10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi
tahmin ettiğim biçimde sonuçlanmış kurgudur. seçim bahaneydi, tezgahlar şahane! bu benim sandığa son gidişimdir. bunu da buradan kamuoyuna duyurmak isterim. bir daha oy kullanıp salak yerine konmayı, irademin paspas edilmesini, bu iğrenç tezgaha malzeme olmayı istemiyorum.
ayı sözlük
çok güzel zaman geçirdiğim, harika insanlar tanıdığım dost evi. hak ettiği ilgiyi göremedi. özel muhabbetlerin gölgesinde kaldı ve ihmal edildi. hemen herkesin birbirini tanıdığı bu mecrada kurulan dostluklar, yaşanan aşklar benim için çok özel oldu hep. eski yazarların dönmesini ve sözlüğün yeniden bir dost mekanına dönüşmesini özlemle bekliyorum.
moderatör
bir zamanlar zevkle yerine getirdiğim görev. yeni moderatör arkadaşlara başarılar dilerim. hadi şekerler, tutun ucundan sözlüğü eski muhteşem günlerine döndürün.
ankaralı beylerin genellikle aşk yaşamaya uygun olması
nedense bana denk gelmeyen beylerdir. hepsi birbirinden çakal çıktı ya da benim çakallara zaafım vardı.
ali ismail korkmaz
bu gece ali öldürüleli tam bir yıl olacak. her şey bıraktığından daha da kötü, acısı hala çok taze, katilleri hala hak ettikleri cezayı almadılar. ben bu bir yıl içinde hiç aklımdan çıkaramadım ali'yi. annesi ne durumdadır düşünemiyorum. kusura bakma alim, sana rahat uyu bile diyemiyorum. hiçbir şeyi değiştiremedik. üstüne bir de umudumuzu yitirdik. çok üzgünüz!
gelmiş geçmiş en kötü türkçe dizeler
lafı uzatmaya gerek yok, serdar ortaç şarkılarının tümünün sözleri.
ayı sözlük itiraf
uzun zamandır sözlüğe girmediğim için neyi yazdım neyi yazmadım artık karıştırıyorum. bunu daha önce anlattım mı bilmiyorum ama şimdi anlatasım var. iki yıl önce bir pazarcıya az kalsın aşık oluyordum. adamın tezgahından alışveriş yaparken kafamı kaldırdım, göz göze geldik ve öylece donup kaldık. hayır yakışıklı değil, kaslı ve seksi de değil. güneşten kavrulmuş koyu bir ten, cılız saçlar, kavruk bir adam işte. ikimizde de bir heyecan... alamadık gözlerimizi birbirimizden. tövbe estağfurullah! kimseyi işinden, ekonomik durumundan ya da statüsünden dolayı aşağılamam, küçük görmem ama aşk abi bu! bildiğin elin ayağım titredi adamın karşısında. hayır, bir anlık etkilenirsin, arzularsın, yatarsın geçer gider de bu başka. artık hep onun tezgahından alışveriş yapmaya başladım. ama bakamıyorum yüzüne, gözlerine doğrudan. resmen ilan ettim adam aşkımı. üstümden başımdan akıyor. gelse " eeeeeeee hadi ben de senden etkilendim, buyur!" dese söyleyecek sözüm de yok. aylarca pazara gitmedim bir süre. unutayım, unutsun diye. soğudu ara tabi. ama iki hafta önce bir uğradım, ben iyiyim. telaş, heyecan eskisi gibi değil ama onun durumu hâlâ fena!
futurelavirs
çok kaliteli adamdır. kafası net, duruşu net, düşüncesi net... aynı şehirde yaşamıyor oluşumuzsa büyük talihsizliktir.
niran ünsal'ın canlı yayında gay oyuncuyu deşifre etmesi
alttaki yazara soracaklarım var
oldum! deli gibi aşıktım ve zamanla bir uyum yakalarız diye düşündüm ama macera resmen bir tecavüzle bitti. tavsiye etmem, zorlamayın, mutsuz olursunuz.
kendini en çok hangi zamanlarda seksi ve dayanılmaz buluyorsun?
demet akalın
anne olduktan sonra sesi sedası biraz kesildi mi ne? ay hadi inşallah!
tanım: lüzumsuzun önde gideni.
breaking bad
yaratıcılık nedir, iyi oyunculuk nasıl olur, kaybedecek bir şeyi olmayan bir insan neleri göze alabilir, uysal, naif, tırsık bir adam nasıl yırtıcı bir suç makinesine dönüşür, bir izleyici nasıl dizinin içine çekilerek olaylar bizzat yaşatılırın cevabı olan dizidir.
alttaki yazara soracaklarım var
ille başımı dere sokacaksın yani. malum insandır. üç harfli anılır ve %50 tarafından halife ilan edilmiştir. ismi lazım değil, şimdi anarız adını çıkar gelir neme lazım.
hangi film ya da dizi karakteriyle özdeştirirsin kendini?
suriyeli dilenciler
tez zamanda en has vatandaşlarımız olacak savaşzedelerdir. buraya yerleştirilmelerinin bir nedeni ve amacı var ama malum şahıs adamlara hem kapıyı açıp hem de insanları kaderlerine terk etmek gibi bir tiniyetsizliği yaptı. onlarda öğrenecek bu ülkenin insanı olmanın nasıl zor ve sıkıntılı bir iş olduğunu.
ayı sözlük itiraf
sözlüğü çok özledim. bir yıl önce bugünlerde gezi heyecanı vardı, sosyal medya çıldırmıştı ve hepimiz birbirimizi arıyor, istanbul'dan ankara'dan haberler almaya çalışıyorduk. ne güzel günlerdi. sonra çiçek gibi soldu heyecanımız, umudumuz, çabamız. her yerden, her şeyden uzaklaştım. duyduğum keder, öfke içimde patladı. interneti yalnız iş için ve oyun oynamak için kullanır oldum. mutsuz, karamsar ve umutsuzum sözlük. ülkeme baktıkça canım yanıyor ve köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.
sabah ezanı
saba makamında okunan ezandır. müminler için huşu ve huzur nedenidir.
kilise çanı
çocukluğumu anımsatan ses. annem ve babam almanya'da işçiydi, ben de çocukluğumun bir bölümünü almanya'da geçirdim. kilisenin çanı uzaktan uzaktan, böyle bir kuyunun içindem gelir gibi duyulurdu. bize yalnızca gurbette, yabancı bir ülkede olduğumuzu hatırlatır gibi öyle yabancı, öyle soğuk, öyle uzaktı.
8 şubat 2014 taksim sansür eylemi müdahalesi
içinde bulunamadığım için çok üzüldüğüm eyleme yapılan müdahale. fotoğraflardan, videolardan ve gelen haberlerden anladığım kadarıyla tüm sertliği ve vahşetine rağmen eylemcilerin moralini bozamamıştır.
bülent ecevit
örnek bir devlet adamıydı. politik duruşu, çizgisi uzun uzun tartışılabilir belki, ama duruşu, donanımı, kalitesiyle bugün göremediğimiz bir çizgisi, çıtası vardı devlet adamlığı konusunda. şimdi "ananı da al git!" lere kaldık.
internete sansür yasasının kabul edilmesi
gerçekleşmiştir, memlekete millete hayırlı uğurlu olsun. şimdi -varsa eğer- insaflarına kaldı sosyal medya paylaşımları, haber alma olanakları. örgütlenmeden hiç söz etmiyorum bile. atabilecekleri en sert adımlardan birini attılar. biz de alabileceğimiz en sert darbelerden birini aldık.