birisine aşık olursunuz veya çok seversiniz. o da sizi sever ama sizin onu sevdiğiniz gibi değil. sizin gözünüzde her şey çok daha ciddidir, büyüktür, şiddetlidir. sonra onun da size karşı aynı şekilde olduğunu düşünürsünüz, bunun aksini iddia edecek hiçbir şey de yapmaz. en tutkulu şekilde, en şehvetli ateşler içinde terleyerek aşkınızı yaşarsınız ve öğrenirsiniz ki o kişi aslında bir başkasına aşık. bununla savaşmaya çalışırsınız ama olmaz. yollarınızı ayırmak istersiniz ve ayırırsınız da ama aklınızdan hiç çıkmaz. içiniz acır her defasında onu düşündüğünüzde, böylesine büyük bir sevgi ve aşkın niye böyle olduğunu sorgularken. sonra dersiniz ki kendi kendinize "bu kişi için mi üzülüyorum ben? o beni sadece bir seks arkadaşı olarak görüp severken, o benimle aynı duyguları paylaşmazken ben buna mı üzülüyorum?" diye ama fayda etmez. onu düşünmemenizin çaresi değildir bu ve o çareyi de bir türlü bulamazken kalbinizdeki acı giderek daha da büyür ve büyür! tek umudunuz belki yeni birisinin gelip de bu acıyı sonlandırması olur artık ama o kişi de hiçbir zaman gelmeyecek gibidir... sanki yalnızlıkla bir ömür boyu el sıkışıp da antlaşma yapılmış gibidir...
selena gomez'in 2013 yılında yayımlanan stars dance albümünden çıkan 2. teklidir. şarkının sözleri lindy robbins, julia michaels, niles hollowell-dhar, david kuncio ve freddy wexler tarafından yazıldı ve yapımcıları da the cataracs ve david kuncio'dur.
now that i have captured your attention
i wanna steal you for a rhythm intervention
mr. tsa*, i'm ready for inspection
sh-sh-show me how you make a first impression
oh, oh
can we take it nice and slow, slow
break it down and drop it low, low
cause i just wanna party all night in the neon lights 'til you can't let me go
i just wanna feel your body right next to mine
all night long
baby, slow down the song
and when it's coming closer to the end hit "rewind"
all night long
baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
if you want me i'm accepting applications
so long as we can keep this record on rotation
you know i'm good with mouth-to-mouth resuscitation
breathe me in, breathe me out
so amazing
oh, oh
can we take it nice and slow, slow
break it down and drop it low, low
cause i just wanna party all night in the neon lights 'til you can't let me go
i just wanna feel your body right next to mine
all night long
baby, slow down the song
and when it's coming closer to the end hit "rewind"
all night long
baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
breathe me in, breathe me out
the music's got me going
breathe me in, breathe me out
no stoppin til the morning
breathe me in, breathe me out
you know i'm ready for it
for it, for it!
yeah!
breathe me in, breathe me out
the music's got me going
breathe me in, breathe me out
no stoppin til the morning
breathe me in, breathe me out
you know i'm ready for it
for it, for it!
yeah!
(i-it's the cataracs)
i just wanna feel your body right next to mine
all night long
baby, slow down the song
and when it's coming closer to the end hit "rewind"
all night long
baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
oh oh oh oh
yeah, baby, slow down the song
sevdiğim şehirdir. burada hayat kolaydır aslında. gideceğiniz yere en fazla 2 vasıta değiştirmeniz gerekir, o da ender olarak. çoğu yer birbirine yakındır. havası genellikle gri bulutlar ve onlardan dökülen yağmurlarla süslüdür. kızılay herkes için en rahat buluşma noktasıdır, şehrin tam göbeğidir denilebilir. aynı zamanda tüm vasıtaların en son durağıdır ve gidecekleri yere de oradan dağılırlar.
change.org internet sitesi üzerinden gördüğüm ve imzalanmasının büyük bir önem taşıdığını düşündüğüm kampanyadır. siz de bir imza ile destek olursanız bu korkunç vahşetin son bulması için yardımcı olmuş olursunuz.
öğrencisini zorlamayı seven üniversitedir. hazırlığı 1 senede, bölümü 4 senede bitirememenin en normal olduğu üniversitedir. öğrencisini sürekli olarak çalışmaya, araştırma yapıp kendisini geliştirmeye teşvik eden bir üniversitedir. üniversitedir de üniversitedir! hayırlısıyla son dönemleri oynamaktayız kendisiyle... *
zamanında açılmayı deneyip de sonra vazgeçtiğim hadisedir. annem tam bir homofobi kraliçesidir âdeta, babam insanların özel hayatlarıyla zaten ilgilenmez ama kendi oğlunda böyle bir şeyi istemeyenler grubunda. kendileri her şeyi bilip araştıran ve bu konunun tedavi edilebilir olduğuna kanaat getiren kişilerdir. zamanında açılmaya çalışınca bir psikiyatriste gitmeleri için çaba sarf etsem de "biz neyin ne olduğunu biliyoruz." diyerek geri çevirmişlerdir. bir doktordan da bunun hastalık olmadığını duymayı kaldıramayacakları içindi bence... neyse, sonrasında onların gözünde ben "düzeldim" ve şimdi onların gözünde "heteroseksüelim"!*
her neyse, durumdan herhangi bir şikayetim yok şimdilik. belki içten içe biliyorlardır durumu ama bu konuyu tekrardan açmayı düşünmüyorum. bu benim hayatım ve annemle babam artık 50 yaşını geçtiler, gereksiz yere herhangi bir rahatsızlığa mahal vermek istemem; kalp krizi gibi vs. bir de şöyle bir düşüncem var; nasıl ki bir heteroseksüel cinsel kimliğini açıklama ihtiyacı duymuyorsa ben de duymuyorum!
çok farklı bir kafaya girmeye başladım sözlük. yaşanılan her şey gerçekten bir deneyim ve insana bir şeyler katıyor. 27. yaşımın sonlarındayım ve her yeni yaş yaklaşırken yeni kararlar alır ya insan, işte ben de o safhadayım. bu zamana kadar her yeni yaşıma girerken aldığım kararların %95ini uygulamış birisiyim. 28 olurken az ve öz kararlar almaya niyet ettim. az ve gerçekleşecek kararlar, bir tanesini es geçtim diye moral bozukluğuna neden olmayacak ve es geçmeyeceğim kararlar, kararlılığımı devam ettireceğim kararlar. ne çok karar yazdım!*
3 ay bir ilişki için kısa bir süredir diyor çoğu kişi. ben zaman kavramında değilim, ben hissettiklerime bakıyorum. ben için çok yoğun duygularla doluydu bu 3 ay. zaten kolayına birisinden hoşlanabilen ve onu hayatına alabilen birisi değilim, belki de duygularımı yoğun yaşamamın sebebi budur. bilmiyorum, düşünmek de istemiyorum, çünkü yaşadıklarımdan son derece memnunum ve mutluyum. son günlerinde üzülsem bile!
3 hafta oldu ayrılalı ve atlatıyorum, hatta atlattım bile diyebiliriz. çok az demleri kaldı ve onlar da önümüzdeki haftalarda tamamen bitmiş olup güzel bir anı olarak her zaman aklımda ve kalbimde kalacak. bana 3 ay boyunca yaşattığı mutluluk için ona minnettarım ve hep mutlu olup hayatının güzelliklerle dolu olması için dualarımda yer alıyor, almaya da devam edecek.
çok ağladım. ne sulu gözüm ne de sürekli ağlayan birisi ama bu defa çok ağladım. hıçkırıklarım yankılandı gecenin siyahında, ayın ışığında. ağladım, ağladım, ağladım artık ağlamıyorum, sadece biraz üzgünüm. geçmek üzere olan bir üzüntü. hayatımıza insanlar girip çıkıyor, yapacak bir şey yok. hayat arkadaşını bulana kadar, el ele yürüyeceğin kişiyi bulana kadar böyle oluyor ki esas kişi geldiğinde her şey yerli yerine oturmuş olsun ve mutluluk daimî olsun. umarım bu kişiyle çok gecikmeden karşılaşırız ve hızlı olmadan, yavaş olmadan.
doğum günüm için ne hayallerim vardı. ankarada olmak istemedim. doğum günümde yalnız olmazdım, arkadaşlarım var ama burada olmak istemedim; çünkü ilk defa doğum günümde hayatımda birisi olacaktı. biletimi aldım ve doğum günümden birkaç gün önce ailemin yanına gidiyorum. en yakın arkadaşım beni havaalanından alacak ve annemle babama sürpriz yapacağım, gideceğimden haberleri yok!* orada ailemle ve en yakın arkadaşımla, can dostumla çok güzel bir doğum günü geçireceğim. üstelik bu sene doğum günüm doğduğum güne denk geliyor. dönüşüm de olay olacak ayşe hatun önalın olay şarkısında dediği gibi. tamamen yenilenmiş ve iyileşmiş, çok daha iyi olarak geri döneceğim ve kendime odaklanacağım.
tabii ki bu sürede iyileşmeme destek olan ayşe hatun'umu da es geçemem. sağ olsun, var olsun tam da zamanında her şarkısıyla yarama merhem olacak bir albüm* çıkardı.
28 olurken artık insanları daha az kafaya takmaya karar verdim. bunun için çalışacağım. son zamanlarda kendimi çok boşlamıştım, artık kendime daha çok zaman ayıracağım. hayatımı düzene koyacağım ve mutluluğumu her geçen gün artıracağım. ben kendi başıma da mutluyum! hayatıma dahil olan kişi mutluluğuma bonus olur ve mutluluğumu onunla paylaşırım. mutluluğumu aşağı çekecek olan kişiye ve kişilere izin vermem, vermeyeceğim de. mutluluk paylaşmak isteyene kapım sonuna kadar açıktır, böyle bir sevgiliye ise canım fedadır! işimi daha iyi bir duruma getirmek için daha çok çalışacağım. yalnız olduğum sürede işimle aşk yaşarken hayatıma birisi girerse, aşkımı onunla da paylaşacağım.
bu kadar galiba sözlük; az ve öz. öze dal, kendini yükselt!*
saatler sonra gelen dip not: aynı gün akşamüzeri yaptığımız konuşma sonra içimde kendisine dair zerre kırıntı kalmamıştır, yolu açık olsun!
kediler sahipleriyle aynı dili konuşmasa da inanın vücut diliyle size herşeyi anlatabilirler. ancak tabii ki sizin bu dil hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. kedilerin günlük hayatta en kullandıkları hareketler ve anlamları şunlardır;
size karnını gösteriyorsa;
kesinlikle kendini tam bir güven içinde hissetmektedir. size ve ortama olan güveni sonsuzdur. keyfi yerindedir.
fare yürüyüşüne geçmişse;
ortamda tekin olmayan bir şeyler vardır. korku söz konusudur. güvenli bir ortamda değildir.
karanlık yerlere çekiliyorsa;
keyfi yerinde değildir. kuvvetle ihtimal önemli bir hastalık söz konusudur. yorgun ve mutsuzdur. mutlaka gözetim altında tutulmalı, gerekirse veterinere götürülmelidir.
ayağı ile yemeğini kapatmaya çalışıyorsa;
yediği yemek hoşuna gitmiştir. bir parçayı da ilerisi için saklamak ister.
pencereden dışarı bakıp uzun uzun miyavlıyorsa;
yalnızlık canına tak etmiştir. oyun oynamak, sosyalleşmek, arkadaş edinmek istiyordur.
kulaklarını geriye çekmişse;
korkmuş ya da kızmıştır. istenmeyen bir şeyi yaptığının farkına varmıştır ya da bir düşman ile karşı karşıyadır. gelecek tehlikeyi keşfetmeye çalışıyordur.
yere yüzünü yaklaştırıp öksürüyorsa;
muhtemelen yuttuğu kedi tüyleri topak olmuş ve nefes almasını zorlaştırıyordur.
kuyruğunu bacaklarının arasına almışsa;
tehlikeli bir durum ile karşı karşıyadır. korkuyordur. acilen güvenli bir yer aramaktadır.
aniden kakasını yaparsa;
çok korkmuştur. kakasını kaçıracak kadar çok korkmuştur. ileride kakasını bıraktığı bu yerin anısını yine kakasının kokusunu alarak hatırlayacaktır.
hızlı hızlı kuyruğunu sallıyorsa;
yatmış iken kuyruğunu sallıyorsa kızgınlık anlamındadır. oturmuş bir şekilde iken sallıyorsa sinirlerini bozan bir durumla karşı karşıyadır. saldırı öncesinde uyarıda bulunmaktadır.
kuyruğunu bacağınıza sarıyorsa;
mutludur ve sizi görmüş olmaktan memnunluk duymaktadır.
yemek yemiyorsa;
hastalık belirtisidir. veterinere götürülmelidir.
burnu kurumuşsa;
hastalık ya da ateş belirtisidir. veterinere götürülmelidir.
tüyleri diken diken olmuşsa;
kızgındır ve saldırıya geçmek için bedeni tam hazırlık halindedir. kırmızı alarma geçmiştir. olacakları kimse kestiremez.
gözlerini hafif hafif kapatıyorsa;
size selam veriyordur. muhtemelen yatmış vaziyettedir. sakin ve keyiflidir veya biraz yorgun ve keyifisizdir ama sizinle olmaktan mutluluk duymaktadır. iç çekmeye benzer bir ruh hali içindedir.
ağzında bir şey tutarak size gelmişse;
başarılı bir av dönüşündedir ve avını size hediye etmek istemektedir. başarısı için övgü beklemektedir.
uyurken bıyıklarını ve ağzını hareket ettiriyorsa;
rüya görüyordur. tatlı bir kedinin peşinde ya da çimlerde kelebek kovalamaktadır.
tuvaletini yaparken miyavlıyorsa;
canı yanıyordur. kabız olabilir ya da barsak kurtları ile başı derttedir. veterinerin görmesi gerekir.
tostoparlak olarak duruyorsa;
bir şeyler bekliyordur (muhtemelen yiyecek) ve beklemekten yorulmuştur.
oyun oynarken elinizi ısırıyorsa;
dişleri kaşınıyordur ya da dişleri için egzersiz yapması gerekmektedir. kedi oyuncağı istemektedir.
halının üzerine patilerini açarak yan yatmışsa;
sevilmek istiyordur. keyfi yerindedir ve ilgi odağı olmayı beklemektedir.
bir başka kedi ile burun buruna tokalaşıyorsa;
tanışma safhasındadır. muhtemelen dost olma eğilimindedir.
saksı çiçeklerine göz açtırmıyorsa;
kedi otuna ihtiyaç duymaktadır. tüy topaklarını çıkarmak ve ihtiyaç duyduğu vitaminler için sebze yeme zamanı gelmiştir.
tuvaleti yerine başka yerlere tuvaletini yapıyorsa;
tuvaleti ya kirlidir ya da tuvaletinin yerini beğenmemiştir.
mobilyaların kenarına kafasını sürtüyorsa;
keyfi yerindedir. evi ve kafasını sürdüğü mobilyaları sahiplenmiştir. hatta biraz sevilmeye de hazırdır.
evinizin çeşitli yerlerine çiş bırakıyorsa;
egemenlik alanını belirlemektedir. muhtemelen egemenlik haklarını ihlal edebilecek rakipler söz konusudur.
dişi kediniz poposunu yukarı kaldırıyorsa;
çiftleşmek istiyordur.
gözlerini dikip bir şeyleri izliyorsa;
bilgi topluyordur. durumu çözümleyerek bir sonraki aksiyonu için veri derlemektedir.
- aileniz homofobik ise onlara açılamazsınız ve ailenize sürekli iki yüzlü davranıyormuş gibi hissedip kendinizi ruhunuz daralabilir.
- sevgilinizle halka açık yerlerde el ele dolaşamazsınız, canınız çektiğinde onu öpemezsiniz.
- eşcinsel dostu mekanlar haricinde genellikle dört duvar arasına mahkumsunuz.
- ev arkadaşınız lgbt bireylerinden birisi değilse ve homofobikse, sevgilinizle odanızda sevişirken sessiz olmaya dikkat etmeniz gerekir.
- sevgilinizden ayrıldığınız zaman bunu herkese söyleyemezsiniz ve heteroseksüeller kadar da rahat bir şekilde yeni bir sevgili edinmeniz kolay olmayabilir.
malzemeler:
5-6 adet orta boy domates
isteğe göre 2-3 adet yeşilbiber
1 yemek kaşığı margarin
yarım çay bardağı sıvıyağ
2 yemek kaşığı domates salçası
tuz
1 paket burgu makarna
su
yapılışı:
1- domatesleri soyup küp küp doğrayın. kullanacaksanız yeşilbiberleri ince ince kıyın.
2- makarnayı pişireceğiniz tencereye yağı, domatesi, biberi ve tuzu alıp domatesler hafifçe eriyinceye kadar kavurun. salçayı domateslerin üzerine ekleyin ve 1dakika daha kavurun.
3- makarnayı domates sosunun üzerine ekleyin ve 2-3 dakika karıştırarak pişirin.
4- tencereye makarnanın üzerini 1 parmak geçecek kadar sıcak su ilave ederek tencerenin kapağını kapatın.
5- kısık ateşte ara sıra karıştırarak makarna suyunu çekene kadar pişirin.
6- suyunu çeken domatesli makarnayı sade ya da rendelenmiş kaşar peyniriyle servis yapın.
baylar bayanlar, kaydıraktan kayanlar! aralık ayının 3. haftasında sayın patates puresi başketimiz ankara'yı ziyaret edeceklerdir. ayı sözlük'ün sıklaşan ankara zirvelerine kendisi de katılım sağlamak istediğinden ötürü adına bir zirve düzenlensin dedik*! 19 aralık 2015, cumartesi günü, saat 18:30'da sarkaç kafe'de buluşalım ve patates püresi ile tanışıp kaynaşalım diyoruz. gelin diyoruz, siz de çok seveceksiniz diyoruz!*
hem belki bu buluşma ankara için erken bir yılbaşı zirvesi de olur aynı zamanda*. zirvetöre uğramayı unutmayalım lütfen!
tarih: 19 aralık 2015, cumartesi
saat: 18:30
yer: sarkaç kafe