ümraniye
sevmek
olduğu gibi kabullenmek, öylece istemek.
birine olan cinsel tutkudan çok farklı.
özdeş olduğunu anlamak.
önce kendini sevebilmen gerekir,
hayatı ve başkasını sevebilmek için.
sevgi ne kadar azsa cinsellik o kadar fazladır.
çaresizce elde etmek istersin.
elde ettikçede sevgiden koparsın.
sait faik'in dediği gibi.
bir insani sevmekle başlayacak herşey.
funda özkalyoncuoğlu'nun kürk mantolu madonna gafı
1943'de madonna var mıydı diye soruyor birde. sanırsın sovyetler birliğinden bahsediyor.
en aktif eşcinsel
(bkz:
hiperaktiflik)
bir tür cinsel yönelim. her deliğe hallenmek.
kamyoncularda felan oluyor galiba.
bu tür tipler yy kromozomlu oluyo diyolar. walla.
eşcinsel ilişkiye girmekten çekinmek
erkekleri severim bilirsiniz. ama biri bana yakınlaşınca böyle anlamlı anlamlı bakmalar falan el ele tutuşmalar beynim atıyor. nefret ediyorum. aşk çok aptalca bişey bence. karşımdakini de öyle salak salak bana yönelmiş görünce kızıyorum haliyle. ne o çok özelmişim de bilmem ne. hee he. amaan sanırım vajinismusum ben. bence hepimiz kardeşiz, bu yaşta olur mu öyle şeyler.
işyerinde mesai arkadaşı ile eşcinsel ilişki yaşamanın yargıtay'a göre hükmü
çalışma hakkı anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetlerden biridir. kısıtlanması da ancak kanun ile olur. yani tbmm belli yeter sayı ile toplanacak, kanun teklifi verilecek ve belli yeter sayı ile kabul edilecek. durum bu iken iş hayatında adı patron oldu diye bir makamı var diye kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlayamaz. bunu yaparsa da hiç bir iş mahkemesi bunun arkasında durmaz. devlet iş kanunu ile açıkça benim vatandaşlarımı belli koşullarda çalıştırabilirsin diyor. tanıdığımız kişilerin başına gelenler yada duyduklarımız hak aramamaktan dolayıdır sistemin açığı değil.
eğer bir işyeri işyerinde evlilik vs istemiyorsa bunun için en baştan taahhüt alabilir. (bana kalsa buda geçersiz) ancak ilişkinin önüne falan geçemez. işçiyi çıkarmadan önce dinlemek ve yazılı olarak savunmasını da almak zorundadır. bu durumdaki heteroseksuel yada escinsel farketmez işçiler işe iade ve tazminat davası açıp 4 aylık ücret tutarında kötüniyet tazminatı ve şartları varsa maddi manevi tazminat da alabilirler. patron dediğin nedir ki ya, türkiyede microsoftlar applelar varda bizim mi haberimiz yok. paçavralar.
eşcinsel öğrencinin cinsel yönelimi sebebiyle okuldan atılması
bir suçu ifade eden eylemdir.
5234 sayılı türk ceza kanununda 2014 yılında bir değişiklik yaptı tbmm. buna göre bir kişi eğer cinsiyeti sebebiyle bir başkasının bir kamu hizmetinden faydalanmasını engelliyorsa nefret ve ayrımcılık suçu söz konusu olur. kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. mağdurun şikayetine tabi değildir.
nefret ve ayrımcılık
(değişik madde ve başlığı: 6529 - 2.3.2014 / m.15) (1) dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
b) bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
birde kardeşime büyük geçmiş olsun diyorum tabi. eğer denk gelir de bir gün okursa diye.
127 hours
izlerken ciğerlerimin sıkıştığını hissettiğim bir film idi. bir dram ve aksiyon filmi. genç bir amerikalı dağcının kuş uçmaz kervan geçmez kerbela gibi bir yerde trekking yaptığı esnada kaza sonucu mağaramsı bir göçüğe kayalarla yuvarlanması sonucu, burada mahsur kalışını ve kurtulma mücadelesini anlatır. filmin teması umuttur. yuvarlanan kayalardan biri kayalıkların arasına aron'un kolunu da alarak sıkışmıştır ve aorun'un belki üç katı büyüklüktedir. sırt çantasına dahi ulaşması saatlerini almıştır ki bu ortamda üşümeye, açlığa, susuzluğa çözümler üretecektir, hemde ayakta dikilerek ve tek bir kol ile... filmin sonunda da oluyor işte bişeyler.
eşcinsellerin babayla diyaloglarının kötü olması
babayı kabullenmek işin doğası gereği zordur. heteroseksüel çocuklar için de bu böyledir. anne değildir baba. bir yabancıdır, dışarıdan biridir. ana rahminden çıkan bebek annesini kokusundan tanır. babaların böyle şansları yok malesef.
gelelim eşcinsellerin baba ile ilişkisinin neden heteroseksüellerinkine göre daha gergin olduğuna. psikoloji şöyle der; bebeğin 3. yaşında başlayan oral evrede cinsel yönelim şekillenmeye başlar. eğer baba ile güzel bir ilişki kurulduysa bebek özdeşim kurup ona benzemeye ve onun huylarını almaya başlar. kurulamadıysa başka yönelimler ortaya çıkmaya başlar.
bence burada dikkat edilmesi gereken husus; ilişkinin babanın kusuru ile kurulamamış olmasının yanı sıra annenin de çok sahiplenici davranması sonucu babanın dışlanmış olabileceğidir. hal öyle olunca eşcinsellerin babaları ile ilişkileri gergin oluyor.
sözüm gayler için tabi. travestiler yada lezbiyenler ne durumdadır bilemem. okuduklarımı kendi hayatımdan yola çıkarak yorumladım.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
mazhar alanson - ah bu ben
düğünde tarihi eser takmak
para için götünü siktiren gay modeli
sözlüğe tesadüfen giren muhafazakar bir vatandaşın okuduğunda mavi ekran vereceği, gay modelini tanımlayan girdidir. yazar burada eşcinsellik ve para karşılığı seksi bir arada düşünmenin muhafazakar vatandaşın bünyesine fazla geleceğini belirtmektedir.
para için üniversite mezunu olan gay modeli
üniversitede iken bu fikrinden vazgeçmesi yada bu fikri bir şekilde çürütülmesi kendi hayrına olacaktır dediğim gay modelidir. çünkü maalesef para kazanmak ile üniversite mezuniyeti arasındaki korelasyon düşüktür. örneğin ali ağaoğlu gibi bir çok zengin kimse üniversite mezunu değildir.
üniversite yıllarında bir hocama uygulamada bir takım derslerin bir değer taşımadığını, iş alanının olmadığını söylediğimde üniversitenin işkur gibi meslek edindirme kursu olmadığını söylemişti. doğru, ben cahillik etmiştim. üniversite evren kenttir, evrenin bilgisinin toplandığı yerdir. bilgi ve ihtisas içindir. para için değildir.
the elephant man
ingilizce hazırlıktayken okumamız için verilen romandı. okuyabildiğim ilk inhlgilizce roman. marrick adinda genetik bir hastalığı olan bir adamın nasıl yapayanlız bırakıldığını, hayata nasıl tutunamadığını, buna olanak tanınmadığını anlatıyordu. trajik bir son ile marrick ölüyordu da kurtuluyordu. ahh biz insanlar niye böyle acımasızız ki, nasıl bu hale geldik?
sevgiliyi evlat edinmek
türkiye'de gerçekleşmesi maalesef pek mümkün görünmeyen hadisedir. zira türk medeni kanun'unun 307. maddesine göre evlat edinilen kişinin evlat edinenden en az 18 yaş küçük olması zorunludur.
hoşlanılan beyin düğününde halaybaşı olmak
+ iğğ, gelinde bu muymuş.
- ee..evet abi
+iyi yere dükkan açtı, sünepe.
- hıhı..da sen neden..?
+yok ben oyle değerlendirdiydim sadece.
mars bayrağı
heteroseksüel ev arkadaşları
cinsel yönelimi karşı cinse yönelik olan kimselerle ev masrafları konusunda girilen ortaklığı ifade eder. bu şekilde yazınca her şey yolunda, oldukça mantıklı bir ortaklık. şehrin masrafları ortada. ama böyle olmuyor malesef. bunlar çok pis, hayvan doğurmuş bunları resmen. odalara karışamam ama ortak alanlar konusunda desteklemediğim bir ortaklık. akşama karşıma alıp konuşmam gerek, anlaşıldı.
tuvalete yazı yazmak
adeta bir çılgınlık. isyan.
lise hazırlıkta tuvalete gerizekalı ülkücüler yazdımdı.
çünkü çılgındım, kural tanımazdım. kötü çocuktum, asiydim.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
tori amos - a sorta fairytale