bu sıcakta dışarı çıkmak başlı başına bir savaş zaten. klimalı ortamdan çıktığın an yandığın an ( gerçek anlamda). eh ayılıkta var tabi tembellik temelimde. eee birleştir bunları.. net sonuç. totoşu yay.. klimayı aç. makineyi aç.. minumum hareket kumandalar el altında. sigara ( yedekleriyle), kola, su vs...
psikiyatri biraz hayalidir zaten.. hemen hemen hiç bir şey tam olarak kriterlere uymaz.. ama herşey de biraz uyar. bakın mesal depresyon kriterlerine. biraz bunalan bir kişinin bulguları hemencecik uyabilir. neyse. psikiyatri işte..
bir diğer dallama grubu daha.. sırf kendini entellektüel göstermek icin selam dersin başlar konuşmaya. bişey sorarsın hayatta okumadığı okuyamayacağı kitaplardan bahseder. film dersin mesela... ooo arkadaş avrupa sinemasından bayıcı öldürücü bir filmden bahseder. nasıl ağdalı nasıl yavşak. çok var bunlardan da benim s bir gömlek giymemle aynı hesap. olmaz işte. sakil durur. neyse o
sadece öğrenciye değil, bekara da ev vermeyen dallamalardır bunlar. araya adam sokulur garantiler verilir de ancak ev tutulur. nedenmiş efendim?? evi keraneye çevirirlermiş. gerçi bizim böyle bir sorunumuz yok allahtan. dikkat çekmiyor eve giren adamlar.. hepsi kuzen yada tamirci.
herkesin ağzında bu laf. "seviyeli olsun". şahtın şahbaz oldun zaten . kimse dönüp götündeki yamaya bakmaz ama seviye aramaktan hatta eleştirmekten geri kalmaz. kocaman bir fto
like a virgin
bir bakire gibi
touched for the very first time
ilk defa dokunulmuş
like a virgin
bir bakire gibi
when your heart beats
ne zaman kalbin atsa
next to mine
benimkinin yanında
son yılların kaçınılmaz televizyon akımı. yaz yada yaz sonu atılan tohumların tutmasını beklerler. tutan diziler devam eder, olmayanlarda 2-3 bölümde gider farkında olmadan. kimisinde bağımlılık yaratır. doymaz tekrarlar kaçırılmaz. bir de yabancı diziler var ki onlar ayrı bir dunya sıklıkla meşhur olduktan sonra haberimiz olur. salgın gibi yayılır. sayalım bakalım yakın zamanların "in" dizilerin
yerli:
aşk-ı memnu ( memnun degil. yasak aşk)..
ezel
öyle bir diller pardon geçer zamanki ( dram abidesi. her an bir daha yeni ve daha da kötü dram yarışması şeklinde)
yabancı:
lost ( düştüm adaya mevlam kayıra)
supernatural
heroes
dexter ( favorim. hastasıyım dexterın)
bu koca gövdeyi beslemek lazım. hımmmm. yüzük çorbası, ev usulü kızarmış patates, adana kebap ( sadece adanada ama gerisi yalan), bizim usulde yaprak sarması. ölesiye ye. hatta öl diril yine ye. zira bu yemekler adamı diriltir.
orta okuldan beri sevdiğim erkeği liseye geldik hala seviyorum. lise
bitecek bir aya ama ben onu nasıl unutucam ve ya o bir başkasıylayken
ben nasıl dayanıcam bilmiyorum. salak ergen kızlar gibi internette onu
kendime nasıl bağlarım diye bir sürü yazı okudum, en sonunda
erkeklerietkilemeninyollari.net sitesinde tavsiye edilen onu elde et
isimli kitabı buldum. aldım, umarım faydalı olurda biter bu azap...
bir ara biriyle olmuştum. adamın seks yaşamı oldukça renkliydi. hiç kibar olamayacağım, üstüme işer misin diye sormuştu * ben de neden olmasın demiştim. * . arkadaş feci hoşlanmıştı ama ben son derece nötrdüm. sadece partnerime keyif verdim o kadar. bu arada meraklısına söyleyeyim. idrar tamamen sterildir normal şartlarda tıpkı meni gibi. hiç mikroorganizma barındırmaz *. *
feminenler sakın yazmasın cümlesinde rahatsızlık veren kelime "sakın" mıdır? feminenler yazmasın deyince daha mı uygun olacaktı. her iki şekilde de neden kırıcı oluyor ki. feminen yani doğuştan erkek cinsiyetli olup, hali hazırda erkek cinsel organlarına sahip olan, ancak duygusal ve veya fiziksel olarak kadın olmaya çalışan ve veya özenen eşcinsellerle herkes seks yapmak ya da tanışmak zorunda mıdır. nedir yani bu durum. benim gibi iri kıllı şişman bir eşcinsel ile nasıl ki kimse tanışmak zorunda değilse aynısı herkes için geçerli. yani kimse kimseyle tanışmak yazışmak düzüşmek zorunda değil. bu durumunu da istediği gibi yazmakta özgür. pek çok kişide şişmanlar yazmasın diye belirmiştir. ya da benzer istenen ya da istenmeyen durumlar yazılmıştır. bu isteklerin kökenin hakkında sayfalarca yazabiliriz. ama sonuç değişmez. herkes kendi keyfine bakar, kendi hakkında yalan söyler ya da söylemez. kime ne? kime neyi ispat edeceksin. hem de hangi hakla bu işe bulaşacaksın. öte yandan başka bir durum var. anlaşılan ayısözlük feminen erkek eşcinseleri koruma ve kollama derneği gibi çalışıyor. bakıyorum da bu tarz başlıkların altı tü kaka laflarıyla dolu. ben buradan tekrar yazayım da her yazdığım benzer yazılar gibi ortalama 10 eksi alayım ve eksik kalmayayım.
sabah ereksiyonu malum. sebebi ise, gece boyunca biriken idrarın baskı yapması. pek sevmem, hani hazır kalkmışken indirelim muhabbetini. sadece o değil, ağzın yapış yapış, gözler yarı açık. bakmamak lazım porno filmlere, insan uyanınca rezil bir halde oluyor. en iyisi yıkanmak, dişleri fırçalamak, bir kahve içmek ve kendine gelmek. *
her şey bir yana, aşk meşk bir yana. bazen deriz ya kalbimin yarısı nı o aldı falan filan. aslında çocuğunuz varsa kalbiniz zaten onda oluyor. beyniniz fikriniz de onda oluyor. bazen düşünüyorum çocuğum var ve çalışabiliyorum, araba kullanabiliyorum. insanın beyninde devamlı bir nokta nabız gibi atıyor. iyimi mutlumu sağlıklı mı ??? hayat o andan, yani çocuğunuz olduğu andan itibaren tamamen değişiyor ve asla eskisi gibi olmuyor.
eşcinsel imam, öğretmen, doktor falan filan. eşcinsellikle işin alakası nedir ki? imam olması yani işinin din olması seks hayatı yok demek değil ki. sen ben nasıl eşcinselsek onlar da aynı şekilde eşcinsel. hayatlarının merkezinde din olması içsel arzuları her zaman engellemiyor işte. tanıdık gelmedi mi size de? aynaya bakın göreceksiniz.
dilerim ki bu sözlükte lezbiyen yazar olmasın. hiç olmasın. ben sözlükte sadece bir yazarım elbette, ne yöneticiyim ne de başka bir şey. temennim budur.
kişi her hangi birini sevmek ya da sevmemek zorunda değildir. her hangi bir eğilimi yönelimi beğenmek ya da beğenmemek zorunda değildir. örneğin ben, saygı duymadım da ne yaptım yoldan geçerken saldırdım mı? ya da hoşlanmadım da ne yaptım. bu benim hayatım, beğenmediğim herhangi bir şeyle temas kurmamak ta benim seçeneğim. "kıllı götlü göbekli adamlar utanmadan sevişiyorlar" lafı az duyulmadı. pasif olandan bana ne, aktif olandan bana ne. kimin neresine ne girer çıkar bana ne. ayı olmak benim için özel bir durum, kadınsı olmak ise bir kusur. ben eşcinsel olmayı üçüncü bir tercih olarak görmüyorum. benim için ya kadın ya erkek var. erkeksi ya da kadınsı olmak kusur. kusur da, bana ne yine. seks yapmam o kadar. hayatımı tehdit eden bir kusur değildir. bu konuların tekrar tekrar açılması kendi içini anlayamayan, yüksek ihtimalle ya yaşı ya da zeka yaşı yetersiz kalan arkadaşlara ve şakşakçılarına malzeme olsun diyedir. bana iki yüzlü, riyakar diyen şahsı bekliyorum. neden üstüne alındın diyecekler için, benim yazdıklarımdan alıntılarla dolu. merak ediyorum, cidden merak ediyorum. bu sanal cesaretliler ne kadar gerçek cesaretlidir. istediğime istediğimi söylerim. bana göre kadınsı olmak kusurdur. bu kadar. çirkin demem. herkes kendine göre güzeldir. ama kusurdur.
hadi bunu zorla olsa da hak vereyim biraz. eşcinsel bile olmayan birileri neden yazardır? okusun herkes elbette. ama neden yazıyor. neden hoş ya da boş deme hakkı var. burası belli bir gurubun yaşamlarını anlatmak için var. eee ne işi varmış bu arkadaşların. sonuçta adresi yazdığınızda site açılıyor. gizli değil yazılanlar. benim için çok can sıkıcı bir durum. haksızlık bu.
yeni türeyen bir grup kişi. seks gibi temel bir ihtiyacı sadece ilişki içinde yaşamak isterler. bu bir tercihtir tabi, ancak asıl sorun kendileri gibi düşünmeyen insanları motor, orospu gibi tanımlamalarla anmalarıdır. onlara göre kendilerinden olmayan herkes pisliktir, ucuzdur, basittir. sürekli bir ilişki arayışı içinde olur bunlar. hep çok severler çok sadıktırlar ama sevgilileri motor çıkar onları aldatır. hep aynı hikayeyi yaşar zorla yaşatırlar. bu türlerden şiddetle uzak durulmalı, akılları başlarına gelinceye kadar toplumdan uzaklaştırılmalıdır. elbette ideal olan özel duygular yaşadığın biri ile seks yaşamaktır. ama bu durum da zorlanılmaz ki. hayat bu. herkes keyfi peşinde.