arkadaşımın, kuzenimin, teyzemin saat farkıyla kurtulduğu patlamadır. insanların çok dibinde gerçekleşmesine rağmen ölümün olmadığına şükrettiğimiz bir olay olarak tarihte yerini alacaktır. muhtemelen patlayıcı etkisinin artması için ekstra şarapnel ilave edilmemişti çok şükür.
artık nerede güvenliyiz bilemiyoruz. annem hep eski bursa'yı anlatır; "gençliğimde heykel'e (ulucami'nin bulunduğu semt) çıktığımda herkes birbirine selam verirdi" diyerek. öyle bir şehir düşünün işte herkesin birbirini tanıdığı. bugünkü geldiğimiz noktaya baktığımızda ise bırak birbirini tanımayı, yanından geçen kişinin terörist olma ihtimalinin gerçek olduğu bir şehir oldu. o kadar duygu yüklüyüm ki kurduğum devrik cümleler için özür dilerim.
peki bu hale nasıl geldik? aylardır tüm bursa'nın girişleri güvenlik güçleri tarafından tutuluyordu oysa ki (sanki çok mantıklıymış gibi). bilenler bilir, görükle tarafından güvenlik çevirmesine girdiğinizde 10-15 dakikadan önce geçemezsiniz oradan. peki çözüm oldu mu? hayır. içeriden birilerinin terörist olma ihtimali düşünülmemiş miydi? bir de şöyle düşünün, canlı bomba olsanız çevirmeyi gördüğünüzde etrafınızdaki onlarca araçla birlikte kendinizi patlatmaz mısınız ve amacınıza da ulaşmaz mısınız? bu mudur yani türkiye'deki güvenlik anlayışı?! amerikan konsolosluğu daha dün uyarı yapmışken, "türkiye'deki turistik bölgelerden uzak durun" demişken ve ulucami gibi ünlü bir tarihi yapıda halihazırda iki cenazenin namazı kılınırken nasıl sen güvenlik önlemi almazsın! ulucami'de öyle sıradan insanların cenaze namazları kılınmaz. mutlaka bir meşhurluğu veya eski ve mühim bir bursalılığı mevcuttur merhumun veya şehit cenazesidir veya sıradan vatandaştır ya çok mu önemli. önlem alacaksın arkadaş.
neyse lafı çok uzattım. tek söyleyebileceğim, bu artık güvenlik zaafı falan değil. bu resmen göz yummadır. yaşattığınız ve yaşatacağınız tüm kötü günler için teessüfler size türkiye devleti.
berbat bir durumdur. hele ki profesyonel hayatından, iş görüşmesi için insan kaynakları memuresi, patron vb. birisi arıyorsa, "müsait misiniz?" sorusuna yankılanan ve titreyen sesinle ister istemez "evet" diye cevap verirsin.
(bkz: trajikomik)
bazı düşüncelerine katılıyor olsam da, ötekileştirme de aşırıya kaçtığını düşündüğüm ve tasvip etmediğim yazardır. tavsiyem rahat dursun, zira bazı konularda hemfikir de olsak çok rahatsız edici oluyor.
tartışmanın gereksiz olduğunu düşündüğüm konu ve kulüptür. bizim savunduğumuz islam'ın kitabı kur'an'da derki: "senin dinin sanadır, benim dinim banadır". bu demek oluyor ki herkes özgür. özgür düşüncesi sebebiyle kimse ötekileştirilerek yargılanamaz bizim güzel inancımıza göre. herkese, özünde insan olduğu gerçeğiyle yaklaşmak gerekir. zaten ötekileştirildiğimiz toplumda bir de inananlar ve inanmayanlar olarak ayrışmayalım ne olursunuz. gerçekten vicdanlı insan olan herkes bizim kardeşimizdir. buradan islam inancına mensup arkadaşlarıma sesleniyorum, sizler de inandığınız dini anlatmaya çalışırken yanlış cümleler ve hitabetler kullandığınızın lütfen farkında olun. bu şekilde insanları islam'a yaklaştırmaya çalışmaktan ziyade daha da nefret duygusu uyandırmakla kalırsınız sadece. bırakın, islam'ın birliktelik hoşgörüsü bizleri kucaklasın. yalnızca şuna şiddetle katılıyorum: (bkz: gerçek islam bu değil). imam hatip bitirerek yalandan imam, hoca olmuş kişilerin kendi keyiflerince yorumlayarak ortaya çıkarttıkları dini, islam diye insanlara empoze ediyorlar.
feci bir ötekileştirme cümlesidir. cağnım kardeşlerim ateist veya inançsız olmak için çokça araştırmalar yaparak kendilerine mantıklı gelen yolu tercih etmektedirler, kesinlikle saygı duyuyorum. fakat kur'an'da geçen lut kavmi vb. eşcinsellik kötülemelerinin ardını arkasını da iyice bir araştırmalılar diye düşünüyorum. yeri gelmişken kısaca bir bilgi paylaşayım, lanetlenen lut kavmi ile yaşanılan eşcinselliğin uzaktan yakından alakası yoktur. tamamen, kendini hoca ilan etmiş kişilerin işine geldiği şekilde yorum yapmasından kaynaklı yanlış anlaşılmalar vardır. lut kavmi, zamanının en çok bolluk içerisinde yaşayan kavimlerinden biriydi. allah veya tanrı, adına ne derseniz deyin, bu kavime elde edebilecekleri herşeyi fazlasıyla vermişti. bu kavimdeki insanlar zaman içerisinde doyumsuzluk noktasına geldiklerinden ve hiçbir şeyden mutlu ve tatmin olmadıklarından sapkınlığa yönelerek kendi hemcinsleriyle zorla tecavüz ederek birlikte olmuşlardır. bu nedenle helak edilmişlerdir. eğer bugün yaşadığımız dünyada lut kavmine örnek kimleri gösterebiliriz derseniz 45 çocuğun tecavüzcüsünü, genç kızlara tecavüz edip, öldüren insanları vb. suçlar işleyenleri gayet de örnek gösterebiliriz. bazı yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hoşgörü sahibi allah hem kişiyi eşcinsel yaratıp hem de "bu nefsine hakim olmak için acı çeksin, bunun sınavı bu olsun" diye bir insanı yaratmaz. sınırsız hoşgörü sahibidir. dediğiniz gibi olsaydı bir çok konuda çelişkiye düşülürdü. o nedenle sevgili kardeşlerim, lütfen konuları iyice araştırmadan kulaktan dolma bilgilerle insanları veya konuları önyargıyla karşılamayın. en azından kendi içimizde ötekileşmeyelim lütfen. hele ki, inançla cinsel hayat yaşantısının bağdaştırılması kadar gereksiz bir şey yokken.
feci bir ötekileştirme cümlesidir. cağnım kardeşlerim ateist veya inançsız olmak için çokça araştırmalar yaparak kendilerine mantıklı gelen yolu tercih etmektedirler, kesinlikle saygı duyuyorum. fakat kur'an'da geçen lut kavmi vb. eşcinsellik kötülemelerinin ardını arkasını da iyice bir araştırmalılar diye düşünüyorum. yeri gelmişken kısaca bir bilgi paylaşayım, lanetlenen lut kavmi ile yaşanılan eşcinselliğin uzaktan yakından alakası yoktur. tamamen, kendini hoca ilan etmiş kişilerin işine geldiği şekilde yorum yapmasından kaynaklı yanlış anlaşılmalar vardır. lut kavmi, zamanının en çok bolluk içerisinde yaşayan kavimlerinden biriydi. allah veya tanrı, adına ne derseniz deyin, bu kavime elde edebilecekleri herşeyi fazlasıyla vermişti. bu kavimdeki insanlar zaman içerisinde doyumsuzluk noktasına geldiklerinden ve hiçbir şeyden mutlu ve tatmin olmadıklarından sapkınlığa yönelerek kendi hemcinsleriyle zorla tecavüz ederek birlikte olmuşlardır. bu nedenle helak edilmişlerdir. eğer bugün yaşadığımız dünyada lut kavmine örnek kimleri gösterebiliriz derseniz 45 çocuğun tecavüzcüsünü, genç kızlara tecavüz edip, öldüren insanları vb. suçlar işleyenleri gayet de örnek gösterebiliriz. bazı yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hoşgörü sahibi allah hem kişiyi eşcinsel yaratıp hem de "bu nefsine hakim olmak için acı çeksin, bunun sınavı bu olsun" diye bir insanı yaratmaz. sınırsız hoşgörü sahibidir. dediğiniz gibi olsaydı bir çok konuda çelişkiye düşülürdü. o nedenle sevgili kardeşlerim, lütfen konuları iyice araştırmadan kulaktan dolma bilgilerle insanları veya konuları önyargıyla karşılamayın. en azından kendi içimizde ötekileşmeyelim lütfen. hele ki, inançla cinsel hayat yaşantısının bağdaştırılması kadar gereksiz bir şey yokken.
berbat bir durumdur. hele ki profesyonel hayatından, iş görüşmesi için insan kaynakları memuresi, patron vb. birisi arıyorsa, "müsait misiniz?" sorusuna yankılanan ve titreyen sesinle ister istemez "evet" diye cevap verirsin.
(bkz: trajikomik)
son günlerde içinde bulunduğum durum nedeniyle, kitapçıların psikoloji bölümünde takılırken keşfettiğim bir kitap oldu; prof. dr. ertuğrul köroğlu'nun psikiyatri başvuru el kitabı. içinde çeşit çeşit psikolojik konularla ilgili testler yaptıran, rahatsızlığı ortaya koyup yönlendiren bir kitap. benim ilgimi çekti. en azından ilgilenenler için, gidip bi sayfalarını karıştırmaya değer.
eşcinselliği "tercih" sanan insanların yaşadığı korkudur. "çocuğum eşcinselliği tercih eder" korkusudur. eşcinselliğin bir tercih değil, hastalık değil, hormonsal bir durum değil yalnızca doğal ve insansı bir hissiyat olduğunu, herkes kadar normal olduğunu kavrayan milletlerde olmayan korkudur. hırsızlıkla çalışkanlık arasındaki farkı ayırt edemeyen milletimin hiçbir zaman aşamayacağı korkudur.
hayatımda gördüğüm en kötü reklam olmaya aday. 118 80 reklamlarını bile geçer. bu reklamcılar hangi kafayla yazıyor bu senaryoları diye düşündürtür.
(bkz: bu neyin kafası)
teröristlerin gebertilmesi ne zamandan beri savaş suçu olmuş? oradaki masum halk türk, kürt ve diğer azınlıklar farketmeksizin zaten pılısını pırtısını toplayıp şehri terketmiş. sokaklarda dolananlar safkan teröristlerdir. bunu inkar edenin de amk. bir avuç ... çocuğu bütün şehri alt üst edecek, hendekler tüneller kazacak, (hiç savunmadığım) devlet şehre girip bu şerefsizleri püskürtecek, bunun da adı savaş suçu olacak! hahay olmayan sikimle güleyim bari.
direktman terörist olmasa da balık hafızalı hdplidir.
zira çok değil bir kaç yıl öncesinde parti başkanları aponun heykelini meydanlara dikeceklerini söylüyorlardı. sonra baktılar ki çok tepki çektiler, azıcık bir törnistan yaparak isimlerini "hak ve özgürlükler partisi" olarak ilan ettiler. bir de türkiyedeki lgbti topluluğunun ne kadar yüksek sayıda olduklarını ciddi anlamda keşfetmiş olacaklar ki, "rengimiz mordur, lgbti dosttur" gibisinden bir tavır takındılar. tabi bizim balık hafızalılar direkt atladılar bu duruma. çünkü önemli olan vatandansa götümüzün keyfiydi.
evet terörist değilsiniz ama terörist destekçisisiniz. farkında olun.
herkesin kafasına estiği gibi davranmasını kınadığım durumdur. hangi bayrağı sallıyorsa, o bayrağın altında yaptığı eylem o grubu komple ilgilendirir ve mesul tutar diye düşünüyorum. herkes sokakta seks yapsın, yalaşsın, yiyişsin o zaman. kimse kimsenin yatak odası hakkında bilgi sahibi olmak zorunda değil! insanların sokakta dolaşma özgürlüğünü kısıtlamanın başka çirkin yoludur ya da cinsi sapıkların kadınlara saldırmasını da "onlar da böyle yaşamak istiyor" diye yorumlayabilir miyiz? gözünüzü seviyim, ben sokakta seks yapan insanlar görmek istemiyorum ve bence dünyanın neresinde olursa olsun bu kadarı hoş karşılanmıyordur. amerika evliliği yasallaştırdı, biz sokak seksi yasallaşsın istiyoruz, değişik.
zor bir durumdur. ya hayat ya da aile seçilecektir bu durumda. bazı kişiler aileyi seçmektedir, fakat sanırım ben olsam hayatımı tercih ederdim. sonuçta ben onların evladıysam ve beni yargılamadan sevemeyeceklerse kendileri bilirler.
yalnız başlıkta bir şeye takıldım, dinsiz ve eşcinsel olmak beraber gelen olgular değildir. (bkz: sapla samanı karıştırmamak) ha kişi inanmıyordur o tabi ki ayrı fakat eşcinseller dinsizdir algısı gibi bir algı kesinlikle oluşmamalıdır, oluşturulmamalıdır.