marvelous

Durum: 410 - 0 - 0 - 0 - 12.01.2017 15:36

Puan: 6840 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Cunning is fundamental.
  • /
  • 21

ötekileştirme yaptığı halde ötekileştirmediğini iddia eden ötekileştirilmiş kişi

oyun müziği dinleyerek depresyon acısını dindirmek

konu video game soundtrackleri olunca benim için bundan ötesi yoktur. nostaljinin dışında çok şey hissettiriyor bana nedense:

fantaya sarı kola diyen insan modeli

"kadayıf da var veriyim yersin?" diyen, bitmek bilmez sorularıyla sizi darladıkça darlayan uzaktan akraba modelidir ayrıca. * * * * *

gal gadot

batman v superman filminin boss fight sahnesinde wonder woman ile epey sükse yaratmış ve dikkat çekmiş oyuncu kişisidir. * gelecek dc filmleriyle de adından epey söz ettireceği kesin gibi.

başlıkları alt alta okumak

-nez
-adam gibi adam *

-30 yaş üstü olunca
-başkaları adına utanmak *

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

rihanna - sledgehammer

klibiyle, sound'uyla, rihanna'nın kameraya attığı saydodelik bakışlarıyla bağımlılık yaptı resmen.

odtü vs boğaziçi

odtü vs boğaziçi demişsin ama orada koç'u görünce direkt aklım oraya gitti. * nedense koç'un türkiye'nin diğer üniversitelerinden daha farklı bir havası olduğunu düşünürüm, en basitinden sitesine girdiğinizde dahi o farklılığı hissediyorsunuz. ayriyetten yüksek lisans için de koç'u istediğim için bu seçenekler arasından benim tercihim orası olurdu ama senin için bu bölümlerde okuyan insanların fikirleri daha etkili olacaktır.

20 temmuz 2016 tüm ülkede ohal ilan edilmesi

tıpkı 1980-83 döneminde olduğu gibi "kanun hükmünde kararnameler" yani khk'lar ile adından söz ettirecek bir dönem olacaktır diye tahmin ediyorum. bilmeyenler için khk'lar, meclis'in kararı ve onayı ile, bakanlar kurulu tarafından çıkarılır. bir diğer ifadeyle artık gidişata göre bir kanun çıkarılacak, bu kararnameler ile yapılacak eylem ve alınacak kararların süresi epey kısaltılacaktır. bana göre başkanlık sisteminin bir provası gibi gözüküyor çünkü alınacak kararlar hızla uygulanacaktır. zaten şu anki iktidarın başkanlık sistemi için en büyük gerekçelerinden biri de kararların hızlı alınıp uygulanması gerekliliğiydi. bu süreç içerisinde bunlar denenecektir. artık nasıl bir dönem yaşarız orası belirsiz tabii. umarım herkes için en hayırlısı olur da daha büyük sıkıntılar yaşamayız ülkenin aklı selim bireyleri olarak.

batman: a telltale games series

ilk oyun içi videosu da yayınlandı. şu an beklentimin üstünde gibi duruyor ama umarım bol aksiyonlu bir oyun olur:

üniversite

günümüzde dekanların tasfiyesi ve barış için akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlere başlatılan yök destekli cadı avıyla birlikte üniversiteler eski saygınlıklarını yitirmişler, sadece biat eden ve fişleyen kurumlara dönüşmüşlerdir. halbuki üniversitenin amacı özgür ve bilimsel çalışma yapabilmektir. şu an ise sadece mesleki anlamda diploma verebilen, fakat bu diplomanın her an devlet tarafından iptal de edilebildiği bir noktaya gelmişlerdir. o yüzden türkiye'de saygın olarak kalan bir kaç iyi okul da dahil, neredeyse hiç birinin bir önemi kalmamıştır. okulu bitirmeme bir sene kalmış olmasaydı şu an daha farklı hayaller kuruyor olabilirdim ancak bu ülke şartlarının sizi ne noktaya getireceğini ön görmek oldukça zor zaten.

işin özü, bu ülkede azıcık saygınlığı kalmış olan akademi de bitmiştir, selası da bir avuç boyun eğmeyen akademisyen ve öğrenci tarafından okunmaktadır.

doktoru dişine büyü yaptı diye şikayet eden hasta

don't let me down

her ne kadar ağır-orta tempo arası bir billboard listesi şarkısı gibi gözükse de benim için son dönemin en başarılı şarkıları arasındadır.

sözleri çarpar, üzebilir. daya'nın vurucu ses tonu ise kafanızı başka yerlere götürür. *

batman: a telltale games series

muhtemelen yine oyun içinde verdiğimiz kararların oyunun sonunu pek etkilemeyeceği, etkilese bile birbirine benzer birkaç alternatif sona sahip olabileceği bir oyun olacaktır. telltale bu anlamda oyun dünyasında bir çığır açtı ancak diğer telltale oyunlarını da oynayınca bu kararların bir süre sonra kısır döngüye girdiğini ve oynayanın salak yerine konduğunu hissediyorsunuz. batman ve opsiyonel cevap konsepti ilginç olacaktır elbet ancak yine de walking dead'in 3. sezon haberi beni daha çok heyecanlandırmıştır. *

madam marika

homofobik eşcinsel. bir zamanlar laf attığı ve ayyaşlar diyerek hakaret ettiği seküler kesim insanları tarafından bugün işini yapabiliyor. her ne kadar yine bu kesim tarafından öğretmenlikten atıldığını söylese de en azından öldürülmedi. yarın bir gün o çok sevdiği akp'liler tarafından bir barda şiddete uğrarsa durumun ciddiyetini fark eder, kaldı ki hiçbir lgbti de her ne kadar karşıt fikirde de olsa bir diğer lgbti'nin şiddete uğramasını istemez, veya tasvif etmez.

gay değilim normalim

bu cevabı bir defasında lisede sınıf ortasında soran bir sınıf arkadaşıma vermiştim, çünkü öylesi gerekiyordu. insanlar bir an size bakıp ağzınızdan çıkacak lafı beklerken kendinizi olası bir dedikodu sarmalına atmadan önce yapacaklarınızı düşünürsünüz. evet, şimdiki aklım olsa çok daha farklı davranır ve farklı cevap verirdim ancak toplum normlarının sizi nasıl yönlendirdiğine her zaman emin olamayabilirsiniz. bir keresinde de üniversitede hocamız "peki normal dediğimiz kim, ne? belki de eşcinseller normal, biz anormaliz?" demişti. o an da lisede sınıfın ortasında "normalim" dediğim anı düşünmüştüm. sahiden normal, anormal ne? kime göre, neye göre? bakıldığında hayvanlar yani doğanın "ön kabulsüz" varlıkları bu durumu kendi yaşam zincirlerinin olağan bir davranışı olarak kabul ederken, heteroseksüel ve bir takım cinsel kimliklere sahip ancak gender normlarına batmış insanların bu duruma aşırı tepkiler verip ötekileştirmeleri aslında onları anormal yapmaktadır. evet, bizler ekosistem içerisinde ön kabulsüz hayvan dostlarımız tarafından bir sıkıntı yaşamıyoruz ancak zihinleri kendi kurdukları sisteme göre şekillenmiş iki ayaklı sözde "zeki" hayvanlar tarafından bulanmışlar tarafından dışlanıyoruz. evet sonucu "doğa merkezli" bir yaşam felsefesine bağlayacağım aklıma gelmezdi ancak düşündüğümüzde durum böyle. normların kimlere göre şekillendiğini görmemiz açısından önemli.

ingiltere'nin avrupa birliği'nden çıkması

avrupa'dan çıkmak değildir öncelikle, kaldı ki bu kadar iç içe geçmiş bir dünyada sınırlarınızı ve gözlerinizi sonsuza dek kapatamazsınız. halbuki pek görünmese bile birleşik krallık'ta %49 civarında avrupa ve dolayısıyla dünya ile bütünleşilmesi gerektiğini düşünen bir kitle vardır. nasıl ki %48-49 küsürlük sağcı akp kitlesini türkiye olarak görmek yanlışsa, burada da %51 ayrılıkçı kitleyi birleşik krallık'ın sahibi olarak görmek yanlıştır. bu nedenle bu tür plebisitlerin tehlikeli olduğunu düşünürüm.

ab politikalarının doğruluğu, yanlışlığı tartışılır ancak dünyanın bu denli muhafazakar bir eğilime girdiği dönemlerde acil alınmış yanlış bir karardır bana göre. buna özenen sağcı milliyetci kitleler de diğer ab ülkelerinde de ayrılıkçı sesler çıkaracaklar, hatta trump'ın elini bile güçlendirecek bir etki yapacaktır diye düşünüyorum. türkiye'nin de ab sürecininin büyük oranda bittiğini veya askıya alındığını söylemeye gerek yok sanırım.

2016 ekim abd seçimleri ve 2017 dünyanın gidişatı açısından kritik yıllar olacaktır. halklar ve hükümetler bu anlamda ayrılıkcı-kapalı post ulusal yönetimleri mi yoksa dünya vatandaşlığını mı seçecekler hep birlikte göreceğiz.

çok inanıp az okuyan insan

birey değildir, kitlenin bir parçasıdır sadece. tebaadır, cemaattir. birey olmak bunun çok daha üstünde bir bilgi birikimi ve empati yeteneği gerektirir.

makatından salatalık parçası çıkan imam

güldüm. gizli eşcinsellik böyle bir şey işte. bilinen eşcinsel-biseksüel-transeksüel oranı %10-12 seviyelerinde ancak bu tür olaylar aslında bu oranın daha da yüksek olduğunu kanıtlar nitelikte.

akp li gay

geçen nickini ilk kez görünce bi gülme geldi bana. hayır, mhp'li veya chp'li, hatta hdp'li gay olsa dahi gülerdim.

oldukça dikkat çekici bi nick aslında, bu yönüyle takdir edilesi. iyi güldürdün asdfsds

ikinci taksim gezi parkı direnişi

anlık heyecan ve duygu birikimlerinin dürtüsüyle harekete geçmek, ilerisi için ciddi hezeyan ve can kayıpları oluşturabilir diye düşünüyorum açıkçası. o nedenle durumu geniş bir perspektiften okuyup yorumlamakta fayda var. *

2013'teki direniş tamamen kendiliğinden ortaya çıkmış, birilerinin lafları veya tahrikleri ile oluşmamıştı; bu önemli. hatta erdoğan'ın 2013'teki topcu kışlası kararının bu denli bir direniş dalgası yaratabileceği üst akılların ucundan dahi geçmiyordu, polis de epey deneyimsizdi. fakat geçen 3 senede türkiye'nin sokak-eylem pratikleri de, siyaset pratikleri de neredeyse evrim geçirdi. gezi'nin sonuçları ana akım medya tarafından çarptırıldı, halka yeni bir günah keçisi yaratıldı ve bunun sonucunda erdoğan halk desteğiyle c.başkanı oldu. bugünkü duruma bakacak olursak o günkünden çok daha farklı ve karmaşık bir durum var: erdoğan ve bazı akp'liler reza zarrab soruşturmasına dahil edildi, erdoğan uluslararası alanda epey yalnızlaştırıldı ve terörün etkisiyle turizm+ekonomi korkunç bir krize girmek üzere (fed'in faiz arttırımları da buna dahil). sonuç olarak hızla artan gericiliğin de etkisiyle meşruiyetini kaybetmeye başlayan siyasal iktidar erkleri, gündem değiştirerek bir iç savaş çıkarma ve günah keçisi yaratma derdindeler. bu kutuplaşmayı bu anlamda iyi okumak gerek. o yüzden ikinci bir gezi dalgası evet gerekli ancak şu an değil. devlet eliyle yaratılacak bir provokasyon ancak onu yaratanların işine yarayacaktır, tıpkı 80 darbesi öncesi sokak çatışmaları gibi. hatta sükunet ve sağduyu oluşursa ikinci bir geziye gerek bile kalmadan bu siyasi iktidarın çözülüşünü ve seküler-bilimsel ve çok çeşitli bir yönetim modelinin yaratılışını hep birlikte görebiliriz.
  • /
  • 21
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 410

lykke li

eurovision takip etmeyen gay

dünyanın en büyük ve eğlenceli gay organizasyonundan bihaber olan eşcinseldir. muhtemelen yarışmayı da sıradan ve demode buluyordur. tuhaf kafalar. aynı şekilde drag şovları, gay prideları, life ball etkinliklerini de ya bilmiyor ya gereksiz buluyolardır. mesela conchita için "ne gerek var ki sakala filan" derler.

ayrıca türkiye yok diye izlememek neyin kafası yahu? bildiğin eşcinsel etkinliği bu. milli gurur kabartmak nedir ayrıca allasen...

iskenderiye kütüphanesi

bu kütüphanenin başına gelenin bir benzeri de alamut kalesi için gerçekleşmiş. tıpkı buradaki gibi orada da tarihi değiştirebilecek düzeyde el yazması eserlerin olduğu rivayetleri var. hatta bilenleriniz vardır; kaleyi timur önderliğindeki türk orduları yıkmıştır. bu hareketle iran haşhaşileri sert bir darbe alarak eski güçlerine kavuşamamışlardır, hatta gerileyerek yok olmuş da diyebilirsiniz fakat haşhaşilerin yani suikastçilerin günümüzde de varlığını sürdürdüklerini düşünüyorum. (bunu sadece bir iktidar mücadelesi olarak mı yoksa sünni inancının şii "kültürüne" olan saldırısı olarak mı görmeliyiz o konuda emin değilim.)

yine benzer rivayetler iskenderiye kütüphanesi'nin yıkımı için söz konusudur. fakat bu sefer yükselen semavi dinlerin müritlerinin deli cesareti, antik dönem gelişmiş mısır medeniyetine karşı önemli üstünlük kazanarak yıkılmasını sağlamıştır. kütüphanenin ard arda müslüman ve hristiyan ordularının hışımına uğradığı söylenmektedir. üzücü olan durum bence budur. "dark age" dediğimiz dönemlere girişin göstergelerinden. hatta bu karanlık çağ öylesine uzun sürmüştür ki neredeyse rönesans'a kadar aydınlıkçı pek fikir geliştirilememiş, pek yazma eser yazılamamış ve az çok bir şeyler yapmak isteyen düşünür ve bilim adamları da yine bu ilahi din kurumları tarafından elimine edilmiştir.

tarihte kelebek etkisi dediğimiz şeyin etkisinin olduğuna inanıyorum biraz. ha, tek neden tabii ki bu değildir fakat tarihi değiştiren çoğu şey bu yazma eser kütüphaneleri ve derme çatma bilim evleri-rasathanelerde ortaya çıkmıştır. siz uygulama alanlarını yağmalar ve yok ederseniz sonra neden bu durumdayız deme hakkınız kalmaz. bugün mısır'ın hali bu kadar kötüyse bunda zamanında sahip oldukları eşsiz medeni kültürü yok etmelerinin önemli nedeni olduğunu düşünmekteyim.

akp li gay

geçen nickini ilk kez görünce bi gülme geldi bana. hayır, mhp'li veya chp'li, hatta hdp'li gay olsa dahi gülerdim.

oldukça dikkat çekici bi nick aslında, bu yönüyle takdir edilesi. iyi güldürdün asdfsds

recep tayyip erdoğan'ın götünün kılıyım

"ak partiliyiz, ak partili. hulooooğğğ" diye bağıran hemcinsinin kankasıdır muhtemelen. geceleri ayran içip, idollerini * izleyerek orgazm olmaları da muhtemel.

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



ali ismail korkmaz

uzun zamandır bir insan için bu kadar içim yanmamıştı. belki yaşıtım diye kendimi onun yerine koydum, belki kendimi veya onun yerinde olabilecek bir arkadaşımı düşündüm. yaşıtlarımla yaptığım muhabbetler aklıma geldi belki. benim yaşadığım veya çoğu yaşıtımın yaşadığı gelecek kaygısını o da yaşıyordu. geçen yıl benimle aynı vakitlerde üniversite hayalleri kuruyordu belki, ya da sahip olacağı meslek sonrasında gelecek hayalleri vardı. ve ben ilk defa kardeşim gibi gördüğüm bu insan için ağladım...

yazıklar olsun böyle ülkeye, böyle hükümete, böyle adalete...

pasif eşcinsellerden soğuma sebepleri

tamam, pasiflerden bir şekilde soğudun, ama:

"biseksüellerin kafası karışık. heterolar tü kaka. ap'ler seksten anlamıyor. full aktiflerin allah cezasını versin zaten."

bunlar benim görüşüm değil, sadece hakim düşüncelerden birkaç örnekti.
diyeceğim o'dur ki; kendi aramızda bile birbirimizden soğumak için eften püften bahaneler bulmaya çalışmayalım. buradan çok komik gözüküyor çünkü.

selahattin demirtaş'ın gözaltına alınması

bir lgbti sözlüğünde bile bu duruma sevinen "oh olsun"cular var ki ben buna diyecek bir şey bulamıyorum.
demirtaş'ı veya hdp'yi hiç sevmeseniz bile empati kurmak zorundasınız. bugün kürtler, yarın laikler, lgbtiler, ulusalcılar diye devam etmesi muhtemel bir senaryoyu görüp de hala nefret dili kullanmak için düşük zekalı olmak gerekiyor.

ramazanda içki içmeye devam ediyoruz kampanyası

içen içiyor zaten kısacası umrumda değil milletin tuttuğu oruç. saygı duyarım tamam da onun bunun orucunu ben de mi yaşamak zorundayım bu çöl sıcağında?
bu havada buz gibi bira içilmez de ne içilir siz söyleyin madem.

neyse size hayırlı ramazanlar, göstermelik hoşgörünüzle birlikte. beni olduğum gibi kabul eden ediyorsa tamamdır zaten.

madonna

abartılıyor mu ne. başıma bir iş gelmeyecekse söyleyebilirim ki lady gaga'yı her anlamda daha başarılı buluyorum bu kadından.

ekmekle tabağın dibini sıyıran insan

bir çorbayı 5 ekmekle yiyen gizli diyabet insan gibidir fakat bunun farkında değildir. zaten yemeği ekmekle yiyerek yemeğin bütün tadını mundar etmektedir, üstüne bir de dibini sıyırmaktadır. ya tanesi kalmasın günah diyen über müslümandır, ya da demin bahsettiğim mundar etmeye bayılan bir tiptir işte. ekmeğe abanmayın yazıktır yahu yemeğin güzelim tadını mahvediyorsunuz.

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



lezbiyenlerde aktiflik pasiflik

valla lezbiyenler bile anlamıyorsa bizden anlamamızı beklemeyin. :p *
Henüz takip ettiği biri yok.