karpuzsever

Durum: 1970 - 0 - 0 - 0 - 21.01.2017 23:37

Puan: 32220 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

This is 2013. First base is anal.
  • /
  • 99

rupaul's drag race

7 sezondur devam eden, * rupaul'un baş jüri olduğu, yanında yıllardır arkadaşı michelle visage ve project runway'den tanınan santino rice vardır. her bölümde ünlü konuk jüri alıp, her bölüm ayrı bir konsept ve şovla, 100bin dolarlık ödül için yarışan drag queenlerin olduğu reality şov. herkesin farklı kişilikleri, tarz anlayışı, sanat anlayışı olduğu için, oldukça renkli ve dolu dolu geçen, hem ağlatıp hem kahkaha attırabilen biricik yarışmalardandır. çok merak edip izlemek isteyen torrent bulabilir ama uyarmam gerekir, ilk 3 sezonun parlaklığından gözleriniz kör olabilir. *

daha 6. sezon bayatlamadan, esprileri, diyalogları etrafta dönerken; 7. sezonuna şurada 1 aydan az bir süre kalmıştır. cast'ın açıklanıp ve röportajların yayınlanması sonucu şimdiden güçlü karakterli birkaç drag'ı favorilerime eklememe yetmiştir. miss fame, max ve wannabe katya queenlerini sabırsızlıkla bekliyorum.

trailer:

ayı sözlük'ün kapatılması

üzdü. depresif ve boşlukta olduğum bi zaman karşıma çıkan sözlük, beni bu depresyondan kurtaran arkadaşlarla tanıştıran * sözlük, eşcinsellerin adam akıllı konuşabileceği bir platformun olduğunu gösteren sözlük, şimdiyse yöneticinin akli sorunlari sebebiyetiyle kapanması harbiden üzmüştür. he bi de özel hayatın izlenmesi var tabi. * daha tanışılacak, kaynaşılacak çok kişi ve konuşulucak çok konu vardı oysa. elveda herkese o zaman, belki bir gün, alternatif bir ortamda görüşmek dileğiyle.

edit: çömez olmuşum yahu. beni beni, karpuzunu! *

x men days of future past

x men, x2 ve x men first class filmlerinin de yönetmenliğini yaptığı bryan singer'ın 2014 senesinde sinemaya uyarladığı yeni x men filmi ve belki de aralarındaki en etkili, gösterişli ve bir o kadar soru işaretleri uyandıranlarından. seriyi bilmeyenler hatta x men hakkında bir fikri olmayanlar için oldukça harika ve göz doldurucu olabilir. hatta güzel bir başlangıç yapmış da olabilirler, çünkü bir nevi seriyi sıfırlamış olmuşlardır bu filmle. * 2016 senesinde ise devam filmi olan apocalypse çıkacaktır, beklentilerin daha yüksek olacağı bir gerçek.

--- spoiler---

en bariz sorulardan biri, hatta en baştan beri kafada oluşan soru. profesör x nasıl yaşıyor? 3. filmde toz zerresine dönüşen adam nası geri geldi? tamam, gizli sahnede onun sesini duyduk ama yüzünü görmedik. ilüzyon muydu o ölen? başka biri miydi? neydi nedir, kimse bir açıklama yapmadı filmde. pata küte başladı.

diğeri ise magnetonun gücünün geri gelmesi. tabii bu da açıklanmadı, ne kadar gizli sahnede satranç taşını oynattıysa da, gene bir açıklama yok.

peki hani bizim çilekeş, aşkların en acısı, derbeder kızımız rogue? fragmanda gösterip filmde göstermemeleri o kadar saçma ve saçma, saçma yani, cidden? true blood'dan zaman mı bulamadı filme, nedir?

peki kitty bu zihni geçmişe göndermeyi nerden edindi? nasıl yani? sadece duvarlardan geçebiliyordu o, nerden çıktı şimdi bu? ve kız nasıl hiç yaşlanmadı, değişmedi, halen aynı tip, nedir?

quiksilver nedir peki? magnetonun oğlu, peki onun ikiz kız kardeşi nerede? onu neden göstermediler? peki neden avengers 2'deki quiksilver'ı başka bir oyuncu canlandırıyor? sırf seyircilerin sempatisini kazanmak için yapılmış bir oyun muydu neydi bu?

neyse, aslında daha bir sürü bir sürü soru var da, kim cevaplıyacak allah aşkına... ama filmde karakterleri teker teker öldürmeleri çok harikaydı. sonra da yeni bir gelecekte hepsinin geri canlanması. hatta cidden cidden hepsinin. jean grey ve cyclops'un geri gelmesi, heyecanlandırmıştır.

--- spoiler ---

all about that bass

meghan trainor isimli şarkıcının 2014 yazında çıkardığı, zayıf kızlarla etli * kızları karşılaştırdığı; kendini kabul ettirme, özsaygı, photoshop ile güzelleşen kızları takmamayı amaç edinmiş bir şarkı. klibindeki o pozitif, renkli ve samimi havasıyla oldukça başarılı bir şarkıdır, bence. klipte ayrıyetten vine fenomenlerinden olan sione maraschino'yu da oynatmıştır. *

ayrıca jimmy fallon ve the roots ile birlikte yaptıkları şov da oldukça hoştur ve izlenilesi.



booty

artık yeter nidalarını arttırmıştır. anaconda klibi ile zirveye çıkmış olan kıç gösterme akımı, bunla artık daha da kabak tadı vermeye başlamıştır. klibi boşver, şarkı da zaten etkisiz gereksiz bir şey olmuştur. yani sırf yine ilgi çekmek için yapılmış, saçma salak bir şey. nerede o latin ezgili jennifer... bir dahaki koca kıçlı klip kimden çıkacak bekliyoruz doğrusu.*

oğlum eşcinsel olsa kabul etmem

gündemden düşen ünlü beyanı. hani bir zamanlar ricky martin vardı çok ünlü, sonra bi ara ortalıklardan kayboldu, geri gelip gey olduğunu söyledi, gündemden düşemiyor. ya da yakın bir zamandan bakacak olursak, niran ünsal orospusu. *

sen git o kadar sene lezbiyen lezbiyen dolaş, homofobik olmadığını söyle, hatta bi de üstüne klişeliğin dibine vurup "eşcinsel arkadaşlarım var benim" de, * sonra da erkek eşcinsel olmaz, kabullenmem deyiver. dengesiz bir bozukluk olduğu aşikar, niye ciddiye ve kaale alınır bilmiyorum. belki eskiden "erkek" sevgilisi gey çıkmıştır, onadır bu nefret.

alişan

ilk defa kadın memesi görmenin sevinci ve mutluluğu içerisinde olsa gerek ki; sahnede hop hop zıplayıp, kapatmadan bir dokunabilir miyim, bir dal versene gibi modlara bürünen itici bir karakter.

koton

herkesin lc waikiki'den giyinmeye başlayıp, sokağa çıkıp 10 kişiyle pişti olduktan sonra uğranan mağaza. artık xl'den büyük beden üretmemeleri üzmeleri bir kenara, mağaza sayısının artmasından sebep "kaliteli lc waikiki" damgası yemiş gibi olmuştur. artık sokakta kotondan aldığınız ürünleri 5-6 kişide de görmeye başlamışsınızdır. *

quarantine

biri gitsin orada orjinalimsi bir korku filmi yapsın, amerikanlar da çalıp aynısını ekrana versin. hatta ondan daha fazla hasıtlat yapsın, daha büyük bir bütçeyle. rec'i birçok kez izlemiş biri olarak bu çakma film çok vasat ve gereksiz kalıyor. hatta rec filminin devamındaki olaylar ve gidişatının bir anda değişip başka bir boyut kazanmasını, bu tabiki de ekrana yansıtamamış ve gereksiz bir devam filmi yapmışlardır üstüne. * ayrıca ispanyolcanın verdiği estetik dokunuşu ingilizcenin veremeyişi de göz önünde bulundurulsun.

bearhairy

3-4 soytarı, sayıları 3ü de geçmez,* toplanmış, sırf birileri düşüncelerini paylaştığı ve onlar beğenmediği için yargılayıp laf söylemişlerdir. ki bunu söyleyenler de çok ahım şahım, ciddiye alınacak insanlar değillerdir, gereksiz boş insanlardır çok fazla. belki bu yüzdendir bu nefret, sığlıktan, kendisiyle çelişik olmaktan.

ama şaşırmadım. ayrımcılığın en büyüğünü, aslında eşcinseller kendilerine yapıyor. artık nasıl bir kinle beslenmişlerse; istemedikleri, korktukları insana dönüşmüşlerdir istemeden... neyse, sonuçta o insanların düşünceleri bu insana dokanmayacak *, görüldüğü üzere burada onu seven bir çok insan vardır. bura dışında da gayet sevilmektedir, sevilecektir. müslüman kürt eşcinseller vardır, alışın! *

bearhairy

3-4 soytarı, sayıları 3ü de geçmez, toplanmış, sırf birileri düşüncelerini paylaştığı ve onlar beğenmediği için yargılayıp laf söylemişlerdir. ki bunu söyleyenler de çok ahım şahım, ciddiye alınacak insanlar değillerdir, gereksiz boş insanlardır çok fazla. ama gidip onların yazarlığı alınmıyor nedense göz bozukluğu yaratsalar da. ama gidip bu arkadaşımız alınabiliyor yazarlıktan nedense. *

ama şaşırmadım. ayrımcılığın en büyüğünü, aslında eşcinseller kendilerine yapıyor. artık nasıl bir nefret ve kinle beslenmişlerse; istemedikleri, korktukları insana dönüşmüşlerdir istemeden... neyse, sizin bu insanı atmanız bir şeyi değiştirmeyecek. o halen buradan kazandığı gerçek insanlarla birlikte mutlu olacak. ona karşı olanlar ise zafer kazanmış sayılmayacaklar. ama samimiyetsizlikten ve yapmacılıktan da vazgeçmeyecekler. hatta bunlara rağmen halen yazmaya devam edecekler. e onlar yazabiliyorsa, bu arkadaşımızın da yazması gerekiyordu bence. bu kadar insan, bu çocuğu savunduysa bi sebebi vardır ayrıca, hani, bilinsin yani, boru değil. "yabancıya gitmez" de hani. *

aigai

arkadaşımız, astana'da sanırım şarap falan görmemiş, ayı da görmemiş, içlik de görmemiş. sen gel taa oralardan buraya, termal içlik almaya, sonra üstüne 2 şişe şarap bitir, sonra ayıları sarmala, kucakla, taciz et... vay arkadaş zaten kendi yaşıtı birini bulmuş oralardan, 50lerinde biri, mutluluklar diliyoruz kendilerine, 10 yıl sonra falan * emekli olursa, bizi bi tatile çıkarır umarım. trakya gibi varoş ötesi yerlere götürmese iyi bari, sen o kadar para kazan, trakya'ya çağır ama... cimrilikten ölmezse iyidir. * *

neyse, sonuçta neşeli ve sevimli bir arkadaşımız. umarım yakında bekaretini bozabilir de 40-year-old virgin durumuna düşmez. *

(bkz: buz fetişisti) * *

gayin evrimi

dar - normal - folloş - basur - motor * *

the fault in our stars

yine gençlerin oldukça yükseklere çıkarttığı, laf söyletmediği; sanki iki kanserli sevgili koyup aşklarına engel olursak daha çok prim yaparmışcasına bir acındırma duygusu ile piyasaya sürülen yapay ve gerçek olması çok az olan; inandırıcı olmayan ve abartılmış bir aşk hikayesi. * * *

--- spoiler ---

ne kadar aşk filmi gibi dursa da, aşkın üstünde pek fazla durmadıklarını düşünüyorum. evet ortada bir ilişki var, üstüne çok fazla rastlantı koymuşlar, çok bomba güzel gösterip, sonra bunu yıkmışlar, sonra diğeri ölmüş falan hemencecik; ama bu denli yüceltilecek bir aşk yaşamış gözükmediler. gerçekçi değil, olay orada. sen git insanlara bunu göster, sonra insanlar gerçek hayatta bu aşkı arasın, bulamasın, depresyona girsin. ya da başka bir açıdan; bakın sizden daha fazla zorluklarla başa çıkan insanlar var, kıymetinizi bilin, sevgilinizi sevin; mesajı da genişletilebilir tabi. okay? okay.

ayrıca, filmde, kızın okuduğu kitabın yarıda kesilmesi sonucu, gus'ın yazara mail atması, cevap gelmesi, birlikte amsterdam'a gitmeleri * falan bu arayışları ve cevap alamamaları ve filmin sonunu da kızın ileride ne olacağını bildirmeden kapatmaları, ne kadar gereksiz bir şeydir diye sorgulatıyor. okay? okay.

ayrıca madem konu kanser, belki aileyi de bir o kadar ön plana koyabilirlerdi. özellikle gus'ın ailesini. sanki bi tek cenazede gözüktüler, bi anlam ifade etmedi onların ağlaması... mesela my sister's keeper filmi. o filmdeki aşka aileye bak, buna bak. şaka gibi bu film, ciddiye bile alınmaz, o filmi zilyon kere izledikten sonra. okay? okay.

--- spoiler ---

*

we need to talk about kevin

aynı adlı romandan uyarlama, bir ana-oğul ilişkisini baz alan; annenin sabrı, oğlunun zorlayıcı ve rahatsız edici tavırları, babanınsı abartıyorsunuz gibisinden hiçbir şeyden habersiz yaşaması; çocuğun küçüklüğünden başlayarak 16 yıllık bir zaman dilimi içerisinde çocuğun yaşamı ve kadının şimdiki hali arasında sürekli gidip gelen bir tempo içerisinde süren; bir ingiliz filmi... bir çok ödüle aday ve layik görülmüştür, ezra miller'ın deli bakışları ve tilda swinton'un her zamanki soğuk ve soluk ifadeleriyle*, 2 saat boyunca kesintisiz izlenebilecek bir film.

ayrıca filmin müzikleri, filmin havasına tezat olarak şen şakrak ve keyiflendiricidir.

fake hesapları ifşa ediyoruz

entryleri olsun, yaşları olsun, davranışları, tavırları, bahsettiği konular vb. vb. şeylerden mütevellit

the bear from far ve kurokuma aslında aynı kişi belki aynı ruh olabileceğini düşünüyorum. belki the bear from far ölmüştür ve ruhu kurokuma olarak reenkarnasyon olmuş olabilir.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

gecenin bu saatinde odanın ortasında dans etmeme sebebiyet verdi.

michael jackson, justin timberlake - love never felt so good

şarj aleti ya da priz sorulduğunda siklemeyen işletme sahibi

çünkü oturup şarj etmeye başlayıp bi de üstüne wifi isteyen ve sadece bir fincan çay içerek 2-3 saat orada oturup yer işgal eden insanlar var. *

sarhoşken gönderilen mesajlar

sarhoşluğu az biraz atlatmış birinin attığı ses kayıtları kadar etkili olamaz. çok büyük kozlar vermiştir ilerde kullanılmak, faydanılmak için. *

(bkz: aigai)

eşcinsel ilişkilerin yarınsızlığı

sabrın, toleransın, değerlerin ve anlamların oldukça düşüp nerdeyse yok olma düzeyine geldiği şu zamanlarda, söylenebilecek bir laf evet. *

*
  • /
  • 99
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1970

gey

gey diye üstelememe rağmen "bazı" eşcinsel arkadaşlarımın inadına "gay" demesi. gay diye yazılınca gay diye okuyorum, olmaz, aslında gey. sanırım gay kelimesi çok evrensel bir kelime olduğu için, yani her dilde kullanılan bir kelime olduğu için kullanıyorlar. ama gey demek daha doğru bence. gay yazıp gey okumak da saçmalık.

top sakal

dokunulası, hacimli, cezbedici kıllar topluluğu.

* *

aktifim ama gay değilim

full aktif

hapşırırken sıçmak

rimming

ayı sözlük yazarlarının penis boyları

sözlük yazarlarının evde kalmış gay kurusu olma nedenleri

bu lafı söyleyenlerden haz etmem. herkes bir arayışta, herkes bi depresyonda. arıyorum bulamıyorum, şöyle böyle olmalı, kıçı şöyle, boyu böyle, işlevleri bıdı bıdı bıdı bıdı. hay kaltak ibne, sen ne sunabileceksin de kriter koyuyosun ya? psk arkadaşımızın da dediği gibi, o uygulamalar, o kadar aşağlayıcı, sömürücü, nefret kusulası bir yerki. herkes kendi sikini altın kaplama, hatta altın kaplama yetmemiş üstüne kristaller döşetmiş falan sanmaları. önce şu, muhtemelen türkiyedeki bi %80-90 ibne; ilişki, sadakat arıyorum diyip, önüne gelenle sikişip, yetmezmiş gibi ilişkileri varken bi piçlik yapmışlardır. ama kimse kendine toz konduramıyor. anca ağlıyolar, sızlanıyolar. o kadar sahte ve yapmacık ki...

tamam, hak da veriyorum. elbette evde kalmayı haketmeyen insanlar vardır, mutlaka, mükemmel olanlar, hatta mükemmel olduğunu bilmeyip ona mükemmel olduğunu anlatacak birisi, birileri... ama yukarıda anlattığım "insan yiyen insancıklar" yüzüne, onlar da malesef samanlıkta iğne ararmışcasına ilişki arıyorlar, evde oturup nutella kaşıklayarak bu tarz benim izliyolar, rimelleri aka aka. türkiyedeki bozuk eşcinsel toplumun düzelmesini bekleme, ömrün yetmeyebilir, kendini düzeltmeye çalış. he, düzeltilmeye ihtiyacım yok harikayım diyosan, e o zaman niye evde kaldın? yukarıdaki 2 sebepten biridir muhakkak.

daha lafım bitmedi editi: o uygulamalara tekrar dönersek. tekrar o insancıklara dönersek. sonra bunu heteroseksüel toplumu da katarsak. boşanma oranlarını falan da katarsak. sonuç, her şeyin kolay ulaşılabilir olması, insanlardaki değeri ve sadakati öldürüyor. kapitalist insancıklar gibiler, emek verenleri sömürüyolar, uğraşanları sömürüyolar... üzgünüm valla, şu zamanda bir çoğu sik dışında bir şey düşünmüyor. sorry about that.

fasıl gecesi kimde kalınacağı sorunsalı

+merhaba. - göz kırpar, sırıtır -
"merhaba canım" - o da sırıtır, hınzır hınzır -
+rahat edebileceğimiz bir evin var mı? - parmakları adamın gömleğinde dolaşır -
"sana her zaman kapım açık" - hınzırlığın dibi.hormon kokusu -
+gelin arkadaşlar ev buldum! - arkadan 10-20 sözlük yazarı gelir -

tarzı bir taktik de uygulanabilir. *

ayı sözlük yazarlarının yaşları

looking

umarım son sezondur diye umduğum dizidir kendisi. komik değil, dramatik değil, eğlenceli değil. düz bir çizgide "hayattan" eşcinseller. sağolsunlar, geylerin "cinsellik" dışında en ufak bir şeyden bahsetmediklerini, yapmadıklarını gösterildiği dizi.* paddy karakterinin varlığı bile, diziyi izlememek için büyük sebeplerden. bu kadar kezbanlığa, aptallığa, saflığa, pimpirikçiliğe gelemedim. ve asla sex and the city ve girls dizisi ile karşılaştırılmamalı. onlar gibi asla olamazlar, yetişemezler, efsane olamazlar... 2 sezonluk the new normal bile bundan daha fazla şey katmıştır bence. *

ne akılda kalıcı cümleler, ne akılda kalıcı karakterler, ne büyük olaylar. adın da belli olduğu üzere, bütün dizi "aramakla" geçecek, ama hiçbi yere varılmayacak. fazla gerçek.

ramazan nedeniyle onur yürüyüşüne katılmamak

tek beni sevsin istediğiyle yatsa da olur'cu model

güçlü, sağlam, düzgün, anlayışlı ve emek vermişliğe, yaşanmışlığa, zaman harcanmışlığa dayalı bir ilişkiye sahipse; cinsel anlamda denenebilecek, yapılabilecek her şeyi yapıp kendinizde keşfedecek bir şey kalmadıysa*; mümkün olabilir "belki". becerebilenler, yapanlar var mı? var. ama adam gidip başkalarıyla sikişip sana gelince "kalkmıyosa"*; yanındayken growlr, hornet fıldır fıldır dolaşıyorsa (tabi oralarda sevgilisiyle fotosunu koyup ilişkisi olduğunu söylemektedir, neyse, bu ayrı bi konu)*; daha 2-3 aylıkken böyle bir şeyi teklif ettiyse*; planlarınızı koli için iptal edebiliyorsa* falan filan... kendini aşmış, tanımış, tamamlanmış, mutluluğunu hiçbi şey bozamıyorsa; iki medeni insansanız; ya da cidden gerizekalı saftirik biriyseniz; olabilir yani. *

(bkz: kocam değil mi ister döver ister siker insanı)

bi de bunu tatlandırıp, ballandırıp, bi bok becerdiğini sanarak etrafa anlatanlar vardır. "ya canım biz çok medeniyiz, bak ne kadar mutluyuz, biz mutluysak siz de yapabilirsiniz." diyerek ne kadar modern, avrupai ve erişkin bir çift olduklarını kanıtlamaya çalışabilirler. *

allahuekber wuhuu

gusül abdesti alan geyler