saldırgan çomar tutuklandı tekrardan. tutuklanma nedeni işlediği suçtan ziyade insanların tepkisi oldu. hakkaniyetle değil de tepkilere dayalı hukuk sistemimiz var, yazık. eminim ki bu kadar tepki toplamasaydı şu an tutuklanma amaçlı yakalama kararı çıkartılmazdı. emsal niteliğinde bir karar alınmadığı sürece yetmez.
gündemi takip etmemde tiksinmeme sebebiyet veren olaylardan sadece biri. 3. dünya ülkesi gibi gelişmelere tanık oluyoruz senelerdir ve her geçen gün bu şerefsizler yavaştan pespaye anlayışlarını, insanlara kanıksattırmaya çabalıyorlar.
ilk yarısı rakitic ve hakan çalhanoğlu'nun karşılıklı golleriyle 1-1 tamamlandı. hırvatistan'ın boş kaleye atamadığı bi pozisyonu var ve üç topu direkten döndü, ilk 45 dakika şanslıydık.
türkiye'nin 2018 dünya kupası avrupa elemelerindeki ilk, kağıt üzerinde eleme grubundaki en zor maçı. avantajımız, ev sahibi takımın seyircisiz oynayacak olması. kemik kadrosuyla kazanmaya yakın gösterilen hırvatistan mı, yoksa rotasyona giderek genç kadroyla sürpriz arayan türkiye mi?
90'ların 2. yarısındaki pop bazındaki kaliteli üretkenliğini 2000'ler sonrası da genişçe yaysaydı yıldız tilbe'yi işaretleyeceğim anketti. şimdilerde pop'ta gülşen ve sıla kadar üretken, afili yazan/söyleyen yok.
şampiyonlar ligi'nde benfica, napoli ve dinamo kiev ile b grubunda mücadele edecek. dişine göre rakipler. şanslı kura olarak değerlendirilebilir, ilk ikiye girerek üst tura çıkma ihtimalleri hiç de az değil.
doğruluğuyla çeşitlendirilebilir bir önerme. bazı geyler transfobik, bazı biseksüeller homofobik, bazı gizli lgbti'ler var ki onlar da varoluşlarına karşı dik duruş sergiliyor. bunları aşabilseydik lgbti'lere dünya çok daha hassasiyetli olacaktı şüphesiz.
zirvede; kürsüdeki konuşmacı sphynxinator, sağındaki sivil kıyafetli duhaman, solundaki gözlüklü queer, sphy konuşurken mikrofonu alıp dışarı çıkıyoruz diyen bendeniz, hemen devamında darbeli matkap yapan serpil ise psk.
seküler kimliğimle avazım çıktığı kadar bağırarak nutuk'tan bölümler okuyacağım, sabote edeceğim zirve. herhalde kuruldukları yerden iran'a kadar itelerim böylece.
"sevgiyletek yürek" etiketini homofobik beyanlarla döşeyen adnan oktar'ın denyoluğu. ben de yazdım ama konuyu baltaladılar, yine bu tarzda bir şeyler okuyup kuduracağını sanmıyorum.
tercihlerine saygı duyuyorum ve tercihlerini anlayışla karşılıyorum fakat kesinlikle gelip geçici olduğuna inanıyorum. bir psikoloğa danışarak bu geçiş sürecinin üstesinden gelebilirler. yakın zamanda açılan arkadaşıma hemcinslerinden hoşlanmaya çalışması ve hemcinsleriyle daha çok arkadaşlık kurması yönünde tavsiyede bulundum. fazla zorlamak da istemedim, kendisi zaten doğruyu yanlışı ayırt edebilen bilinçli birisi. yanlış şeyler yapmayacaktır.
sonra beleşçilerin de sırf vergiden muaf olayım niyetiyle "aslında ben eşcinselim,hornetten adam düşürüyorum,aha dayıya sor!" gibi söylemlere neden olabilir. bir an gerçekten imzalayan kitlenin olduğunu düşündüm,ta ki linki tıklayana dek.neyse ki sandığım gibi değilmiş.
ağızlarıyla kuş tutsalar pay sahibi oldukları kepazeliği zinhar örtemeyecek vakıf.şu koduğumun vakfını aklamak için çabalayan, bağnazlığı ilke edinmiş maskaraları,resmen olaya teşvik edici söylemleriyle görmeye devam ediyoruz ve edeceğiz de. çok yazık!
zordur hatta bazı lgbti bireylerinin kaldıramadığı da görülmüştür. öyle ki anksiyete bozukluklarla boğuşan, intihara teşebbüs etmiş hatta teşebbüsle de kalmamış hiç azımsanmayacak sayıda lgbti'li vardır. okuyan her zamanki gibi anlamak istediğini anlayabilir ya da anlamayabilir. amacım; kitleyi acındırmak değil, belirtmek istediğim gerçeklerdir. mesela, herkesin sosyalleştiği o okul sizin cehenneminiz olabilir; hiç gitmek istemezsiniz, her gittiğiniz gün nefret söylemleriyle yıldırılabilirsiniz. homofobikler vesilesiyle sıkı temeller kurmaya başladığınız arkadaşlarınızı bir anda iftiralarla kaybedebilirsiniz. o yakınlıklar belki hayatınızın seyrini değiştirecektir ama hayır, sizin muhtemeli yaşamanız mümkün değil. siz yalnızlığa, kendi mücadelenizi vermeniz için itileceksiniz. yanı sıra dersleriniz aksayabilir, konsantrasyon sorunu belirebilir. hepsi çorap söküğü gibidir işte sonra bir bakmışsınız sosyal hayatınız da yerle yeksan olmuştur. kötüsü, bunları yaşarken büyük ihtimal bir başınıza mücadele etmek zorunda kalışınızdır ama en kötüsü değildir çünkü ilkokulda sizinle ibne diye dalga geçen ece'yi yıllar sonra instagram'da, onur yürüyüşü'nde boy boy çektirdiği fotoğraflarıyla görebilirsiniz. evet, en çok bu koyar.
haberin devamı kan donduruyor, doğru ama maalesef bununla sınırlı kalmıyor çünkü "iftira olmadığı ne malum!" zihniyeti devreye girerek insanı hayrete düşürüyor. bir de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine ödül gibi 24 yıl hapis cezasıyla ucubelik daha da somutlaştırılıyor.
bir yazarın yine tutarsızlığını,densizliğini su yüzüne çıkaran versus. "kürt sevici yazarlar gebersin." mantalitesindeki bu yazarcık;gelip bugün de burada yersiz olarak duyar meleği kesilmesi,insanlık dersi vermeye çalışması son derece anlamsız ve kendisiyle çelişik.yetmezmiş gibi vaktinde iğrenti duyulacak itiraflarla yazarların midesini bulandıran trolümsünün;utanmadan iğrençlikten bahsettiği,zerre kadar tanımadığı insanlar hakkında kin kustuğu başlık.
sözlük formatının içine edildiği olayda,kendisini küfür yazmadan ifade edemeyen üyenin de iletilerini silerek gitmesiyle sonuçlanmıştır.belki küfür kullanmak yerine usturuplu bir şekilde yazsaydı hiçbiri yaşanmazdı.
çeyrek final müsabakaları çift maç eleme usulüne göre oynanacak.bu da takımın evinde maç yapacağı anlamına geliyor.kesinlikle tribün kapatma cezası alması gereken kulüp,yoksa geçmiş maçlardaki yedikleri haltları tekrarlamaları kaçınılmaz.zamanında " mustafa kemal'in askerleriyiz" seslerine anlamsız cezayı kesen pfdk,bu densiz sözde takım taraftarlarının yaptıklarına neden göz yumuyor?