kirsten dunst bu filmle geçen yıl cannes'da en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştır. hatta "ben de aday oldum da vermediler pek önemli bi ödül değil canım ya:)" diyen nurgül yeşilçay'a da bu ödülüyle "veriyim istersen fotoğraf çektir ahaha" deyip hava atmışlığı da vardır kendisinin. *
dünkü ikinci yarı finalinde litvanyanın, şarkının adının love is blind (aşk kördür) olmasından kaynaklı şarkıcılarını gözü bağlı olarak sahneye gönderdiği ve bizleri de gülme krizlerine sokan yarışmadır.
sanılanın aksine aseksüellik bir "evre" ya da bir "dönem" değildir. kanımca insanların libidosunun düştüğü zamanlardaki cinsel isteksizlikle karıştırılmaktadır fakat iki durum tamamen farklıdır birbirinden. aseksüellik, sekse hiçbir şekilde ilgi duymamaktır bununla beraber kadınlardan/erkeklerden hoşlanmamak değildir. çünkü herkesin de bildiği üzere aşk ve seks farklı olaylardır.
aseksüeller de pekala aşık olabilirler, evlenebilirler fakat cinsel ilişki yaşamayı tercih etmezler çünkü sekse ihtiyaç duymazlar.
kısacası canı birkaç hafta seks yapmak istemeyen bir kişi aseksüel olmuyor.
dikkatini toplamış ve konsantresini tamamen oyuna vermiş erkektir. kazanmak en sevdiği şeylerden biri olduğundan "bu maçı alıcaz başka yolu yok" deyip oyuna dalar ve çevresindekilerle ilişiğini keser. yenildiği zamanlarda terler, yer yer küfür eder, sinirlenir. oyunlar hakkında pek bilgili değilseniz "bana da öğretir misiiin" sevimliliği yapmayın, üzülürsünüz.
sevimlidir neticede.
çok sevdiğim, insanda "kalk kız biz de oynayalım" duyguları uyandıran muhteşem bir abba şarkıdır. olur da bana serenat yapmayı düşünen yazarların repertuarında bulunabilir. ***
gay bir erkeğin hayatında en az bir kere olsa da düştüğü hatadır.
inanılmaz zor durumlara sokar, imkansızın ne olduğunu öğretir insana. her şeyi içinde yaşamayı öğretir. en ufak şeyden umutlanmayı da; rastgele gelen bir "naber:)" mesajından veya omuza atılan koldan...
zordur, çünkü akıntıya doğru yüzmeye benzer. ne kadar yaklaştığını düşünsen de aradaki yol yüzyıl kürek çeksen de bitmez...
sevdiği kız hakkındaki uzun uzun konuşmalarını dinlersin, yüzün gülse de içindeki her bir hücre onun o an susmasını istemektedir.
aklın başına gelir, uzak duracağım dersin. sonra ertesi gün bir bakarsın seni arıyor, "ne o küs müyüz" diye.
yanındayken bile özlemektir. o sigara içerken onu izlediğinde bunu fark edip gülerek "ne oldu?" diye sorduğunda "yok bişey ya gözüm dalmış" yalanını söylemektir, içinde katrina kasırgası kopsa bile.
bombok bir durumdur kısaca, insanın canını acıtmaktan başka bir sike yaramaz.
nasıl dengesiz, boktan bir dünyada yaşadığımızın kanıtıdır. okyanusun bir ucunda eşcinseller evlenip, çocuk evlat edinebilirken diğer yakasında değil evlenmek, eşcinsel olduğunu dile getirmek suç sayılabiliyor. hırsızlık yapmak, adam öldürmek de suç , bu da... bir insan bunları nasıl aynı kefeye koyabilir, akılalmaz gerçekten.
bir insanı sevmek nasıl bir suç olabilir diye de düşünmeden alamıyor insan kendini.
gay bir erkeğin hayatında en az bir kere olsa da düştüğü hatadır.
inanılmaz zor durumlara sokar, imkansızın ne olduğunu öğretir insana. her şeyi içinde yaşamayı öğretir. en ufak şeyden umutlanmayı da; rastgele gelen bir "naber:)" mesajından veya omuza atılan koldan...
zordur, çünkü akıntıya doğru yüzmeye benzer. ne kadar yaklaştığını düşünsen de aradaki yol yüzyıl kürek çeksen de bitmez...
sevdiği kız hakkındaki uzun uzun konuşmalarını dinlersin, yüzün gülse de içindeki her bir hücre onun o an susmasını istemektedir.
aklın başına gelir, uzak duracağım dersin. sonra ertesi gün bir bakarsın seni arıyor, "ne o küs müyüz" diye.
yanındayken bile özlemektir. o sigara içerken onu izlediğinde bunu fark edip gülerek "ne oldu?" diye sorduğunda "yok bişey ya gözüm dalmış" yalanını söylemektir, içinde katrina kasırgası kopsa bile.
bombok bir durumdur kısaca, insanın canını acıtmaktan başka bir sike yaramaz.
ne adamlar var yahu dememe neden olmuş bir videodur. entrylerimi okuyanlar bilir zaten evlilik manyağı biriyim, klibin sonunda ben yeees! diye bağırmışım. * kız da amma odun çıktı yalnız insan bi salya sümük ağlar, omg isaac i love you yes falan diye haykırır. te allam ya.
kirsten dunst bu filmle geçen yıl cannes'da en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştır. hatta "ben de aday oldum da vermediler pek önemli bi ödül değil canım ya:)" diyen nurgül yeşilçay'a da bu ödülüyle "veriyim istersen fotoğraf çektir ahaha" deyip hava atmışlığı da vardır kendisinin. *