loranahmes2

Durum: 949 - 0 - 0 - 0 - 24.06.2013 01:18

Puan: 9678 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

ve düşünürüm: belki hiç yaşamadım, ne öğrendin, ne sevdin, ne de inandın... belki de kuyruklu yalanlar mutlu etti bazı bazı... kahrolsun bağzı şeyler!!
  • /
  • 48

sevan nişanyan

anders behring breivik

22 temmuz 2011 norveçte gençlik kampı katliamını gerçekleştiren katil. fakat avrupalı aşırı hristiyan dincileri tarafından kutsandığı biliniyor. yani norveç devleti onu katil ilan etti ama birilerince savunuluyor. bir diğer ilginç şeyse norveç devleti ceza hukukunda 20 bilmem kaç küsür yıl dışında bir ağır ceza olmaması dolayısıyla adamın yırtması.

bu noktada iki husus irdelenebilir:
(bkz: katili savunmak)
(bkz: katli savunmak)

ve bir cila:
(bkz: demokrasilerin sonu yozlaşmaktır)

katli savunmak

her canlının yaşamaya hakkı olduğu muhakkktır. sonu yozlaşmaya doğru giden demokrasilerde elden geldiğince bu düsturdan hareketle idam cezasını kaldırırlar. neticede gelinen nokta anders behring breivik adlı caninin, öldürdüğü seksen küsür insana rağmen yirmi yıl kadar cezalandırılmasıdır. idam edilse miydi? çok karışık bir mevzu. yirmi yıl bir insanı terbiye edebilir ancak seksen küsür insanın ruhunu şad eder mi bilinmez.

tabi asıl can yakıcı olan, geniş halk kitlelerinin sükunetiyle beslenen cinayetlerdir. suskunluğa gömülmek, elini havaya kaldırıp öldürün onları diyenlerle aynı safa girilmesine sebep olur ki bu ahlaksızlıktır. bir diğer ahlaksızlık duymazlıktan gelmektir. ve sonuçta cehaleti suskunlukla artırmaktır. mazlumun katline ses çıkarmamaktır. mazlumu hiçe saymak ve günü kurtarma basitliğine düşmektir. kısacası katille ortak olmaktır. cehaleti kabullenerek katil olmaktır.

işte bu cepheden katli savunmak en iğrenç şeydir. en ahlaksız, en onulmaz yaraları açan bir harekettir ki bizler, yalnızca türkiyeliler, kim bilir hangi suskunluğumuzla kaç masumun canına kıydık.

katili savunmak

vatan millet sakarya

milliyetçi güruhun klişe sayılabilecek hususiyetlerindendir.

başlığın bugünün popüler sayılabilecek başlığı olan abdullah öcalan ile organik bir bağı var. ayı sözlük yazarlarının bildiğini kimden saklayacağım ki?!

pkk nin marksist ideolojiden çıkıp devletle flörtleşerek amerika ve diğer dış mihraklardan zamanla silah ve para yardımı aldığını, kurulduğu günden bugüne değin ulaşmak istediği yegane hedeflerinin değişim çizgisinden anlamak mümkün: tam bağımsız sosyalist büyük kürdistan, bağımsız kürdistan, fedaral türkiyenin bir parçası olarak kürdistan, demokratik özerkliğin olduğu türkiyede kürdistan vs. arada tabi değişik ani çıkışlar, atarlanmalar da yok değil ama dikkat edilirse hedef daima küçülmüştür. nedeni üzerine çok güzel tartışmalar yapılabilir. kısaca taşeronlaşmadır bunun adı ama asıl konuyu kaçırmayalım. tek başına kaldığı devirlerde de desteğini kürt halkından almıştır. resmi anlamda olmasa da alenen bir bağı olan bdp’nin kitlesinden anlamak mümkündür. peki hangi nedenle kürt halkı pkk ye yardım etmiştir.

bariz: tc nin inkar ve asimilasyon politikası yüzünden. en büyüğü dersim olmak üzere gerçekleştirdiği bir ton katliam yüzünden. hizbullah örgütü, kontrgerillalar, aydınlarının suikaste uğratılması vs. bir turgut özal vardı bunu halledebilecek. amerika izin vermedi.

niye versin? kemalistler 1923ten başlayan bir tarihle yetinse bile türklerin gurur duyulacak bir tarihi var. adamlar üç kıtada at koşturmuş. kaç millet bunu yaptı? bir romalı, bir iskender(yunan mıdır, makedon mudur siz karar verin) ve osmanlı. askerlik konusunda, her ne kadar her türk asker doğar saçmalığına karşı çıksak da bir doğuştan kabiliyetleri var. yapıyor adamlar. amerika bundan mı korktu?

evet ama eksik, bir de müslüman kimliği var adamların. gelgelelim muasır medeniyetin her yönünde olduğu gibi sosyal devlet anlayışında da laiklik cephesinde de her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırdılar. müslümanlar küstürüldü, kürtler susturuldu ve yok edildi/edilmek istendi, aleviler yakıldı, ermeniler, rumlar sürüldü… ve emperyalizmin en büyük kozu: bir cumhuriyet ama yara bere içinde, her bir yanı yamalı, kan akıyor. kapitalist sistemi için at koşturacağı ortadoğuda bir kale bile kalmadı. bir isim hariç tabi: iran. tukaka derler ama kapıdan sokmuyorlar amerikayı, dilleri yandı bir kere. neyse konumuza dönersek, ümmetin milliyetçiliğe döndüğü ama doğum sancısının bitmediği gibi anne karnında havasızlıktan boğulduğu bir gerçek. acı ve kaçınılmaz sonu. akp muhafazakar çizgisiyle ilk darbeyi kemalizme vurdu. devletin kürtleri katlettiğini, kemalizmi zayıflatacağını bildiği için belgelerle kanıtladı, devletin vesikalarıyla. pkk’nin katil olduğu malumdu, ama bir katil daha vardı? mit’in pkk ye para yardımı bile yaptığı belgelenmişken bu gerçekten kaçmak olmazdı. ha zaten umurlarında değildir zira istedikleri ikinci bir cumhuriyet.

şimdi ortada bir yanlışlar silsilesi, emperyalizmin alkışladığı bir deney sahası(tc, ortadoğu) olduğu malumken, çarşaf çarşaf bop-büyük ortadoğu projesi’nden herkes haberdarken, asırlarca koyun koyuna yatmış olan iki halkın(ki chpli malum vekile inat iki eşit millet/ulusun) boğaz boğaza girmesi an meselesiyken hala ucuz vatan millet sakarya edebiyatı yapmak cahillik değil midir? abdullah öcalanın masum olmadığı/katil olduğu doğru olabilir ama o tek başına var olmadı, yaratıldı. abd, tc vs. bunu ve kronoloji ile sebep-sonuç ilişkisini göz ardı edip abdullah öcalan orospu çocuğudur, ayı sözlükteki terörist yandaşı orospu çocukları vs o kadar ucuz ve saçma ki insanlar hala mı kör dedirtiyor.

kör müsünüz, görmüyor musunuz? yarın birbirimizi öldüreceğiz, haddi yok bunun, birbirimizi yok edeceğiz. koca memleket tarumar edilip yabancı postallar altında ezilecek, parçalanacak. madem bir şey yazıyorsunuz adam gibi yazın. abdullah öcalana küfür etmeniz sikimde değil. en az fb’li gs’li olmanız kadar umrumda. fakat neyden bahsettiğiniz bilin. biliyorsan konuş alim sansınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar. ha yok gerçi, konuşmak da değil ki basıyor küfrü.

beyniyle testisi yer değiştirenlerdenseniz allah yardımcınız olsun. fakat edepsizliğin yeri burası değil.

edepsizliğin yeri burasıysa allah rahmet eylesin ayı sözlük’e.

apolitik fasist

dağ türkü yazar. helal olsun. aslanım yürü bea! yunanı da denize döker, bijî erdoğan deriz. sanki entrylerinde dikkat ironi vardır diye ikaz tabelası koysaymış. insanüstü bir yeteneğini kaçırmak olmaz. ne diyelim, elin boş durmasın. bu arada yine demeden olmaz, her kürt pkkli değildir. ahanda canlı örneği. bunu kanıtlamak için de giriyor entrylerini çocuk.

(bkz: kürtlerin kendini temize çıkarma sorunsalı)

abdullah öcalan

hala bebek katili olarak görülen zat. uyanın devlet sizi kandırdı. kandırıldınız. eşek yerine kondunuz. neye karşı olmanız gerektiğine siz karar verin. varsa bir katillik durumu apo yalnızca talimat verdi. asıl iş pkk de değil. o icra etti. bu ikisi yönetildi. hala fert üzerinden yürüyüp asıl görüntüyü kaçırıyorsunuz. peki pkk katil mi? çivi çiviyi söker. devlet katletti. ve kendi katilini yaratan ortam hazırladı. ve devlet onları besledi.

vatan hainiymiş. zaten bu vatan sizin babanızın tapulu malı. saygılar.

robbie rogers

başına gelecekleri biliyor olsa gerek ki futbolu da bıraktığını beyan etmiştir.

vedat milor

yemek yiyişini hiç ama hiç beğenmediğim gibi midemi bulandırır. şapırdata şapırdata yer. şarabı koklar da hüüp de diye içer. gurmelik miymiş bu yaptığı? bilemedim.

cehenneme övgü

idris-i bitlisi

ajan, muhbir, kraldan kralcı vs.

gaylerin çocuk sahibi olma arzusu

kalbimin en güzel yerinde sessizce oturan bir arzudur. bir kız ve bir erkek çocuğum olsun çok isterim. ve bir gün bunun için evlat edinilebilen bir ülkeye vatandaş gitmek dahil bir çok ek planım var.

osbir

ses büzüşmesine uğramış kelime. muhtemelen:
otuz bir ) otzbir ) otsbir ) otsbir ) ossbir ) osbir değişim çizgisinde yol almıştır.

doktor

tabip eşanlamlısını sevdiğim meslek ismi. hekim de hoş durur. ama doktor çok çirkin.

evrim teorisi

bugün geldiği durum, c. darwin'in teorisinden oldukça farklı imiş. ama küfrü c.darwin yiyor. bu da feleğin bir cilvesi.

bollywood

işlerinin ne zaman türkiye sinemalarına gireceğini merak ettiğim hint sinema endüstrisi.

aamir khan

trendy dergisi bir posterini vermiş. fotoğrafı öyle çirkin ki yani ben ki kendisine tapıyorum, midem bulandı, göynüm bunaldı. resmen poster vermiş olmak için vermişler. buruş buruş bir surat. bir de o fotoğrafı gören aamir'i hintli sanmaz. iskandinavyalı yaşlı pörsümüş biri sanır. halbuki ne tatlı ve tapılası bir insandır o.
bir de go girl dergisi de mart ayında mı ne verecekmiş poster. ne zaman başladı bollywoodun dergilerle posterlenmesi işi hayret ettim. şaşırdım. bayağı hem de. tuhaf.

not: buna rağmen yarın gidip alasım yok değil hani.

kaynak ve poster çirkinliği:
http://www.bollywood.tc/showthread.php?t...

amy winehouse

puding tenceresinin dibini parmaklamak

az önce yaptığım ve muhteşem haz veren faaliyet. hele kakaoluysa daha müthiş oluyor.

tutunamayanlar

selim ışık ile turgut özben ne zaman öpüşecek gibi bir fikre kapılmıştım. hayal meyal böyle bir atmosfer vardı. ve olmadı. ve tutunamayanlar türk edebiyatının modern adıdır.
  • /
  • 48
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 949

bir ülkeden bir iç ülkeye

yılmaz erdoğan'ın sevebilme ihtimali adlı(?) şiirnde geçer. bir ülke: türkiye, iç ülke: kürdistan kodlamasını sıradan biri de anlayabilir.

yüksek lisans

master falan deyince bir şeye benzediği sanılıyor ama aynı tas aynı hamam. lisans eğitimi ne ki yükseğinden ne bekliyorsun. ha sosyal bilimlerde böyle. möendismiş, hukukmuş, tıpmış bilemem.

bakir erkek

yozlaşmaya giden en kestirme yolun cinsellikten geçtiğini kavramış olması muhtemel erkektir.

aşk, sevgi, kıymet ve hürmet gibi insanın ruhuyla alakalı bir takım erdemlerin cinsel perhizle arttığı hakikatini de biliyor olabilir. meyvesi geçici bir haz olan cinselliğin ancak sevilen biriyle kalıcı olduğu fikrinden hareketle bu mahremini oburluk, zenginlik, alışveriş manyaklığı gibi kapitalist devrin bir neticesi olan 'başıboş' * cinsellik anlayışından uzak tutmayı müstakbel 'iyi insan' profilinin vazgeçilmezi kabul etmiştir.

peki, bu devirde ne zaman doğru kişi bulunacak da kalıcı olacağı tahmin edilen cinsellik yaşanacak? öyle zor bir soru ki insanın yanılması işten bile değil.

yanılmaktan korkup devamlı çekinmek ise faydasız bir hareket olur. "seni seviyorum" demenin bile aşkı yıprattığı ön yargısıyla sarhoş olan yeni insanın *tahriki rahat bırakmayacağından, korkunun ecele de fayda etmediğini fark edecektir. en önemli devre ise bundan sonradır. iş bittiğinde, maddi hazzın insanı soyarak çıplak ve bencil bir insana çevirdiğini; asıl bakirliğin, bedenî olanda değil de ruhî olanda saklandığını keşfetmesi en büyük bilgisi ve erdemi olacaktır. ve en büyük üzüntüsü... bazen dayanılmaz, kalıcı bir eziyet, endişe ve dehşetengiz bir ürkme hali. fakat her halükarda uçkuruna düşkün, beyniyle testisleri yer değiştirmiş insandan daha onurlu. peki onur?

neyzen tevfik

günümüde daha ziyade taşlamalarıyla tanınan oldukça yaratıcı bir şair. ayı sözlükte yazılan bu şiir doğru olmayabilir. sitedeki bu şiirin içeriği küçükler için uygun olmayabilir.

yürü be ehli deve endamını göreyim
sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim
mecnun gibi topmuyum bir am için öleyim
mecnunuda sikeyim leylayıda sikeyim
bana yar olmayan karının izzetini itibarını sikeyim
yansın karıların alayı su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim
düşmüşüz bir orospunun belasına
koymadık diye ta amının ortasına
kader böyle yazmış hatırasına
ben böyle hatıranın hikayesini sikeyim
kerem dağları deler bir amcık uğruna
aslı gitsinde ona buna vurdura
bir karı için değermi hiç bütün bunlara
her taraf amcık dolu mala iyi vurana
fuzuli am peşine düştün gurbete
am serindir, am derindir, şifa verir millete
ye kebabı, iç şarabı, vur karpuz göte
bu gidişle yarrağımı gidersin cennete

hayal kırıklığı

eşcinsellerin sevgi kulvarında alışkanlık haline getirdiği olumsuz bir "davranış".

eşcinsellerin aslında demek istedikleri

-orayı biliyorum. güzeldir.

aslında demek istedikleri ya da içlerinden geçen tahkiye tam olarak tutunamayanların 43. sayfasına denk gelen dördüncü bölümünde yer almıştır. mukaddes muharrir adeta bir geyin on saniyelik hayatıni hülasa etmiştir. saygıyla anıp iktibas ediyorum:

turgut’un oturduğu apartman, büyük şehrin kuzey doğusunda, enlemi kırk bir derece sıfır sıfır dakika kuzey ve kırk bir derece sıfır sıfır dakika bir saniye kuzeyle boylamı yirmi dokuz derece on iki dakika doğu ve yirmi dokuz derece on iki dakika bir saniye doğu olan noktalar arasında sıkışan bir arsa üzerine kurulmuştu. apartmanın dünya üzerindeki bu konumunu anlayabilmek için biraz astronomi bilmek gerekiyordu. oysa, turgut’un arkadaşlarının karıları, bu bilgiden yoksun oldukları halde, apartmanı 'elleriyle koymuş’ gibi buluyorlardı. selim ise -bilimsel tanımları uygulamakta her zaman güçlük çektiği için- yarım saat oralarda dolaşıp durmuştu ilk geldiği gün. bina, enlem ve boylam noktaları arasına sıkıştığı gibi, daha yüksek birçok apartmanın arasında ezilmişti. bu nedenle, kuzey rüzgârlarına kapalıydı ve güneyindeki apartmana bitişik tavan, yağmurda biraz akıyordu. insanın kendi evi olmadıkça, bunlara katlanmak gerekiyordu. çocukların odasının penceresinden bakılınca -biraz da sola, dışarı sarkmak şartıyla- karşıdaki iki apartmanın çatı katları arasındaki küçük boşluktan, önce bir iki servi ağacı ve daha uzakta soluk mavi renkli bir çizgiden ibaret olan deniz görünüyordu.

(bkz: oğuz atayı içmek istiyorum)

samatya

istanbul'un fatih ilçesine bağlı bir semt. yakın zamanda önemli oranda ermeni ve rum nüfusuna sahip bir semtti. son dönemlerde öldürülen yaşlı ermeni kadınlarla adı duyulmuştu. *

hastane

bürokratik aşamaları insana kan kusturan kurumlar. özeli ayrı dert devleti ayrı. refakatçi olarak yanında bulunduğunuz 'hasta' arkadaşınızla oradan kaçarcasına çıktığınızda ne olursa olsun hastalık illetinden kurtulamayacağınızı çok iyi bilirsiniz.

ancak sadece bu değildir. irdelenmesi zaruri bir mevzu olarak:

(bkz: darüşşifa olarak hastane)

begüm

timurun soyundan gelen hatunların kullandığı ünvan.

türklerde ve türk-moğol devletlerinde kast sistemi yoktur ancak herkesten farklı olarak bir hanedan vardır. ve hanedana en çok destek çıkanlar. hanedan devleti yöneten aileye deniyor ve türklerde bu kişiye han deniyor. ve han'ın karısına da hanım deniyor. timur imparatorluğu denilen zaman diliminde durum kast sistemini anımsatacak denli karışık. timur bir beydir. her ne kadar han'ı avucunun içinde oynatsa, devleti ve dünyayı kendi istediği gibi yönetse de han değildir. neden mi? çünkü han, kan bağını gerektiren bir şey olup cengiz han'ın kanından olanlarca kullanılabilen bir ünvandır. timur ise halktan bir çocuk. nasıl kullansın? onun asıl ünvanı beg'dir. ve eşinin ismi de begüm. hanım, begüm. han ve hanım'ın kan bağıyla süregeldiği bir dönemden sonra, yani timur'dan sonra beg ve begüm de kan bağını anlatır olmuştur. timurun kanından olanlar sadece beg ve begüm olabilmiştir. öyle ki ben beg'im ben begüm'üm dediğin zaman senin şecereni çıkartabiliyor adamlar.

malumunuz, timurla yıldırım bayezıt 'han' savaşmışlardır. birbirlerine küfür dolu mektuplar göndermişlerdir. yıldırım mektuplarının altına han imzasını attırınca timur küplere binermiş; lan oluuumm sennn cengiz hanının soyundan gelmiyonki söğütlü vatandaş diye. tabi yıldırım bunu bilmiyor ve sallamıyor. han ünvanını kullanıyor. artık buna mı sinirlenmiş ne timur sen saldır yıldırıma. darmaduman et adamcağızı. tabi bir koltuğa iki karpuz sığmaz.

andımız

varlığımı türk varlığına armağan etmemek için okullardaki mukaddes sabah ayinine geç gitmişimdir. tek ayak üstünde bahçe kapısında bekletilmedim mi? evet. çok da fifi. muhteşem eğitim sisteminden kurtulup da hayal kurabilmek için güzel bir zaman aralığını teşkil ediyordu.

göğüs kaslarını oynatan erkek iticiliği

bir de bunların gel bi ellesene diyen türü vardır ki düşman başına. ego tavan. gel elle bir daha göremezsin. bir yerlerini yırtsan sen yapamazsın tadında sözler ve bakışlar. kasları dökülesice. **