padre

Durum: 269 - 0 - 0 - 0 - 10.02.2016 22:10

Puan: 4306 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 14

anneyle babayı sevişirken duymak

çocuklar için oldukça travmatik bir olay. reha erdem'in yönettiği 5 vakit filminde işlenen konulardan biridir. erdem bu travmayı gözler önüne seriyor.

amazonlar

samsunda yaşadıkları düşünülmektedir. hatta samsun'da batı park'ta kocaman bir amazon kadını heykeli vardır.

vygotsky

zone of proximal developement -yakınsal gelişim alanı terimini ortaya atmıştır.

fifty shades of grey

vakit ve para kaybı bir film. harcayacak param ve çarçur edecek bol bol zamanım var diyorsanız izleyebilirsiniz.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

procol harum- a whither shade of pale :

seks yaparken dinlenecek şarkılar

türk olmaktan gurur duymak

kendi seçimi,başarısı, çabalayıp da ulaştığı bir amaç olmadığı için gurur duyulması son derece saçmadır. duyulan bu gururun da sürekli yansıtılmaya çalışılması ise öfke vericidir. bunun yanında kişini müslüman bir toplumda doğduğu için şükredip gurulanması da aynı katagoridedir. hatta bu daha bile saçmadır.

alfabe

çoğu zaman ses ile karıştırılır. alfabe bir dilde seslerin bir kısmının ya da tamamının gösterildiği sembollerdir. sözgelimi şuan kullandığımız alfabede 29 harf vardır ancak sözlü dilde çok daha fazla ses vardır. alfabemizde bazı seslerim sembolik ifadeleri yoktur. dilbilim de alfabe değil seslere dayanır.

kafamda bir tuhaflık

mevlut adlı bir bozacının hayatını ve istanbul'un şehirleşme serüvenini anlatan orhan pamuk'un son romanı. olay akışının 2012 yılına kadar devam etmesi ilginç. ben romanı çok başarılı bulmadım. ancak roman siyasal islamın nasıl geliştiğini az da olsa görme imkanı tanıyor. okumaya değer.
  • /
  • 14
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 269

kadın memesiyle ilgili kavramsal dizin

ampul; ayva; balkon; bodoslama; bomba; cephe; cucu; çakıl; çan; çıban; çıngırak; çunçun; elma; far; füze; füze gibi; güğüm; güverte; hepsi senin mi?; ikizler; kaçak inşaat; kristal lamba; küre; küskün; mal; mihrap; portakal; protez; şanzıman; şeftali; tampon; taret; titi; vaşington; vitrin; yedek parçalar. (kaynak: hulki aktunç,büyük argo sözlük).

göt

dîvânu lugâti't türk'te köt şeklinde geçiyor. köt ile ilgili olarak geçen kelimeler ise şunlar:

kötiç: çocuklara sövüldüğü zaman kullanılan "ey kıç gibi kokmuş" anlamına gelen bir sövgü sözü.

kötle-:bu kelime bir fiil. oğlan vb. sikmek/düzmek anlamına geliyor. bir örnek de verilmiş. oglanıg kötledi yani o, oğlanı sikti/ düzdü. daha 11. yüzyılda erkek sikmek anlamına gelen bir kelimemiz var düşünün!!

kötlet-: bu kelime de fiil kökü. anlamı oğlan vb. siktirmek/ düzdürmek. örnek olarak ol oglanıg kötletti yani o, oğlanı siktirdi/düzdürdü.

kötlüg: ibne, luti anlamlarına gelen bir küfür.

sevgiliyle korunmadan ilişkiye girmek

sevgilinize sonuna/sapına/tamamen artık ne derseniz diyin güveniyorsanız olması gerekendir. prezervatif seksten alınan keyfi çok çok azaltıyor bana göre. ancak sevgilnize güvenmiyorsanız asla korunmadan ilişkiye girmeyin. güvenmediğiniz, güvenemediğiniz bir insana da nasıl sevgili dersiniz o da ayrı mevzu. mesele sevgililerin başkalarıyla seks yapmalarından aldatmalarından ziyade partnerlerinin/ eşlerinin sağlığını tehlikeye atabilecek kadar acımasız, düşüncesiz olmalarıdır. eğer sevgilinizin sizi riske atmayacağından eminseniz varsın başkalarıylla yatsın bence çok da önemli değil.

kürt

kürt=insan, türk= insan, arap= insan, alman=insan........ insan, insan, insan....

türkiye'nin en gereksiz kurumu

diyanet işleri başkanlığıdır. inansın inanmasın bütün halkın vergisinin sadece tek bir dinin tek bir kolunu temsil eden bu kokuşmuş kuruma verilmesi tam bir şaçmalıktır, haksızlıktır. hiristiyan, alevi, ateist vs.. vatandaşın vergisiyle cahiller ve yobazlar ordusunu finanse etmek de nedir? bu kurumun kendisi bizzat islama aykırıdır zaten. din hizmeti parayla satılır mı? gerçi allahın kitabı dedikleri kuranı da parayla satıyor bunlar. resmen kâr elde ediyorlar. bir de cami çıkışlarında milletten para toplamazlar mı. falanca yere yardım filanca yere yardım diye. daha bir tane okula, eğitim kurumuna yardım toplanıldığını görmedim. varsa yoksa kimsenin gitmediği camiler, kuran kursları yapılsın. birileri şu kurumu kapatsa da milletçe rahat etsek.

hung up

melodi abba'nın gimme gimme gimme adlı şarkısından alınmış. abba'nınki de çok güzel.

gulampareler zenparelere karşı

götçüler amcılara karşı olarak da tercüme edebiliriz. iki gurup arasındaki tartışma anlatılıyor.

gulampâre yaranların (dostların, sevgililerin) ve zenpâre biraderlerin mabeyninde (arasında) olan münazaran (tartışmayı) ve mefâhiratı (övünmeleri) tafsil ve tasvir eyler (açıklar ve anlatır). zenpâre, mahbubeler musahabetinden (kadınlar sohbetinden) hazzedip (zevk alıp) mahbublar mücamaatın menedip (erkeklerle cinsel ilişkiyi yasaklayıp) gulampârelere serzeniş ve tevbih ederler (sitem edip kınarlar) ki, "ey ağızları tadını ve nefisleri murâdını bilmez derdmendler (dertliler) ve iyiden yanlıyı (iyi olanı) farketmez biçareler!. niçin ş'ol (şu) zerdali boylu, yumuşak beypazarı kavunu gibi tatlılığından iki şakk (parça) olmuş garaimi koyup ol mâden-i necaset (pislik madeni) ve menba-i habaset (kötülük kaynağı) ve bais-i kabahat (suç sebebi) dedikleri murdara uyup şöyle yüz karalığın kılarsınız" deyu (diye) yakındığıylan (yakınıp) hitablar ve itablar kılıb nâmeler (mektuplar) ve kitaplar gönderdiler. gulampâre yaranlar, zenpârelerin bu tâ'nım (kınamasını) işidib "göt gibi azîz ve nefis ve bir nesne (birşey) var mıdır" deyip dil uzattıklarına gayet ile (çok) incinib dağda ve taşda ve kuruda ve yaşda ve köyde ve şehirde ne kadar gulampâre var ise cem' olub (toplanıp) sikden alemler kaldırıp ve götden nakkareler (trampeti andırır küçük, vurmalı bir çalgı) çalıp "varalım şu zenpârelerin başına am gibi kik (geniş) dünyayı göt gibi dar ve başların kesip am kapısında taşak gibi berdar edelim (asalım)" deyüp divane oldular. zenpârelere bu haber vasıl olıcak (bu haber ulaşınca), onlar dahi zenançe (kız işi) kaftancıklar giyip ve ibrişim kuşaklar kuşanıp ve kıvracık kırcık ve ucu tellice saçaklar sarınıp ve destmalcikler takınıp şah, paşazade, hanzade, kadıncık kızı gibi düzünüp koşunup bir yere cem' olup (toplanıp) fikirlerin (fikirlerini) bunun üzerine mukarrer kılıp (kararlaştırıp) dediler ki: "gulampârelerin kavli (sözü) kutlu, avâzeleri (sesleri) heybetlû, cümbüşleri merdane (eğlenceleri erkekçe) ve direnişleri pehlivânedir. zira onlar kûh-ı billurun (billur dağ) gibi yaylakda perverde olmuştur (beslenmiştir). bizim dut keser gibi yerde oturmadan benzimizde tendürüstlük (sağlık) yerine zaiflik (zayıflık) ve süstlük (tebellik) arız olmuştur. biz onlar ile mukabele ve mukavemet etmek (bizim onlara karşılık verip karşıkoymamız) kabil değildir. hemân (hemen) çaresi budur ki, "sizinle mukatele (savaş) ve mücadele etmekden safamız yoktur (istemiyoruz, zevk almıyoruz). amma gelin münazara ve muhavere edelim (tartışıp konuşalım), her birimiz medhini delille isbat etsin (övündüğü konuda haklı olduğunu kanıtlasın), her kimin kelimatında (sözlerinde) kuvvet ve istikamet ziyade olursa (güç ve yöneliş fazlaysa), hükm-ü galebe ona müteallik olup (galibiyet kararı onun için verilsin) canibinde niza' mürtefı' olsun (anlaşmazlık ortadan kalksın)" deyu el ağız bir eyleyip bu resme tedbir eylediler (bu şekilde bir çözüm önerdiler). birkaç günden (birkaç gün sonra) gulampâreler askeri erişip saflar ve alaylar bağlayıp durdular. zenpâreler bu hali gördüler ve bildiler, can başlarına sıçrayıp söyledikleri söze peşiman (pişman) oldular. ahiren, (sonra) içlerinden bir cihandîde (dünya görmüş) ve belâdan ve doksan dokuz kazadan arta kalmış, kesret-i zinadan (zina çokluğundan) gönlü kararmış ve am havasından benzi sararmış, çok çalışmaktan beli bükülmüş bir pîr (yaşlı), başında külâh-ı kes (şarap dolu bardaktan yapılmış külah), elinde âsây-i kîr (erkeklik organından âsâ), ayak üzre durup ve bülendâ-vâz (yüksek ses) ile çağırıp ayıttı (dedi) ki, "ey gulampâreler, iki cihanda yüzü kareler ve âvâreler. hadd-ü insaftan (insaf derecesinden) teâdî (çıkmak) ve tecavüz etmek râh-ı delâlete (sapkınlık yoluna) ve tarîk-i cehalete (cahillik yoluna) düşüp gitmek, hakkı koyup bâtıla uymak, sikleri boklara mâlâmâl olmuş (dolmuş) götlere koymak ne demektir?

şiir:
"var iken dünyada zîbâ ve lâtif am
kişi göt sikmek gayet bok yemekdir
var iken billahi yağ, parmağını
boka bandırmak âdem ne demekdir?"

gulampâreler bu haberi gûş kılıp (duyup) deryayı muhit (etrafı çevreleyen deniz) gibi hurûş ve cûş edüp (coşup kaynayıp) hemen ol dem (o an) dilediler kim (ki), hücum edip zenpâreleri taşak zarbıyle (vuruşuyla) helak edeler ve sik nîzeleri (mızrakları) ile sinelerin (göğüslerin) çak edeler (yırtalar) şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) bu haberi görüp ayak üzre kalkıp bir eline bir âsâ ve bir eline teşbih alıp ş'ol (şu) komşuluk ("komşu" yerine) amı sikmekten yüzü kara olmuş merdümek (mercimek) sorusu gibi bir azîz şeyh olup çıka geldi, iki askerin mabeyninde (arasında) durdu..."
...şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) çıkıp gelip bunların arasına seccade-i sulh (barış seccadesi) deyu (diye) bir sikişhane hasırın saldı, geçip üstüne oturdu, zenpâreleri ve gulampâreleri önüne getirdi, bunları ayıttı (dedi) ki: "ey gözümün nuru gulampâreler ve ey gönlümün surum (sevinci) zenpâreler. kiminiz bakıyye-i kavm-i lût (lût kavminden artakalan) ve kiminiz bende-i nesl-i kabil (adem peygamberin oğullarından kabil'in soyundan gelenler). bana yar-ı yoldaş (yar ve yoldaş) olmaya sizden gayrı kim kabil? gelin siz ceng ve cidal (savaş) etmen (etmeyin) ve beni şuridehâl etmen (perişan etmeyin)" deyu her birine nasayih-i pür fasayih (güzel sözlerle dolu nasihatler) söyeleyib bulduğu pohu (boku) yiyip ahiren (sonra) "sulh hayırdır" diyip bunları sulha davet edip kadı oldu. zenpâreler can ve gönülden buna razı oldu. amma gulampâreler "madem ki bu zenpârelerden bize bir nesne hasıl olmaz, bunlar bu murada vâsıl olmaz (ermez)"dediler. pes (o zaman) şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) bu sözü kabul eyleyip zenpârelere söyleyip bu kavli (sözü) bunun üzerine bağladılar kim (şöyle karar verdiler ki), zinadan ne kadar evlâd hasıl oldu ise, gulampârelere vâsıl ola (verile) ve her ne muradlan var ise göreler (ne isterlerse yapalar). gulamparler bu sözü işidip kail oldular, (kabul ettiler), taze götler sikmeye mail (istekli) oldular. sikten kalem ve götten divat (eskiden belde'taşınan, yazı yazmak için kalem ve mürekkebin konulduğu alet; divit) getirip kalem divata bastırdılar. boku meni ile ezdiler yani mürekkep düzdüler (yaptılar), bir tuman (don) içine yazdılar. madem ki zenpâreler göte dil 'izadıp itale-i lisan etmeyeler (söz atmıyorlar),, gulampâreler onları taşak zarbıyla (vuruşuyla) ve sik, zahmı (yarası) ile mecruh edip (yaralayıp) incitmeyeler. ş'ol (şu) şartla kim (ki), zinadan hasıl olan zina püserleri (oğlanları) zina dilberleri cem' edip (toplayıp) cima talim edip (öğretip) andan (ondan sonra) gulampârelere temlik edeler (mal olarak vereler). çün ahidname (anlaşma) tamam oldu, zenpârelerin yüzü kara ve başı aşağa ve oğlanların götü sike ve ??? olup herbiri bed-nâm (kötü isimli) ve rusvây-ı âm (dünyanın rezili) oldular, neye uğradıklarını bildiler, kuyruk göte kısıp yildiler (hızla yürüdüler). gulampâreler safalar kesbedip (alıp) huzurlar sürdüler, göt dümbeleklerin çala çala ve sik alemlerin sala sala feth-u zafer birle (zafer ve fetih ile) yerli yerine gittiler.

şiir: sürür ile döndü gulampâreler
gam ile helak oldu zenpâreler
koyup oğlanı her kim zenpâre ola
bu denlû belâlar ona az ola
götü terk idüp her kim ki sike am
yeridir olursa rusvây-ı âm...".

uzak mesafe ilişkisi

zordur, yıpratıcıdır. bir buçuk yılı ayrı geçen 2 bir uzun mesafe ilişkim var ve artık sona geldiğimi hissediyorum. onunla tanıştığım şehirden bir buçuk sene önce ayrıldığımda en nihayetinde kavuşacağımızı, artık hiçbirşeyin bizi zayırmayacağını düşünmüştüm. ayrı kaldığımız süre boyunca da kimseyle birlikte olmadım.sık sık sevgilimin yanına gidip geldim o da benim kadar sık olmasa da beni ziyaret etti. her görüşmemiz bir travma halini almaya başladı. yine ayrılık, yine özlem. artık sabrımın sınırına geldim. sanki birşeyleri kaçırıyor gibiyim. sürekli telefon görüşmeleri bunalttı beni. etrafımdaki mutlu çiftleri görmek üzmeye başladı. ve sonunda dikkatim çevremdeki insanlara kaymaya başladı. yeypyeni ve daha güzel ilişkiler kurabileceğimi farkettim. zamanımı ve gençliğimi harcadığımı düşünmeye başladım. tam işte bu noktada ona olan aşkımın bittiğini anladım. skyptan yaptığımız büyük çoğunluğu sex içerikli sohbetler ergence gelmeye başladı kendimi zavallı gibi hissettim. zamanla kopuşun eşiğine geldim. artık farkındayım ki kavuşma çabuk olmayacaksa, yıllar sürecekse bu tarz ilişkileri yürütmek hem çok zor hem de gereksiz. özlemle geçen boş yıllarınıza ve zamanınıza yazık. ha çok çok mu seviyorsunuz o halde her imkanı zorlar aynı şehirde yaşarsınız. imkanlarınızı zorlamıyorsanız zaten çok sevmiyorsunuzdur kendinizi kandırmayın, lişkinizi masaya yatırın bence. zira aşkta ve rüyada imkansızlıklar yoktur.

göt

dîvânu lugâti't türk'te köt şeklinde geçiyor. köt ile ilgili olarak geçen kelimeler ise şunlar:

kötiç: çocuklara sövüldüğü zaman kullanılan "ey kıç gibi kokmuş" anlamına gelen bir sövgü sözü.

kötle-:bu kelime bir fiil. oğlan vb. sikmek/düzmek anlamına geliyor. bir örnek de verilmiş. oglanıg kötledi yani o, oğlanı sikti/ düzdü. daha 11. yüzyılda erkek sikmek anlamına gelen bir kelimemiz var düşünün!!

kötlet-: bu kelime de fiil kökü. anlamı oğlan vb. siktirmek/ düzdürmek. örnek olarak ol oglanıg kötletti yani o, oğlanı siktirdi/düzdürdü.

kötlüg: ibne, luti anlamlarına gelen bir küfür.

hdp nin baraj altında kalması

kalır mı kalmaz mı daha belli değil ama içinden bir ses oh olsun, beter olun diyor. tabi mantıklı yanım da keşke baraj altında kalmasalar diyor. teröre ve pkk'ya mesafe koyamazsan, sağda solda özerklik ilan edilmesine göz yumarsan, katliamlardan oy devşirmeye uğraşırsan ve daha bir sürü şey, olacağı bu.

horizonmersin

geniş bir ilgi alanı ve bilgisi olan, yazılarını takip etiğim ve severek okuduğum yazar.

öpüşmeyi bilmeyen adam

çok şeye tahammülüm var ama öpüşmesini bilmeyen adamlara karşı tahammülüm yok. öpüşmesini bilmeyen bir adam bana göre ders anlatmasını bilmeyen öğretmen, anayasadan haberi olmayan hukukçu gibi bir şeydir.

keskinoğlu fileto fit

piyasada yiyebileceğiniz en berbat gıda maddeleri arasındadır. tıpkı ton balığı gibi piliç göğsünü konserve halinde tüketiciye sunmuşlar. ancak insan piyasaya sürmeden önce tadına bakmaz mı ya!?

bülent arınç ve abdullah gül ün kuracağı partiye isim önerileri

gaypar: gül(en) ve arınç yoldaşlığı partisi.
Henüz takip eden biri yok.