şems ile yaşadığı aşk,beni benden almıştır.islami çatı altında,tek sevdiğim değer verdiğim şahsiyettir ayrıca. (eşcinsel müslümanların,mevlananın şems ile aşkına,olur mu o mevlana demesi,ne kadar büyük bir ikilemdir,ki cinsel birliktelikleri bile olduğu bilinmektedir.din adamı diye aşk yaşamasın mı?)
abd sempatizanı olmasam da,bir başkan seçilecekse,bu obama olmalıydı.umarım sözünde durur,ki baskı olmazsa duracağından da eminim.üçüncü dönemde seçilir umarım.
romanyada ilk kez vergi mükellefi yapılan büyücüler intikamlarını cumhurbaşkanı ve hükümete hazırlayacakları korkunç kara büyüyle alacak.
büyücüler ayaklandi
romanyada devlet başkanı trayan başesku ve hükümetin başı büyücülerle dertte. vergi kanunundaki düzenlemeyle ilk kez mükellefler arasına dahil edilen büyücüler, hükümete karşı savaş açtı. büyücü ve cadılar şimdi kedi pisliği ve ölü köpek kullanarak cumhurbaşkanı ve hükümete büyü yapmaya hazırlanıyor. nüfusunu yüzde 80inin büyüye inandığı romanyada büyücülerden çekinen yasanın mimarı cumhurbaşkanı trayan başesku ve kurmayları bile şeytanı uzaklaştırsın diye mor giyiyor. üstelik başesku seçim kampanyasında bile uğur getirmesi için rakibince mor giymekle suçlanmıştı. ama büyüde kararlı olan rumen cadılar ülkenin doğu ve batısından güneydeki ovalara ve tuna nehrine akın ederken, 1 ocakta yürürlüğe giren vergi yasasına karşı ruhları yardıma çağırdı. bir grup cadı dün tuna nehrine zehirli adamotu attı. bir cadı, biz güç bela geçinirken vergi de ne oluyor? kanun koyucular kendilerine baksın. hem çalıyorlar hem de sonra biz gelip düşmanlarına büyü yapmamızı istiyorlar dedi. büyücüler her serbest meslek sahibi gibi yüzde 16 vergi ödeyecekler. ancak seans başına15 lira alan ve nakit çalışan bu insanlara nasıl vergi uygulanacağı merak konusu.
eski türk inanışlarından biri.muhteşem felsefeleri vardır.mani dini ya da maniheizm 3. yüzyılda pers imparatorluğu içinde, mani (kuran kişi) tarafından kurulan ve kısa sürede hızla büyük bir coğrafyaya yayılan bir din. kutsal kitapları arzhang (arz-ın hanlığı)'dır.
mani dini en parlak dönemini 8. yüzyıla uygur devletinin milli dini olarak ilan edilmesi ile yaşamışdır. mani kelimesi eski türkçe "mengü" ve çağatay türkçesi'nde "tanrı" demektir. mani dini'nin dünyayı görüşünde tanrısal aydınlık ile karanlık iki rakip olarak karşı karşıya durur. bu ikisinin birbirleri ile mücadelesinde aydınlığın bir kısmı karanlığın içinde (dünyanın içinde) tutsak kalmışdır. herhangi bir canı söndürmek, hatta bir meyveyi dalından koparmak bile tanrısal maddeye zarar verip aydınlığın tutsaklığını dahada uzatır.işığın (aydınlığın) tutsaklığına ancak "seçilmişler" in yardımı ile son verilebilir. seçilmişler hiçbir canlıyı incitmezler ve asla cinsel ilişkide bulunmazlar. bu yüzden kendi başlarına geçimlerini sağlayamazlar ve "dinleyenler" onların ihtiyaçlarını temin ederler. seçilmişlerin sindiriminde ışık ile karanlığın birbirinden ayrıldığına, dua ve şarkı yardımı ile bu elde edilen ışığın tekrar tanrıya geri döndüğüne inanılır. ancak dinleyenler de günahlarını temizlemek için birçok inkarnasyonlardan geçmeleri gerekir. inanca göre dünyanın sonunda ışık ile karanlık ebediyen ayrılacaklardır
o güne dek bilinen tüm dinsel sistemlerin gerçek sentezi olduğu ileri sürülmüştür. manicilik aslında zerdüşt düalizmi, babilonya folkloru, buddhist ahlâk ilkeleri ve hıristiyan unsurların bir karışımından oluşmaktadır. bu bileşimde önde gelen anlayış iki ezelî ilkenin, iyi ve kötünün, çatışmasıdır. bu bakımdan din tarihi araştırmaları, maniciliği bir tür dinsel düalizm (ikicilik) olarak sınıflandırmışlardır. bu din hem doğu'ya, hem de batı'ya doğru olağanüstü bir hızla yayılmış; kuzey afrika, ispanya, fransa, kuzey italya ve balkanlar'da bin yıl süre ile dağınık ve süreksiz biçimde varlığını devam ettirmiştir. oysa, asıl gelişimini doğduğu topraklar olan mezopotamya, babilonya ve iran'da gerçekleştirmiş ve doğu'da etkisini x. yüz yıldan sonralara kadar sürdürdüğü türkistan, kuzey hindistan, batı çin ve tibet'e kadar yayılmayı başarmıştır.
üvey babası tecavüzü çok büyük uydurmadır. bir kere üvey babası yoktur. ayrıca gerizekalı değilseniz, ''ben şarkımı söylerken"deki o malum cümlenin ne manaya geldiğini anlarsınız. efendim, "içine girdiğin küçük kaygan deliği'' sözündeki delik, ebru gündeş hanımefendinin deliğidir. neden derseniz, şebnem ferah'ın eski manitası sühey yavuz, ebru gündeşle aldatmıştır, hatta sonra kısa bir evlilik yaşamıştır. yani orda aldatılmaya bir isyan var.
biseksüel erkek&biseksüel kadın ilişkisi çok komik olurdu.bunun dışında homofobi yüzünden heterolardan dışlanan gayler varken biseksüeller bifobi yüzünden hem heterolar hem gayler tarafından dışlanır.yok aldatırmış.hadi ya!gayler çok sadık,değil mi?biseksüeller daha sadıktır arkadaşım.ayrıca homoseksüellik seçim değil diye yırtınan gerzeklerin biseksüellere laf atması da ayrı bir konu.
biseksüellikten güzel ne var ya?ohhhh hayat böyle güzel değil mi? hayatta tatmadığın şey kalmamalı.kaç kere geliyoruz hayata? gerçi bana göre şöyle bir gerçek olsa da (bkz: reenkarnasyon )
imam olmasa da nur cemaatinden bir beybinin bana pasif olması ve bekaretini almam şey oldu birden.hayır çocuk çok günah diye diye altıma yattı.yapma o zaman diyorum,şeytana uyar herkes bazen,tövbe edilir diyor.allah olsam çarpardım.
eski sümer mitolojisinde bir tanrıça.tanrıça iştarın sol kolu ve cinlerin hükümdarıdır.daha sonraları eski pagan tanrıları çekemeyen,''semavi'' dinlerden,museviler,lilith'i ademin ilk şeytan eşi olarak tanımlamıştır,ki aslında tevratta bu yazmaz,bazı haham din adamlarının kitaplarında yazar.sümerlilerle aynı bölge de yaşayan museviler,o bölgenin inancını tabii olarak şeytansı görür.kendilerinin tanrısı aslında bir buzağının,soyutlaştırılmışı olsa da.yani vel hasıl kelam,lilith aslında bir tanrıçadır,adem-havva mit'i tanrıça lilith'ten bin yıllar sonra çıkmıştır.hala ademin eşi denirse,çarpacağından korkunulan tanrıçadır.
imam olmasa da nur cemaatinden bir beybinin bana pasif olması ve bekaretini almam şey oldu birden.hayır çocuk çok günah diye diye altıma yattı.yapma o zaman diyorum,şeytana uyar herkes bazen,tövbe edilir diyor.allah olsam çarpardım.