim hayatım ve annemle babam artık 50 yaşını geçtiler, gereksiz yere herhangi bir rahatsızlığa mahal vermek istemem; kalp krizi gibi vs. bir de şöyle bir düşüncem var; nasıl ki bir heteroseksüel cinsel kimliğini açıklama ihtiyacı duymuyorsa ben de duymuyorum!
kediler sahipleriyle aynı dili konuşmasa da inanın vücut diliyle size herşeyi anlatabilirler. ancak tabii ki sizin bu dil hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. kedilerin günlük hayatta en kullandıkları hareketler ve anlamları şunlardır;
size karnını gösteriyorsa;
kesinlikle kendini tam bir güven içinde hissetmektedir. size ve ortama olan güveni sonsuzdur. keyfi yerindedir.
fare yürüyüşüne geçmişse;
ortamda tekin olmayan bir şeyler vardır. korku söz konusudur. güvenli bir ortamda değildir.
karanlık yerlere çekiliyorsa;
keyfi yerinde değildir. kuvvetle ihtimal önemli bir hastalık söz konusudur. yorgun ve mutsuzdur. mutlaka gözetim altında tutulmalı, gerekirse veterinere götürülmelidir.
ayağı ile yemeğini kapatmaya çalışıyorsa;
yediği yemek hoşuna gitmiştir. bir parçayı da ilerisi için saklamak ister.
pencereden dışarı bakıp uzun uzun miyavlıyorsa;
yalnızlık canına tak etmiştir. oyun oynamak, sosyalleşmek, arkadaş edinmek istiyordur.
kulaklarını geriye çekmişse;
korkmuş ya da kızmıştır. istenmeyen bir şeyi yaptığının farkına varmıştır ya da bir düşman ile karşı karşıyadır. gelecek tehlikeyi keşfetmeye çalışıyordur.
yere yüzünü yaklaştırıp öksürüyorsa;
muhtemelen yuttuğu kedi tüyleri topak olmuş ve nefes almasını zorlaştırıyordur.
kuyruğunu bacaklarının arasına almışsa;
tehlikeli bir durum ile karşı karşıyadır. korkuyordur. acilen güvenli bir yer aramaktadır.
aniden kakasını yaparsa;
çok korkmuştur. kakasını kaçıracak kadar çok korkmuştur. ileride kakasını bıraktığı bu yerin anısını yine kakasının kokusunu alarak hatırlayacaktır.
hızlı hızlı kuyruğunu sallıyorsa;
yatmış iken kuyruğunu sallıyorsa kızgınlık anlamındadır. oturmuş bir şekilde iken sallıyorsa sinirlerini bozan bir durumla karşı karşıyadır. saldırı öncesinde uyarıda bulunmaktadır.
kuyruğunu bacağınıza sarıyorsa;
mutludur ve sizi görmüş olmaktan memnunluk duymaktadır.
yemek yemiyorsa;
hastalık belirtisidir. veterinere götürülmelidir.
burnu kurumuşsa;
hastalık ya da ateş belirtisidir. veterinere götürülmelidir.
tüyleri diken diken olmuşsa;
kızgındır ve saldırıya geçmek için bedeni tam hazırlık halindedir. kırmızı alarma geçmiştir. olacakları kimse kestiremez.
gözlerini hafif hafif kapatıyorsa;
size selam veriyordur. muhtemelen yatmış vaziyettedir. sakin ve keyiflidir veya biraz yorgun ve keyifisizdir ama sizinle olmaktan mutluluk duymaktadır. iç çekmeye benzer bir ruh hali içindedir.
ağzında bir şey tutarak size gelmişse;
başarılı bir av dönüşündedir ve avını size hediye etmek istemektedir. başarısı için övgü beklemektedir.
uyurken bıyıklarını ve ağzını hareket ettiriyorsa;
rüya görüyordur. tatlı bir kedinin peşinde ya da çimlerde kelebek kovalamaktadır.
tuvaletini yaparken miyavlıyorsa;
canı yanıyordur. kabız olabilir ya da barsak kurtları ile başı derttedir. veterinerin görmesi gerekir.
tostoparlak olarak duruyorsa;
bir şeyler bekliyordur (muhtemelen yiyecek) ve beklemekten yorulmuştur.
oyun oynarken elinizi ısırıyorsa;
dişleri kaşınıyordur ya da dişleri için egzersiz yapması gerekmektedir. kedi oyuncağı istemektedir.
halının üzerine patilerini açarak yan yatmışsa;
sevilmek istiyordur. keyfi yerindedir ve ilgi odağı olmayı beklemektedir.
bir başka kedi ile burun buruna tokalaşıyorsa;
tanışma safhasındadır. muhtemelen dost olma eğilimindedir.
saksı çiçeklerine göz açtırmıyorsa;
kedi otuna ihtiyaç duymaktadır. tüy topaklarını çıkarmak ve ihtiyaç duyduğu vitaminler için sebze yeme zamanı gelmiştir.
tuvaleti yerine başka yerlere tuvaletini yapıyorsa;
tuvaleti ya kirlidir ya da tuvaletinin yerini beğenmemiştir.
mobilyaların kenarına kafasını sürtüyorsa;
keyfi yerindedir. evi ve kafasını sürdüğü mobilyaları sahiplenmiştir. hatta biraz sevilmeye de hazırdır.
evinizin çeşitli yerlerine çiş bırakıyorsa;
egemenlik alanını belirlemektedir. muhtemelen egemenlik haklarını ihlal edebilecek rakipler söz konusudur.
dişi kediniz poposunu yukarı kaldırıyorsa;
çiftleşmek istiyordur.
gözlerini dikip bir şeyleri izliyorsa;
bilgi topluyordur. durumu çözümleyerek bir sonraki aksiyonu için veri derlemektedir.
- aileniz homofobik ise onlara açılamazsınız ve ailenize sürekli iki yüzlü davranıyormuş gibi hissedip kendinizi ruhunuz daralabilir.
- sevgilinizle halka açık yerlerde el ele dolaşamazsınız, canınız çektiğinde onu öpemezsiniz.
- eşcinsel dostu mekanlar haricinde genellikle dört duvar arasına mahkumsunuz.
- ev arkadaşınız lgbt bireylerinden birisi değilse ve homofobikse, sevgilinizle odanızda sevişirken sessiz olmaya dikkat etmeniz gerekir.
- sevgilinizden ayrıldığınız zaman bunu herkese söyleyemezsiniz ve heteroseksüeller kadar da rahat bir şekilde yeni bir sevgili edinmeniz kolay olmayabilir.
benim programım oldukça karışık olmaya başladı finallerden dolayı, o yüzden kesin bir tarih veya saat veremiyorum ama şu an için programıma baktığımda cuma ve cumartesi günleri dolu gözüküyorum. pazar günü boş gibiyim. ben de 30 aralık, pazar günü olsun, saat öğlen 15:00 civarlarında olsun diyorum.
lâkin, benim önerimi lütfen en son değerlendirelim. organizasyonu üstlendim ama finallerden ötürü programımda ani değişiklikler olduğundan ötürü ben katılmasam bile katılacak olanlar için organizasyonu tamamlamak istiyorum. bu yüzden benim önerim en son değerlendirilip çoğunluğun önerisine bakalım derim.