ilk kez basketbol zirvesinde tanıştığım ama sahadayken bile geldiğini fark ettiğim renkli gözlü yazarımızdır.o nasıl bir gözdür canım benim sahilde bir ara kolayı bardaktan taşırdım bacağıma geldiğini bile hissetmedim yazarcanlarımız uyardı yoksa hertarafım kola olucaktı abooow evlerden ırak.
gitarı yanında olsaydı ayrıca bize serenat yapacaktı,kendisi yeni yazar statüsünden çıkıp entelijans sınıfına girmiştir artıkın.
yeni ayı sözlük yazarı mı yoksa çaylak yazar mıdır çözemedim ama pipisi yorgun styaladır. hoş gelmiştir o yorgun pipiyle kimbilir nerlerden katılıyor servera.
kendisini çükmenistan başbakanı ilan ediyorum.
arkadaşlarla birlikte izlediğimiz kafede son saniye direğinden sonra bana "kaçın lan kaçın amk adamların nefreti o kadar çok ki tadı direğe geldi"
yorumunu yaptıran maçtır.
arkama bile bakmadan kaçtım.
not:70 dakika boyunca aykut hocaya en yaratıcı küfürlerimi arka arkaya sıraladım.
ayı sözlük basketbol zirvesi günü hiçbir bahanesini bana yutturamayan fakat yine de inat mı inat yazardır,gelmiyicem de gelmiyicem der bu vatandaş bilemedim.
üretilen her elektronik eşyanın veya üretim hattından çıkıp müşterilere hizmet veren bir üreticinin malzemeleri dünya da üretildiğinden beko nun da bir dünya markası olarak sloganı sahiplenmesi saçma bir durumdur.
diğer markalarda bir dünya markasıdır,uzayda üretilmiyorlar neticede mesela bir samsung,sony,apple bir dünya markası diye bir slogan almamışlar kendilerine ki en çok hak edenlerin başında gelirler.
ayrıca yurt dışında hiç beko kullanan aile görmedim *
birisinin tek lobu yarım ay biçiminde iken (yarım daire*2-tam daire olarak hesaba alınabilir)
diğerinin geometrik ifadesi silindir üstüne koni yerleştirilmiş gibidir
benzerlik için göt pipi yarıçaplarının bilinmesi gereklidir,verilenler yerine yazılıp ampirik formüllerle gerekli işlemler yapılırsa oran bulunabilir.
tarihte babamla aramdaki konuşmada aynen şu şekilde kendine yer bulmuş olan askerlik çeşididir.
-ee okulunda bitti artık şirketin yönetim kurulu üyeliği için imza sirkülerinde isminin yer alması gereklidir, yarın ivedi bir şekilde notere gidiyoruz
+peki ya askerlik?
ben bu cümleyi kurduğumda babam taş kesilmişti, dili tutulmuştu kekeleyerek ki asla kekelemez babam istanbul türkçesiyle konuşur-oğlum haberin yok galiba bedelli çıktı allaha şükür halimiz vaktimiz yerinde parasını verebiliriz...gitmezsin.zira şu ara yönetici kadromda senin gibi ultra bir inovasyon gücüne ihtiyacım var.
+olmaz baba ben de vatani görevimi yerine getirmek istiyorum bu tür şeyler insanın hayatında bir kez olur ve bir daha asla yaşayamayacağım duyguları bir izmirli güzelin çilek dudaklarına yapışıp kalarak yaşamaya çalışmak istemiyorum ki o da o okul yolundaki ucuz kızların tadını vermiyor( o sıralar çokca dinlediğim yılmaz erdoğan ve berksan?dan alıntılar yapıyorum)babam yine taş kesilmişti, hiç huyu değildir ama cevaplarım ard arda birer sevda demirel tokadı etkisi yarattığı için en fazla annem cem davran olabiliyordu...
-oğlum iyi düşün bu karar bir daha asla şirkete girememen anlamına geliyor biliyorsun değil mi? çünkü sen benim sana vaat ettiğim bu ultra lüks hayatı red edip çarıklı olmaya gidiyorsun...
çok sinirlenirdim çarıklı lafına gözüm döndü birden diğer 7 kardeşim de odadaydı onlarda hep bir ağızdan "en büyük asker bizim asker" gibi beni babama karşı kışkırtan cümleler kullanıp ellerinde odamdan söktükleri tam boy fergie ve shakira fotoğraflarını ellerinde sallıyorlardı
+hey! bana bakın çarıklı sensin, sen! sen! sen! ordaki askerler çoğu zaman aç kalıyor, çoğu zaman uykusuz, çoğu zaman hasret çekiyor... ama sizler babamın birer maşasısınız sözünden çıkmıyorsunuz ben bunu red ediyorum. evet ben sadece sizin karşısınızda belki bir küçük ustayım yaşar usta ama asla vicdanımın bana git dediği yere serveti seçip gitmemezlik etmeyeceğim
dedim ve arkamı dönmeden çıktım gittim. askerliğimi de paşalar gibi para vermeden kardeşlerimin yanında yaptım. beraber üşüdük beraber dertleştik, onların küçük hayatlarına girdim, aynı havayı soluduk... şimdi ailemden ayrı yaşıyorum kocaman bir fabrikam var evet kocaman bir arkadaş, dost fabrikam var ben çok zenginim
bill gates, comdex bilgisayar fuarını gezdikten sonra şu
açıklamayı yapar:
"eğer volkswagen firması son 25 yıl içinde bilgisayar sektörü kadar
hızlı gelişmiş olsaydı bugün 500 dolara alacağımız arabalara 25 dolarlık
benzin koyup dünya turu atmamız mümkün olacaktı."
volkswagenden yanıt gecikmez:
"vw teknolojisi microsoft teknolojisi gibi olsaydı otomobiller şöyle
olurdu:
1- her aldığınız arabada tek koltuk olur, diğer koltuklar için
ekstra lisans parası ödemek zorunda kaırdınız.
2- arabalarımız sadece bizim ürettiğimiz benzinle çalışırdı.
3- ortada hiç bir neden yokken otomobiller günde en az iki kere stop ederdi.
4- yol çizgileri her yeniden boyandığında yeni bir otomobil almak zorunda kalırdınız.
5- otoyolda giderken birdenbire otomobilin bütün göstergeleri
kilitlenir ve sizin bunu kabullenip arabayı bastan çalıştırmanız
gerekirdi.
6- bazen sağa dönüş gibi basit bir manevra, arabanın tamamen stop
etmesine neden olur ve bu durumda motoru tekrar yüklemeniz
gerekirdi.
7- yağ, hararet ve akü ikaz ışıklarının hepsi ortadan kalkar ve tek
bir "genel koruma hatası" sinyali olurdu.
8- yeni koltuklar herkesin ayni boy ve ağırlıkta olmasını gerektirirdi.
9- bazen araba durup dururken kilitlenir ve aynı anda kapı kilidini
açıp marşa basıp bir elle de anteni tutmadıkça blokaj çözülmezdi.
(ctrl+alt+delete)
10- vw her yeni model otomobili piyasaya çıkardığında müşterilerin
araba kullanmayı bastan öğrenmeleri gerekirdi.
11- kaza anında, hava yastıkları açılmadan evvel "emin misiniz?" diye
sorardı
en anlam veremediğim davranışlardan bir tanesidir.
bu başlık konusu daha çok gay profil sayfalarında geçerlidir.profil resmi olarak afedersiniz adam yarrağını koymuş,götünü çekmiş koymuş.ondan sonra profil açıklamasını arkadaşlık üzerine sevgi üzerine,aşk üzerine yazmış.
"arkadaşım aşk,sevgi,arkadaşlık,dostluk öğeleri yaraktan götten geçmiyor veya başlamıyor"
böyle bir zihniyete karşıyımdır her zaman,yapmayın yapılmasın efendim.
tarihte babamla aramdaki konuşmada aynen şu şekilde kendine yer bulmuş olan askerlik çeşididir.
-ee okulunda bitti artık şirketin yönetim kurulu üyeliği için imza sirkülerinde isminin yer alması gereklidir, yarın ivedi bir şekilde notere gidiyoruz
+peki ya askerlik?
ben bu cümleyi kurduğumda babam taş kesilmişti, dili tutulmuştu kekeleyerek ki asla kekelemez babam istanbul türkçesiyle konuşur-oğlum haberin yok galiba bedelli çıktı allaha şükür halimiz vaktimiz yerinde parasını verebiliriz...gitmezsin.zira şu ara yönetici kadromda senin gibi ultra bir inovasyon gücüne ihtiyacım var.
+olmaz baba ben de vatani görevimi yerine getirmek istiyorum bu tür şeyler insanın hayatında bir kez olur ve bir daha asla yaşayamayacağım duyguları bir izmirli güzelin çilek dudaklarına yapışıp kalarak yaşamaya çalışmak istemiyorum ki o da o okul yolundaki ucuz kızların tadını vermiyor( o sıralar çokca dinlediğim yılmaz erdoğan ve berksan?dan alıntılar yapıyorum)babam yine taş kesilmişti, hiç huyu değildir ama cevaplarım ard arda birer sevda demirel tokadı etkisi yarattığı için en fazla annem cem davran olabiliyordu...
-oğlum iyi düşün bu karar bir daha asla şirkete girememen anlamına geliyor biliyorsun değil mi? çünkü sen benim sana vaat ettiğim bu ultra lüks hayatı red edip çarıklı olmaya gidiyorsun...
çok sinirlenirdim çarıklı lafına gözüm döndü birden diğer 7 kardeşim de odadaydı onlarda hep bir ağızdan "en büyük asker bizim asker" gibi beni babama karşı kışkırtan cümleler kullanıp ellerinde odamdan söktükleri tam boy fergie ve shakira fotoğraflarını ellerinde sallıyorlardı
+hey! bana bakın çarıklı sensin, sen! sen! sen! ordaki askerler çoğu zaman aç kalıyor, çoğu zaman uykusuz, çoğu zaman hasret çekiyor... ama sizler babamın birer maşasısınız sözünden çıkmıyorsunuz ben bunu red ediyorum. evet ben sadece sizin karşısınızda belki bir küçük ustayım yaşar usta ama asla vicdanımın bana git dediği yere serveti seçip gitmemezlik etmeyeceğim
dedim ve arkamı dönmeden çıktım gittim. askerliğimi de paşalar gibi para vermeden kardeşlerimin yanında yaptım. beraber üşüdük beraber dertleştik, onların küçük hayatlarına girdim, aynı havayı soluduk... şimdi ailemden ayrı yaşıyorum kocaman bir fabrikam var evet kocaman bir arkadaş, dost fabrikam var ben çok zenginim
şimdi orucun ana temeli; açlığın ne kadar zor bir durum olduğunun anlaşılması olayıdır. asgari ücretle geçinen bir ailenin tüm fertleri bu açlığı her geçen gün daha da iyi anlamaktadırlar, oruç tutup bunun dahada dayanılmaz bir hal alması mantık hatasıdır.
bence oruç tutmak için gelir sınırı koyulmalıdır.ortalama aylık geliri 1000 lira olan kişi oruç tutmamalıdır.
dünyanın en iğrenç içeceği bursalı bir arkadaşımın "aa bak çok güzel biz hep bundan içiyoruz" gazlamasıyla içtiğim,neredeyse kusacağım içecektir,içmeyin efenim.iki yudum alıp starfucks yetkililerinin gözü önünde çöpe döktüm.sırf starfucks satıyor, herkes içiyor diye içmeyin eugh iğrenç!