lgbti bireylerinin iş hayatındaki sıkıntılar
ben okuduğum için henüz bu tür bir ortamda böyle bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmadım. fakat bu tür problemleri, motivasyon düşüklüğü, moral bozukluğu olan bir çok insan tanıdım ve var da hala.
iş yerinde sapık gözü ile bakılması. etrafındakilere bir zarar verebileceğini düşünmeleri. işten çıkartılmalar gibi gibi.
bizler paylaşmasakta, paylaşsakta bir şekilde patlayabiliyor. onun da nasıl olduğu meçhul.
lgbti bireylerinin okul hayatındaki sıkıntılar
fazlasıyla dedikodu, sözlü tacizler, şiddetler, dışlamalar.
dışarıda sanki yetmiyormuş gibi bir de buradaki gerzek insanlarla uğraşmak, uğraşmasan da duymak insanı rahatsız edebiliyor haliyle.
bana mı sordun yaparken
ebeveynlere karşı söylenen klasik bir laftır bu. aslında klasik olması dışında bir çok şeyi ifade eder. ailenin çocuğa olan tutumu, umursamamazlığı, ilgisizliği gibi. ebeveynler tarafından bu lafı duymak ne kadar ağırdır bilemeyeceğim hiç çocuk sahibi olmadım fakat bir çocuğa bunu dile getirtmek hiç hoş değil.
poyraz ali
yaklaşık 10 ay önce atipik otizm teşhisi konulan ve sağlık bakanlığı tarafından %40 engelli raporu verilen, annesi zeynep bakır ile birlikte bakırköy kadın cezaevi'nde kalan 3,5 yaşında bir bebek.
soma faciası
evde çıplak gezmek
malum havalar baya ısındı.
ne kadar sıcak olduğunu bugün eve girdiğim gibi hunharca üstümü çıkartmamdan farkettim.
sıcaklar hiç gelmeyecek sanmıştım fakat bu biraz ani oldu sanki.
karanlıkta sevişebilen insan
ışıklar ve perdeler asla açık olmayacak. zifiri karanlıkta sevişilecek diyen insandır.
sözlükte cinsiyetçi kelimelerin kullanılması
belki farkında değillerdir kullandıkları kelimelerin bilemeyeceğim ama en azından belirtmek istiyorum.
kadın kelimesi yerine bayan ve kız kullanılması, kadınlığı kalıplaştırmak gibi şeyler bir hayli rahatsız edici. hele ki böyle bir platformda görmek ayrı bir kafa karıştırıcı durum haline geliyor.
karı, bayan, kız diye bir şey yok. kadın, kadındır. o kadar.
19 mayıs gençlik ve spor şöleni
yasemin mori, mabel matiz ve pilli bebeğin katılacağı konser bugün saat 19:00'da kadıköy'de kalamış atatürk parkı'nda olacak.
yasemin mori geliyor. gitmemek olur muymuş?
erkek değil o
cinsel yönelimine dayanarak cinsel kimliğini yargılayan homofobik, transfobik insanlarımızdır bunlar.
eşcinsel bir erkek gördüklerinde "erkek değil o" derler.
evet çünkü sizin için erkek sadece heteroseksüel olanlardır. her şey de onların başının altından çıkar zaten. ama erkek olan adam olan onlardır. onlar tecavüz etsin, şiddet göstersinler ama siz onları genelleme yaparak adam deyin. evet siz haklısınız.
mezbahaların duvarları camdan olsaydı
dünyaya geliyorum. birilerinin lüks lokantalarında, parıldayan masalarındaki menülerinin bir milyon tanesinde yer alıyorum. evlere dağıtılan buzdolabı mıknatısları bile benim şeklimde ve insanlar bunu görmüyor.
her gün benim gibi milyon tanesi ölüyor. her gün sırf birilerinin ağzı tatlansın, karnı doysun diye ölüyorum. sanki sadece hormonlarla büyüyüp ölmek için gelmişim gibi. çocuğum oluyor. ne ona sütümü verebiliyorum ne de bir daha onu görebiliyorum. memelerime dayadıkları korkunç aletler her gün beni daha da kötü hale getiriyor.
bazılarının bir günü var. o gün her allahın kulu öldürüyor beni. sanki her gün öldürüldüğüm yetmiyormuş gibi. insanlar görüyor beni, öldürüyorlar canlı canlı. insanlar ne yediklerinin farkında değil. yolda gördükleri hayvanlara kıyamazken beni niçin bir besin olarak görürler ki? hayvan kategorisine bile girmiyorum. beni ancak restorant menülerinde görebilirsiniz.
kan revan her yer. eminim mezbahaların duvarları camdan olsaydı siz de anlardınız ne demek olduğunu bunun. köpekleri yiyorlarmış, öldürüyorlarmış. izleyemiyorsunuz bile değil mi? korkmayın çok uzakta değiller. bizler de aynı şekilde ölüyoruz.
ne güzel varlıktır insan. her şey ayaklarının altında. onun için kesilen bir ton ağaçlar, onun için kesilen bir çok can, onun için yapılan her bir yol.
peki ya biz?