telefonumun sıfırlanması sonucu numarasını kaybettim. tanıdık, bilen birileri varsa telefon numarasını mesajla bildirebilirse büyük bir sevap işlemiş olur, arkadaşa ulaşmam şart. nolur yav.
sözlükten gönderildiğini öğrenir öğrenmez şoka girdiğim yazarlardan biri. nehiryeli de gönderilmiş, takip ettiğim ve sevdiğim,saydığım yazarlardandılar. uzun süredir takip edemiyordum sözlüğü, neler oldu neler bitti bilmiyorum. söylediklerine kefil olduğum ve söyleyeceklerine kefil olabileceğim yazarlardandılar, bir tek bunu biliyorum. lost soul kendi isteğiyle gitmişti zamanında. sanırım benim açımdan da yazacak,paylaşacak pek birşey kalmadı.
sevgili aigai mesaj atmış,kendisiyle tek irtibatım bu sözlüktü; irtibatta olanlar varsa sevgilerimi iletsin lütfen.
valla kötülükte sınır tanımıyorum ama ne yapayım, modemi saklıyorum böylece tüm sorun da ortadan kalkmış oluyor. hevesle gelen misafir çocuğu, hiçbir oyunun yüklü olmadığı bilgisayarı açınca ve internet olmadığını görünce olanca hayal kırıklığıyla ebeveyninin yanına sümsük sümsük gidiyor.
garanti yöntem. tavsiye ederim.
bu aralar (bkz: selda bağcan)
özellikle " sen git de ablan gelsin yaylalaaar yaylalaaar duramireem yalnız dilo dilo yaylalar" şarkısıyla coşan-kopan ecnebiler (bi de şarkının sözlerini anlamadıklarını varsayarsak) aklıma geldikçe değil tebessüm kahkaha krizine giriyorum
canım aiga'in yazdıklarına hak verdiğim yerler var. lakin başka başka başlıklarda başka başka entrylerde "biseksüellerin açgözlülüğü" minvalinde şeylere rastlayınca yazmak buraya nasipmiş diyelim şimdiki yazacaklarım için. (aigai'in yazdıklarına ek olmuş olsun)
biseksüel denince hep akla aynı anda birden fazla kişiyi (kadın-erkek olarak) idare eden insanlar geliyor. ancak tek eşli ilişki sürdüren biseksüel kişiler vardır, bi dönem hem cinsinden hoşlanıp ilişki yaşayıp ayrıldıktan sonra karşı cinsle ilişki yaşayanlar var.
eşcinsel biri sevgilisi olduğu halde sevgilisinin ruhu duymadan koliye gidiyorsa (tek eşli bir ilişki olarak ele alıyorum tabii ki de bu ilişkiyi) ve bu bir problem olmuyorsa sizin açınızdan, kafanızda canlandırdığınız evde eşiyle, kapalı kapılar ardında hemcinsiyle birlikte olan biseksüellere laf söyleme hakkına da pek sahip olmuyorsunuz kusura bakmayın. o yüzden bence burada tartışılması gereken biseksüellik değil; tek eşlilik ve çok eşlilik,poliamori , açık ilişki kavramları. tek eşliliğe önem veriyorsanız önemli olan partnerlerin birbirlerine karşı olan dürüstlüğüdür. ha partnerler karşılıklı olarak açık ilişki kavramını oturtmuş ve bu konuda anlaşmışsa,bir sorun teşkil etmiyorsa kimseye laf söyleme hakkı da düşmüyor. partnerler tek eşli bir ilişki yürütüyor ve partnerlerden biri bunu ihlal ediyorsa bu konunun samimiyetsizliğini ve ikiyüzlülüğünü sonsuza kadar tartışabilirsiniz ki burdan da anlaşılacağı üzere problem biseksüel olmak değil. problem; partnerlerin tek eşliliği benimseyip partnerlerden birinin bunu ihlal etmesi; bu bir eşcinsel de olabilir biseksüel de.
dolayısıynan biseksüeller şöyle böyle demeyin efendim. çıkıp "aaa eşcinsellerde de böyleleri yok mu ama" diyiverirler. genelleme yapmaktan kaçınmamız gerekiyor. bir de bu meselenin yumuşak karınlarından biri de evlilik sanırım. biseksüellerin evleniyor olabilmelerinden yürüyor daha çok fobi.
bana kalsa evlenmeyin manyak mısınız. heterosu da evlenmesin ay.
entry de baya dağınık oldu, şimdiden okuyanların affına sığınalım.
sırrı abe'ye ( ssö) atıfta bulunarak fikir beyan edeyim;
"la bu biseksüeller size ne etti gardaşım? yani bütün ağzını açan beraber ve solo olarak bütün biseksüellere küfür ediyor. ne etmiş lan bu biseksüel size?"
valla başlamasam da dinliyorum, çünkü neden dinlemeyeyim ki.
bizden geşti o işler genşlere savdık sıramızı ama tavsiye niyetine bırakayım buraya link;
nouvelle vague- dance with me
senelerin polise mukavemetle özdeşleştirdiğim mukavemeti meğersem bir dersmiş, ilim irfan imiş. bir yaşıma daha girdim demeyeyim abartı olur da, polise mukavemetle ilgili döktürmeye gelmişken başlığa,ne yalan söyleyim ders olduğunu öğrenmemle bi şoka uğramadım değil hani.
lanet ağustos sıcaklarında ben bunu dışarda içmeyi sevmiyorum, soğukluğu kesmiyor efendim. ev haliyle sefa pezevenkliği yapıyorken önceden buzluğa atılmış donmak üzere olan bira alınır, balkona kurulunur, eş dost ile veyahut yalnız olarak keyfine vara vara içilir. özne şişe biraysa şayet, buzlukta unutup patlatma riskine karşı azıcık temkinli olmanız gerekir. en garantisi, kutu birayı sallayın gitsin efendim.
not: "yaz sıcağında buz gibi içilen sabaha karşı birası"nın etkisi ile girilmiş entrydir.
allah bu siteyi bulandan razı olsun. sıkıcı gecelerimin vazgeçilmez eğlencesi oldu. tüm işsizliğimle millete dadandım, trolleyip duruyorum. en son kuzenimin ergen kız çocuğuna dadandım. hakkında her türlü bilgiye hakim olduğum için trollemekte sıkıntı da çekmiyorum. baya süslü aşk cümleleriyle, olanca romantikliğimle ilanı aşkta bulundum, arada pohpohluyorum da. okulundan üst sınıflardan biri olduğumu zannetti. sonrasında sevgilisi geldi, "adres ver piç, cesaretin varsa kim olduğunu söylersin" minvalinde şeyler yazdı. curious cat üzerinden baya kapıştık,en sonunda kız hesabı kapatmak zorunda kaldı. vicdan azabı çekiyorum, sevgilisiyle kapıştı. (valla ne yalan söyleyeyim, sevgilisinden hoşlanmam hiç, eril maçonun önde gideni. ablacım sana iyilik yaptım, ilerde bana şükredeceksin,kendini kötü hissettirenlerden,üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlardan uzak dur da diyemiyorum) bana da düşkündür, "pisinge ablaa" diye dolanır peşimden. kara kara düşünüyorum şimdi trollediğimi söylesem mi söylemesem mi diye. söylemesem işler boka saracak( pisinge,işler boka sarsın diye girişmedin mi zaten bu işe), söylesem gözündeki itibarım sarsılacak, türlü ikilemler. valla aklımdan " yuva yıkanın yuvası olmaz" cümlesi geçip duruyor sözlük.
hakkımdaki son iddiaları ile kafa bulandırmayı amaçlayan kahrolmayasıca yazar. bu sözlük bu oyunlara gelmez bebeyim. bu sözlükte çalışıp,köpek gibi entry kasıp kraliçe gibi yaşamaya çalışan, entrylerine en iyi derecede artı oy aldırtmaya çalışan, aslan gibi artı oylarını veren ne yaptınız ulan siz? nerde ne yaptın!
aslı güngör dinlemem be ne olursa olsun. git ulan kendini as. asarım kendimi, öyle bir kadınım biliyor musunuz? aslı güngör dinlemişse de, o insanlar ne olursa olsun, beni ilgilendirmez arkadaş. görmedim bilmiyorum derim be!
türkülerine bayıldığım yöre, akordeonun kattığı bir naiflik var. ki genelde pek güzel aşk türkülerine sahiptir, farkettim ki genelde beğendiklerim kavuşmama üzerine kurulu türküler. türkülerinin geneli mi kavuşmama temalıdır yoksa benim beğendiklerim mi genelde bu temaya sahip bilemeyeceğim. türkülerine olan beğenimden dolayı rumelili bireylere inanılmaz zaafım var bu yüzden.
kardeş türküler'den bir örnek;
yine kardeş türküler solisti olan fehmiye çelik'in söylediği versiyonda, videoda( ki şu; ) 3.20'den itibaren kadın bireyler pek bir güzel dans etmekte.
dansını öğretene kırk yıl kölesi olacağım.
kesinlikle dalgasına söylemiyorum; laiklik... o chpli laik teyzeler felan. dışarda daha çok gibilerdi sanki. şimdi her yerde cihatçıvari giyinimli insanlar, (nefret söylemiyse de söylemi çünkü cidden nefret ediyorum.)nerden ve nasıl türediniz lan bi anda böyle?!
diri diri yakıldığı gerçeğinin altında yüreğimin ezildiği kadın. cehennemi , dünyadayken yaşattılar bu gencecik kadına.
transfobisi olan her kişinin, üzerinde katil yazan, boynuna asılmış bir yaftadır her trans cinayeti. ve dahası, politiktir. birikmiş koca bir ahtır.
bir kadın isterse kendini doğurabilir. bir kadın isterse dağ başında bile kalsa dimdik durabilir. mücadele verebilir, sıfırdan başlayabilir. burada karanlık çöktüğünde yalnız hissetmiyorum kendimi. siz iyi insanlar iyi ki varsınız. kadın arkadaşlarım, hiçbir zaman kirpiğiniz yere düşmesin. alnınız hep dik; dimdik onurlu kalsın. bir kardeş olarak ellerimi avucunuzda hissediyorum.
sohbet ederken keyif aldığım ince düşünceli ve pusulası vicdanı olan yazarlardan biri. hangi ortam( ortamdan kasıt sanal-reel) olursa olsun böyle insanlara (ki siyaset,şiir, müzik ve edebiyat konuşabileceğiniz insan sayısının azlığını düşünecek olursak) denk geldikçe çok seviniyorum gerçekten.
bir yerlerde iyi insanların var olduğu düşüncesi mutlu ediyor.
son söylediği sözlerle ilgili
her yerde chplilerin "ama" şeklinde savuşturmalarına denk geliyorum, en son babamla tartıştım. "yok öyle demek istemedi aslında..."
eski kafalılıktan olsa gerek, bu tarz uygulamalara hoş bakmıyorum. insanı metalaştırdığını düşünüyorum. pazardan karpuz seçer gibi ne o öyle tövbe estağfurullah.