""...kendi payıma ben dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. sana izin veriyorum, git. git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. dünyadan ve onun binbir halinden korkma."
alet becerisine sahip nadir hayvanlardandır. ayrıca mitolojide odin'in habercisi iki tane kargadır ve ölülerin ruhlarını valhalla/hades/yeraltı/öteki dünyaya taşıdığına inanılır.
ayrıca edgar allen poe'nun güzel bir şiiridir de:
karga kargadan başka kuşa kuş demem kanım ısınıktır severim onları burun kıvırmayın tanrının verdiği candır taşıdıkları sonra hindilerden yakışıklıdırlar yalnızlığı severler bende severim yaradılış suç mu bu severim mısırı onlarda sever patlatır patlatır afiyetle yerim gelseler camın önüne onlara da veririm gelmezler bende gitmem yanlarına çok mu gururluyuz yabani miyiz yoksa gururlu insan düşünebilen şerefli insandır ama karıştırmayın aptal ile gururluyu zaten ben gururlu kargadan başka kuş´a kuş demem kanarya derim saka derim bülbül derim ama kuş demem
birinin kokusundan hoşlanmaktır. onu ilk gördüğünde bile herhangi bir tensel temasa karşı istek duymaktır. sanıyorum ki hormonlarla olduğu kadar parapsikolojide aura ismi verilen kavramla da ilişkilidir. birisi ile enerjisel uyumunuzu da ifade eder.
eğer bir ilişkide ten uyumu yoksa zaten at çöpe gitsin. çünkü dokunmaktan haz almalısın, elin yanmalı değdiğinde.
bildiğimiz cilveleşmek işte. bir kaç denemeden sonra ar perdesini yırtıyorsunuz. baştan çıkarılacak kişinin meyli yoksa zaten kıçını yırtsan gene bir şey olmaz. sen sadece eşeğin aklına giren karpuz kabuğuna iki taş atıp tıklatırsın.
sadece enerjisel bir değişim. ekstrem bir şeyler olacağını sanmıyorum. mayalar o günden sonra astrolojik kehanette bulunamayacakları ve hesaplayamayacakları için takvimi sonlandırmışlar. çünkü o zamandan sonra hakim enerjilerin yönü, durumu vs değişecek.
eşcinselliğin cinsel yönünden ziyade cinsel psikolojisi ve sosyal olaylara bakışın paylaşım yoğunluğunda olması gerektiğine inanıyorum. umarım korktuğum gibi olmaz ve soğumam.
"hala bazı rüyalarımda kaybettiklerimi yeniden bulduğum olur. deliler ve çocuklar gibi sevinirim. meğer çok yakında bir yerdeymişler. hiç akıl etmediğim bir yerde. onların bulunduğu yerler değişse de bütün rüyalarımın motifi aynıdır: yakınlarda bir yerde saklı kalmış kayıplar..." murathan mungan- şairin romanı
birlikte film izleyemiyorsam eğer sevgili olamam sanırım. zaten tanıma aşamalarından biridir bu benim için. açarım şöyle bir leon, black swan, addams ailesi, amelie, jeux d'enfants, esaretin bedeli vs vs. bakalım napacak ?
ayrıca bu yıl istanbulda mim festivali düzenlenecek. uluslararası olan bu organizasyonda dünyadan ve türkiyeden bir çok pantomimci ve dansçı katılacak. çeşitli workshop ve atölyeler içeren bu festival, sokak festivali şeklinde düzenlenecek. tiyatro ve dans festivalleri de cabası...
seyretmem pek uzun süre. öperim uyandırırım falan. ya da kalkıp kahvaltı hazırlarım. beni seyrediyorsa da uyandığımda öperim gene kalkıp yiyecek bir şeyler hazırlarım. çok da bir şey ifade etmiyor sanırım izlerse de kendi bilir izlemese de.
dinledikçe içmeden sarhoş eden, içerken dinlersen adamı öldürüp öldürüp her kadehde dirilten ses sanatkarı. sanırım alto sese sahip. ayrıca sanatçı ahlakını asla kaybetmemiş, sahne adabını çok iyi bilen muhteşem bir insandır. bir videosunda elmayı nasıl eliyle ikiye böldüğünü gördüğümde şok geçirmiştim. ayrıca bir dönem bir arap sefiri ile evlenip sefire ünvanı almıştır. türkiyede şuan bulunamayacak (çünkü yakılmış) bir filmi vardır adı ana yüreği. bir rivayet de şarkı söylemeden evvel ya da şarkı söylemediği zamanlarda kekeme olduğu yönündedir.
am üstünde göt sikmek( olmayacak yerde olmayacak işi yapmak anlamındadır)
amcık kaçtı sik düştü (ilintili şeylerin ancak birlikte olduklarında kendilerini gösterebileceklerini, biri olmadan diğerinin de bir anlamı olamayacağını anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. )
amdan kovsan götten girmek
amgeneral
amına göre sik aramak
amını alnına yapıştırmak (cinsellikle ilgili şeyleri açık açık konuşmak, birinin açıklarını söylemek)
bir süre sonra survivor değil sex on the beach olacak yarışma programı. egzotik kokteyllerle sahilde güneşlenmek varken ne diye birbirlerine girsinler. çekerler adaya gökkuşağı bayrağını otururlar kıçlarının üstüne. (bkz: savaşma seviş)
22 ağustos 1926, tarsus doğumlu şairdir. oldukça melankolik şiirleri bulunur, yaklaşık intihara kalkmış hepsinde de başarısız olmuştur. aşklarının daima karşılıksız olduğuna inanır. hani o derece ümitsizdir - adıyla ne kadar da tezat- aşkı karşılık bulsa bile karşıdakinin kendisine acıdığına inanıp çekip gideceğinden eminim. "sahibini arayan mektuplar" isimli çok güzel bir eseri vardır.
darağacı adlı şiirinde geçen "beni hayallerimin bittiği yere asın" dizesi insanı hayallerinin var ettiğini çok güzel anlatmıştır.
oğlu vedat'ın ölümünden sonra tümüyle sıyırır. ölüm artık onun şiirlerinde vazgeçilmez olmuştur. hatta olay şöyle rivayet olunur; oğlu vedat bu yaşama dayanamayıp galata kulesinden atlayarak intihar eder. görevliler geldiğinde çocuğun avucuna şunu yazdığını görürler "öyle ölünmez, böyle ölünür baba..!" oğlu vedata yazdığı şiir yürek burkar.
ayrıca sana bir tanrı getirdim adlı muhteşem bir şiiri vardır. gerçekten sevgiliye tapmanın ne demek olduğunu anlarsınız.
yapitlari insanoğlu (1947) deniz musikisi (1949) dillere destan (1954) dolmuş (1955) aşkımızın son çarşambası (1955) bir daha ölmek (1956) kör ayna (1957) iki kişiye bir dünya (1957) beni unutma (1959, seçme şiirler) karanlığın gözleri (1960) akıllı maymunlar (1960) seninle ölmek istiyorum (1960) üstüme varma istanbul (1961) sahibini arayan mektuplar (1961) yeni dünya rekoru (1961) sevenler ölmez (1962) çigan gözler (1962) ötesi yok (1963) hüzün şarkıları (1963) bir gün anlarsın (1965) sadrazamın sol kulağı (1965) mihriban'a şiirler (1965) taşlar ve başlar (1966) seni sevmek (1966) toprak olana kadar (1968) ben seni sevdim mi (1968) halktan yana (1969) aşk mıydı o (1969) önce sen sonra sen (1971) rubailer (1972) yalan bitti (1975) en eski yalnızlığımdır aşk benim (1978) dikiz aynası (1982) acılar denizi (1977, seçme şiirler) bütün şiirleri (1982-1984, dört cilt)
olması gerektiğine inandığım bir başlık. hadi siftahı ben yapayım
- eğer bir şeyi istersem önümde engel tanımam, çalışır didinir ilerlerim. hiç bir şeyin karşı durmasına izin vermem, yıkar geçerim sadece.
- zaman dediğin belirsiz bir gelecekle değiştirilemez geçmişin arasındaki belirleyici olan şimdinin yarattığı bir dokumadır. o halde hemen "şimdi" eline dilediğin iplikleri al ve kumaşını şekillendir.
sonunda nereye varacağını çoook merak ettiğim başlık. neden öldürmeliyiz ? mantıksal açıdan şu daha iyi gibi geldi "köylülüğü neden öldürmeliyiz?" zira yaşanılan mevki ile kişinin özü değişmiyor. aynı iki ayağı üzerine çıkan öküzlerin başarısız tiratları gibi, (bkz: insanımtrak)
pek anlam veremediğim saçma başlık. eşcinseller için cinsellik yaşayabilmek zor bir şey değil ki. buraya gelenlerin çoğunun da biraz daha entellektüel ve cinsellik üstü konularda konuşma amacıyla geliyor.