attitude

Durum: 340 - 0 - 0 - 0 - 13.06.2016 00:24

Puan: 5196 - Sözlük Kezbanı

9 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

sürtünme kuvveti.
  • /
  • 17

hiçbir şeye geç kalmamak için saatini ileri alan insan

ben saatleri ayarlama enstitüsünün başına geçen kadar bizim evde böyleydi. çocukken okula en önce ben giderdim veya arkadaşlarımla buluşacağım yere en önce ben varırdım. e sen durumun farkındasın, yarım saat geç yapsaydın işlerini demeyin. okula babam bırakıyordu. o bırakmasa bile bir yerden sonra cidden alışıyorsunuz. düşünsenize ailecek zaman tünelinde gibisiniz.

neyse, büyüdüm ve evde biraz sözüm geçmeye başladığı zaman saatleri normal ayarlarına döndürdüm.

bizim ev demokrasiyle yönetiliyor, biliyor musun?

tekila

benim için dünyanın en güzel içkisi. bunu içince bambaşka bir attitude oluyorum.

bir de sevgilisi olanlara body shot yapmalarını tavsiye ediyorum.

büyüyünce ne olacaksın

(bkz: astronot)

işin daha komiği kreşten veya ilkokuldan hangi arkadaşımla tanışsam, yıllardır görmediğim, "aaa sen astronot olmak isteyen çocuktun," diye tepki veriyorlar.*

gaylerin yaptığı meslekler

sokakta gördüğün ilk heteroseksüele sorsan "modacı mı?" der ancak benim tanıdığım gaylerin çoğunluğu mühendisti. yani diğer meslekler de var ancak bir dairesel grafik çizecek olsam büyük dilimi mühendislik fakültesine verirdim.*

sevgiliyi tanıma yolları

kimsenin söylemediğine hayret ettiğim ve mutlaka söylemek istediğim bir şey var ki o da sevgiliyi en iyi tanıyabileceğiniz yerlerden bir tanesinin yatak odası olduğudur!

öyle her şeyi sekse bağlayan tiplerden değilim ama iki iki dört eder, yani.

şöyle açıklamam gerekir ki bazı insanların fetişleri vardır ve bu fetişler kişiliğimizin en temel unsurlarındandır. yatakta aşağılanmak isteyen birisiyle kontrol ben de olsun diyen birisi aynı kişiliğe sahip olamaz! aynı yatakta iki kontrol manyağının birlikte bir şeyleri becerebileceklerine inanıyor musunuz?

ben inanmıyorum.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

daniel wilson - if you went away

orgazm hissi veren şeyler

roller coaster'ın en önüne oturup son sürat aşağı inmek.

yaşamayan bilmez...

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

katie herzig - matthew perryman jones - where the road meets the sun

yatakta köfün gibi yatan partner

evinde sigara içirmeyen insan

bir tek ben mi bu kadar rahatsız oluyorum bilmiyorum ama duvarlara sinen sigara kokusuna bir türlü alışamadım. tamam öpüşürken de bir yere kadar tahammül ediliyor ve gargaralar sayesinde öpüşürken bu kokudan bir şekilde kurtulabiliyorsun. ancak duvarlara sinen sigara kokusundan kurtulmak çok zor.

hele o koku eşyalara siniyor ki al başına belayı...

çocukken bir arkadaşım vardı. annesi ve babası günde ikişer paket sigara içerlerdi. evleri hep sigara kokardı. bir gün evlerine muhabbet kuşu aldılar, kuş iki hafta sonra öldü. tabii akciğer röntgeni çektirmedim ama evin leş gibi sigara kokmasından başka ölmesi için bir sebep bulamadım.*

bir de bu durumdan rahatsız olan misafirler oluyor. hiç sıkılmadan eski sevgilimi kaç defa o soğuk balkona gönderdim hatırlamıyorum. tabii sinirlenirdi paşa. arada içeri gelince koluma şakayla karışık yumruk atardı. canım.*

avukatlar günü

daha adil bir türkiye dileğiyle bütün avukatların ve adalete gönül vermiş kişilerin avukatlar gününü kutluyorum.

ayı sözlük itiraf

dün gece rüyamda eski sevgilimi gördüm. gene nasıl yapmış bilmiyorum ama her ay bir şekilde telefon faturasının 10 tl'sini bana ödetmeyi başarmış. rüyamda beni arıyordu "telefoncuya gelir misin, taşınacağım da imzan olmadan hattı iptal edemiyorum," diyordu. lan sen hayırdır, ne ara? *

tarkan tevetoğlu

fazla türkçe şarkı dinleyen birisi değilim. bunu özel bir şeymiş gibi söylemiyorum. çocukken ingilizce öğrenmeye çok meraklıydım ve kendimi geliştirmek için sürekli ingilizce şarkı dinlerdim. sonra bu alışkanlık oldu ve ben türkçe şarkılara tekrar alışamadım. neyse.

tarkan çocukluğumdan beri dinlemekten sıkılmadığım ve dinlemekten vazgeçemediğim bir şarkıcı.

bunu sırf diğer popçulara oranla daha anlamlı sözleri olan şarkılar okumasına veya parçalarının müzikalitesi olduğu için söylemiyorum.

tarkan benim rol model aldığım ünlülerden birisi oldu.

kendimi bildim bileli bu adam sahnelerde ve hakkında türlü türlü dedikodular çıkıyor. gay, gay, gay, gay ve gay gibisinden onlarca doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir şey söyleyemeyeceğim dedikodu çıkıyor ve adam hiçbirini önemsemeden işini en iyi şekilde yapmaya devam ediyor. belki kendisiyle çok barışık olduğu içindir, bilmiyorum. ama şu var ki adam güçlü bir rol model.

hiçbir şekilde saçma sapan beyaz show ve türevlerine katılmadı. reklamını yapma gereği duymadı. magazinleri meşgul etmedi. en azından ben bu adamı pek hatırlamıyorum. hakkında çıkan onca dedikoduyu umursamadı. sadece işini yaptı. en iyi şekilde yaptı. herkesin çenesini bununla kapadı.

abi tarkan gay yeaa diyen hayatta hiçbir şeyi başaramamış tipler bile tarkan şarkısı dinlerken buldular kendilerini.

öyle.

alttaki yazara soracaklarım var

başkasının vücudunda çok seviyorum. özellikle iç çamaşırı bölgelerinde küçük dövmelerse bayılıyorum.

alttaki çocukken saklambaç oyunlarında saklandığın en ilginç yer neresiydi?

alttaki yazara soracaklarım var

kuma : anneannem sağolsun güzel denince aklıma artık şu geliyor :s:s



vise : hastasıyım.

alttaki bir vücut anomalin olacaksa olsa ve sana seçme şansı verseler ne seçerdin?

söz6 sözlük

azerilerin interaktif sözlüğü.

ekşi sözlük kullanıcıları bilir, geçende gündeme düştü. gündeme düştükten sonra bizim sözlüğün yazarları çaylakları doluştular sözlüğe. hayır sistemleri pek oturmadığı için onay almamış çaylakların yazıları bile görünüyor. böyle olunca saçma sapan bir manzara çıkıyor. atatürk'ü övenler mi istersin, futbol tartışmaları mı, rte hayranları mı hepsi burada. bir de anadolu türkçesiyle falan yazıyorlar.

"hamısına bak"

alttaki yazara soracaklarım var

38.785458, -30.074278

enlemlerinde ve boylamlarında yaşayan ırk.

alttaki öğrenim hayatında boyunca en fazla kaç saat kalkmadan ders çalışabildin?

alttaki yazara soracaklarım var

vise: ailenin bunu anlayacak kapasitesi varsa açıl yoksa hiç kasma derim. eski sevgilimin annesi üzüntüden kanser oldu.

kuma: hiçbiri. kariyer kariyer kariyer.

alttaki gecenin ilerleyen saatlerinde karnın acıkırsa ne yaparsın? çok kalori almamak için yaptığın özel bir şeyler var mı? özellikle çalışırken.

ayı sözlük itiraf

aylardır bu kadar neşeli olmamıştım. sanırım 9 aylık bunalımın sonuna geliyorum.

alttaki yazara soracaklarım var

22.49

alttaki bir organ olsan hangisi olurdun?

22.49

alttaki bir organ olsan hangisi olurdun?
  • /
  • 17
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 340

efendi adamlar çöpe giderken piç beylere yönelimin tavan yapması

genelde kezbanların rahatsız oldukları sorunların en başında gelir. "nerede serseri var gidip buluyorum" diyen bu kişiler genelde ilişki yaşadıkları kötü çocuk tarafından hırpalanmalarına rağmen ses çıkarmazlar. çünkü prenslerimiz ve prenseslerimiz için bir piçi yola getirmek en büyük başarıdır. samimiyetsizlikten kırılan arkadaş ortamlarında "bakın onu nasıl eve bağladım, benden sonra bir daha hiç eskisi gibi olmadı" diyebilmek için bu çocuklarla aşklarını ve sabırlarını sınarlar.
bu piç beylere ilgi gösteren kadınların ve adamların en sevdikleri romanın fifty shades of grey olduğunu düşünüyorum.

(bkz: en sevdiği roman fifty shades of grey olan insan)

sait faik abasıyanık

sait faik abasıyanık hayatı boyunca üç kadına yakınlaştı. bunlardan ilkiyle evlenmesini annesi istemedi. bilenler bilir; sait faik annesine aşırı düşkündür. evlenmek istediği ikinci kadın teklifini reddetti. üçüncüyle ise annesinin isteği üzerine nişanlandı. on ay nişanlı kaldı, ayrıldı. sait faik'in yakın arkadaşı ise yazarın kimseye dile getirmediği aşk hayatını öykülerinde anlattığı ve sait faik'in aslında eşcinsel olduğunu söyledi. başka bir yazarda bunu onayladı ve abasıyanık'ın ölmesine yakın sırf içindekileri söyleyebilmek için hikayelerinin biçimini değiştirip gerçeklik duygusu uyandırma isteğinden vazgeçtiğini söyledi.

sait faik abasıyanık'ın hikaye ve romanlarında homoerotizm, erkek imgesi ve kadın temsilleri başlığı altında oğuz güven'in yüksek lisans tezi bulunmaktadır.

meraklısı için:

http://www.thesis.bilkent.edu.tr/0006152...

homofobi

elit gay kriterleri

gördüğüm kadarıyla kimse doğru cevabı verememiş. önce elit nedir onu yazalım.

elit siyaset ve sosyoloji kuramlarında, fazlasıyla büyük miktarda sermayeyi veya iktidarı elinde tutan küçük bir insan grubuna denir. ne yazık ki günümüzde elit denince akla çok zengin insanlar gelmektedir.

türkiye'de elit gay olduğunu pek düşünmüyorum. varsa bile kolay kolay kendilerini ifşa etmezler.

bim'de satılan pembe prezervatif

takılan penisi pembe ciklete, ciklet yalnız sakız değil, benzeten dünyanın en kalın prezervatifi. normalde yüzde beş kaçak ihtimali olur ya bunlarda bence yüzde sıfır yazmalılar.

fuck buddy

türkiye'de çok yanlış anlaşılmış kişi.

efendim yüzümde tüylerin yeni bittiği zamanlarda seks yapacağım uzun süreli birini arıyorum kafası ne yazık ki fuck buddy olayında çalışmıyor. çünkü uzun süreli seks yapacağınız kişiyle gerekli mesafeyi ayarlayıp aradaki mesafeyi korumazsanız zamanla birbirinize bağlanabilir ve daha kötüsü birinizden birisi birinize bağlanabilir.**

şimdi vereceğim, zaman içerisinde başarısından emin olduğum bir kaç madde fuck buddy ile olan ilişkilerinizi sorunsuz bir şekilde götürebilirsiniz.

1- çok muhatap olmayın.

bence en zoru bu. yani yaşadığımız çevre belli. adam ayak üstü yalanları söylüyor, ruhumuz duymuyor. konuşmak şart ama ileri gitmemek gerek. hani yatağınıza kimi aldığınızı bileceksiniz ama hayatına çok müdahil olmayacaksınız. sanki onun özel hayatı çok umrunuzdaymış gibi soru sormayacaksınız. yani siz bilirsiniz... eğer özel hayatıyla ilgili çok konuşmaya başlarsanız size bağlanabilir veya siz ondan etkilenip bağlanabilirsiniz.

2- arkadaş olmayın.

bu biraz ilk maddenin sonucu olacak bir şey. ilk maddeye uyarsanız bu maddeyi kulak ardı edebilirsiniz ama inanın işin en önemli tarafı bu. insanlar arkadaşlarıyla seks yapmazlar. insanlar arkadaşlarının içine girmezler veya onları içlerine almazlar.

3- düzenli vakit ayırın.

eğer ikinizin de hayatları yoğunsa belli bir gün ve saat belirleyin ve ihtiyacınızı o vakitte giderin. yani karşınızdaki kişi sizin ne arkadaşınız ne sevgiliniz. iş ortağı gibi düşünün. haftanın belli günü veya günlerinde birbirinizin ihtiyacını gidereceksiniz. eğer canınız istediğinde onu ararsanız bu iş olmaz. hem zırtpırt arayıp rahatsız etmemeli hem de mesafeyi fazla açıp fuck buddynizin başka arayışlar içine girmesine engel olmalısınız.

4- seviştikten sonra yatakta çok vakit geçirmeyin.

size beraber uyumayın demiyorum. zaten uyumamanız gerektiğini biliyorsunuz. ancak seviştikten sonra nefes nefese kendinizi yatağa bıraktığınızda sarılma gibi istenmeyen duygusal bağların kurulmasını engellemek için o yatakta çok vakit geçirmemelisiniz. ha eğer gece beraber vakit geçirdiyseniz ve beraber uyumak zorundaysanız dönün sırtınızı yatın. kesinlikle hiçbir bağ kurmayın.

5- zevk alıp almadığına dikkat edin.

özellikle ilk buluşmada, ikinci buluşmayı garantilemek istiyorsanız buna dikkat edin. unutmayın, o sizin erkek arkadaşınız değil. sizin yataktaki bencil tavrınıza katlanmaz. bu yüzden karşılıklı zevk çok önemli.

6- robot muamelesi yapmayın.

robot muamelesi yapmayın diyorum ama şimdi mekanikten örnek vereceğim. makineler her ne kadar işlerimizi görmeleri için icat edilmiş olsalar bile ara sıra bizim onlara bakmamız, yağlarını değiştirmemiz veya vidalarını sıkmamız gerekmektedir. her ne kadar kendi zevki için sizinle sevişen fuck buddyniz bile olsa seviştikten sonra hemen yollarınızı ayırmayın. giyinin ve imkanınız varsa kahve için. siyasetten, sanattan veya müzikten bahsedin. görüşmediğiniz süre içerisinde ne yaptığınızı konuşabilirsiniz ancak kesinlikle özel hayatlarına müdahil olmayın. bu çok önemli.

fuck buddynizi paket ürünlere benzetebilirsiniz. yukarıdaki kurallar ilişkinin daha uzun sürmesi için gerekli olan şeyler. raf ömrü gibi düşünün. sıraladığım maddelere uyarsanız daha uzun süre görüşürsünüz. öbür türlü aşık olmak, arkadaş olmak, fazla samimiyetten sıkılmak gibi bir sürü sorunla karşılaşabilirsiniz.

translar ile geyler arasındaki anlaşmazlık

okumuş kesimde pek olmasa bile okumamış veya okumayı sadece üniversite bitirmek olarak algılamış gey ve trans bireylerde görülen anlaşmazlıktır. bu anlaşmazlığı yaşayan iki tarafta da diğer tarafı eksik görme durumu vardır. translar için konuşacak olursam sanki zamanında hiç gey olarak yaşamamış gibi geylerin hayatını aşağılama söz konusudur. kendilerini kadın olma kararını verdikleri için çok cesur bulurken aslında kadın olmaları gereken geylerin bu cesareti gösteremedikleri için erkek olarak kalmakta ısrar ettiklerini savunurlar.

olaya geyler arasından bakacak olursak diğer tarafı hasta olarak suçlamalarını ele alabiliriz. normal olanın kadın ve erkek olarak doğmak olduğunu söylerken kendilerinin başka bir erkeği severek bu doğruyu hiçe saydıklarını görmezden gelirler. transların, kadınlara özendiklerini söyleyenine bile denk geldim. sanki bir erkek sırf özendiği için kadın olmak istermiş gibi.

ama bana kalırsa gereksiz ve anlamsız bir tartışma. günün sonunda hepimiz aynı bayrağın altında toplanıp başkalarının normaline karşı durmuyor muyuz?

hoş, bu tartışmayı yapanlar genelde karşı durmayanlar ya neyse...

sait faik abasıyanık

sait faik abasıyanık hayatı boyunca üç kadına yakınlaştı. bunlardan ilkiyle evlenmesini annesi istemedi. bilenler bilir; sait faik annesine aşırı düşkündür. evlenmek istediği ikinci kadın teklifini reddetti. üçüncüyle ise annesinin isteği üzerine nişanlandı. on ay nişanlı kaldı, ayrıldı. sait faik'in yakın arkadaşı ise yazarın kimseye dile getirmediği aşk hayatını öykülerinde anlattığı ve sait faik'in aslında eşcinsel olduğunu söyledi. başka bir yazarda bunu onayladı ve abasıyanık'ın ölmesine yakın sırf içindekileri söyleyebilmek için hikayelerinin biçimini değiştirip gerçeklik duygusu uyandırma isteğinden vazgeçtiğini söyledi.

sait faik abasıyanık'ın hikaye ve romanlarında homoerotizm, erkek imgesi ve kadın temsilleri başlığı altında oğuz güven'in yüksek lisans tezi bulunmaktadır.

meraklısı için:

http://www.thesis.bilkent.edu.tr/0006152...

miacaba vs green apple

yeni nesil ülkü ocakları reisi miacaba ile bir dönemin asena green apple'ın taraflarını oluşturdukları kavga.

green apple folyalı ellerine tutuşturduğu çantasıyla, adeta bir devlet bahçeli edasıyla miacaba'yı rezil edeceğini söylerken, miacaba kpss hazırlık testlerinden fırsat buldukça rte edasıyla "bunlar troll bunlar zamanında sözlüğümüzün formatına uymadılar demekte geri durmuyor. **

aşağılık kompleksi

psikiyatrik bir rahatsızlıktan çok psikolojik bir bozukluk olan durum. kişinin bazı yönlerden ve bazı durumlarda kendisini aşağı hissetmesine neden olan karmaşadır.

bu komplekse sahip kişilerde genelde kendini ispat etme çabası görülür. mesela ikili tartışmalarda son en son sözü söyleme takıntısı hatta tam manasıyla laf sokma çabası buna örnek verilebilir. genelde bu aşağılık kompleksi farkına varılmaz ve kişiye eziyet eder. özgüven eksikliği, saplantı bozuklukları ve kültürel yozlaşma aşağılık kompleksinin nedenleri arasında gösterilebilir.

ırkçılarda sıkça karşılaşılan bir durum diye biliyorum.

(bkz: ırkçılık)

(bkz: adolf hitler)

ayrıca;

(bkz: üstünlük kompleksi)

arkadaşa eşcinsel olduğunu söylemek

öncelikle en yakın ne demektir, farkında olun.

size en yakın olanlar genelde ailenizdir. kan bağından çok gönül bağıyla size bağlıdırlar. sizin için fedakarlık yaparlar ve bu fedakarlıkları yaparken karşılık beklemezler. hafta sonu sinemaya giderek veya dedikodu yaparak bu gönül bağı kuramazsınız. onu da diyeyim. **

neyse konumuza dönüyorum.

açılmanın asla bunun bir sır olarak kalacağını düşünmeyin. kalmaz. bir kere açıldığınız zaman geri dönüşü yoktur. ha, bu kötü bir şey mi? ben bilemem. sen kendi realiteni bir düşün, sonra açıl...

sonra hayatınızda hiç tanımadığınız insanlarla karşılaştığınızda "ayy attitude sen misin? ben çok ufak tefek bir çocuk bekliyordum?" dediklerinde şaşırmayın.

şaşırdım mı? şaşırdım.

sonra kabullendim.

hükümeti sevmeyen ama devlete tapan güruh

öncelikle başlığın ekşi sözlükteki halini yazmak istiyorum:

(bkz: hükümeti sevmeyen ama devlete tapan kitle)

başlığı aşıran arkadaş ya copy-paste yapmayı bilmiyor ya da bir yerde okuduğu cümleyi başka bir yere taşıyacak hafızaya sahip değil. ha, evet kendisi devlet memuru olmak için yırtınan ancak devlet memuru olamayan bir öğretmen adayı. anladığım kadarıyla coğrafyacı. haha yok akp ile devleti bir tutarken, devlet memuru olmak isteyen yani ona göre akp'nin memuru olmak isteyen** birine laf anlatmaya çalışarak değerli vaktimi harcamayacağım. madem başlık ekşi'den aşırılmış ben de ekşi'de bu başlıkta favladığım bir entryi buraya copy-paste yapacağım.

not: entry'de cinsiyetçi terimler olabilir. onlar için kusura bakmayın. kpss'ye girerek onun deyimiyle akp memuru olmak isteyen birinin en anlayabileceği yazı bu. yazının orijinal bozulmasın diye düzeltmedim.

"günlük siyasi tartışmalarda da defalarca nedenini açıklamaya çalışsam da, maalesef geri zekalı, tek derdi akp ve dolayısıyla tek siyasi düşüncesi anti-akp olan, gerekirse dibinde bombalar patlatan teroristlere bile sempati besleyen, dünya görüşü kısıtlı, devlet nedir, hükümet nedir, dünya siyasi tarihi nedir bilmeyen, bilal'e anlatır gibi anlatılsa da anlamayan kitlenin hiçbir zaman anlamayacağı kitle.

öncelikle bu başlıkta belirtildiği gibi bu kitlenin çoğunda devlete tapma yok. akp ya da başka hükümeti sevmemek devlet düşmanlığı, devleti zayıflatma, yok etme gereksinimini getirmez. bu sadece anarşist düşüncede olabilir, sen bu devirde devletsiz bir yaşam düşünüyorsan sana güzel ütopyalar zaten kardeşim, yolun açık olsun, ha sorsak hdp'ye oy vermişsindir, belirtildiği gibi onların da hedefi kendi devletlerini kurmak, ha her şeye karşıysan saygım var sana ama gerçekçi değilsin, muhtemelen alakasız iki yüzlü bir hayat yaşıyorsundur.

hala kalkmışlar burada ilkokul seviyesindeki zekayla aakapee devlett zaten, devlett oldu bunlar!!!!. ulan zaten biz de bu yüzden akp'yi sevmiyoruz ya, hükümeti sevmiyoruz diyoruz, adamlar devleti ele geçiriyor, geçirdi, her kurumu kendilerine bağladılar, istedikleri gibi at koşturuyorlar, iç içler, dış işler, eğitim, halk, sağlık hizmetleri akla gelen her şey bitmiş, uzatmaları oynuyor. iyi de bunun senin yaşadığın ülkedeki devlet kavramıyla ne alakası var. bu devletin başında inönü de vardı, kartalla meclise gelen ecevit de, menderes de, yargılanıp ceza alan erbakan da. hükümetler değişti, devlet kurumu gelişmekte zorlandı, yeteri kadar gelişemedi belki ama bu genel olarak yaşadığın yerdeki devlete karşı olman anlamına gelmez.

sen yine anlamadın değil mi, bak düşük zekalı kardeşim, sana yine bilal'e anlatır gibi anlatayım. naziler bu dünyaya ne kadar zarar verdi, milyonlarca insan öldü, bundan büyük faşistlik dünya tarihinde görülmedi heralde. devleti de ele geçirmişlerdi, bütün kurumları vs. şimdi uzun uzun daha atlatmaya gerek yok o zaman yaptıklarını, halkın desteğini de almışlardı. fakat şu an almanya'nın geldiği konum ortada, ama iyi ama kötü, halkı senden çok daha rahat yaşıyor. bunu kabul ediyorsundur heralde. zamanında yapılanlar alman devletinin suçu değildir, bunun devletle filan alakası yok, bu o zamanki hükümetin suçudur. senin mantığınla tüm dünyanın hala alman devletine düşman olması lazım.

ama sen de ben de biliyoruz ki, senin derdin t.c kardeş. bu düşünceyi de yaftalar durursun, yine düşük iq'un ile her boku bildiğini sanırsın. belki sikik barlarda da bu kafayla 1-2 kız kandırıp sikersin kendi zekandan.

bu düşüncedekilere de kemalist dersin, al hadi tanımla, ayrıştır beni de.

akp'ye oy atmadım atmam
kemalizm sevmem
dini inancım yok
milliyetçilik gibi zırvalamalara inanacak kadar da gerizekalı değilim
akp polisini de sevmem, dünyada herhangi bir devletin teknoloji yerine askeriyeye para aktarmasını da anlamam

dibimde bombalar patlıyor, ne yapayım, devletin daha da güçsüzleşip bu bombaların patlamalarının artmasını mı isteyeyim senin mantığınla. sokağa çıkacak hali kalmadı milletin, yarın bir gün metroya, otobüse de mi binemeyelim, hastanelere de mi gidemeyelim, devlet kapatsın mı toptan.

sorsak hümanistsindir, senin hümanistliğini sikeyim. ölen çocuklara çok üzülürsünüz ya, ama gündelik hayatta ilk işiniz herkese faşist demek, düşünce özgürlüğünü sadece kendi adınıza kullanmaya çalışmak. siktiğimin iki yüzlüleri."

akp'ye hırsız diyen kaçakçı kürt

iki tarafta şu ülkeden gittikleri gün, güzel bir güne uyanacağız. iki grupta birbirinden beter. benim hırsızlığım iyi senin hırsızlığın kötü, sögörö çök pöhölö ödömlör nö yöpsönlör demek "çalıyorlar ama çalışıyorlar," bahanesinden farklı değil. neyse.
Henüz takip eden biri yok.