siddhartha

Durum: 1335 - 0 - 0 - 0 - 29.04.2014 15:02

Puan: 19362 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 67

başlıkları alt alta okumak

intihar etmek

otobüsün yanından geçerken duracağı sanılan durak.

intihar etmek

"bize göre değil buralar" deyip de yürüyüp geçtiğimiz yollar.

günah

insanlığa sığmayan ve insanlığa aykırı yapılan her şey.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

pamela - ayrılamayız biz (remix)

fotoğraflı profil

önceleri önemsediğim şimdi ise tamamen bir hiç olduğunu düşündüğüm durumdur. ebru gündeş'in eksilerden bir şarkısı vardı :" sen sus hiç bir şey söyleme sen sus da gözlerin konuşsun ". ben de onu değiştirdim ve diyorum ki : sen sus, görünme de sözlükteki entry'lerin konuşsun. *

orgazm

ayı olunur mu ayı doğulur mu

bu başlığı anlamayanlar için açıklama yapmak zorunda kaldığımı belirteyim : buradaki olmak ve doğmak, bir insan sırf fiziki durumundan dolayı mı ayı gay olur yoksa gerçekten ayı olmasa da o tiplerden hoşlandığı için mi yer yer yer ve yer ayı olur. sevdiği için her şeyi yapmak gibi midir durum? yoksa çaresizlikten mi "ne yapalım bu kiloyla ancak bizi benim gibiler anlar" felsefesi mi?

zbigniew preisner


zbigniew preisner - to love

zbigniew preisner

http://ayisozluk.com/lnk/a4d6d9
zbigniew preisner - to die

zbigniew preisner

tam anlamıyla ruhun derinliklerine inen polonyalı besteci-müzisyen. bir insanın nasıl bu kadar derin notalara imza attığına inanmamda zorlandığım kişidir. çok ama çok severek dinlediğim besteleri krzysztof kieslowski'nin filmleri için yaptığı bestelerdir.

krzysztof kieslowski

polonyalı yönetmendir. daha çok fransız bayrağının renklerinden oluşan üç renk uyarlamasıyla bilinir/tanınır. üç renk: mavi, beyaz, kırmızı filmlerinin isimleridir ki bu filmlerden oyuncu olarak juliette binoche ile çalışır. en sevdiğim filmlerinden mavi/bleu binoche'a 1993 sezar ödülleri'nde en iyi kadın oyuncu ödülü'nü kazandırmıştır. filmde en sevdiğim müzisyen zbigniew preisner'in müzikleri kullanılmıştır ki insanı büyüleyici özelliği vardır.

caché

krzysztof kieslowski'nin oyuncu dediğimiz sevdiğimiz oyuncu juliette binoche'un kendini gösterdiği filmlerden biridir.

caché

michael haneke filmi. "saklı" ismiyle türkçe'ye çevrilen film konusu itibariyle tam bir haneke filmidir. mahremiyeti bu kadar iyi sorgulamasına şaşırdığım * haneke filmidir.

michael haneke

az önce izlediğim amour filmiyle sevdiğim yönetmenler arasına girmeyi başaran kişidir. daha önce funny games ve caché izlediğim aile teması filmleriyle insanı derinden etkiler ki etkilenmeyen insanların yaşadığından şüphe duyarım.

amour

şuan izlemeyi bitirdiğim ve paylaşmak için sözlüğe girdiğimde karşılaştığım başlık. yönetmen michael haneke'nin son filmidir ki kendisine saygım sonsuzdur.

günaydın

sıcak yatağın içinden çıkarken, yarım yarım açılan gözlerin dünyaya haykırdığı söylemdir.

başlıkları alt alta okumak

pedikür

ayak severlerin uğradığı mekanlardan biridir.

ayı olunur mu ayı doğulur mu

son üç aydır dikkatimi çeken ayıların, sözlüğe yazar olmamı sağlayan * sorusudur.
  • /
  • 67
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1335

orgazmdan daha zevkli anlar

orgazm olmadan takriben bir dakika önceki zaman dilimi

refugee

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

kadın deyince akıllara anne, eş, kız kardeş, teyze hala vb vs gibi sıfatlar geliyorsa hala yanlış bir durumdayız diye düşünüyorum. kadın denildiğinde bir birey ve insan akıllara geliyorsa o zaman sorun ortadan kalkacaktır ve kadın-erkek ayrımı olmaksızın birlikte yaşamaya başlayacağız. çok didaktik yazdım ama durum bu....

fethullah gülen'e sorulacak tek soru

cemaatinizde cok gay var. gayler icin ne dusunuyorsunuz? bir fetva verebilir misiniz?

homofobik homoseksüel

dışarda aslan kesilir, yatakta süt dökmüş kedi.

ayı sözlük itiraf

-ilk okuldaki oğuz'a aşıktım. ama o inci'ye aşıktı. ben de onun inadına inci'yle oynardım. *

-ortaokulda burak'a aşıktım. sırf onun poposunu görmek için futbol maçlarına ben de katılırdım. oysa futboldan nefret edişim de ondandır. *

-ortaokulda bana aşık olan kızların mektuplarını ablama okuturdum, ondan cevap yazmasını isterdim, sanki ben beceremiyormuşum gibi. oysa sorun belli... *

-lisede mdr yardımcısının oğlu özgür'e aşıktım. başımı sıraya koyar onu izlerdim. beni bir gün yakaladığında, uyuyor numarası yaptım ama yemedi. bana gay misin dedi yok lan, siktir git sensin gay dedim. yıllar sonra ona aşık olduğumu söyledim. ne güzel dedi ama beni umursamadı...*

atatürk'ün gençliğe hitabesi

fazla militarist bulduğum sözler içermektedir.

edep ya hu

mehmet anıl'ın inanılmaz tarihi romanı. mehmet anıl’ın son kitabı edep ya hû’nun kahramanı; bosna eyaleti avliya nüfusundan kendi halinde bir ailenin çocuğu iken alınıp istanbul’a getirilen, önce bir paşanın, sonra bir yeniçeri ağasının kapatması olan, atmeydanı’ndaki gizli bir fuhuş yuvasında, askerlere ikram edilen, duygulu, zeki, esprili kız ferhad'ın hikayesidir.

ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları

askerlik sayılmaz ama bir hafta gata'ya gidip gelerek, psikiyatr bölümünde sıramı beklerken, sorulan sorulara şaşkınlığımı gizleyememem, nerdeyse psikoloji bölümündeki tüm doktorlarla görüşmem, "eee sen gay'e benzemiyorsun nereden anlayacağız senin gay olduğunu" diyen doktora, " sizin de gay olduğunuz belli olmuyor, nereden bileyim sizin gay olmadığınızı" diye yanıtlamam, görüşmeyi bir hafta daha uzattı.
kadın olmak istemediğimi, hiç makyaj yapmadığımı ve kıllarımı çok sevdiğimi söylediğimde sanki bu yanıtları beklemeyen doktorun şapşal yüzünü hiç unutmayacağım.
tıp bölümünden mezun birinin, gay olmayı hala kadın olmakla alakalı-eş tutan bilim dersi almış ama hala evrimleşememiş -ki evrim teorisine inanmam- bu hayvanın nasıl da doktor olduğuna şaşırdığım...
bilmem kaç yıldızlı komutanın beni odasına çağırıp, sigarasını içerken, yanyan beni keserken sorduğu sorulara iştahla cevap verdiğim ve söylediğim her şeyde tutarlı olmama şaşıran -komutan mıdır nedir- kişinin alenen gay olduğunu hissetmem şaşılacak bir durum değildir.
hadi her şeyi anladım bir ritüel var ve herkes işini yapıyor ama -ulan ben gayim - buraya kadar gelmişim ve size anlatacağımı anlatmışım - beni askere alırsanız rahat durmam, sikerim koğuşu- dediğimde aktif misin diye soran doktora "neden sordunuz? siz pasif misiniz? diye cevaplamam "ahanda şimdi bittin olum sen" diye düşünürken doktorun sakin tavrı dikkatimden kaçmadı.
nihayetinde büyük gün 28 şubat'ta kurulun karşısına çıktığımda bir doktorun -çantanda makyaj takımı var mı? diye sormasına karşılık, bunu daha önce de söylemiştim. makyaj yapmıyorum. çantamda prezervatif var. malum, ateş almaya geldik, ne olur ne olmaz diye- şey ettim...
yok ya burası tamamen sallamasyon.
gerçeği şu : çantanda makyaj seti var mı dedi. ben de makyaj yapmadığımı. çantama bakabileceklerini söyledim. sadece kitap vardı. onlara göre bu da "gayce" bir hal tabi. sadece gayler kitap okur ya ...

ve ve ve sonuç:
hatırladığım kadarıyla 566 soruluk testi cevapladım. onaylandı.
ev,ağaç, insan kompozizyonlu bir resim yaptırdılar.yaptım. resmime bayıldılar. geçtim. onaylandım.
aile görüşmesine abim gelemediğinden, yengem geldi. olduğum gibi olanları söyledi. geçtim.

askerlik muaf oldum.
16 ocak'ta başladığım süreç. 28 şubat'ta son buldu.
gay olmasaydım da askere gitmezdim. bunu kullandım. kabul ediyorum.

cocuklugumun soguk geceleri

tezer özlü'yü tanıdığım romanının adıdır. bu kadar ince bir romanın derin izler bırakacağını okuduktan sonra anlamanız sizin derinliğinizle alakalıdır. tezer özlü'yü sevdiren bu romana -yaşamın ucuna yolculuk- olan diğer romanı eşlik ediyor

ne adamlar gördük yatakta pasiftiler

sözüm ona sokakta, orada burada yani "dışarıda" erkekliğin kitabını yazan, bağıran, küfreden, maço takılan ya da ben " erkeğim ulaaannn!" tavırlarıyla kendini gösteren kişilerin dört duvar arasında nasıl miyavladıklarını * ifade eder.

atatürk'ün gençliğe hitabesi

fazla militarist bulduğum sözler içermektedir.

galatasaray

maçı aldıklarında taraftarlarının özellikle metroda aslan kesildikleri, küfürler yağdırıp metroyu salladıkları; yenildiklerinde de o aslanların süt dökmüş kediye döndükleri takımdır.

ayı sözlük ikinci yazarlar zirvesi

telefonuma kaydettiğimi sandığım "zirve notlarım" olmadığından olan biteni yeniden yazmak zor. ancak kısaca :
dark bear 'in kişisel sorunlarını zirveye yansıtmasını sitenin editörü olarak hoş karşılamadım ama nezaketen anlayışla karşılıyorum. bunun yanısıra kendisiyle tanışmaktan keyif aldım. gayet kibar bir beyfendiymiş. hakkında konuşulanları asparagas olarak değerlendiriyorum. *
arascan dönmez'in mutlu olanlar parmak kaldırsın sorusu yıkıldığım andı. beni ancak sergilediği performansı ayağa kaldırdı. ne konuştuğunu bilen biri olduğunu hissettiremedi. *. kendisinin de bir yazısı olduğu k. kitabını çekilişte kazanan şanslı kişilerden biri oldum. *
zirve damla demircioğlu'yla tanışmama vesile oldu ve belki de yakında kendisiyle kısa film çekimlerimiz başlayacak. kısa filmlerimi kendisiyle paylaşacağımı ilettim. çok başka bir enerjisi var ki çok sevdim. *
özün süzen hanıma olan saygımı ifade ederken utanırım çünkü ben o kadar anlayışlı biri olamazdım heralde. içtenliğine, sabrına ve nezaketine hayran kaldım.
dedikodu olarak da şunu yazabilirim; ayı sözlük yazarlarının böyle önemli bir zirveye değil de vur patlasın çal oynasın gibi boş bir şeye hücum etmesi beni gerçekten düşündürttü. naringergedan anlayacağın üzerine ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesine katılmayacağım.

damla demircioğlu'nun dediği gibi konuşmak, çok bilmek, çok yazmak su götürmüyor. icraat arkadaşlar, icraat görelim.
ayrıca başak hülya dağdaş hanımın konuşmasını da beğendim ki en çarpıcı vurgusu "eşcinsel olarak kendinizi bir bok sanmayın" o zaman herkes olamazsınız. yoksa hep bağırırsınız "eşcinseller vardır". zaten varsınız, mühim olan hayattaki duruşunuz. *
bir de son gözlemim şu, eşcinseller en az herkes kadar iki yüzlü.

onur haftasında bütün partilere katılıp onur yürüyüşüne katılmayan insan