türkiye

tüm pisliklerin en tepeye çıkartıldığı tüm iyi insanların da en altlara itildiği, eskiden türk filmlerinde sevenlerin kavuştuğu, fakirlerin bir şekilde yüzü güldüğü, herkesin birbirine yardım ettiği, bir şekilde mutlu olunabilen güzel bir ülkeyken şimdiki zamanda ayrımcılığın, ikiyüzlülüğün, paracılığın, samimiyetsizliğin, yalnızlaşmanın hüküm sürdüğü ülkedir kendisi. yoruldum ben burada yaşamaktan herkes gibi. herkes sever ama katlanabilen var mı orasını bilemiyorum
tutkuyla sevdiğim, hep seveceğim ve temelli terk etmek üzere olduğum canım vatanım.*
türkiye halkının yaşadığı toprak...

biraz basitçe düşünelim.
bugün bu ülkenin güvenliğinden sorumlu bir merci,
halka gülmemeyi emretti.
halkı mutsuzlaştırdığı apaçık ortada iken, bunu kelimelere dökülmüş görmek... üzücü.

üzülüyorum. hadi kendimi geçtim, bizler iyi kötü kendimizi kurtardık... ben geleceğin renginden korkuyorum. çok gri. her şey çok flu.

çocuklarımız için üzülüyorum.
hayatın bazen çok ucuz ama çoğu zaman bedava olduğu bir ülke.
eğri oturup doğru konuşalım. insan dünyaya bir kere geliyor ve dolayısıyla bu hayatı iyi şartlarda yaşanabilir bir ülkede yaşamak istiyor. bu o insanın en doğal hakkı. burası şuan için bu konuda pek iç açıcı bir ülke değil. sanat ölmüş, müzik ölmüş, edebiyat ölmüş, adalet ölmüş, eğitim ölmüş, sağlık ölmüş, ruh ölmüş, hukuk ölmüş, spor ölmüş, hoşgörü ölmüş, özgürlük ölmüş, insanlar ölmüş, insanlar öldürülmüş, insanlar öldürülmekten beter edilmiş. bu durumdan şikayetçi olmayan bir koca sürü de insan var. "iyi o zaman git başka ülkede yaşa" diyenleri duyar gibiyim. hayır, ne münasebet! ben bu ülkede daha iyi şartlarda yaşamak istiyorum, çocuklarımı daha yaşanabilir bir türkiye'de büyütmek istiyorum, bu ülkede yaşayan insanların daha iyi şartlarda yaşamasını istiyorum. bu ülke benim ve bunu istemek hakkım! hakkınızı isteyin, hakkınızı arayın. başkasının hakkını da arayın. ben rahatım, onlar düşünsün demeyin. unutmayın, ülkemizde tek bir kişi bile baskı altındaysa, ötekileştiriliyorsa ve hayatı zulüm ediliyorsa hiç birimiz özgür değiliz...
içerisindeki insanların internete girişi hükümet tarafından tedbir amaçlı engellenmiş iken benim iş amaçlı ziyaret etmemin (havaalanından aktarma için bile olsa) engellendiği tek ülkedir. son derece üzücü.
doğası, coğrafyası, iklimi, bitki örtüsü, tarihi, kültürü kısacası herşeyi ile cennet gibi bir ülkedir. ancak politikacıları hakkında yorum bile yapmak istemiyorum. (bkz: o aslında iyi de arkadaşları kötü)
bunlar daha iyi günlerimiz dedirten ülke.
o kadar ilginç bir ülke ki, bilim insanı adayı olacak bir insan, evrimi öğrendiği zaman ilk düşündüğü şey "güçlü olan hayatta kalmalı, hahahahaha, tıp fakültelerini kapatın, hastalar ölsün" moduna giriyor. aşırı bir şekilde nazilik var hepimizde galiba. bilim insanı olsak bile olmuyor, insanlaşamıyoruz. evrimin söylemek istediği şey o değil ki!
"koca ülke, sanki simsiyah kara bir trene binmişiz ve kötülüğe koşuyoruz. her durakta iyileri atıyorlar, bazen durak bile beklemeden trenden karga tulumba fırlatılıyor iyiler. son durağa gelince, sadece kötülerin kaldığı ve kötülerin yaşadığı bir şehre gidiyor o tren..."
http://t24.com.tr/yazarlar/u-ozan-darici...
her yanından ölüm,kan,fitne,irin,pislik akan güzel ülke.insanların içinde ki kötülükler dağına taşına,denizine sirayet etmiş.yağmuru bile bok yağıyor.birbirini öldürmek ve sikmek isteyenlern ülkesi.birbirleriyle uğraşırken kısa hayatları geçip gidiyor.aptalların ülkesi.
son 1,5 yıl içinde başına gelen bombalı saldırı ve terör saldırıları ile kaos ortamı yaşanan ülke. 1,5 yıl içinde yaşanan 33 saldırı sonrasında 446 kişi hayatını kaybetti, 2 binin üzerinde kişi de yaralandı.

5d153
mustafa kemal atatürk'ün bize emaneti. türklerin vatanı. evimiz...
tarih tekerrür ettiği gibi türkiye de tekerrür ediyor. 80 öncesini kaçırıp izleyemeyen vatandaşlar için film yeniden vizyonda.
bugün bence zorlu bir sınav veriyoruz. temel ihtiyaçlarımız olan elektrik, su, doğalgaz kesintileri ile bu kışın en fırtınalı kasırgalı gününde ne yapmaya çalıştıklarını mantalitelerini asla ama asla çözemiyorum. hayır dış siyasetin içine sıçtıktan sonra çözümünü de düşünseydiniz bari. sonra gaz da kesilir elektrik de gider her bok olur. interneti geçtim abi su lan elektrik hani. ortaçağa döndük mumlar falan.
suruç, gaziantep, diyarbakır, sultanahmet, ankara, beşiktaş, bursa, kayseri, reina.. ortadoğunun tam ortasındayız artık. eserinizle gurur duyun leş seviciler.
bir küçük iskender şiiri. çok iyidir.

allen ginsberg'e

oğlanlardan ve alkolden vaktim arrtıkça seni düşü-
nüyorum türkiye, inan doğru bu kere yanılsamam
ve ruhumun yavşak zıpırlığı, hiç değilse ayık
dolaşamayacak kadar dürüstüm,

türkiye, tarkan öleli çok oldu, artık onu unut; bu-
nadı kurt. playboy'a annemin çıplak resimlerini
satarak beyaz saray'a sırnaşmayı düşlüyorum
spermi biraz fazla kaçırdığımda,

beş parasız paraladığım sokaklarında embesillerini
ve taşak kalpli aydınlarının sidik yarışlarını
görüp bol bol osuruyorum, başbakanı dinlerken
televizyon karşısında ekrana ekmek teknemi aç-
mak ya da esrar içmek, geğirmek en büyük mutlu-
luk bana verdiğin,

otuz bir çekmediğim gecelerde düşler kuruyorum se-
nin hakkında, hür hülyalarımda sana zerre kadar
yer vermiyorum ama, maalesef ayakta kalıyorsun,

sosyal demokrat idiotlarını, orospu tavukların
uğrak yeri sanat galerilerini, festival sar-
kaçlarını, ölüsevici kültürünün uyanık tez-
gâhtarlarını ve tezgâhın altında neler dön-
düğünü farkedecek kadar sosyalistim,

hapsine düşmedim henüz, o yüzden tam solcu sa-
yılmam köle pazarı piyasanda, kıçına cop
girdiği için şair olanlardan da değilim; eli
kulağındadır tımarhanelerinden birinde tes-
cilli manyak olmamın ve koynuna girmediğim-
den dorukta sıçanların, o yüzden ibneliğim
de test edilip onaylanmadı,

uyuşukluklarıyla iktidara peşkeş çekip çaktır-
madan, sonnet'leriyle, balad'larıyla köçek-
leşen, raconları kıyak geçme üzerine kurulu
mason-ulema tayfanı da tanırım, sen de bilir-
sin ki havlayan it ısırmaz türkiye, bak, biz-
bizeyiz, çekinme, şu azınlıkları ne zaman ke-
sip kızartacağız, çok acıktım türkiye,

nâzım'ını severim, buna kızabilirsin, ama bazı
-ne demekse- naif şairlerinin, devlet sanat-
çısı olmasına ve adının iktidar şakşakçısı
starlarla bir anılmasına dair çabalarına izin
verdiğinden, sana korkunç müteşekkirim, inti-
harımı hızlandırıyorsun böylelikle, böylelik-
le artıyor kirim ve seninle kirimiz, ne gam?
iyi akşamlar. persil supra.

mustafa suphi, artık hamsi mi türkiye, dikkat et,
balıkları örgütlemesin,

allah'a inanmıyorum, osmanlı'yım velhasıl, akın
edip avrupa'ya, toplayıp getiremesem de cil-
lop gibi veletleri, n'apalım, buradaki lüm-
pen teen-ager'larla idare ediyorum,

türkiye, ayıptır sorması ne zaman akıllanacağız;
türkiye, kıbrıs'ın yakasını ne zaman bıraka-
cağız ve ne zaman yaraşır olacağız binlerce
devrim şehidimize,

türkiye, hiç terbiye edinemedim, yeteneğim bu ka-
dar; çük kadarken okudum sabahattin ali'yi,
kafka'yı, dostoyevski'yi, london'ı; kapital'e
başlayışım babamla aramızda çıkan küçük bir
harçlık sorununa dayanır,

iq'larımızın düşük olduğunu sanmıyorum, peki
bir eşek şakası mı bu; köy enstitüleri,
halk eğitimler, halkevleri ne ayak; behice
boran, iyi ki unutuldu; iyi oldu, eline
sağlık türkiye,

hasbelkader bir önerim var: cia, eurovision'u
kazanmamızı, aet'na girmemizi sağlayamaz
mı acaba, şüphesiz, eh benimki de salaklık,
haklısın türkiye,

bizi milletçe sevmeyenlere ayar oluyorum; ağız-
larını burunlarını kırarak onlara medeniyet
öğretmek istiyorum türkiye,

ben, sex-shop'ların, komünist partinin, müslü-
man demokrat partinin, rock partinin,
çeşit çeşit gay barların açılmasını, askerliğin
kaldırılmasını istiyorum türkiye; bu top-
raklarda nobel, oscar, lsd, özgürlük ve sik
anıtları görmek istiyorum: kişi başına düşen
milli gelirden bana ait payı iade ediyorum
bütün bu harcalamalar adına sana; hapishane-
ler, hayvanat bahçeleri, kamplar, tımarhane-
ler boşaltılsın derhal; ben bütün kentlerin-
den barışla, erdemle, insanlık haklarımla ke-
yiften gebere gebere, ıslık çalarak dolaşan
bir seyyah olmak istiyorum; mandela kötü a-
dam, döv onu türkiye,

`uzak asya'dan gelip akdeniz'e bir kısrak ba-
şı gibi uzanan bu memleket... sizin! afiyet
olsun efendiler' demekten bıktım, bıktık,
anlıyor musun, orada mısın türkiye,

ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve
kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz
yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz;
biz yine gideriz; sen, rahatını bozma o za-
man, güzel bir çocuk gibi bu şık dünya ya-
tağında, böyle masum böyle mazlum uyu tür-
kiye,


allen ginsberg'in 'america'sı
hayır ipler o kadar gerildi ki. herkes bir şeylerden nefret eder oldu ülkede. nefret dolu bir ülke olduk en baştan, en sona.
  • /
  • 4